Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1423 E. 2019/538 K. 15.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1423
KARAR NO : 2019/538
DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ: 15/06/2015
KARAR TARİHİ: 15/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin inşaat yapımının ilk aşaması olan kanal, altyapı ve yol inşaatı taahhüt işleri, zemin kazısı, dolgu, hafriyat ve döküm alanına nakliyesi alanında faaliyet gösterdiğini, şirketin borçlarının aktiflerinden fazla olduğunu, mevcut durum ve deliller ışığında şirketin iflasının ertelenmesine karar verilmesini istediklerini, şirketin sunulan iyileştirme projeleri çerçevesinde aktif ve pasif dengesizliğinin olumlu yönde düzelip borçların ödenebilir duruma geleceğini belirterek müvekkili şirketin borca batık olduğunun tespiti ile İİK madde 179 ve ilgili mevzuat gereği iflasının şimdilik 1 yıl süre ile ertelenmesine,İİK madde 179/a gereğince müvekkil şirketin mal varlığının korunması için gerekli muhafaza tedbirlerinin alınmasına, İİK madde 179/b maddesi gereği iflasın ertelenmesi kararı ile birlikte müvekkili şirket aleyhine 6183 sayılı Yasaya göre yapılan takipler de dahil olmak üzere müvekkili şirket aleyhine yapılmış her türlü icra takibinin ve iflas takibin durdurulması ve yeni takip yapılmasının engellenmesine, ihtiyati haciz, rehinin paraya çevrilmesi yoluyla yapılmış ve yapılacak takiplerle satışların durdurulmasına, leasing konusu malların muhafaza altına alınmasının önlenmesine, dava tarihinden önce muhafaza altına alınan menkullerin yediemin sıfatı ile müvekkili şirket yetkililerine teslimine, şirketin projesinin hayata geçirilmesi için zorunlu olan elektrik, doğalgaz ve sularının kesilmemesine, banka hesaplarındaki blokelerin kaldırılmasına, müvekkil şirketin temsil ve ilzam yetkilerini aynen devam ettirebilmek için müvekkil şirkete kayyım atanmasına, İİK madde 179-a/3 gereğince kayyımın görev ve yetkilerinin ayrıntılı olarak belirlenmesine, yönetim ve karar işlemlerinin kayyım denetimine tabi olmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, İİK. 179 maddesince açılmış iflasın ertelenmesine talebine ilişkindir.
Yöntemine uygun duruşma açılmış taraf kanıtları toplanmıştır. Uyuşmazlık noktaları resen belirlenerek sonuca gidilmiştir.
TTK.nun 376-377 ve İİK.nun 179 ve devamı maddeleri uyarınca şirketlerin aktifleri borçlarını karşılamaya yetmediği takdirde yönetim kurulu bu durumu derhal mahkemeye bildirmeye mecburdur. Bu durumda şirketin doğrudan doğruya iflasına karar verilir. Ancak idare ve temsil ile yetkili kimseler ya da alacaklılardan biri şirket veya kooperatifin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak, iflasın ertelenmesini isteyebilir, mahkeme projeyi ciddi ve inandırıcı bulursa iflasın ertelenmesine karar verir. Bu yasal düzenleme çerçevesinde davacı vekili müvekkili şirketin borca batık halde olduğunu bildirmiş, sunduğu iyileştirme projesi uyarınca iflasının ertelenmesini talep etmiştir. İflasın ertelenmesi yönünde başvuru yapılması konusunda yönetim kurulu kararını ve iflasın ertelenmesi davasını açma yetkisini içeren vekaletnamesini dosyaya sunmuştur.
Davacı şirketin getirtilen sicil dosyasında şirket merkezinin mahkememiz yetki sınırları içinde olduğu, İİK.nun 154.maddesi uyarınca davanın yetkili mahkemede açıldığı görülmüştür.
İflas erteleme talebi İİK.nun 179/a-2 maddesi uyarınca aynı Kanunun 166.maddesinde öngörülen usuller ile ilan edilmiş, davacı vekili davacı için iflas avansını ve iflas tebliğ giderlerini mahkeme veznesine depo etmiştir.
Yapılan ilanlar neticesinde davaya müdahale talebi ile başvuranların müdahale talepleri kabul edilerek davaya katılımları sağlanmıştır.
