Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1414 E. 2022/350 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/1414
KARAR NO: 2022/350
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/06/2015
KARAR TARİHİ: 27/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; — tarihinde davalı— sevk ve idaresindeki — plakalı araca, sonrasında — plakalı araca çarpması sonucunda trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin —– plakalı araçta yolcu olarak bulunduğunu ve yaralandığını, kaza sonrası hastaneye kaldırıldığını ve ameliyata alındığını, elleri ve bacaklarının felç geçirdiğini, çarpmanın etkisi ile diyaframı ve ciğerlerinin de zarar gördüğünü, kaza sebebiyle soruşturma dosyası açıldığını, savcılık dosyasında alınan adli tıp raporu ile müvekkilinin aldığı yaraların yaşamını tehlikeye sokan ve hayat fonksiyonlarını —- derecede etkileyecek nitelikte olduğu, kazanın oluşumunda müvekkilinin bir kusuru bulunmadığı ve yaptırılan kusur incelemesinde de davalı — asli kusurlu olduğunun belirlendiğini, diğer davalı —– sorumluluklarının taşıma sözleşmesinden kaynaklanan kusursuz sorumluluk ve ferdi kaza sigortası kapsamında sorumluluk hali olduğunu, müvekkilinin anne ve babası ile birlikte yaşadığını ve anne babasının herhangi bir gelirleri bulunmadığını, müvekkili ile kız kardeşinin evin tüm giderlerini ve anne babasının bakımlarını üstlendiklerini, müvekkilinin bundan sonraki yaşamını tek başına idame ettirebilmesinin mümkün olmadığını, kaza nedeniyle vücut bütünlüğü ve psikolojisinde kayıplar meydana geldiğini belirterek ileride artırılmak kaydı ile şimdilik —– başlığında teminat altına alınmış “kişinin sürekli sakatlığı”, “tedavi masrafları” ve “gündelik tazminat” bedellerinin müvekkilinin kati heyet raporları düzenlendiğinde sakatlık oranı ve derecesi üzerinden uzman bilirkişi marifetiyle tespiti ile davalı—- kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, 6100 sayılı Yasanın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre geçici ve daimi iş göremezlik, malullük, efor ve iş gücü kaybı, iktisadi geleceğinin tehlikeye düşmesi ve kazanç kaybı,—– tarafından karşılanmayacak bakıcı gideri ve ——- maddi zararların uzman bilirkişi marifetiyle hesaplandığında artırılmak kaydı ile şimdilik ——maddi tazminatın (Sigorta şirketlerinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olması kaydı ile dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte) kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; davadan önce müvekkiline dava konusu zarar ile ilgili herhangi bir müracaat ve başvuru bulunmadığını, kazaya karışan — plaka sayılı aracın müvekkiline —– olduğunu, müvekkilinin sigortalısının kazadaki kusuru oranında ve poliçede yazılı azami teminat limitleriyle sınırlı olarak sorumlu olduğunu, kusur tespiti yapılması gerektiğini,—– davacının maluliyeti yönünden rapor alınması gerekeceğini, bakıcı – tedavi giderlerine ilişkin müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını, aynı şekilde manevi tazminat yönünden de müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın zaman aşımına uğradığını, müvekkilinin kazaya karışan —- tanzim ettiğini, müvekkilinin davacının taleplerinden sorumlu olmadığını, dosyada kusur ve maluliyet yönünden rapor alınması gerektiğini, dava konusu kazanın ferdi kaza sigortası genel şartlarına haiz olup olmadığının tespiti gerektiğini, müvekkilinin faizden sorumluluğunun sınırlı olduğunu, davacının ——gelir elde edip etmediğinin