Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1063 E. 2019/23 K. 15.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1063 Esas
KARAR NO : 2019/23
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/05/2015
KARAR TARİHİ : 15/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;———– tarihinde — yakınlarında, dava dışı ————— plakalı araçta yolcu konumunda bulunan müvekkilinin meydana gelen trafik kazası sonucu ağır yaralandığını, sürekli olarak sakat kaldığını, kazadan sonra düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre dava dışı sürücü ———– 8/8 oranında tam kusurlu olduğunu, kazada kusurlu araca ait davalı … şirketi nezdinde ——- tarihleri arasında geçerli 3833 numaralı Trafik Sigorta Poliçesi mevcut olduğunu, müvekkilinin kazadan sonra 2 defa——– Fakültesinde ameliyat geçirdiğini, ilkinin kazadan hemen sonra ise 02/05/2007 tarihinde gerçekleştiğini, müvekkilinin kazada sağ kolundan ağır yaralandığını, kolunun dirsek kısmından kırıldığını, vücudunun diğer bazı kısımlarından da ağır şekilde yaralandığını, kaza tarihinden bu yana sağlıklı bir şekilde çalışamadığını, bakıma muhtaç bir halde yaşadğını, müvekkilinin halen kalıcı şekilde sakat kaldığını, maluliyet oranını tespitini, beden gücü kaybı, sürekli iş göremezlik maddi zararını oluşturduğunu, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesine göre belirlenecek maddi tazminatn miktarına ileride artırmak kayıt ve koşulu ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden işleyecek %25 ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; olayın zamanaşımına uğradığını, kazanın 01/03/2006 tarihinde meydana geldiğini, davanın ise 04/05/2015 tarihinde açıldığını, 8 yıllık uzamış zaman aşımı süresinin 01/03/2014 tarihinde dolduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava konusu kazaya karışan ———- plakalı aracın olay tarihinde müvekkili şirket nezdinde Trafik sigortalı olduğunu, sigortalısının kusuru oranında ve limitle sınırlı olduğunu, olayda kusur durumunun ve maluliyet durumunun belirlenmesi gerektiğini, tedavi giderlerinden ——— sorumlu olduğunu, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ve talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde; müvekkilinin tedavi sürecinin çok uzun sürdüğünü, müvekkilinin halen tam olarak iyileşmediğini, tedavisinin devam ettiğini, bu durumda zamanaşımı geçtiğinden bahsedilemeyeceğini, bu durumun ——— alınacak raporla anlaşılabileceğini beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maluliyet tazminatı istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespitiyle uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilmiş, davacının ekonomik sosyal durum araştırmalarının yapıldığı,——– tarafından davacıya kaza nedeniyle gelir bağlanıp bağlanmadığı, bağlandı ise rücuya tabi olup olmadığının sorulduğu, aracın trafik tescil kaydının istendiği, davalı şirketten hasar dosyasının celp edildiği, hasar dosyasının incelenmesinde; davacıya ——– tarihinde bir kısım ödeme yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizce kazada kusur oranlarının tespiti açısından alınan kusur raporu dosyamız arasındadır.
Davacının maluliyet oranının belirlenmesi için —— maluliyet raporu alınmıştır.
—— tarihli —-maluliyet raporunda; – cetveline göre davacının % 25,2 oranında sürekli maluliyetinin, iyileşme süresinin ——tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
——maluliyet raporu ve kusur raporu doğrultusunda aktüer raporu alınmıştır. Davacı vekili de aktüer raporuna göre bedel artırım dilekçesi sunmuştur.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının ——– soruşturma nolu dosyasının uyap çıktısı dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemesinde; müşteki …’un şüpheli ———- hakkında şikayetçi olmaması, müşteki—–ile şüpheli— —— arasındaki ilişki hukuki nitelik arzettiğinden şikayetçi olmaması nedeniyle şüpheli hakkında Kovuşturmaya Yer Olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Davacılar murisine ait aracın trafik sigorta poliçesinin kaza tarihini de kapsar şekilde davalı … şirketi tarafından düzenlendiği görülmüştür.
