Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1160 E. 2019/868 K. 11.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/1160
KARAR NO: 2019/868
DAVA : Alacak (Akaryakıt bayilik sözleşmesinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/05/2015
KARAR TARİHİ : 11/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Akaryakıt bayilik sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ——– ile davalı şirket arasında ——– tarihli Bayilik Sözleşmesinin akdedildiğini, bayilik sözleşmesinin kapsadığı akaryakıt istasyonunda beş yıl süre ile müvekkili ——-bayiliğinin yapılacağının ve Sözleşme ile Taahhütnamelerden doğan sorumlulukların beş yıllık sözleşme süresi içerisinde eksiksiz ve zamanında yerine getirileceğinin taahhüt edilmesi nedeniyle bayilere Gayri Maddi Hak Bedeli ödemesinin yapıldığını, yapılacak Gayri Maddi Hak Bedeli ödemesinin tutarının davalı bayinin sözleşme ve taahhütnamelerden doğan yükümlülüklerini yerine getirerek beş yıllık sürenin tamamlanacağı, taahhüt edilen miktarda akaryakıt satın alınacağı, bedellerinin zamanında ödeneceği, akaryakıt satın alma taahhüt miktarının gerçekleştirileceğine ilişkin taahhütleri dikkate alınarak hesaplandığını, davalı bayi tarafından imzalanan —— tarihli taahhütnamede, müvekkili —– tarafından davalıya ——- TL + KDV tutarında Gayri Maddi Hak Bedeli ödeneceği ve bu bedelin —- ile yapılan Bayilik ve İşletmecilik Sözleşmesinin veya ariyet olarak alınan mallara ilişkin taahhütnamenin veya iş bu taahhütnamenin herhangi bir hükmüne aykırılık halinde veya, 5 yıllık süre içerisinde herhangi bir zamanda gerekli ruhsatların alınmaması veya iptal edilmesi veya Bayilik Sözleşmesinin hangi nedenle olursa olsun feshedilmesi veya ——- Lisans alım tarihinden itibaren 5 yıllık sürenin hangi nedenle olursa olsun tamamlanamaması halinde kıstel yevm dahil hiçbir indirim yapılmadan ödenecek bu meblağın——- iade edileceği ve avans faizinin ——- puan fazlası üzerinden işleyeceği faizin taahhüt edildiğini, Bayilik Sözleşmesinin akdedildiği tarihten müvekkili tarafından haklı sebeplerle sözleşmenin feshedildiği tarihe kadar geçen yaklaşık 4,5 yıllık süre içinde bayinin, ürün bedellerinden doğan borçlarını ödemediğini, taahhüt edilen miktarda ürün alımlarını gerçekleştirmediğini ve eksik ürün alımları neticesinde tahakkuk eden cezai şart borcunu da ödemediğini, ayrıca akdettiği taahhütnameler gereğince muaccel hale gelen ve iade edilmesi gereken ——– borcunu da müvekkiline iade etmediğini, yine davalı tarafından ürün bedeli borçlarına istinaden keşide edilen ———— çek nolu—– TL bedelli,—– çek nolu —— TL bedelli, —–çek nolu —– TL bedelli ve —- çek nolu ——– TL bedelli çekler ile —— çek nolu ——– TL bedelli çeklerinin karşılıksız çıktığını, bunun üzerine davalı tarafından borçlarının teminatı olarak müvekkili şirkete verilen ——- TL’lik ve ——-TL’lik 2 adet (toplamda ———- TL’lik) banka teminat mektuplarının paraya çevrildiğini, paraya çevrilen mektupların toplam tutarının davalının ——-TL ürün bedeli borcuna, kalan—– TL + KDV’ nin ise davalıya ödenen Gayri Maddi Hak Bedeli borcuna mahsup edildiğini, bu mahsuplardan