araştırılması ve gelir bağlanmamış ise davacıya dava açması için süre verilerek bu davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, dava öncesinde müvekkiline herhangi bir başvuruda bulunulmadığını, müvekkilinin bu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, müvekkili aleyhine hüküm kurulması halinde müvekkilinin dava tarihinden itibaren ve yasal faizle sınırlı olarak sorumlu tutulabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın oluşumunda müvekkilinin bir kusuru bulunmadığını, olay anında düzenlenen trafik kaza tespit tutanağı ve ceza dosyasında verilen kusur raporunda davalı —– tam kusurlu olduğunun sabit olduğunu, müvekkilinin kamu kurumu olup husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin yolcular ile arasında taşıma ilişkisi bulunmadığını, belli güzergahlarda indi bindi yapılarak seyahat imkanı sağladığını, davacı tedavi giderlerini istediğinden — da davaya dahil edilmesi gerektiğini, ayrıca araç sürücüsü —-davanın ihbarını istediklerini, davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı —-vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kazaya karışan——poliçesini düzenlediğini, dava konusu olayda sigortalısının kusuru ve davacının maluliyetinin belirlenmesi gerektiğini, sigorta şirketleri nezdinde tedavi gideri kalemi şeklinde bir teminat kalmadığını, bu nedenle davacının bakıcı gideri talebinden müvekkilinin sorumlu olmadığını, davacının müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile trafik kazasından doğan maddi tazminat talebine ilişkindir. Davacı — tarihinde meydana gelen trafik kazası sırasında kazaya karışan araçlardan —- yolcu olduğunu, kaza neticesinde ağır şekilde yaralandığını ileri sürerek geçici – sürekli işgöremezlik tazminatı yanısıra tedavi giderleri, efor ve iş gücü kaybı, iktisadi geleceğin tehlikeye düşmesi, kazanç kaybı, — karşılamadığı bakıcı gideri ve protez bakım — belgeli tedavi giderleri karşılığı şimdilik — ile ferdi kaza sigortası poliçesi ile teminat altına alınan, kişinin sürekli sakatlığı, tedavi masrafları ve gündelik masrafı karşılığı şimdilik — davalılar— tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davasını HMK 107 maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak açmıştır. Sunduğu —tarihli dilekçe ile de davalı—- şoförü yönünden maddi manevi tazminat dava haklarını saklı tuttuklarını, dava dilekçesinde — olarak açtıkları davayı alınan bilirkişi raporu ile maddi zararlarının karşılığı —- olarak tespit edildiğinden dava değerini bu tutara arttırdıklarını kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar —- müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istediklerini bildirmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında dava şartları ile ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktalarının tespiti ile tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Kazaya karışan —- plakalı araçların trafik tescil kayıtları getirtilmiş, kaza tespit tutanağı ve dosyaya sunulan poliçelerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının olay anında içinde bulunduğu —plakalı — davalı—- ait olup, davalı — tarafından ferdi kaza grup sigorta poliçesinin ve davalı —- düzenlendiği, aracın ihbar olunan — tarafından kullanıldığı, — plakalı aracın dava dışı—-ait olup olay anında yine onun tarafından kullanıldığı, — plakalı aracın da davalı— adına kayıtlı olup davalı — tarafından kullanıldığı ve —— tarafından zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Olayla