Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/735 E. 2023/720 K. 06.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/677 Esas
KARAR NO:2023/661
DAVA:Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 22/07/2020
KARAR TARİHİ: 11/10/2023

Mahkememizde görülen Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu———bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmazın bulunduğu binanın, davalılardan ——diğer davalı —- akdetmiş olduğu —–yevmiye numarası ile tasdik edilen —— istinaden inşa edildiğini, sözleşme gereğince yüklenici sıfatını haiz olan ———- yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden kendi payına düşen daireleri taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri ile üçüncü kişilere sattığını, dava konusu daire müvekkili tarafından 10.03.2011 tarihli ——– istinaden 535.000-TL+KDV karşılığında davalı ——- satın alındığını, satış bedelinin ödendiğini, söz konusu dairenin inşaat bitiminde müvekkiline teslim edildiğini ve teslim tarihinden bu yana müvekkili tarafından dairenin demirbaş aidatlarını ödediğini, müvekkilinin sözleşme kapsamında üstlenmiş olduğu yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve müteadditi defalar şifahen tapunun devrini talep etmesine karşın davalılardan——–dava konusu bağımsız bölümün tapu devir ve tescil işlemlerini gerçekleştirmediğini, Bunun gönderilen ihtarnamelerle keşide edilerek taraflar arasında akdedilen 10.03.2011 tarihli satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerin ifa edilmesi talep edildiğini, aksi takdirde müvekkilinin uğradığı maddi manevi zararların tazmini ve dava konusu bağımsız bölümün müvekkilimiz adına tescili için yasal yollara başvurulacağı ihtaren bildirildiğini, davalılar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin şartlarının gereği gibi yerine getirilmediğinden söz konusu taraflar davalık olmuşduklarını, söz konusu davanın halen derdest olduğunu, davalılardan —– dava konusu taşınmaz satış vaadi sözleşmesine istinaden tasarruf yetkisini kullanan ve dava konusu taşınmazı kiraya veren müvekkiline karşı ——– dosyası ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talepleriyle dava açtığını, müvekkilinin 2019 yılı nisan ayından bu yana kira bedeli tahsil edememesine ve zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydının iptal edilmesi, bağımsız bölümü yüklenici olan davalıdan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile haricen satın alan müvekkilinin adına tescil edilmesi gerektiğini belirterek dava konusu bağımsız bölüm niteliğindeki taşımazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, mümkün olmadığı takdirde taşınmazın hüküm kurulduğu tarihe en yakın tarihli rayiç değerinin dava tarihinden itibaren işleyerek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, mümkün olmadığı takdirde müvekkili tarafından dava konusu daire için davalıya ödenen bedelin ödeme tarihinden bu yana işletilecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin kira geliri kaybının tespit edilerek şimdilik 10.000,00TL maddi zararın gelir kaybının oluştuğu tarihten itibaren işletilecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.Daval——- vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirket ile akdettiği sözleşme ile sözleşmeden doğan her türlü uyuşmazlığın hakem marifetiyle çözüme kavuşturulacağına ilişkin düzenleme yapıldığından iş bu davanın öncelikle tahkim ilk itirazları sebebiyle reddinin gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak kabul edilemeyeceğini, davacının maddi zarar ve tazminat talebinin usule aykırı olduğunu, talep edilen kalemlerin miktarı önceden belirlenebilir olup, belirsiz alacak davası olarak açılamayacağından davanın hukuki yarar şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, müvekkili şirket ile diğer davalı arasında düzenlenme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin akdedildiğini, davacıya dava konusu site şantiyesinde yaptığı tüm iş ve ek işler karşılığında müvekkili şirketin inşasını gerçekleştirdiği dairelerin verilmiş olduğunu, her ne kadar davacı dava dilekçesinde dava konusu daireyi dava konusu sözleşmeye binaen 535.000,00 TL+ KDV karşılığında satın aldığını, bu satış bedelinin kendisi tarafından ödendiğini iddia etmekte ise de davacının iddia ettiğinin aksine bu daireler karşılığında nakit şekilde 535.000,00 TL ödeme alınmamış; her iki daire için salt 132.000,00 TLlik çek verildiğini, tüm bu nedenlerden dolayı; öncelikle tahkim ilk itirazımız nedeniyle davanın usulden reddini, belirsiz alacak davası açılamayacağından, öncelikle davanın usulden reddini, iskan alınması beklenmeden, zamansız açılan davanın reddini, haksız ihtiyati tedbir talebinin reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir. Davalı ——- cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin konut tahsis sözleşmesi ile bağının bulunmadığını, görevsizlik itirazlarının bulunduğunu, diğer davalı ile müvekkili arasında düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve sözleşmenin bazı maddelerini tadil eden ek sözleşme ve 25/12/2014 tarihli sulh protokolünün imzalandığını, karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde kendi borcu olan edimi yerine getirmeyen taraf karşı edimin yerine getirilmesini talep edemeyeceğini, ————- iznini de almadığını, tüm bu nedenlerden dolayı; pasif husumet yokluğu sebebiyle davanın usulden reddini, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddini, görevsizlik itirazları nedeniyle usulden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.

DELİLLER: Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tapu kayıtları, feragat dilekçesi.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, taşınmaz satış vaadi ve barter sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil, bu mümkün olmadığı taktirde taşınmazın rayiç değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte tahsili, bu mümkün olmadığı taktirde ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Mahkememize tevzi edilen; —– görevsizlik kararı ile —-sayılı dosyasına kaydının yapıldığı, —- sayılı görevsizlik kararı verilerek dosyanın —- gönderildiği, —– Kararı ile yargı yeri olarak mahkememiz belirlenmiş olmakla dava mahkememizin —- kaydı yapılmıştır.
Davacı vekilince sunulan 10/10/2023 tarihli dilekçe ile; dava konusu taşınmazın müvekkiline devrinin yapıldığını bu nedenle davadan feragat ettiklerini, bu yönde karar verilmesini talep etmiştir. Mahkememizin 11/10/2023 tarihli celsesinde davalı vekilleri “Feragat doğrultusunda davanın reddini talep ediyoruz bizimde vekalet ücreti ve yargılama gideri talebimiz yoktur” şeklinde beyanda bulunmuşlardır. Dosyada mübrez——-tarih ve ——-yevmiye numaralı vekaletnamenin incelenmesinde davacı vekilinin ”davadan feragat etmeye” yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır. Feragat 6100 sayılı HMK nun 307. vd maddelerinde düzenlenmiştir. Yasada feragatin dilekçe ile de yapılabileceği, feragatin hüküm ifade etmesinin karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayacağı belirtildikten başka HMK 311. maddesinde feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına yer verilmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan feragatin usulüne uygun olduğu anlaşılmış, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının usulüne uygun feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 269,85 TL karar ve ilam harcından başlangıçta alınan 1.707,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.437,90 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderinin talep olmadığından davalılar üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK 333 gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——– Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 11/10/2023