Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1467 E. 2018/315 K. 10.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2015/1467
KARAR NO : 2018/315

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 10/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı olan ve müvekkilinin de içerisinde yolcu olarak bulunduğu …… plakalı okul servisi aracının 15.12.2014 tarihinde sürücü ……. sevk ve idaresinde iken kusurlu olarak …………… sevk ve idaresindeki ………. plakalı araç ile çarpışması neticesinde çift taraflı, maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza nedeniyle …….. plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını, müvekkilinin kaza neticesinde sürekli sakat kaldığını ileri sürerek HMK 107.maddesi uyarınca şimdilik 1.000,00 TL sürekli sakatlık tazminatının azami poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla, olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …… plakalı aracın müvekkili tarafından ZMMS Poliçesi ile sigortalandığını, davacının okul servisinde yolculuk yaptığını, yapılan taşımanın biletsiz, hatır taşıması olduğunu, öncelikle araçta biletli yolcu olarak taşınıldığının ispatlanması gerektiğini, davacı tarafından dosyaya sunulan deliller arasında yolcu biletinin bulunmadığını, bu durum karşısında poliçe teminatının ön koşulunun gerçekleşmediğini, kazanın aynı il sınırları içinde gerçekleştiğini, davacı taleplerinin teminat dışı kaldığını, müvekkilinin sorumluluğunun poliçedeki limitler ve sigortalı aracın kusuru ile sınırlı olduğunu, kusur durumlarının tespiti gerektiğini, sigortalı araca atfedilen kusuru kabul etmediklerini, kaza tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile trafik kazasından doğan sürekli maluliyet tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı, davalı sigorta şirketi tarafından Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olan içinde yolcu olarak bulunduğu ………. plakalı servis aracının,……. plaka sayılı araç ile çarpışması neticesinde 15/12/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle ağır şekilde yaralandığını ve sürekli sakat kaldığını iddia ederek HMK 107 maddesi uyarınca fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL sürekli sakatlık tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Davalı taraf, ………. plakalı aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk sigorta poliçesini düzenlediklerini kabul etmekle birilikte, poliçe teminatının ancak araçta yolcu olarak taşınan biletli yolcuları kapsadığını, davacının okul servisinde yolculuk yaptığını, dolayısıyla biletsiz hatır taşımasının söz konusu olduğunu, talebin teminat dışı kaldığını, yine sigortanın ancak şehirler arası ve uluslararası taşımalara ilişkin teminat sağladığını, dava konusu kazanın aynı il sınırları içinde gerçekleştiğini, bu yüzden de teminat dışı olduğunu, sigortalı araca atfedilen kusurun, davacının müterafık kusuru bulunup bulunmadığının tespiti gerektiğini, kaza tarihinden itibaren de faiz talep edilemeyeceğini savunmuştur.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 24/11/2015 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti le uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak bilirkişi raporu alınıp sonuca gidilmiştir.
Dava konusu kaza nedeniyle davacının tedavi gördüğü hastanelerden tedavi kayıtları, davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen hasar dosyası getirtilmiş, davacının dava öncesinde davalı sigortaya başvuruda bulunmadığı belirlenmiştir.
………Başsavcılığının 2015/836 soruşturma 2015/749 karar sayılı dosyasında olaya ilişkin olarak kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olup savcılık dosyası mahkememiz dosyası içerisine alınmıştır………. Başsavcılığı dosyasındaki ifadelerden………. plakalı aracın servis aracı olduğu, öğrenci taşıdığı, olay sırasında araçta şoför ve öğrenciler yanı sıra davacı ile……. isimli öğrenci olmayan bir şahsın daha taşındığı tespit edilmiştir.
………..’dan gelen cevap ile kaza nedeniyle davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı belirlenmiştir.
Kaza tespit tutanağı, savcılık dosyası ve dosya kapsamındaki diğer belgelerden olayın……… – ……… Karayolu 8.km’de meydana geldiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan ……… tarihli raporda ……… plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %20 oranında kusurlu olduğu belirlenmiş, rapor kusur belirlenmesi yönünden gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olduğundan saptanan kusur oranı mahkememizce de esas alınmıştır.
Dosyaya sunulan ……….. plaka sayılı araç için düzenlenen Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinin kaza tarihi itibariyle geçerli ve yürürlükte olduğu belirlenmiştir. Bu sigorta poliçesi taşımacının yolculara karşı sorumluluğunu poliçe limitleri dahilinde teminat altına alan bir sorumluluk sigortasıdır. Karayolu Taşıma Kanunu’nun 17 ve 18.maddeleri ile Yönetmeliğin 63. ve 64.maddesinde Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk sigortasından yararlanacak kişilerin yalnızca yolcular olduğu belirlenmiştir.
