Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1382 E. 2018/967 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2015/1382 Esas
KARAR NO : 2018/967

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2015
KARAR TARİHİ : 25/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili şirket arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, iş bu ticari ilişki gereği müvekkilinin davalı şirketten fatura kaynaklı cari hesap alacağı bulunduğunu, müvekkili şirketin davalı şirkete teslim ettiği ——– ile yakıt temin ettiğini, davalı borçlunun —— ile aldığı yakıt ve diğer ürünlerin hizmet alımlarının ödemesini yapmadığını, müvekkilinin davalıdan faturadan kaynaklanan cari hesap alacağının mevcut olduğunu, iş bu alacağın tarafların ticari kayıtların incelemesi ile sabit hale geleceğini, bu nedenle davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davanın kabulünün gerektiğini, faize itirazın mesnetsiz olduğunu, istenen faiz oranı hukuka uygun olduğunu, davalının itirazlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, takip konusu alacak likit olduğunu, davalı borçlu aleyhine alacağın % 20’siniden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini, davalı borçlu kötü niyetli olduğunu davalı şirket müvekkili şirketten yakıt, ürün hizmeti aldığını, ödeme yapmadığını, açılan takiben de kötü niyetle haksız ve mesnetsiz olarak itirazda bulunduğunu, davanın kabulünü, davalıların İstanbul Anadolu ——–.İcra Müdürlüğünün 2017/11445 esas sayılı dosyasına yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptalini, takibin devamını, haksız ve kötüniyetli itiraz nedeniyle davalı aleyhine % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı şirkete dava dilekçesinin tebliğ edildiği, cevap dilekçesinin sunulmadığı anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
İstanbul Anadolu ———.İcra Müdürlüğünün 2014/11445 esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
İcra dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine 24.091,32 Euro asıl alacağın tahsili amacıyla 17.12.2013 tarihinde İstanbul —– İcra Müdürlüğünün 2013/30258 E. sayılı dosyası ile takip yaptığı, takip borçlusu vekilinin yetki itirazı üzerine bu defa icra takibine, İstanbul Anadolu ——–. İcra Müdürlüğünün 2014/11445 E. sayılı dosyasında devam edildiği, davalı borçluya 06/06/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 12/06/2014 tarihinde yasal süresinde borca, faizine ve ferilerine yönelik itiraz ettiği ve davacının da İİK nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Davalı borçlu taraf icra takibine itiraz dilekçesinde; Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun buyurucu nitelikli 48. maddesi hükmüne göre, Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek veya tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı gösterme yükümlülüğü altında olduğunu, alacaklı görünen yabancı şirketin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bir dava açmak ya da takip başlatmak için yatırmak zorunda olduğu teminatı yatırması gerektiğini beyan ettiği, ———- sözleşmesinde —- taraf olduğu, dolayısıyla —- ile aramızda karşılıklı sözleşme olduğundan ——- devletine ait bir şirketin dava açması durumunda teminat yatırma zorunluluğu olmadığı anlaşıldığından davalını bu itirazı yerinde görülmemiştir.
