Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1176 E. 2021/553 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1176 Esas
KARAR NO : 2021/553

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 06/05/2015
KARAR TARİHİ : 08/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Davacı—- SÖZLEŞMESİ” düzenlenmiş olduğunu, bu sözleşme ile Dava Dışı —- ilişkisinden kaynaklanan alacağını ve buna ilişkin tüm haklarını Müvekkil Davacı Şirkete Devretmiş olduğunu, müvekkil Davacı ——-bu alacağını tahsil etmek istediğini, ancak davalı şirketin bu konuda yapılan tüm başvurulara olumlu cevap vermediğini, bunun üzerine müvekkil davacı şirketin alacağına kavuşmak için İcra Takibi yoluna başvurduğunu, dava——arasındaki ilişkinin cari hesap dökümleri incelendiğinde görüleceğini, davalı şirketin bu ilişkiden borcunun bulunduğunu, bu ilişkiden kaynaklanan alacağında dava —-davacı şirkete devredilmiş olduğunu, her şey bu kadar açık olduğu halde davalı şirketin borca haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20′ den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Her ne kadar Temlik Sözleşmesi yazılı gerçekleştirilmiş olsa da aslen Usul Ve Yasaya aykırı olduğunu, tarafların Resmi Kayıtlarına işlenmiş bir Temlik Sözleşmesi1 nin söz konusu olmadığını, Temlik alan ve veren taraf vekilinin aynı şahıs olduğunu ve temlik işleminin muvazaalı olduğunu, bu nedenle bile işbu davanın reddinin gerektiğini, taraflar arasındaki temlik sözleşmesinin noterde resmi şekil şartlarına uygun bir şekilde düzenlenmediğini,—- —-talebi ile dava ikame ettiğinin haricen istihbar edildiğini, görüleceği üzere temlik veren dava dışı şirketin iflas erteleme kalkanı ile alacaklılardan mal kaçırmayı amaçladığı ve bu esnada kendi şirket alacaklarını başkaca gerçek veya tüzel 3.şahıslar aracılığı ile toplamak istediğinin izahtan —- olduğunu, davacı şirket ve temlik veren dava dışı şirketin iflas erteleme sürecinde şirket alacaklarını— ödeme yapmamak suretiyle haksız çıkar sağlamayı ve müvekkil davalı şirket gibi firmaları mağdur etmeyi amaçlamakta olduğunu, müvekkil davalı şirketin—– temlik alan davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını savunarak, davacının mesnetsiz davasının reddi ile kötü niyetli davacı aleyhine en az %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—-sayılı icra takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde;Dosyamız davacısı tarafından davalısı aleyhine başlatılan takibin sebebi olarak “— asıl alacağın ilamsız takibe konulduğu, davalı tarafça süresinde borca itiraz edilmekle davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca tüm yasal ticari defterleri üzerinde Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller ve dosya kapsamına göre tüm iddia ve itirazları karşılar şekilde rapor düzenlenmesi için dosya nitelikli hesap uzmanı ve mali müşavirden oluşan iki kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan —– borçlu olduğu, ticari defterlerin— şekilde yapılan sözleşmeyle, borçlarından— kanunda öngörülen şekilde yapıldığı, Alacağın devriyle birlikte alacak hakkıyla birlikte takip ve dava hakkının da davac—- — —bir gün sonra iflasın ertelenmesi talebinde bulunduğu, bu durumun devrin muvazaalı olabileceği ihtimalini akla getirdiği, ancak—olduğu iddiasını ortaya koyacak yeterince delil bulunmadığı, alacağı devreden ve devralanın birbirinden bağımsız ve farklı illerde faaliyet gösteren şirketler olduğu, faaliyet konularının benzer olduğu, aralarında ticari ilişkinin bulunmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu, — gösterilmemesinin alacağın devrinin geçerliliğini etkilemediği,” şeklinde görüş belirtilmiştir.
Kök raporu düzenleyen—- ait ticari defter ve dayanak belgeler—- irsaliyelerinin okunaklı suretleri temin edilerek) üzerinde dava dışı şirket merkezinde —- kayıtlarının dökümü ve fatura ve sevk irsaliyelerinin dökümü yapılarak) ek rapor alınması için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş mali müşavir bilirkişisince hazırlanan —–numarasıyla mükellefi bulunduğu— incelenmesi sonucunda, dava dışı şirketçe davalı şirket adına ticari ilişkinin sürdürüldüğü —- — davalı şirketçe yasal nitelikli bir itiraza konu edilmeksizin ve benimsenerek ticari defterlere kaydedilerek dava dışı şirkette mal/hizmet alımı olarak —- edilmiş bulundukları, davalı —- herhangi bir çelişkiye sebebiyet vermeyecek şekilde — olarak beyan dilediği, ancak dava dışı şirketten mal alım tutarının davalı şirketçe kendi aleyhine olacak şekilde —-görülmüş olup, sehven yapılan bu yanlış beyanın dava— dolayısıyla davanın sonucuna etki etmeyeceği göz önünde bulundurularak değerlendirme yapılmıştır. Yukarıda yer verilen tespit ve değerlendirmelerimiz sonucunda; temlik veren dava dışı—olabileceği sonuç ve kanaatlerine varılmıştır. Sonuç:Her türlü hukuki —, nahai karar ve İİK. Md. 67/2’ye göre icra tazminatı taleplerinin takdiri yüce mahkeye ait olmak üzere, dava ve icra dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile sunulan ticari defterler ve dayanağı belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre, temlik alacaklısı davacı şirketin —–alacak üzerinden taleple harçlandırmak suretiyle temlik borçlusu davalı şirket aleyhine ikame etmiş oludğu iş bu itirazın iptali davasıdır. Davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği asıl alacağının 201.570,58 TL olabileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.” denilerek görüş belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre; Dava, davacının alacağın temliki neticesinde alacaklı sıfatı ile cari hesap bakiyesine dayanan alacak istemiyle yapılan icra takibine davalı tarafın yapmış olduğu itiraz sonucu davacı tarafından açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyaya davalı tarafın——- cebedilmiştir. Mali müşavir bilirkişisinin ek raporunda da tespit edildiği üzere, —formlarının yapılan incelenmesinde dava——- davalı tarafça dava dışı şirketten —- bildirimde bulunulduğundan davalının bu faturalara konu malları teslim aldığı mahkememizce kabul edilmiştir.Davalı vekili davaya konu faturaların tebliğ olmadığı itirazını ileri sürse de davalının — ilgili iddiası dinlenmemiştir.Davacı taraf böylece malların teslimini ispat etmiş olup davalı tarafça ödeme iddiası ve ispatı da dosya kapsamında olmadığından toplanan deliller uyarınca alınan bilirkişi raporu da gerekçeli ve denetlenebilir olduğu mahkememizce kabul edilerek hükme esas alınmış olup,—- davalı şirketten 201.570,58TL alacağı olduğu mahkememizce kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının —- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 201.570,58 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan 201.570,58 TL’nin %20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı 13.769,29 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.568,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.200,67 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 27,70 TL başvuru, 2.568,62 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 2.596,32 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 145,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.700,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.845,50TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 1.749,00 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 200,00 TL.yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı göz önünde bulundurularak takdiren üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde —- miktarı geçmemek üzere 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı