Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/757 Esas
KARAR NO:2023/757
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/10/2023
KARAR TARİHİ:16/11/2023
Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı —— hakkında ———— tarafından icra dosyaları kapsamında Kambiyo Senetlerine Özgü Takip Yolu ile icra takibi başlatıldığını, davacının icra takibine konu çekler yönünden davalıya herhangi bir borcunun olmadığını, icra takibine konu edilmeyen çekler yönünden davacının kimse bir borcunun olmadığını, çekleri ticaret yapmak için güvene dayalı olarak boş ve imzalı şekilde bir bedel veya düzenleme tarihi atmadan uzun yıllardan beri ticari ilişkileri olan ———— yetkilisi —— davacının öz ağabeyi olan ———- teslim ettiğini, çeklerin ileride ticaret olması halinde doldurulması için kambiyo senedi hamili olan —– yetkilisi —– ortağı —– bırakıldığını, davacı ile davalı şirket arasında daha sonradan aralarında herhangi bir ticaretin gerçekleşmediğini, —————— davacı ile aralarında herhangi bir ticaret gerçekleşmemesine rağmen çekleri davacıya iade etmediğini, çekleri gerçeğe aykırı ve yüksek bedeller yazarak kendi çıkarları doğrultusunda kullandığını, Davalılar tarafından her ne kadar toplamda 4.300.000,00 TL bedelli çekler icra takibine konu edildiğini ancak davacının işbu çeklerden kaynaklanan herhangi bir borcu bulunmadığını, çekler yönünden açılması muhtemel dava ve icra takipleri açılması ihtimali sebebiyle davacının borçlu olmadığının tespitine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.
DELİLLER: Dava dilekçesi, icra dosyası, yasal mevzuat.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle davacının davalıya vermiş olduğu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine yönelik Menfi Tespit talebine ilişkindir.Davacı vekiline 05/11/2023 tarihinde arabuluculuğa başvurusuna ilişkin belgeyi mahkememize sunması için muhtıra tebliğ edilmiş, davacı vekilinin kesin süre içerisinde mahkememize arabulucuya gidildiğine dair belgesi sunmadığı anlaşılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması——— tarihinden itibaren dava şartıdır.”Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı eklenen 18/A maddesinin 2 inci fıkrasında da; “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü yer almıştır. davacı şirket vekili tarafından dava açılmadan önce dava şartı arabulucuk kapsamında arabulucuya başvurulduğuna ilişkin son tutanağın dava dilekçesine eklenmediği,başka bir anlatımla arabulucuya başvurulmadığı, görevsiz mahkemeye dava açılmış olsa bile davanın açılma tarihinin görevsiz mahkemeye başvurma tarihi olduğu göz önüne alındığında, ticari davanın arabulucuya başvurmadan açılması kanuna aykırı olduğundan, Davacı tarafın dava açılırken davalı sigorta şirketi yönünden arabuluculuğa süresinde başvurmadığı dava tarihi itibariyle başvurunun zorunlu olduğu dava tarihi itibariyle başvurunun gerçekleşmediği ve dava şartının gerçekleşmediği, davanın görevsiz mahkemede açılmış olması dava şartını ortadan kaldıramayacağı, ayrıca, arabuluculuk yasasının 18/A maddesinde ön görülen dava şartı tamamlanabilir nitelikte bir dava şartı olmadığından,
Davacı alacaklıya 7155 S.Y nın 23 maddesinde 6325 S.Y 4. Maddesinden sonra eklenen 18/A maddesi ile arabulucuğa tabi davalarda davacının dava dilekçesine, arabuluculuğa ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini eklemek zorunda olduğu, eklenmeyen hallerde davacıya bu konuda son tutanağı eklemesi için 1 haftalık süre verilmesi gerektiği, davacıya çıkarılan muhtıraya rağmen davacı vekili tarafından arabulucuya gidildiğine dair belgenin süresi içinde sunulmadığı ve dava şartının gerçekleşmediği, tamamlanabilir dava şartı olmadığı iş bu nedenle 06.12.2018 tarihli 7155 Sayılı Yasanın 23. Maddesi ile eklenen 6325 sayılı 18/A-2 ve HMK 114/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiş, davacının dava şartını yerine getirmemesi ve usulüne uygun açılan dava olmaması nedeni ile tedbir talepleri mahkememizce değerlendirilmemiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi Yukarıda Belirtildiği Üzere;
1-Arabuluculuk dava şartı olup, davanın her aşamasında dikkate alınabileceğinden, iş bu davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından başlangıçta alınan 8.538,75 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 8.268,90 TL harcın kararın kesinleşmesi ile davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu harç ve yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK 333 maddesi uyarınca kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair karar, tarafların yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ————- Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/11/2023