Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/106 E. 2020/322 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/106
KARAR NO: 2020/322
DAVA: İtirazın İptali iken yargılama esnasında davalı iflas ettiğinden kayıt kabul davasına dönüşmekle
DAVA TARİHİ: 03/04/2015
KARAR TARİHİ: 08/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan kayıt kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden——-İle davalı arasında — yılından bu yana süren ticari ilişki kapsamında —— faturaya dayalı alacağı bulunduğunu, ayrıca taraflar arasında ——–tarihli ayrı bir ———-imzalandığını, davalının borcunu ödememesi nedeniyle hakkında başlatılan takibe davalının haksız yere itiraz ettiğini, davalının TTK 1530 maddesine göre ihtara gerek olmaksızın temerrüde düştüğünü, müvekkili ——– takibe konu alacağının kredi ———kapsamında —–ile diğer müvekkili tarafından sigortalandığını, hasar ödemesi olarak ———— yapıldığını, böylelikle müvekkili —– TTK 1472 maddesi uyarınca ödediği tutarla ilgili olarak yasal halef olduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile halefiyet gereği ——- asıl alacak, işlemiş faiz ve diğer ferileri yönünden müvekkillerinden ——-adına, bakiye —— asıl alacak, faiz ve ferileri yönünden de ———— adına takibin devamına, davalının %20 inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiş ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takipte alacaklı olarak yer almayan —- itirazının iptali davasında taraf olamayacağını, ayrı bir takip yada dava açması gerektiğini, davacı ——-bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, —– kısmı davacı ———– tahsil ettiğini, kötü niyetli olduğunu, alacağın dayandığı faturaların — cinsinden olmasına rağmen alacağın dolar olarak talep edildiğini, yüksek dolar kurundan yararlanmak için kötüniyetle bu yola gidildiğini, taraflar arasında vade farkına ilişkin bir anlaşma bulunmadığını, süre gelen bir uygulamada olmadığını, davacı — diğer davacıdan —– alması ile bu kısmın ortadan kalktığını, davacının ——için haksız yere icra takibi yaptığını, faturalara itiraz edilmemiş olmasının malların teslim edildiği, hizmetin ifa edildiği anlamına gelmediğini, sunulan bayi net kullanım sözleşmesinden doğan hiç bir borçları olmadığını, sunulan sözleşme tarihinin ——-olduğunu, faturaların sözleşme ile bir ilgisi olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş ve davacıların ayrı ayrı %50’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Mahkememizde ——- tarihinde açılan itirazın iptali davasının yargılama sürecinde davalının ———–esas sayılı dosyada —- günü saat ———— itibariyle iflasına karar verilmiş olduğu anlaşıldığından dava kayıt kabul davasına dönüşmüştür. İİK.nun 194.maddesi uyarınca devam eden dava sırasında taraflardan birinin iflasına karar verilmesi halinde davanın duracağı ve —–alacaklılar toplantısından —— sonrasına kadar durmaya devam edeceği kabul edildiğinden mahkememizce davalı müflis şirke yönünden ——alacaklılar toplantısının yapılmasından —— gün sonrasına kadar yargılamanın durmasına karar verilmiştir.
Davacılar vekili mahkememize ibraz ettiği ——— tarihli dilekçesiyle her iki müvekkili yönünden davalı müflis şirketin iflas masasına yaptıkları alacak başvurularının kabul edildiğini bildirmiş ve alacak taleplerinin kabulüne ilişkin iflas müdürlüğü kararlarını dosyaya sunmuştur.
Davacılar vekili katıldığı ——–günlü duruşmada da bu beyanlarını tekrarla dava konusunu teşkil eden tüm alacak kalemlerinin iflas masasına yapılan başvuru neticesinde ———- numaralarıyla kabul edildiğini bu nedenle tüm alacak taleplerinin karşılandığını, davanın konusuz kaldığını beyan etmiş, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını ifade etmiştir.
Gerek davacılar vekilinin beyanı ve gerekse sunduğu belgeler uyarınca bu davanın konusunu teşkil eden alacak kalemlerinin davalı müflisin iflas masasına kaydının yapıldığı anlaşıldığından dava, konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davacı tarafın yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığı, davalı tarafça alacak başvuru kaydı kabul edilmiş olmakla davacının davasında haklı olduğunun kabulü ile davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin gerekmediği kabul edilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-KONUSU KALMAYAN DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar harcı 54,40 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 10.563,62 TL harçtan mahsubu ile bakiye 10.509.22 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin talebi olmadığından üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafın vekalet ücreti talebi olmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/07/2020