ilgili olarak yürütülen ceza soruşturması sonucunda —– hakkında taksirle bir kişinin yaralanmasına sebebiyet verme suçundan dava açıldığı, yürütülen yargılama neticesinde davalı—- olayın meydana gelmesinde tam ve asli kusurlu olduğu, sanıklar —- ise olayın oluş şekli itibariyle alabilecekleri bir önlem bulunmadığı gibi olayda etken sayılacak herhangi bir trafik kuralı ihlalleri de olmadığından kusursuz kabul edilerek, —- taksirle yaralamaya sebebiyet vermekten cezalandırılmasına, diğer iki sanığın ise beraatine karar verildiği, kararın—- geçerek —- tarihi itibariyle kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacının —-tarihinde meydana gelen trafik kazası öncesinde bekar olup, —– mezunu olduğu, bir muhasebe – sigorta şirketinde muhasebe elemanı olarak çalıştığı, anne ve babası ile birlikte yaşadığı, evin geçimini kız kardeşi ile birlikte davacının sağladığı, kaza sonrasında ise davacının çalışamadığı, el ve ayaklarını kullanamadığı, geçimini ailesinin sağladığı, ekonomik ve sosyal durum araştırması neticesinde tespit edilmiş, davacıya ait—- cetveli dosya içine alınmış, yine kaza nedeniyle davacıya herhangi bir işgöremezlik ödeneği ödenmediği de anlaşılmıştır. Davacının çalıştığı iş yerinden aldığı ücret hakkında bilgi sorulmuş yine davacı yanın talebi üzerine emsal ücret araştırması yapılmıştır. —- cevabi yazıda davacının kaza geçirdiği tarihe kadar muhasebe sorumlusu olarak çalıştığı ve asgari ücret aldığı bildirilerek ücret bordrosu gönderilmiş, bu konuda—-yazılar yazılmıştır. —- tarafından muhasebe sorumlusu olarak çalışan kişinin ücretinin karşılıklı mevcut koşullara göre belirlendiği, kendileri tarafından bir tespit yapılmadığı,—- civarı olduğu, — tarafından da bir tespit bulunmadığı yönünde cevaplar gelmiştir.
Dava —plakalı araç sürücüsü— ihbar edilmiştir.
Davacının kaza nedeniyle tedavi gördüğü sağlık kuruluşlarından tedavi evrakları getirtilmiş, maluliyet durumunun tespiti yönünden —- rapor alınmıştır. Düzenlenen —-hükümleri uyarınca —- oranında meslekte kazanma gücü kaybının bulunduğu ve — aya kadar iyileşme sürecinin olduğu belirlenmiştir. —- davacı vekilince itiraz edilerek müvekkilinin meslek grup nosunun 1 olduğu gözetilerek rapor düzenlenmesi gerektiği ifade edilmiş olduğundan daha önceki raporlar meslek grup nosu dikkate alınmadan düzenlenmiş olmakla dosya yeniden —– gönderilmiş bu kez alınan — tarihli raporda davacının olay nedeniyle %100 oranında maluliyetinin bulunduğu bildirilmiştir.
Yargılama devam ederken dosyaya davacı vekili ile davalılardan ——– vekili tarafından —- tarihli dilekçeler sunulmuş, davacı vekili bu davalıdan toplam —– ödeme alındığını, bu davalı yönünden davanın konusuz kaldığını bildirmiş, ayrıca ödenen vekalet ücreti ve yargılama giderinin de kararda hesaplanacak tutardan düşülmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise sulh nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti istemediklerini beyan etmiştir. Aynı şekilde davacı vekili bu kez— tarihli dilekçe ve ekinde ibraname, feragatname ve makbuz sunarak ferdi kaza poliçesi kapsamında davalı —– tedavi gideri (faiz,masraf,vekalet ücreti, icra vekalet ücreti dahil) aldığını, bu davalı yönünden de davanın konusuz kaldığını, yargılama gideri vekalet ücreti istemediğini bildirmiş,—– tarihli dilekçesini sunarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını beyan etmiştir. Davacı vekili bu konuda ayrıca——-tarihli duruşmada da imzalı beyanda bulunmuştur.