Maluliyetin tam olarak hangi tarihte tamamlandığı hususta —— raporunda herhangi bir beyan olmadığından davacının maluliyetinin tam olarak hangi tarihte tamamlandığı, ——– tarihinden sonra maluliyetinin artıp artmadığı hususunda rapor düzenlenmek üzere yeniden —— rapor alınmıştır.
—-Tıp Kurumunun ——–tarihli raporunda; kişinin iyileşme süresinin —– tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği, davacının iyileşme (iş göremezlik süresinin) bitimi olan 01/07/2006 tarihinden itibaren % 25.2 oranında Meslekte Kazanma Gücünden kaybetmiş sayılacağı ve bu maluliyetinin sürekli olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili ——-raporuna karşı beyan dilekçesinde; müvekkilinin en son ——- tarihinde 2.ameliyatını olup,——- tarihinde taburcu olduğunu, bu tarihten sonra tedavisinin evde devam ettiğini, 2. Ameliyat sürecinin hiç dikkate alınmadığını, 2. Ameliyat sonrası ve iyileşme sürecinin de dikkat alınması gerektiğini, 2. Ameliyat sonrasında zararın tam olarak boyutunun en kötü ihtimalle öğrenilmiş sayılması gerektiğini ve bu durumda 8 yıllık ceza zamanaşımı süresinin dolmayacağını, ancak müvekkilinin tam olarak kazanın tüm sonuçlarını, kalıcı sakatlığını ve derecesini 27/09/2017 tarihli—- raporu ile öğrendiğinin kabul edilmesi gerektiğini, dolayısıyla zamanaşımı süresinin henüz dolmadığını beyan etmiştir.
Davalı vekili maluliyet raporuna karşı beyan dilekçesinde; davacının maluliyetin gelişen bir durum göstermediğini, 01/07/2006 tarihi itibariyle belirli olduğunu, maluliyeti ile devam eden tedavi yada gelişen bir durum mevcut olmadığından olaya uygulanması gereken zamanaşımı süresinin 8 yıl olup, davanın zamanaşımına uğradığını beyan etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; 01/03/2006 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davalı … şirketine sigortalı dava dışı ———— yönetimindeki ——- plakalı araçta davacının yolcu konumunda iken yaralandığını, mahkememizce kusur raporu alındığı ve davalı … şirketine sigortalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğunun belirlendiği, bu kusur oranına göre aktüer bilirkişi tarafından hesaplama yapıldığı, KTK’nun 111.maddesi uyarınca tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebileceği, Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu hususun ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklamasının da yeterli olduğu, Yasada belirtilen 2 yıllık sürenin hak düşürücü süre olup, mahkemece res’en dikkate alınması gerektiği, davacılar vekili tarafından bu şekilde dava açılmasa da davalı vekili zamanaşımı itirazında bulunduğu, davalı … şirketi tarafından davacıya 01/01/2006 tarihinde 7.381,00 TL ödeme yapıldığı, buna ilişkin ———– dekontunun dosyamız arasında olduğu, davalı tarafından sunulan ———— başlıklı belgenin incelemesinde davacının imzasının bulunduğu, hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürülmeden davacı tarafından ödemenin kabul edildiği, dolayısıyla söz konusu belgenin ibraname niteliğinde olduğu, ödeme tarihinin —– olup, iş bu davanın ——- tarihinde açılmış olmasına göre KTK 111.maddesine göre 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, alınan —- raporunda davacının maluliyetinin kaza tarihi olan —— tarihinden itibaren 4 ay iyileşme süresi eklendikten sonra ——– tarihinde tamamlandığı, —– tarihinden itibaren davacının maluliyet oranının % 25.2 olarak belirlendiği, yani davacının maluliyetinin daha sonradan artmadığı, dolayısıyla ibraname tarihinden itibaren 2 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra iş bu davanın açıldığı anlaşılmakla davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Hak düşürücü süreye ilişkin emsal kararlar; Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2014/23349 esas 2017/4992 karar sayılı kararı, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2015/17273 Esas 2018/9045 Karar sayılı kararı, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2015/10649 Esas 2018/6293 Karar sayılı kararı, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2015/12500 Esas 2018/6308 Karar sayılı kararı, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2017/3500 Esas 2018/6818 Karar sayılı kararı, ———-
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın hak düşürücü süre nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 27,70 TL harç ve 178,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 205,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 161,30 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/01/2019