Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1149 E. 2019/113 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1149 Esas
KARAR NO : 2019/113
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 05/05/2015
KARAR TARİHİ 29/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … 24.12.2010 tarihinde davalı —————— üye olduğunu, bu üyeliğe ilişkin yapılan ortaklık sözleşmesine istinaden işyeri yapı kooperatifi yapılmasına ilişkin ———– tarihinde—– TL,——- tarihinde —-TL,—— tarihinde —- TL ve —– tarihinde—– TL olmak üzere kooperatife toplamda —–TL ödeme yapıldığını, —— tarihinde yapmış olduğu ödemeler sonucunda yapılacak işlerin yapılmaması ve kendisinden diğer üyelerden daha fazla aidat ücretinin alınmış olması ve ısrarla da kendisinden fazla ücret talep edildiğinden kooperatif üyeliğinden istifa etmiş ve istifa ettiğine dair dilekçeyi de bizzat kendisi alındı almak suretiyle teslim edildiğini, müvekkili tarafından ödenen aidat ücretleri geri ödenmeyince müvekkili tarafından———tarihinde kooperatife geri ödemelerin yapılması hususunda ihtar çekilmiş olduğunu, ihtara da müvekkilinden cevap alamadığını, borçlu kooperatif itiraz dilekçesinde alacaklının istifa ettiğini, kooperatif tarafından kendisinin üyelikten çıkarılmadığını iddia ettiğini, davacı müvekkili tarafında istifa dilekçesi bizzat teslim edilmiş olduğunu, teslim edildiğine dair ıslak imzalı bir şekilde alındı yapıldığını, 2012 yılından bu yana müvekili taraf kooperatifin genel kurullarına çağrılmamakla birlikte kendisinden aidat ve genel gider ödemesi de talep edilmediğini, yapılan sözleşme uyarınca kendisinin yerine getirmesi gereken aidat ve hizmet bedeli adı altında herhangi bir ödeme talep edilmediği hususları da tereddüte yer vermeyecek şekilde ortada iken kötü niyetli davalı tarafından davacının halen kooperatif üyesi olduğu yönündeki iddiaları gerçeği yansıtmadığını, anadolu ————-Asliye Ticaret mahkemesi ———- esas sayılı kooperatif eski yönetim ve denetim kurulu asil üyelerinin kusurlu davranışlarıyla kooperatifi zarara uğratmalarından dolayı sorumlulukları nedeniyle tazminat davası açılmış ve haklarında zimmet görevi kötüye kullanma resmi belgede sahtecilik suçlarından suç duyurusunda bulunulmuş ise de o tarihten bu yana kooperatif tarafından paraların aktarıldığı tespit edilmiş olan 3. kişilere karşı herhangi bir hukuki yol izlenmediğinin tespit edildiğini,kooperatif tarafından bazı kooperatif üyelerine de geri ödemeleri yapılmış olduğunu müvekkile ödemeler yapılmadığını, asıl alacak üzerinden %20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kooperatif üyeliğine ilişkin geçerli bir ortaklık sözleşmesi ve yönetim kurulu kararı bulunmadığını, davacı kooperatif üyeliğinden istifa ettiğini ve dilekçesini alındı almak suretiyle teslim ettiğini, müvekkili kooperatif kayıtlarında davacıya ait herhangi bir istifa dilekçesinin mevcut olmadığını, davacının istifasının kabul edildiğine dair yönetim kurulu kararı da mevcut olmadığını, davacının istifa dilekçesinin kabulüne ilişkin yönetim kurulu kararı bulunmadığından istifanın noter aracılığıyla bildirilmesi gerektiğini, davacı ödediğini iddia ettiği bedelin tamamının iadesini talep etmekte olduğunu, kooperatif üyeliğinden ayrılan üyenin genel giderlerden payına düşen indirilmesi gerektiğini, davacının talep ettiği —–TL alacak için hangi tarihten itibaren faiz hesapladığı ve talep ettiği ödeme emrinde tam olarak belli olmadığını, eski yöneticilerin kooperatifi zarara uğratmış olmalarından dolayı kooperatif hali hazırda mevcudiyetini tehlikeye düşürecek ekonomik sıkıntılarla mücadele etmekte olduğunu, davanın reddine karar verilmesini, arz ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; …nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu——. İcra Müdürlüğünün——— sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine kooperatif ortaklık sözleşmesine istinaden yapılan ödemelerin iadesine dayalı —- TL asıl alacak,—-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam —- TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davalı tasfiye halindeki kooperatifin sicil dosyası dosyamız arasındadır.
Bilirkişi raporunda özetle; davacının, davalı kooperatifin eski ortağı olduğu, davacının—— tarihli ——– Y.no.lu noter ihtarnamesi ile ortaklıktan istifa etmek sureti ile ayrılmış olduğu, yatırmış olduğu paraları geri talep etme hakkının 2015 yılına ait genel kurulun yapılacağı tarihten itibaren 1 aylık süre sonunda dolacağı ve alacağın o tarihte muaccel olacağı, kooperatifin 2015 yılına ait genel kurulunun henüz yapılmamış olduğu ve davacının geri iade talep hakkının henüz muaccel olmadığı, bu sebeple İstanbul Anadolu ————-.İcra Dairesinin —————– esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali taleplerin haklı bulunmadığı belirtilmiştir.
Davacı vekili rapora karşı beyan dilekçesinde; istifa tarihinin ——–olduğunu ve raporda yazılan ——— tarihinde istifanın gerçekleştiğinin maddi hataya dayalı bir tespit olduğunu beyan etmiştir.
