Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1444 E. 2018/139 K. 15.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1444 Esas
KARAR NO : 2018/139

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 15/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili; müvekkili ile dava dışı ………. arasında yapılan satış sözleşmesi nedeniyle alıcının satın aldığı ürünlerin ihracatı için davalı ile vesaik mukabili taşıma sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca sözleşme konusu malların karşılığının ödenmesinden ve buna ilişkin belgelerin taraflarına tesliminden sonra yani tahsil kaydı ile ithalatçıya teslim edilmesinin istendiğini, sözleşme gereği 14/02/2015 tarihinde malların teslimat adresine gönderilmek üzere müvekkilinden alındığını, taraflar arasında düzenlenen 13/02/2015 tarihli konişmentoda da malın ödeme karşılığında teslim edileceği açıkça belirtilmiş olmasına rağmen davalının tahsil kaydını dikkate almayarak malları alıcıya teslim ettiğini ve müvekkilinin zarara uğramasına sebep olduğunu, müvekkilinin uğradığı zarar 12/05/2015 tarihli ihtarname ile talep edilse de davalının ödeme yapmadığını ileri sürerek 12.363,50 Euro alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili; taraflar arasında malların vesaik karşılığı teslim edilmesi yönünde anlaşma bulunmadığı gibi davacı tarafından müvekkiline bu yönde verilmiş bir talimatın da bulunmadığını, müvekkilinin malı zamanında ve eksiksiz olarak alıcıya teslim ettiğini, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, taraflar arasında doğrudan bir taşıma sözleşmesinin de bulunmadığını, müvekkili tarafından bu taşımaya ilişkin navlun ücretinin asıl taşıma işini yerine getiren dava dışı firmaya kesildiğini, dolayısıyla davacı iddiası doğru olsa bile sorumluluğun müvekkilinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, taşıma sözleşmesine aykırı davranıldığı iddiasıyla uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Davalı vekilinin talebi üzerine, davalının asıl taşıyıcı olduğunu belirttiği firmaya hitaben düzenlenen ihbar dilekçesi ve gerekli diğer belgelerin İsveç diline tercümesi ile yurtdışı tebliğ işlemleri için gerekli işlemler yapılmış, ancak iade edilen tebliğ belgelerinde gönderilen belgelerin…… tercümelerinin anlaşılır olmaması nedeniyle evrakın kabul edilmediği bildirilmiştir. Bunun üzerine davalı vekiline tercüme evraklarının anlaşılır bir dilde hazırlanarak yeniden sunulması, aksi halde ihbar talebinden vazgeçilmiş sayılacağı yönünde ihtaratlı kesin süre verilmiş, verilen sürede eski evraklar yeniden sunulmuş, yeni tercüme evrakı sunulmadığından davalının ihbar talebinden vazgeçmiş sayıldığı kabul edilmiştir.
Dosya içinde yer alan taşıma alanında uzman bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; davacının……e faaliyet gösteren ……ünvanlı şirkete ihraç ettiği ve gümrük işlemlerini 14/02/2015 tarihli gümrük beyannamesine kayden ‘vesaik mukabili’ ödeme şekline göre tamamladığı 12.363,50 Euro bedelli malı, davalının göndereni davacı şirket alıcısı ise ……olarak göstermek suretiyle …sayılı ……ye kayden İsveç’e gönderdiği, davalının düzenleyip imzaladığı CMR’nin 14 ve 15. bölümünde davalıya teslim edilen malın bedelinin ödeme şeklinin CAD ve kıymetinin 12.363,50 Euro olduğunun sarahaten belirtildiği, ayrıca gümrükten çekilmeden önce bankadan teyit alınması gerektiğine dair CMR’ye kayıt da konulduğu, CMR alıcısı ……… tarafından davalıya veya onun …eki acentesine veya fiili taşıyıcıya verilmiş malın ithalatçısına teslimine dair bir banka talimatı veya cirosu veya bedel transfer yazısının bulunmadığı, davalının veya acentesinin veya son taşıyıcının malı ithalatçı emrine teslim etmekle, vesaik mukabili olarak ihraç edilen mal bedelinin ödenme garantisini ortadan kaldırmış olduğu, …bu nedenle doğan zarardan davalının sorumlu olacağı belirtilmiştir.
Davacı vekili rapor doğrultusunda karar verilmesini istemiş, davalı vekili taşımanın vesaik mukabili olmadığını, gümrük beyannamesinde teslim şeklinin….. olduğunun yazılı olduğunu,….. belgesinde ise alıcı olarak …… isminin bulunmadığını, ayrıca belgelerde alıcı bankanın yazılı olmadığını, davacının alıcıdan ödeme alıp almadığının da incelenmesi gerektiğini belirterek itiraz etmiştir.