sonra kalan tutarın, davalının diğer borçlarına mahsup edildiğini, davalının ürün bedellerini ödemek üzere davacıya verdiği çeklerin karşılıksız çıkması üzerine, davacı tarafından davalıya ——– tarihli ihtarnamenin gönderildiğini, söz konusu ihtarname ile davalının ürün borçlarını, vade farkını ve cezai şartı ödemesi gerektiği, ödemediği takdirde teminat mektuplarının paraya çevrilerek borçlarına mahsup edileceğini ve sözleşmenin fesh edileceğinin ihtar edildiğini, ihtarnameye rağmen davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve muaccel olan borçlarını ödememesi neticesinde, yine müvekkili şirket tarafından gönderilen——–. Noterliğinin ——–tarih ve——- Sayılı ihtarnamesi ile bayilik sözleşmesinin feshedildiğini, bayilik sözleşmesi feshedilen davalının ödenen ——-TL’lik Gayri Maddi Hak bedelinden kalan 587.059,33 TL + KDV borcunu imzaladığı taahhütnameye göre anılan meblağın ödendiği tarihten itibaren avans faizinin 20 puan üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte ödemesi gerektiğini, davalının bayilik sözleşmesinin süresinin başladığı ——– tarihinden, sözleşmenin müvekkili tarafından feshedildiği ——– tarihine kadar geçen 53 aylık sürede imzaladığı ürün alım taahhütnamesine göre alması gereken ürün miktarının 9010 Ton olduğunu, ancak davalı bayinin anılan sürede toplamda 3960 ton ürün alımı gerçekleştirdiğini, eksik alınan 5049 ton ürün karşılığında davalının ödemesi gereken cezai şart tutarının 504.900,00 USD olduğunu, mülkiyeti müvekkili şirkete ait ariyet malzemelerin söküm ve teslim alınması için birçok defa davalının istasyonuna yetkili servisler yönlendirilmişse de, davalının demirbaş malzemelerini iade/teslim etmediğini, bu hususun tutanak altına alındığını, mülkiyeti müvekkili şirkete ait davalıya ariyeten verilen ve iade etmesi gereken malzemelerin 1 adet kurumsal kimlik, 2 adet pompa, 5 adet dalgıç pompa, 1 adet jeneratör, 1 adet kompresör, 1 adet hava su saati, 1 adet yağ pompası ve 1 adet yağ emme makinesi olduğunu, teslim edilmeyen iş bu ariyet malzemelerin toplam bedelinin 70.045,14 TL olduğunu, dilekçe ekinde sundukları teslim edilmeyen ariyet malzemelerden kurumsal kimliğe ilişkin 47.710,45 TL’lik ve 01.10.2010 tarihli fatura ile diğer malzemeler 2 adet pompa, 5 adet dalgıç pompa, 1 adet jeneratör, 1 adet kompresör, 1 adet hava su saati, 1 adet yağ pompası ve 1 adet yağ emme makinesine ilişkin 30.223,50 TL’lik ve 13.12.2010 tarihli faturalardan da (Otomasyon sisteminin sökülerek teslim alındığından 6.685,69 TL + KDV, iş bu fatura bedelinden düşülerek kalan rakam olan 22.334,69 TL (KDV Dahil) hesaplamaya dahil edildiğini) davalı bayinin yükümlülüğüne aykırı davranarak teslim etmemesi sebebiyle anılan meblağ kadar borçlu olduğunun kanıtlanacağını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının cezai şart borcuna karşılık şimdilik 10.000,00 USD’nin fiilen ödeneceği günkü TCMB efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığının (KDV ile birlikte), Gayri Maddi Hak Bedelinin kalan kısmından şimdilik 25.000,00 TL + KDV’ nin davalıya Gayri Maddi Hak Bedeli ödemesinin yapıldığı tarihten