Tarafların tacir ve işin ticari iş olması sebebiyle taraflara ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davacı vekili beyan dilekçesinde; Müvekkili şirketin merkezi —- olduğunu, ——— ticari defter tutma uygulaması bulunmadığını, ticari ilişkilerde sözleşmeler, faturalar ve cari hesap kayıtları üzerinden borç tahsili işlemlerinin yapıldığını, bu sebeple müvekkil şirketin defteri bulunmadığını, müvekkil şirketin Türkiye ofisinde online sistem üzerinden fatura ve cari hesap hareketlerinin incelenmesi için yerinde inceleme yetkisi talep ettiklerini, bununla birlikte, taraflar arasındaki sözleşme ve davaya konu olmayan, davalının önceki tarihli ödemelerine ilişkin ticari ilişkiyi gösteren dekontların dosyada mübrez olduğunu, iş bu dilekçelerindeki dava konusu borca ilişkin fatura suretleri ile cari hesap ekstresini ibraz ettiklerini, işbu faturaların asıllarının ve cari dökümün ayrıntılı ve a-postilli şekilde —– gönderilmesi gerektiğini, inceleme gününe kadar evrakların bu şekilde yetişmesi mümkün olmadığından, a-postilli evrakların, mahkeme kalemine yada mali bilirkişiye teslim edilmesi ve ibrazı için ek 10 günlük süre verilmesi şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce alınan serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişi raporunda özetle; İhtarata rağmen davalı tarafın inceleme günü ticari defter ve dayanak belgelerini ibraz etmediği, davacı …————mukim bir firma olduğu, davacının Finans ve Mali İşler Müdürü’nün 30.03.2016 tarihli ön yazısı, 29 sayfa borca dayanak olan davacının faturalarının ve 15.04.2011-30.03.2016 tarihleri arasındaki 10 sayfa açık hesap ekstrelerinin sunulduğu ve sunulan bu evrakların———— adına ve Yeminli Tercüman ————- tarafından Türkçe çevirisi yapılarak, tarafıma 05.05.2016 tarihinde ibraz edildiği, davacının bakiye alacağı kalan faturaların Türkçe tercümeli, fatura ve ekinde sunulmuş olan dolum listelerinin incelenmesi ile davacının cari hesap ekstresinde de görüldüğü üzere, 24.091,31 Euro alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili rapora karşı beyan dilekçesinde; davanın kabulünü talep etmiştir.
Davacı vekiline cari hesabı oluşturan faturaların tebliğine ilişkin belgeleri ve sevk irsaliyelerini sunmak için süre verildiği, faturaların davalı şirkete —— firması ile gönderildiğini, buna ilişkin kargo şirketinden temin ettikleri gönderi bilgilerini sunduklarını, yeterli olmaması halinde —— müzekkere yazılmasını talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan ; ——– sözleşmesi” nde davalı şirketin kaşe ve imzası bulunduğundan imza yönünden davalı şirketin isticvabına karar verilmiş ve davalı şirket adına isticvap davetiyesi düzenlenerek davalı şirket adresine gönderilmiş, ancak davalı şirket adına duruşmaya katılan olmamıştır.
————— Müdürlüğü;nden davalı şirkete ait 2012-2013 yıllarına ait BA formları celbedilmiştir.
Davalı şirkete ait BA formlarının incelenmesi amacıyla bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi ek raporunda özetle; davacı tarafın 17 adet faturadan dolayı takip tarihinde davalıdan 24.091,32 Euro alacaklı olduğu, davalı Ba formlarında davacıdan olan mal ve hizmet alışlarını 2012 yılında 212 adet ve 483.852,00 TL, 2013 yılında 264 adet ve 194.724,00 TL olmak üzere 264 adet belge karşılığında 678.576,00 TL olarak beyan ettiği, davacının dava dosyasına ibraz ettiği 2013 yılına ait açık hesap ekstresine göre; 60 adet ve 97.228,94 Euro satış kaydı olduğu, davalının ise BA formunda 56 adet fatura ve 194.724,00 TL alım tutarı beyan ettiği, davalının 2013 yılına ait BA formunda davacıdan olan alımlarını 4 adet fatura haricinde tamamını beyan ettiği belirtilmiştir.
