Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1495 E. 2018/256 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1495 Esas
KARAR NO : 2018/256

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 22/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili; davalının müvekkili hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığını, ancak takibe konu çekteki müvekkiline atfen atılan imzanın müvekkili eli ürünü olmadığını, müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığını ileri sürerek müvekkilinin söz konusu icra takibi ve takibe konu çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı; usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir. Davalı vekili yasal süreden sonra sunduğu beyan dilekçesinde, raporlardan anlaşılacağı üzere çekin sahte olduğunu, davanın konusuz kaldığını belirterek karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını istemiştir. Bunun üzerine 29/06/2017 tarihli duruşmada davalı vekilinden sahtelik beyanını açıklaması, davacıya atfen atılan imzaya ilişkin beyanda bulunması talep edilmiş, ancak davalı vekili verilen süreye rağmen herhangi bir beyanda bulunmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, icra takibi ve takibe konu çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Dava konusu çek incelendiğinde, …. tarihli 20.000,00 TL bedelli çekin keşidecisinin dava dışı şahıs firması, lehdarının davacı olduğu, arkasında sırasıyla davacı, dava dışı iki firma ve davalı adına atılan ciro imzalarının olduğu, yasal sürede ibraz edildiği, ancak keşideci imzasının farklı olduğundan bahisle ödeme yapılmadığı görülmüştür.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davalının … tarihinde davacı ile çekte taraf olan diğer borçlular hakkında çeke dayalı olarak 20.000,00 TL asıl alacak olmak üzere toplam 22.474,17 TL üzerinden kambiyo takibi başlatmış olduğu görülmüştür.
Ceza soruşturma dosyası incelendiğinde, 27/08/2015 tarihi itibariyle derdest olduğu görülmüş, davacı vekili yargılama sırasında savcılık tarafından alınan bilirkişi raporunu sunmuş, incelendiğinde çekteki davacıya atfen atılan imzanın davacı yetkilisi eli ürünü olmadığının tespit edildiği görülmüştür.
Dava konusu çekteki davacı yetkilisine atfen atılan imzanın yetkili eli ürünü olup olmadığının tespiti yönünde uzman bilirkişiden rapor alınmış, raporda özetle, imzanın davacı yetkilisi eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili rapor doğrultusunda karar verilmesini istemiş, davalı vekili beyanda bulunmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, icra takibi ve takibe konu çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, davacı tarafın çekteki davacı şirket yetkilisine atfen atılan imzanın yetkili eli ürünü olmadığını ileri sürdüğü, grafoloji uzmanınca düzenlenen raporla imzanın davacı yetkilisi eli ürünü olmadığının tespit edildiği, rapora itiraz edilmediği, raporun mukayeseye esas alınan belgeler ve içeriği yönünden denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülerek hükme esas alındığı, dolayısıyla davacının bu çek nedeniyle herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, bunun yanında kötüniyet tazminatı talep edilmiş ise de çekte davacıya atfen atılan imzadan sonra dava dışı firmalar adlarına atılan imzaların olduğu, çekin davalıya dava dışı firmalarca ciro edilerek verilmiş göründüğü, bu durumda davalının davacıya atfen atılan imzanın davacı yetkilisi eli ürünü olup olmadığını bilemeyeceği ve dolayısıyla takipte kötüniyetli olduğunun kabul edilemeyeceği, davacının tazminat talebinde haklı görülmediği(Emsal: Yargıtay ….Hukuk Dairesi’nin … tarihli … E.,…. K. sayılı kararı) anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davacının İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibi ve icra takibine konu çek nedeniyle davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Davacı tarafın şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3- Alınması gereken 1.535,21 TL karar harcından başlangıçta yatırılan 383,81 TL harcın mahsubu ile 1.151,40 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı tarafça yatırılan 383,81 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 32,40 TL ilk dava masrafı, 100,60 TL tebligat ve müzekkere gideri ve 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 733,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 2.696,90 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.