itibaren işleyen avans faizinin 20 puan üzerindeki ana para faizi ile birlikte ve ariyet malzeme borcu olan 70.045,14 TL (KDV Dahil) tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında ——-tarihinde bayilik sözleşmesinin imzalandığını, bundan sonra yaklaşık 4,5 yıl boyunca bayilik ilişkisinin devam ettiğini, davacının ——–Noterliği kanalı ile keşide ettiği ———yevmiye numaralı ihtarnamede ürün bedellerinden doğan —–TL tutarındaki alacağın aylık %5 vade farkı olan ——- TL ile birlikte —— TL cezai şartın 7 gün içerisinde ödenmesini aksi takdirde taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin feshedileceğini bildirdiğini, yasa gereği ihtarnamenin tebliğini müteakip 7 günlük ödeme süreleri bulunduğu halde bu sürenin beklenmeksizin temerrüt şartının gerçekleşmeden —— tarihinde ——TL tutarlı teminat mektubunun paraya çevrildiğini, ticari ilişkiden kaynaklanan borç miktarının bu tarih itibariyle ———TL olduğunu ve teminat mektuplarının paraya çevrilmesi nedeni ile davalı şirketin davacı şirketten ———– TL alacaklı olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin yaklaşık 4,5 yıl süre ile devam ettiğini, davacı tarafın bu bayilik sözleşmesi sebebiyle ürün sattığını ve gelir elde ettiğini, kaldı ki sözleşmenin devamı müddetince eksik ürün alımı sebebiyle taraflarına bayilik sözleşmesi fesh edilinceye kadar hiçbir ihtarnamenin keşide edilmediğini, davacı tarafın eksik ürün alınmasına rağmen bayilik sözleşmesini devam ettirdiğini ve akaryakıt ikmali yapmayı sürdürdüğünü, bu durumda sözleşmenin buna ilişkin hükümlerinin zımnen değiştiği, fiilen ortadan kalktığının kabulü gerektiğini, sözleşmenin feshinde davacının haksız olduğunu, esasında sözleşmenin sona ermesine 6 aylık süre bulunduğu nazara alındığında sözleşmenin sonlandırılmaması durumunda taahhüdünü yerine getirmesinin mümkün olduğunu, bu durumun bizatihi davacı tarafından sözleşmenin feshedilerek engellendiğini, bayilik sözleşmesi imzalandığında ——— İlçesinin —— girişinde bulunan istasyonun daha sonra yeni çevre yolunun hizmete girmesi ile meydana gelen güzergah değişikliğinden olumsuz etkilendiğini bu durumun akaryakıt satışlarını olumsuz etkilediğini, bu hususun davacıya bildirildiğini sözleşmenin davalı lehine şartlarının iyileştirilmesi istenildiği halde sözleşmenin hakim tarafı olan davacının bu durumu nazara almadığını, mutabık kaldıkları peşin alımlar için davacının hesabına ———– TL gönderildiğini ———- tarihlerinde defalarca ürün ikmalinin yapılmasının talep olduğunu, ürün ikmali yapılmayarak istasyonun kapalı kalmasına, akaryakıt satışı yapılmamasına ve zarara uğramasına neden olduğunu, yukarıda izah olunan sebepler ile davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile taraflar arasında imzalanan akaryakıt bayilik sözleşmesi ve taahhütnamelerden doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 21/01/2016 tarihli ön inceleme duruşmasında dava şartı ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığı anlaşılmakla uyuşmazlık noktaları saptanıp tahkikat aşamasına geçilerek taraf delilleri toplanmış, bilirkişi raporu alınarak sonucu gidilmiştir.