Davacı vekili ek rapora yönelik itiraz dilekçesinde; davalının dava konusu faturaları Maliyeye bildirdiğini, faturaların davalının da kabulün de olduğunu, ek raporda vergi dairesinden gelen yazı cevabında ufak bir hata yapıldığını, işlemiş faizi taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Mahkememizce bilirkişi ek raporunda davalı şirkete ait BA formlarında bildirilen fatura toplamının belirtildiği, ancak kök raporda belirtilen bedelle uyuşup uyuşmadığı hususunda herhangi bir açıklama yapılmadığı, yine ek raporun sonuç kısmında davacı tarafın 17 adet faturadan dolayı 24.091,39 Euro alacağının bulunduğu şeklinde tespitte bulunulmuşsa da, bu 17 adet faturanın nereden bulunduğunun belirtilmediği, zira BA BS formlarında bu rakama ulaşılmadığı, bilirkişinin davacı vekili tarafından sunulan faturaların değerlendirilmesi amacıyla yeniden ek rapor alınmasına ilişkin ara karar kurulduğu, davacı vekilinin ara karardan dönülmesini talep ettiği ancak Mahkememizce ara karardan dönülmesi talebinin reddine karar verilerek bilirkişiden 2. Ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi 2. Ek raporunda özetle; ek raporda vergi dairesinden gelen müzekkere cevabına göre 2012 yılında alımlar 20,00 TL maddi hata ile —— olarak belirtilmişse de doğrusunun —- olduğunu, davacının alacağının 2013 yılına ait 17 adet faturadan kalan 24.091,31 Euro bakiyeden kaynaklandığı, davalı BA formlarında davacıdan olan mal ve hizmet alışlarını 2013 yılında 52 adet ve 194.724,00 TL olarak beyan ettiği, davalının 17 adet fatura karşılığı 24.091,31 Euro borcunun 52 adet ve 194.724,00 TL alım içerisinde olduğu, davacının davalıya kestiği 31/08/2013 fatura tarihine göre TCMB Euro Döviz Alış kuru olan 2.693,00 TL ile değerlenmesi halinde davacının 24.091,31 Euro kuru karşılığı 64.878,00 TL davacıdan mal alımı yaptığı, geriye kalan 613.718 TL olan davacının alacağını davalıdan tahsil ettiği, davacının davalıdan 24.091,31 Euro alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Davacı 2. Ek rapora beyan dilekçesi sunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, cari hesabın faturalardan oluştuğu, ancak bilirkişi raporunda davacının alacağının son 17 adet fatura alacağından oluştuğunu belirttiği, Mahkememizce taraf defterlerinin incelenmesine karar verildiği, davalının defterlerini sunmadığı, davacının da yabancı şirket olması nedeniyle —- defter tutulmadığını belirterek apostil şerhli ve tercümeli cari hesap ekstresini sunduğu, davacının sunduğu bu kayıtların incelendiği, davacı satıcının faturalara konu malı davalıya teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği, davacının kendi ticari kayıtlarına göre 24.091,31 alacaklı görünmekte ise de davalının ticari defterlerini sunmamış olması nedeniyle cari hesap kayıtlarının karşılaştırılamadığı, ancak davalı şirketin getirtilen BA formlarında davacı tarafın faturalarının davalı şirketçe BA beyannamesine konu edildiği, dolayısıyla bahsi geçen faturalar açısından davacının davasını ispat ettiği, zaten cari hesabın iş bu 17 adet faturadan oluştuğu, 2. Ek raporda da belirtildiği üzere davacının takip tarihinde davalıdan 24.091,32 Euro alacaklı olduğunun anlaşıldığı, davacının iddiasını ispat etmiş olduğu, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin haklı görüldüğü anlaşılmakla davanın kabulü ile, davalının icra takibine itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir. Alacak yabancı para alacağı olduğundan 3095 sayılı kanunun 4/a maddesine göre faiz işletmek gerekmiş, yine icra inkar tazminatı Euro bedeli takip tarihi itibariyle Euronun efektif satış kuru üzerinden TL’ye çevrilmek suretiyle hesaplanmış ve aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE
1-Davalının İstanbul Anadolu —————. İcra Müdürlüğünün 2014/11445 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 24.091,32 Euro asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan bedelin takip tarihindeki karşılığı olan 67.697,75 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 4.624,43 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 818,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.806,11 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 27,70 TL başvurma, 818,32 TL peşin harç olmak üzere toplam 846,02 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 240,80 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.200,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.440,80 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——— deki esaslara göre belirlenen 7.796,75 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının ve kasaya alınan evrak aslının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.