Dava dışı alıcı firma tarafından taşımaya konu mallara ilişkin olarak davacıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti için mali müşavir bilirkişiden davacı defterlerinin incelenmesine yönelik rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi raporunda özetle; davacı defterlerinde davacı tarafından alıcı …… adına düzenlenen faturaların kayıtlı olduğu, dava konusu taşımaya ilişkin faturanın da kayıtlı olduğu, davacının alıcı firmadan 2016 yılı sonu itibariyle 16.003,30 Euro alacaklı olduğu,…….tarafından yapılan döviz transferleri tutar ve tarihlerine bakıldığında dava konusu taşımaya ilişkin ödeme yapılmadığının tespit edildiği belirtilmiştir.
Davalı vekili, önceki itirazlarını tekrarlamış, ayrıca alıcı firmanın faturaya yasal sürede itiraz edip etmediğinin irdelenmediğini, yine davacının söz konusu ihracat faturasından dolayı KDV iadesi alıp almadığının belirsiz olduğunu, KDV iadesi almış ise talep edemeyeceğini belirterek itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasını istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; davanın, taşıma sözleşmesi uyarınca vesaik mukabili yapılması gereken mal tesliminin ödeme teyidi alınmadan yapılmış olması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olduğu, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, ancak davacının ….. faaliyet gösteren ……ünvanlı şirkete ihraç ettiği ve gümrük işlemlerini 14/02/2015 tarihli gümrük beyannamesine kayden ‘v……. ödeme şekline göre tamamladığı 12.363,50 Euro bedelli malı, davalının, göndereni davacı şirket alıcısı ise ……. olarak göstermek suretiyle …sayılı CMR’ye kayden ……..’e gönderdiği, davalının düzenleyip imzaladığı ……nin 14 ve 15. bölümünde davalıya teslim edilen malın bedelinin ödeme şeklinin …… ve kıymetinin 12.363,50 Euro olduğunun açıkça belirtildiği, ayrıca CMR’ye gümrükten çekilmeden önce bankadan teyit alınması gerektiğine dair kayıt da konulduğu, CMR alıcısı ………. tarafından davalıya veya onun İsveç’teki acentesine veya fiili taşıyıcıya verilmiş malın ithalatçısına teslimine dair bir banka talimatı veya cirosu veya bedel transfer yazısının bulunmadığı, davalının veya acentesinin veya son taşıyıcının malı ithalatçı emrine teslim etmekle, vesaik mukabili olarak ihraç edilen mal bedelinin ödenme garantisini ortadan kaldırmış olduğu, CMR 17/3 maddesi uyarınca taşıyıcının çalıştırdığı kişilerin veya taşımanın yapılması için hizmetinden yararlandığı diğer kimselerin görevleri esnasındaki ihmallerinden dolayı sorumlu olduğu, bu durumda CMR 34.maddesi uyarınca taşıyıcılar arasında müteselsil sorumluluk bulunduğu gibi CMR 36/son fıkra uyarınca taşıyıcılardan biri aleyhine dava açılmasının da mümkün olduğu, fiili taşımayı kendisi yapmadığı halde hak sahibine tazminat ödeyen taşımacı, ödediği tazminatı zarar sorumlusu diğer taşıyıcıdan geri alma hakkına sahip ise de bu durumun ancak taşıyıcıların birbirleri ile hasım olmaları halinde söz konusu olabileceği, hal sahibine karşı tek bir mukavale ile gerçekleşen taşımalarda taşıyıcıların müteselsil sorumluluğunu etkilemeyeceği, dava konusu taşıma işine ilişkin fatura karşılığında alıcı tarafından davacıya ödeme yapıldığına dair bilgi ve belgeye de rastlanılmadığı, dolayısıyla davacının mal bedelini tahsil edememesinden doğan zararından CMR 21.maddesi uyarınca davalının sorumlu tutulabileceği, davalı tarafın mali rapora itirazında dile getirdiği alıcının faturaya yasal sürede itiraz edip etmediğinin tespiti ve davacının faturadan dolayı KDV alıp almadığının tespiti yönündeki taleplerinin de haklı görülmediği, davacının alacak talebinde haklı olduğu, bunun yanında dava dilekçesinde talep edilen faiz türü belirtilmemiş olmakla birlikte CMR 27.maddesi uyarınca ancak %5 oranında döviz faizi istenebileceği anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, 12.363,50 Euro’nun dava tarihinden itibaren, CMR 27.maddesi uyarınca işletilecek yıllık %5 oranında faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
2-Alınması gereken 2.616,95 TL karar harcından başlangıçta yatırılan 654,24 TL’nin mahsubu ile 1.962,71 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 654,24 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 32,40 TL ilk masraf, 175,00 TL tebligat gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.407,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.564,10 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.