Davacı ile davalı arasında 19/08/2010 tarihli bayilik sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme uyarınca davalının davacıya ait akaryakıt satış servis istasyonunda davacının bayisi olarak faaliyet gösterdiği, sözleşmenin 11.maddesine göre davalının davacının bayisi olarak lisans tadilini tamamlamasını takip eden gün geçerli olacağı ve yürürlüğe gireceği, lisansın alındığı tarihten itibaren 5 yıl süre ile geçerli olacağı, yine taraflar arasında imzalanan aynı tarihli taahhütname uyarınca davalının Ekim 2010’dan itibaren ayda 170 ton akaryakıttan az olmamak kaydıyla toplam 10.000 ton beyaz ürün ve 15 ton madeni yağ satın almayı taahhüt ettiği, bu taahhüdün yerine getirilmemesi halinde ve beher sözleşme yılının sonunda eksik alınan beyaz ürünün her tonu için 100 USD ve madeni yağın her tonu için 400 USD’yi aynen veya fiilen ödeneceği günkü TCMB efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığını ———- cezai şart olarak ödeyeceğini beyan ve taahhüt ettiğini, gayri maddi hak bedeli içinde taahhütname imzalandığı gayri maddi haklar için davacının davalıya ——- ödeme yaptığı, davalının taahhütnameye aykırı davranması, bayilik sözleşmesinin feshedilmesi veya hangi nedenle olursa olsun EPDK lisans alım tarihinden itibaren 5 yıllık sürenin tamamlanmaması halinde kıstelyevm dahil hiç bir indirim yapılmadan ödenen bedelin iade edileceğinin taahhüt edildiği, ödeme karşılığı davalının 06/09/2010 tarihli fatura düzenlediği, faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, bir diğer taahhütnamenin ariyet malzeme taahhütnamesi olup ekinde davacının davalıya ariyet olarak teslim ettiği malzemelerin listesinin yer aldığı, davalıya teslimin yapıldığı taahhütname ile davalının söz konusu ariyet malzemelerini davacının yazılı talebinde belirlediği yere hasarsız ve eksiksiz teslim etmeyi taahhüt ettiği, davalının ariyet aldığı malzemeler için de ——– TL tutarlı 2 adet fatura düzenlediği görülmüştür.
Davacı mahkememizde açtığı davada dava dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla cezai şart borcundan şimdilik 10.000 USD’nin fiilen ödeneceği günkü TCMB efektif satışş kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının (KDV ile birlikte) gayri maddi hak bedelinin kalan kısmından şimdilik 25.000,00 TL ve KDV’sinin ödemenin yapıldığı günden itibaren işleyen avans faizinin 20 puan üzrindeki ana para faizi ile birlikte ve ariyet malzeme bedelinin 70.045,14 TL (KDV dahil)’nin tahsilini talep etmiş, harçlandırmak suretiyle sunduğu ıslah dilekçesinde cezai şart talebini 128.529,05 USD, gayrimaddi hak bedeli karşılığı talebini 587.059,33 TL + KDV, ariyet malzeme bedeli borcu karşılığını da 70.045,14 TL ( KDV dahil) olarak istediklerini açıklamıştır.
Dosya kapsamında toplanan deliller, alınan bilirkişi raporlarıyla, davalı tarafından ürün bedeli borcunu istinaden davacıya verdiği çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle davalının borcuna kayıt yapıldığı ve davalının —– tarihi itibariyle davacıya ——– TL tutarında borcunun bulunduğu, bu yüzden davacının davalıya —— Noterliği ———— yevmiye nolu ihtarını gönderilerek borcun ödenmesini talep ettiği, borcun ödenmemesi üzerine teminat mektuplarını nakde çevirmek suretiyle alacağın tahsilinin sağlandığı, Bayilik Sözleşmesinin 9.maddesine göre ürün bedelinin zamanında ödenmemesi halinde davacının ürün ikmalini durdurabileceği, ödemenin 2 kez gecikmesi halinde davacının sözleşmeyi süre vermeden feshedip haklarını kullanabileceği, sözleşmenin 14.maddesine göre davalının satın aldığı ürün bedellerini ödememesi veya sözleşmedeki diğer yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde davacının önel vermeksizin sözleşmeyi feshedebileceğinin kabul edildiği, bunun yanısıra davacının davalıya——– tarihlerinde de ihtarname gönderdiği ve ürün alım taahhüdüne yerine getirmediğini belirterek cezai şart talebinde bulunduğu, ancak davalının herhangi bir ödeme yapmadığı, bu