Olaydaki kusur durumunun belirlenmesi ve davacının talep edebileceği tazminat tutarı ile bakıcı giderinin hesabı yönünden dosya bilirkişi heyetine verilmiş, düzenlenen —- tarihli bilirkişi heyeti raporunda, kusur incelemesi yapan bilirkişi kaza tespit tutanağı, ceza mahkemesi dosyasında alınan raporlar ve ceza mahkemesi kararı ile uyumlu olarak olayın meydana gelmesinde davalı — 1.derecede ve tam kusurlu olduğunu,— plakalı — sürücüsü —–meskun mahalledeki tek yönlü yolda, yolu ve yoldaki araç trafiğini dikkate alıp kurallara uygun olarak kendi yol ve şeridinde seyrettiği esnada, sağında seyreden ve aniden sola doğrultu değiştirip şeridine giren sürücünün aracıyla çarpışması olayında alabileceği bir tedbir olmadığından kusursuz olduğu ifade edilmiştir. Kusura yönelik belirlemeler, esasen ceza mahkemesi dosyasında alınan raporlar ve karar ile de uyumlu olduğundan mahkememizce hükme esas alınmıştır. Bunun yanısıra aktüer ve doktor bilirkişiler tarafından da davacının tedavi ve bakıcı giderine yönelik talepleri bakımından değerlendirme yapılmış olup davacının kaza sonrası yoğun bakımda kaldığı sürece bakıcı ihtiyacı olmamakla birlikte yoğun bakımdan çıkarıldığı — tarihinden itibaren bakiye ömrü boyunca bakıcıya ihtiyacının olduğu belirtilerek —bakıcı gideri talep edebileceği ancak davalı —tarafından ödenen miktarın güncel tutarı düşüldüğünde davacının bakım giderinin —-olduğu bildirilmiştir. Yine aktüer bilirkişi tarafından davacının maluliyet oranı dikkate alınıp kazanç durumu ise iki seçenekli olarak değerlendirilmek suretiyle — ayrı tazminat hesabı yapılmış birinci seçenekte davacının —-cetveli ve dönem ücret bordrolarına itibar edilerek 2.seçenejte ise davacının beyan ve kıdemine itibar edilerek hesaplama yapıldığı görülmüştür. Dosya kapsamında davacının kaza öncesinde muhasebe elemanı olarak bir şirkette çalıştığı ve asgari ücret aldığı tespit edilmiş, bunun dışında emsal araştırması yapılmış yalnızca—– emsal bildirilmiş, diğerleri ücretin taraflar arasında kararlaştırıldığını bildirmişlerdir. Davacının asgari ücretin üzerinde gelir elde ettiğini ortaya koyan somut başkaca bir delil dosyaya sunulmamıştır. Bu nedenle davacının asgari ücret karşılığı çalıştığı mahkememizce kabul edilmiş ve rapor 1.seçenek hesaplama yönünden değerlendirmeye alınmıştır. Bilirkişi tazminat hesabını yaparken güncel —– kararlarına uygun olarak —- yöntemini kullanmış, davacının sürekli iş göremezlik tazminatı tutarını —- olarak hesapladıktan sonra davalılardan —-tarafından yapılan ödemeyi güncelleyerek düşmek suretiyle davacının bakiye zararını —- olarak hesaplamıştır. Davacı vekili talep arttırımını raporda—.seçenekte tespit edilen rakamlar üzerinden yapmış ve —- sürekli iş göremezlik tazminatı ile —— olarak talebini açıklamıştır. Yargılama sırasında yapılan ödemelerin güncellenmesi doğru olmayıp ödenen tutarın düşülmesi gerekmekle birlikte davacı yan rapora itirazında bu hususa hiç değinmediğinden davalılar lehine kazanılmış hak teşkil ettiği kabul edilmiştir.
