Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/920 Esas
KARAR NO:2023/948
DAVA: Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (İstirdat)
DAVA TARİHİ: 19/12/2023
KARAR TARİHİ: 28/12/2023
Mahkememizde görülen Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (İstirdat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili ——- tarihinde akdettikleri adi ortaklık anlaşması ile ——- adresinde —- bulunan ve —— adi ortaklığı oluşturduklarını, davaya konu,——- seri numaralı ———– ortaklığı emrine olacak şekilde —— tarafından keşide edildiğini, çekin müvekkili rızası dışında uhdesinden çıkması sebebiyle taraflarınca ——nezdinde görülmekte olan ———-Sayılı dosya ile zayi nedeniyle çek üzerine ihtiyati tedbir nezdinde ödeme yasağı konulması ve nihayetinde çekin zayi nedeniyle iptaline karar verilmesi talep ve dava edildiğini, —–görülmekte olan dava kapsamında, ———-Numaralı çekin zayi olması nedeni ile ticaret sicil gazetesinde ilan yapılmasına karar verilmiş olduğundan, çeki eline geçirenlerin ilk ilan tarihinden itibaren 3 (üç) aylık müddet içerisinde mahkeme dosyasına sunmamaları halinde dava konusu çekin iptaline karar verileceği —— tarihinde ilan edildiğini, Akabinde dava konusu çeki elinde bulunduranların işbu çeki ilk ilan tarihinden itibaren 3 ay içinde ——–Ticaret Mahkemesine ibraz etmeleri gerektiği, aksi halde Mahkeme tarafından dava konusu çekin iptaline karar verileceği ihtarı yazılarak —– tarihinde ——- birer hafta arayla 3 kez ilan yaptırıldığını, ——— tarafından gelen müzekkere cevabında, dava konusu çekin —– tarihinde ibraz edilmiş olduğu, işlem gördüğü ve çek bedelinin ödenmediği bildirildiğini, —- seri numaralı —- keşide tarihli ——— tarafından ibraz edilmiş olduğu, ödeme yasağı nedeniyle işlem görmediği belirtildiğini, Söz konusu müzekkere cevabı üzerine, —– dava konusu çeki elinde bulunduran—— aleyhine istirdat davası açmak için taraflarına süre verildiğini belirterek, dava konusu ———-bedelli çekin davalı ———– tarafından kötü niyetle iktisap edildiğinin ve müvekkilin dava konusu çek sebebi ile borçlu olmadığının tespitine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun şekilde zilyetliği elde edilen ——– bedelli çekin çeki elinde bulunduran davalı —— istirdadına, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılar davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, hukuki niteliği itibariyle dava konusu çekin istirdatı istemine ilişkindir.Davacı vekilinin —— tarihli dilekçesindeki 25/12/2023 tarihli tensip zaptı ile tesis edilen 8 nolu ara kararından rücu talebi ve dilekçedeki talepleri üzerine dosya incelenmiş, Davacı vekiline 25/12/2023 tarihinde arabuluculuğa başvurusuna ilişkin belgeyi mahkememize sunması için muhtıra tebliğ edilmiş, davacı vekilinin kesin süre içerisinde mahkememize arabulucuya gidildiğine dair belgesi sunmadığı anlaşılmıştır. TTK 670 ve devamı maddelerinde düzenlenen kambiyo senedinden doğan uyuşmazlıklar mutlak ticari dava olup TTK 5/A maddesinin uygulanması zorunludur.6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi 7445 sayılı kanunun 31. Maddesi ile “MADDE 31-6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiştir. Bu maddenin uygulanması da aynı Kanunun GEÇİCİ 1. maddesi ile düzenlenmiştir. Buna göre Geçici 1 maddede; Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrası ile 7036 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen menfi tespit ve istirdat davaları hakkındaki hüküm,1/9/2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanır.” denilmiştir. Bu düzenlemeler uyarınca mahkememizde 19/12/2023 tarihinde kambiyo senedine dayalı olarak açılan istirdat davası da 6102 Sayılı Kanunun 5/A maddesi gereği dava şartı zorunlu zorunlu arabuluculuk kapsamındadır.Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi 2. Fıkrası uyarınca davacı anlaşamama tutanağının aslını yahut arabulucu tarafından onaylanmış örneği dava dilekçesine eklemek zorundadır. Somut olayda dava dilekçesi ekinde arabuluculuk anlaşmama tutanağı mevcut olmadığı gibi davacı tarafça dava dilekçesinde dava öncesinde arabulucuya gidildiğine ilişkin bir açıklamada da bulunulmadığı tespit edilmiştir. Her ne kadar bu dosyada duruşma için gün tayin edilmiş ise de; gün tayini, yapılacak yargılama yönünden belirlenmiştir. Tensip ile birlikte dava dilekçesi ekinde yer almayan arabuluculuk tutanağı istenmiştir. Ancak davacı vekili tarafından davadan evvel arabulucuya gidilmediği açıkça ifade edilmiş, davadan evvel arabuluculuğa gidilmesi de sonradan tamamlanabilir dava şartı olmadığından artık duruşma yapılmasında hukuki yarar kalmadığı usul ekonomisine aykırı olacağı taraflara da yok yere zahmet ve masraf çkarılmasına neden olacağı sebebiyle; davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi Yukarıda Belirtildiği Üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından başlangıçta alınan 3.158,26 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.888,41 TL harcın kararın kesinleşmesi ile davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu harç ve yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK 333 maddesi uyarınca kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair karar, tarafların yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———– Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/12/2023