yüzden davacının ———– tarihi ——— yevmiye nolu ihtarname ile sözleşmeyi haklı olarak feshettiği, davacı yönünden fesih koşullarının oluştuğu kabul edilmiştir. Bu durum karşısında imzalanan ariyet malzeme taahhütnamesi uyarınca sözleşmenin sona ermesinden ötürü davacının ariyet malzemelerinin iadesini talep hakkının doğduğu anlaşılmıştır. Davacı davalıya gönderdiği ——— tarihli fesih ihtarında bu malzemelerin 10 gün içinde iadesini talep etmiş ancak malların iade edildiğine dair dosyaya hiçbir delil sunulmamıştır. Davacı açtığı davada malzeme bedelinin davalıdan tahsilini talep etmektedir. Bilirkişiler malzeme bedelinin hesaplanmasının uzmanlık alanlarında olmadığını ifade etmişlerse de, davalı ariyet malzemeleri için toplamda ——— TL (KDV dahil) tutarında davacı adına fatura düzenlemiştir. Dolayısıyla teslim aldığı malzemenin bedelinin bu miktar olduğu davalının da kabulündedir. Davacı otomasyon sisteminin teslim alındığını belirterek 6.685,69 TL + KDV bedeli düşerek talepte bulunmuştur. Davacının ariyet malzeme bedeline ilişkin talebi mahkememizce yerinde görülerek 70.045,14 TL’nin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
Davacının bir diğer talebi ise gayri maddi hak bedeline ilişkindir. Davacının sözleşmeyi haklı sebeplerle feshetmesi karşısında gayri maddi hak bedeline ilişkin düzenlenen taahhütname hükümleri uyarınca, bilirkişi tarafından tespit edilen 587.059,33 TL’yi KDV’siyle birlikte davalıdan talep edebileceği kabul edilmiştir. Davacı hükmedilecek gayri maddi hak bedeline ödeme tarihinden itibaren temerrüd faizi talep etmiş ise de taahhütnamede bu husus 2.maddede ” …. paranın iadesinin gerekmesi halinde ——- bu ödemenin yapılmasını talep edebilecektir. Ödediği paranın ——– iadesinin gerekli olması halinde avans faizinin 20 puan fazlası üzerinden işleyecek temerrüd faizini ödeyeceğiz” şeklinde düzenlemiştir. Yeni ödeme tarihinden itibaren temerrüd faizi uygulanmayacağına ilişkin bir şart getirilmemiştir. Ayrıca bedelin iadesi davacının talep etmesi şartına bağlanmıştır. Davacı davalıya gönderdiği ——– tarihli ihtarname ile bu bedelin 10 gün içinde iadesini talep etmiştir. İhtarname davalıya ——— tarihinde tebliğ edilmiş olup verilen süre ———- tarihinde dolduğundan davacının ancak bu tarihten itibaren temerrüd faizi talep edebileceği kabul edilerek hüküm kurulmuştur.
Davacının son talebi ise davalının asgari alım taahhüdüne uymaması nedeniyle cezai şart istemine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen 5 yıllık bayilik sözleşmesi ve cezai şartın düzenlendiği taahhütname uyarınca davalının sözleşmenin başından itibaren feshe kadar ki süreçte eksik alım yaptığı bilirkişi raporuyla belirlenmiş olup aynı zamanda davacının buna rağmen davalıya her yeni dönem başında ihtirazi kayıt koymadan mal vermeye devam ettiği de sabittir. 2010 yılı Ekim ayında başlayan birinci dönemin sonunda 2011 yılı Ekim ayında başlayan 2.dönemin başında, aynı şekilde 2012 yılının Ekim ayında başlayan 3.dönemin başında davacı, davalıya mal vermeye devam etmiş, hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürmemiş, buna ilişkin delil de sunmamıştır. ——-yılının Ekim ayında başlayan 3.dönemin ortasında gönderdiği ——— tarihli ihtarname ile cezai şart isteminde bulunmuş ise de açıklanan nedenlerle bu ihtarname önceki dönemler için geçerli bir ihtarname olarak kabul edilmemiştir. Nitekim davacı 2013 yılı ekim ayında başlayan 4.dönemin başında da cezai şart talep etme hakkını saklı tutmadan davalıya mal vermeyi sürdürmüştür. Bu nedenle davacının ilk 4 dönem için cezai şart talebinde bulunamayacağı belirlenmiştir. Davacı 2014 yılı ekim ayında başlayan 5.dönemde 06/02/2015 tarihli fesih ihtarıyla birlikte cezai şart talep etmiştir. Bu dönemin kalan süresi içinde yıllık alım taahhüdünün davalı taraça gerçekleştirilmesi mümkün değildir. Bilirkişi heyeti davacının son dönem için 65.654, USD cezai şart talep edebileceğini tespit etmiştir.