Davalı vekili ise; davacının kooperatif üyeliğine ilişkin müracaatının geçerli ortaklık sözleşmesi ve ortaklıktan ayrıldığına dair ulaşmış bir ihtarnamesinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Bilirkişi ek raporunda; ——- tarihli kök raporda varılan sonuçlarda herhangi bir değişiklik olmadığını belirtmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının – tarihinde davalı kooperatife üye olduğu, ——— tarihinde —- tarihinde — tarihinde – —- tarihinde —- TL olmak üzere toplam — TL ödeme yaptığı, —– tarihinde dilekçe ile istifa ettiği, davanın istifasına rağmen kooperatife ödediği bedellerin iade edilmediğinden bahisle bu bedellerin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptaline ilişkin olduğu, davalı tarafın ise davacının kooperatif üyeliği ile ilgili sözleşme veya yönetim kurulu kararı olmadığını, kayıtlarda herhangi bir istifa dilekçesinin de bulunmadığını, istifanın kabulüne dair bir yönetim kurulu kararı da bulunmadığını, noter aracılığı ile bir bildirimde yapılmadığını, geri iadede aidatların tamamının da istenmesinin mümkün olmadığını, genel gider payının düşülmesi gerektiğini, geri iade isteme hakkının bilançonun genel kurulca kabulünden itibaren 1 ay içinde yapılması gerektiğini faizin bundan sonra istenmesi gerekeceğini, kooperatif yöneticileri hakkında usulsüzlükler ve zarar sebebi ile Anadolu ————.Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açılmış olduğunu, geri ödeme halinde kooperatifin mevcudiyetinin tehlikeye düşeceğini, bu sebeple açılan davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
Dava dosyası içinde bir sureti mevcut olan iki sahifelik bir ortaklık sözleşmesinde kooperatif kaşesi ve iki imza mevcut olup, bu sözleşmedeki imzalar kooperatif tarafından inkar edilmemiştir. Diğer taraftan davalı kooperatif icra takibinde yapmış olduğu itirazda aynen (alacaklı kooperatiften kendisi istifa etmiş olup, kooperatif kendisini üyelikten çıkarmamıştır) şeklinde beyanda bulunmuş olup, esasen davacının ortaklığını kabul etmiştir. Diğer taraftan incelenen genel kurul tutanaklarında davacının ismi mevcut olup, kooperatifin, davacının ortak olmadığı yönünde yapmış olduğum, savunma geçerli bulunmamaktadır.
Davacı bu ortaklıktan 19/02/2012 tarihinde bir dilekçe vermek sureti ile ayrıldığını istifa ettiğini söylemektedir. Kooperatiflerdeki açık kapı ilkesi gereğince her ortağın istifa etme hakkı mevcut olup, bu istifa yönetim kurulu kararı ile gerçekleşir. Ortak istifa ettiği halde yönetim kurulu istifanın kabulü şeklinde bir karar vermiyorsa veya istifa dilekçesini kabul etmiyorsa ortak istifasını noter vasıtası ile kooperatife bildirir ve noter ihtar tarihinde istifa gerçekleşmiş olur. —–
Somut olayda; davacı ——— tarihinde ortaklıktan istifa ettiğine dair bir dilekçe verdiğini ve ortaklıktan ayrıldığını iddia etmiştir. Ancak incelenen genel kurul toplantı tutanaklarında, davacının ———- tarihinde yapılan kooperatif genel kurulunda hazirun listesinde ——- sırada isminin mevcut olduğu ve imza mukabilinde toplantıya katıldığı hususu tesbit edilmektedir. Bu hazirun listesindeki imza ile bir önceki genel kurul olan 30/06/2011 tarihli genel kuruldaki hazirun listesinde —– sıra numarasında davacıya ait imza birbirinin aynıdır. Yani davacı ———— tarihli genel kurullara katılmıştır. İstifa eden bir ortağın genel kurula katılması olağan ve mümkün olmadığına göre davacının bir yandan ——– tarihinde istifa ettiğini iddia ederken bir yandan da ———- tarihli genel kurula katılması istifa iddiasını geçersiz kılmaktadır.
Davacı ——————– tarihinde, davalı kooperatife —— no.lu bir ihtar göndererek bu ihtarnamede istifa etmiş olduğunu bildirmiştir. Dolayısı ile davacının istifası Üsküdar ————–.Noterliğinden gönderilen bu ihtarname ile gerçekleşmiş olmaktadır.
İstifa eden ortağın geri iade hakkı istifa ettiği tarihe ait bilançonun genel kurulca kabul edilip kesinleştiği tarihten itibaren 1 ay sonra doğar. Yani somut olayda 2015 yılına ait genel kurulun yapıldığı tarihten itibaren 1 ay içinde geri iadenin yapılması gerekecek olup, davacı alacağı bu tarihten itibaren muaccel olacak ve istenilen bir hale gelebilecektir.
Davalı kooperatifin 2015 yılı genel kurulu henüz yapılmamış olduğundan geri iade alacağı da henüz muaccel hale gelmemiştir.
Sonuç olarak, davacının davasını erken açmış olduğu ve henüz iade alacağının muaccel bir alacak haline gelmemiş olmaması nedeniyle takip tarihi itibariyle muaccel olmayan bir alacak olmadığından bilirkişi kök ve ek raporu doğrultusunda davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda yapılmış bulunan açıklamalar gereğince üzere saygı ile arz ederim.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar harcı 44,40 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 481,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 436,92 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ———– deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.