Karayolu Taşıma Kanunu 17.maddesi Şehirlerarası ve Uluslararası yolcu taşımacılarının sorumluluğunu düzenlemiş aynı kanunun 18/1 maddesinin 1.cümlesinde ise taşımacıların yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu kanunun 17.maddesinden doğan sorumluluklarını sigorta ettirmek zorunda oldukları kabul edilmiştir. Davalı sigorta şirketi Kanunun 17.maddesine dayanarak kazanın şehirlerarası yahut uluslararası yolcu taşıması sırasında meydana gelmediğini, bu yüzden teminat dışı olduğunu belirtmiş ise de Karayolu Taşıma Kanununun 34.maddesi gereğince yayınlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 2.maddesi 2.fıkrasında servis taşımaları hakkındaki usul ve esasların Bakanlıkça ayrıca düzenleneceği kabul edilmiş olup Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliğinde “şehirler arası ve uluslararası yolcu taşımaları” şeklinde bir ayrım yahut güzergah sınırlaması yapılmaksızın okul servis hizmeti araçlarının Zorunlu Karayolu Mali Sorumluluk Sigortası yaptırmaları zorunlu kılınmıştır. Kazaya karışan aracın bir servis aracı olduğu gözetildiğinde davalının kazanın güzergah itibariyle poliçe teminatı kapsamı dışında kaldığı iddiası mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Davalı tarafın ileri sürdüğü bir diğer husus ise davacının hatır için taşındığı, biletli yolcu olmadığı, bu yüzden taleplerinin poliçe teminatı dışına kaldığı hususudur.
Genel olarak yolcu, ücret ödeyerek taşıta binen kişidir. Karayolu Taşıma Kanunun 6.maddesinde yolcu taşımalarının biletsiz ve taşıma sözleşmesiz yapılamayacağı kabul edilmiş, Taşıma Sigortası Genel Şartlarında yolcu, biletli kişi olarak tanımlanmış ise de yolcu olmak için bilet şart olmadığı gibi taşıma sözleşmesi de herhangi bir şekle tabi değildir. Biletli yahut biletsiz ücret ödeme koşulunu sağlayan yolcu ve hak sahipleri Taşıma Sigortasından yararlanacaktır. Yolcu sayılmak için ücret ödeme koşulunun 3 istisnası olup bunlardan ilki kucakta taşınan çocuklardır. Yine Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 48/e maddesine göre taşımacı her seferinde 1 yolcuyu bilet keserek ücretsiz taşıyabilir. Bu bir hatır taşıması da olsa taşımacının sorumluluğunu üzerine alan sigortacı, yönetmelikteki bu hüküm gereği her seferde bir ücretsiz yolcunun sigorta koruması altında olduğunu kabul etmek zorundadır.
Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliğinde ise yolcu, aracı kullanan şoför ve hizmetliler dışında araçta bulunan öğrenciler ve rehber personeli olarak gösterilmiştir. Dolayısıyla bu kişilerin dışında kalanların yolcu olarak kabulü mümkün değildir. Aynı Yönetmeliğin Taşımacının yükümlülüğünü düzenleyen 5/1-a maddesinde okul servis araçlarıyla taşımacılık yapanların servis hizmeti sırasında taşıta herhangi bir yolcu almamakla yükümlü olduğu kabul edilmiş olup, bu yükümlülüğün ihlali Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta sözleşmesinin de ihlali anlamına gelir. Ancak bu ihlal sigortacı ile sigortalı arasındaki iç ilişkide ileri sürülebilecek bir husus olup araç servis aracı dahi olsa sürücü tarafından yolcu olarak alınan 3.kişinin sigortanın himayesinden yararlanması gerekir.
Somut olayda davacının ………. Merkez’den yine Merkez’e bağlı …….. gitmek için……… plaka sayılı servis aracına bindiği, yolculuk sırasında trafik kazasının meydana geldiği, kazanın meydana geldiği esnada araçta öğrenciler ve sürücü dışında davacı ile….. isimli şahsın bulunduğu, bu şahsa sigorta tarafından herhangi bir ödeme yapılmamış olması karşısında Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 48/e maddesi hükmü uyarınca davacının sigorta himayesinden yararlanabileceği ancak; davacının ücret ödeyerek taşındığını yahut biletinin bulunduğunu ortaya koyamaması karşısında hatır taşıması yapıldığınında kabulü gerektiği sonucuna varılmış, İstanbul Adli Tıp Kurumundan davacının maluliyet durumunu belirleyen …. tarihli rapor alınmak suretiyle, bilirkişiye tazminat hesabı yaptırılmıştır. Davacı vekili harç yatırmak suretiyle talebini 6.962,35 TL’ye yükseltmiştir. Adli Tıp Kurumu’nun raporunda davacının maluliyet oranı %11.3 olarak belirlenmiş olup, sürücünün %20 kusuruna isabet eden sürekli iş göremezlik tazminatı tutarı 6.962,35 TL olarak hesaplanmış, bu tutardan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmak suretiyle davanın arttırılan haliyle kısmen kabulüne, 5.569,88 TL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazla talebin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın arttırılan haliyle KISMEN KABULÜNE, 5.569,88 TL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazla talebin reddine,
2-Karar harcı 380,47 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 27,70 TL ile sonradan tamamlama harcı olarak yatırılan 36,00 TL.harcın mahsubu ile bakiye 316,77 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 63,70 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 32,40 TL ilk masraf, 285,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.117,40 TL yargılama giderinin takdiren tamamının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli……. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ……. deki esaslara göre belirlenen 1.392,47TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafında yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..