Dosya kapsamında yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ile davacının — tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle %100 oranında malul kalacak şekilde yaralandığı ve bu nedenle hayat boyu bakıcıya ihtiyaç duyacak duruma geldiği, davacının olay sırasında — plakalı —- yolcu olarak seyahat ettiği, bu aracın davalı —- ait olup olay sırasında—- tarafından kullanıldığı, kazaya karışan — plakalı aracın ise davalı— tarafından kullanıldığı ve aracın davalı —- ait olduğu, yine kazaya karışan— plakalı aracın malik ve sürücüsünün ise dava dışı —-olup gerek ceza mahkemesinde alınan raporlar gerekse mahkememizce alınan kusur raporu ve ceza mahkemesinin kesinleşen kararı ile saptanan maddi olgular karşısında dava dışı —- davacının içinde bulunduğu otobüsün şoförünün kusursuz oldukları, aynı şekilde davacıya yüklenebilecek bir kusurun da olmadığı, bu durumda davalılar —- poliçesini düzenleyen —- oluşan zarardan sorumlu olmadığı, haklarında açılan davanın reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Yargılama sırasında —- düzenleyen davalı —- plakalı aracın—– sigorta poliçesini düzenleyen davalı —- tarafından davacıya bir kısım ödeme yapılmış olup bu davalıların vekilleri ve davacı vekili tarafından dosyaya ibraname ve makbuzlar sunularak davanın bu davalılar yönünden konusuz kaldığı beyan edildiğinden ve yargılama gideri, vekalet ücreti talepleri de karşılıklı olarak bulunmadığından her iki sigorta şirketine yönelik olarak konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davalılardan —kazanın meydana gelmesinde 1.derecede ve %100 kusurlu olup, kullandığı — plakalı aracın işleteni ve — sigorta şirketi birlikte sorumludur. Ancak yukarıda da belirtildiği üzere — düzenleyen —–yargılama sırasında ödeme yapmış ve alınan bilirkişi raporunda bilirkişi tarafından ödenen tutar güncellenmek suretiyle maluliyet tazminatı tutarından düşülmüştür. Düşümü yapılan miktar poliçe limitinin üzerinde olmakla birlikte davacı tarafça itiraz edilmediğinden — plakalı araç sürücüsü ve işleteninin kalan bakiye zarar tutarı olan —- müşterek ve müteselsilen sorumlu oldukları kanaatine varılmıştır. Aynı şekilde bakıcı gideri yönünden belirlenen —- — kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte bu davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, davacının fazla talebi reddedilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar —- yönelik davaların esastan reddine,
2-Davalılardan — yönünden açılan davanın konusu kalmadığından bu davalılara yönelik esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalılar— yönünden açılan davanın arttırılan hali ile kısmen kabulüne,
— sürekli iş göremezlik tazminatı ile — bakıcı gideri olmak üzere toplam –davalılar — kaza tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazla talebin reddine,
4-Karar harcı 171.529,42 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 27,70 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 13.136,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 158.365,72 TL harcın davalılar —-adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 27,70 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 13.136,00 TL toplamı 13.163,70 TL harcın davalılar —– tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 31,80 TL ilk masraf, 1.344,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.250,00 TL bilirkişi ücreti, 1.849,00 TL Adli Tıp fatura bedelleri olmak üzere toplam 5.474,80 TL yargılama giderinden davadaki haklılık oranına göre (%65) belirlenen 3.558,62 TL’ den davacının talebi uyarınca davalı — mahsubuyla bakiye 2.708,62 TL’nin davalılar —- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7- Davalılar — tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
8- Davalı — tarafından yapılan 38,00 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
9-Davalılar—- tarafından yargılama gideri talep edilmediğinden karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 109.023,79 TL vekalet ücretinden davacının talebi uyarınca davalı— tahsil edilen 32.030,00 TL. vekalet ücretinin mahsubu ile bakiye 76.993,79 TL.nin davalı —- alınarak davacıya verilmesine,
11- Davalılar —– tarafından vekalet ücreti talep edilmediğinden karar verilmesine yer olmadığına,
12-Davalılar—– kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 3/2 ve 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 2.000,00 TL vekalet ücretinin(davacı tarafça bu davalılar yönünden ıslah yapılmadığı gözönünde bulundurularak dava dilekçesindeki talep ile bağlı kalınarak) davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
13-Davalı—– kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 79.548,81 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
14-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı — davalı —- ihbar olunan——- vekili ve ihbar olunan —– vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/04/2022