Mahkememizin 16/06/2015 tarihli kararı ile davacı tarafın ihtiyati tedbir ve kayyım atanması talepleri yerinde görülerek davacı şirkete kayyım atanmıştır. Kayyım şirketin gidişatı hakkında raporlarını ibraz etmiştir.
Yargılamanın devamında ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında davacı şirket ile hakim ortak ve yöneticileri bakımından 01/09/2016 tarih 29818/2 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 673 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ilgili hükümleri uyarınca gerekli araştırmalar yapılmış, davacı şirket ve ortaklarının terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya guruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu iddiasıyla adli soruşturma yürütülüp yürütülmediği hususu araştırılarak bu yönde bir tespit bulunmadığından ihtiyati tedbir kararının devamıyla yargılamaya devam olunmuştur.
İflasın ertelenmesi kararı verilebilmesi için 1.koşul borca batık olma halidir. Yani şirket aktiflerinin şirket borçlarını karşılamaya yetmemesi ve pasiflerin aktiflerden fazla olması gerekmektedir. TTK.nun 376.maddesi uyarınca düzenlenecek ara bilançonun aktiflerin, işletmenin devamının esası da gözetilerek gerçek piyasa değerlerine göre hazırlanması ve borca batıklığın buna göre belirlenmesi gerekmektedir. Davacı vekili tarafından kaydi değer ve satış değerleri bazında hazırlanmış bilançolar dosyaya sunulmuştur. Borçlu şirket vekili tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla davacı tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rayiç değerler ve yapılan araştırma inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre borca batıklık bilançosunun hazırlanması gerekir. İflas ertelemenin amacı borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Bu da tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip aktiflerin pasifinden fazla olmasını ifade eder, gerek borca batıklık gerekse iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı noktasında teknik ve uzman bilirkişi heyetinden mahkememizce rapor ve ek raporlar alınmıştır. Alınan kök raporda davacı şirketin borca batık durumda olduğu, ancak sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olma koşulunu sağlamadığı belirtilmiş olduğundan davacı vekilince rapora itiraz edilerek revize iyileştirme projesi sunulmuştur. Sunulan revize iyileştirme projesi ve itirazlar bilirkişi heyetince 26/01/2016 tarihli raporda incelenmiş, revize projenin de ciddi ve inandırıcı olma koşulunu sağlamadığı belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından şirketin 12/02/2016 tarihli olağanüstü genel kurul toplantı tutanağı sunulmuş, bu toplantıda şirket sermayesinin arttırılması yönünde karar alındığı görülmüştür.
Ek rapora yönelik itirazlar bakımından bilirkişi heyetinden tekrar 02/04/2016 tarihli ek rapor alınmıştır. Bu raporda da bilirkişi heyetinin görüşünde bir değişiklik olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili bu kez itirazları ile birlikte 31/03/2016 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan sermaye arttırım kararını dosyaya sunmuştur.
30/04/2016 tarihli mali tablolar incelenmek suretiyle hazırlanan 22/06/2016 tarihli raporda bilirkişi heyetince kabul edilen sermaye arttırım kararındaki ödemelerin zamanında yapılmasının şirket için çok önemli olduğu ifade edilerek bu kez sunulan projenin ciddi ve inandırıcı olma koşulunu sağladığı açaklanmıştır.
İflas erteleme talepli davalarda şirketlerin borca batıklık durumunun karar tarihine en yakın süreçte de belirlenmesi gerektiğinden bilirkişi heyetinden şirketin son mali verileri göz önünde bulundurularak borca batıklık durumunun devam edip etmediğinin belirlenmesi yönünde 02/04/2019 tarihli rapor alınmış, bu raporda rayiç değerlere göre şirketin borca batık durumda olmadığı bildirilmiştir.
İflas erteleme talebinde bulunan davacının yargılama sürecinde borca batıklıktan çıktığı, iflas ertelemenin birinci koşulu olan borca batıklık durumunun davacı şirket yönünden mevcut olmadığı anlaşılmış, bilirkişi ve kayyım heyeti raporları hukuka ve dosya kapsamına uygun olmakla mahkememizce hükme esas alınıp davacının iflas ertelemenin koşullarını taşımadığının tespiti ile borca batık olmadığı anlaşılan davacı şirket yönünden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı şirketin borca batık durumda olmadığı anlaşılmakla açılan davanın REDDİNE,
2-Mahkememizin 16/06/2015 tarihli ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılmasına,
3-Karar harcı 44,40 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 16,70 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile müdahil taraf vekillerinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/05/2019