Yargıtay —–.Hukuk Dairesinin ———– esas ——— karar sayılı kararında da açıkça belirtildiği üzere dönemsel ifayı içeren asgari alım taahhütlü sözleşmelerde dönem bitimini müteakip ihtirazi kayıt konulmadan ya da ihtar yapılmadan mal verilmeye devam edilmesi önceki dönemlere dair cezai şart talebinden zımnen vazgeçildiği anlamına gelir. Davacı vekilinin taahhütnamedeki cezai şart alacağının yıllık olmayıp 5 yılın sonundaki toplam miktar olarak belirlenmesi şeklinde olduğu yönündeki iddiası taahhütname hükmü karşısında yerinde görülmemiştir. ————-
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı Yasanın 22.maddesine göre tacir olan borçlu cezai şartın fahiş olduğunu ileri sürerek cezai şarttan indirim yapılmasını kural olarak isteyemez. Ancak kararlaştırılan cezai şart tutarının ekonomik yönden borçlunun mahvına sebep olabilecek düzeyde yüksek olduğunun saptanması halinde cezai şarttan uygun bir indirim yapılabileceği Yargıtay tarafından kabul edilmektedir. Yargıtay uygulamasında bu şekilde bir indirime gidilebilmesi için borçlunun ekonomik durumunun, ticari defterlerinin, bilançosunun konusunda uzman bir bilirkişiye incelettirilerek ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınması ve bu inceleme çerçevesinde indirime gerek bulunduğunun saptanması halinde somut olayın özelliği de gözetilerek makul düzeyde bir indirime gidilmesi gerektiği öngörülmektedir. Bu hususun tespiti için mahkememizce ayrıca bilirkişi incelemesi yaptırılmış alınan raporda davalı şirketin aktif ve pasifleri ayrı ayrı incelenerek davalının öz sermayesinin 2016 yılı itibariyle ——— olduğu saptanmıştır. Davacının son dönem için talep edebileceği cezai şart miktarı ——–olup davalı şirketin nerede ise öz sermayesinin yarısına yakın bir tutardır. Bu tutarın tamamının ödenmesi halinde davalının ekonomik olarak mahvına yol açabileceğinin kabulü ile mahkememizce takdiren %30 oranında indirim yapılarak ——— cezai şartın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi uygun bulunmuş fazla talep reddedilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN ISLAH EDİLEN HALİ İLE KISMEN KABULÜNE,
Ariyet malzeme bedeli borcu 70.045,14 TL ( KDV dahil)’nin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
Gayrimaddi hak bedeli karşılığı 587.059,33 TL + KDV’nin 21/02/2015 tarihinden itibaren işletilecek avans faizinin 20 puan fazlası kadar temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
Davacının cezai şart alacağı talebinin 45.960,00 USD olarak kabulü ile fiilen ödeneceği günkü TCMB efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığının KDV ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
Fazla talebin reddine,
2-Karar harcı 53.414,39 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.084,23 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 19.072,00 TL.harcın toplamı 21.156,23 TL. harcın mahsubu ile bakiye 32.258,16 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 21.156,23 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 32,40 TL ilk masraf, 446,00 TL tebligat, talimat ve müzekkere gideri, 3.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.578,40 TL yargılama giderinden davadaki haklılık oranı göz önünde bulundurularak (%78) 2.791,15 TL.nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 45.227,64 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 19.406,44 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/09/2019