Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/410 Esas
KARAR NO:2023/857
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/06/2023
KARAR TARİHİ: 06/12/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davacı ——- tarihinde ———–imzalandığını, İlgili sözleşme kapsamında davalı işçinin aynı veya benzer bir iş kolunda, müvekkili firma ile iş akdinin sonlanmasına müteakip 2 yıl boyunca, çalışmayacağı imza altına alındığını, davalı işçinin ilgili sözleşmeyi ihlali halinde müvekkili firmadan ayrıldığı tarihte son almış olduğu net maaş ücretinin 50 Katı cezai şart ödeyeceği öngörüldüğünü, İş bu sözleşmenin davalı işçi ile imzalanmasının nedeni müvekkili firmanın mevcut iş kolunda çalışacak usta statüsünde işçi bulmakta zorlanması, ve davalı işçinin daha önceki tarihlerde de işe başladıktan bir kaç ay sonra müvekkili yarı yolda bırakıp iş programının aksamasına neden olması olduğunu, Zira otomobil servisi sektöründe hizmet vermekte olan müvekkili firmanın aynı anda en az 6 araç için bakım, tamirat, onarım, boya ve her türlü detaylı işlemi gerçekleştirmekte olduğunu belirterek 275.017,50 TL’nin tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ——–yılından, 16 yaşından beri mavi yakalı işçi statüsünde sanayide oto tamircisi olarak çalışmakta olduğunu, bu zamana kadar birkaç farklı yerde çıraklık ve kalfalık yaptığını, müvekkilinin, davacıda çalıştığı dönemlerde çok geç saatlere kadar çalışmasını sürdürdüğünü ve çok yoğun tempoda çalıştığını, Dava konusu uyuşmazlık konusu rekabet etme yasağına aykırı davranıldığı iddiasıyla davacının davalıya yaptığı son maaşına göre net 50 kat cezai şart ödenmesini talep etmekte olduğunu, Rekabet etme yasağına aykırılık uyuşmazlığında görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleri değil İş Mahkemeleri görevli olduğunu, Dava konusu rekabet etme yasağı sözleşmesine ilişkin olarak, müvekkilinin davacı da ikinci kez çalışmaya başlamadan önce işe giriş yapılacağı söylenerek bir takım evraklar kendisine okumadan, zorla ve boş olarak belgeler imzalatıldığını, Kendisine işe girdiği zamanlarda —— kaydının yapılabilmesi için bir takım evrakların imzalanması gerektiği belirtilmiş ve önüne konularak, okuma fırsatı verilmeksizin hızlıca, zorla, boş ve doldurulmamış metinler imzalatıldığını, İşçi – mavi yaka statüsünde oto tamircisi olarak çalışan müvekkilinin davacı karşısında güçsüz konumda bulunduğu, mavi yakalı olmasından kaynaklı olarak davacıyı zarara uğratma ihtimalinin bulunmadığı, ayrıca yine davacı nezdinde yönetici ya da ortak olarak çalışmadığı ya da hiçbir zaman davacı müşterileri ile etkileşimde olmadığı, bu işe ve çalışmaya ihtiyacı olduğu, bu durumun davacı tarafından açıkça bilindiği, bunu aleyhe kullanmak amacıyla rekabet etme yasağı sözleşmesinin zorla imzalatıldığı, bu durumun sadece kendisine de değil orada eskiden çalışmakta olan diğer personellere karşı da kullanıldığı ve davacının bu davranışları ile kötü niyetli olarak eski çalışanlarından tazminat talep ettiği ortaya çıktığını, esasen bu durumun dinlenilmeye karar verilirse tanık anlatımları ile dinleneceğini, Bu sebeple anılan rekabet etme yasağı sözleşmesi hukuken geçerliliği olmayan bir doküman olup buna dayanılarak cezai şart talep edilmesinin hakka ve hukuka uygun olmadığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın öncelikle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle davalının rekabet yasağına aykırı davranılması nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın tahsili talebine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından verilen 11/09/2023 tarihli dilekçe ile davalı taraf ile sulh olunduğunu, dava konusu rekabet yasağı sözleşmesi nedeni ile hak sahibi oldukları alacak haklarından koşulsuz ve şartsız feragat ettiklerini, dosyanın işlemden kaldırılarak yargılama giderlerinin davacı müvekkili üzerinde bırakılmasına, tarafların sulh olması nedeni ile davacı müvekkili ve davalı adına yasal vekalet ücretine hükmolunmamasına karar verilmesini talep edilmiştir.
Davacı vekili 06/12/2023 tarihli duruşmaya gönderdiği mazeret dilekçesi ile davadan feragat dilekçeleri göz önüne alınarak yargılama giderlerinin müvekkili üzerine bırakılmasını, dosyanın kapatılmasını talep etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinden vekilin feragat yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.
Feragat 6100 sayılı HMK nun 307. Vd maddelerinde düzenlenmiştir. Yasada feragatin dilekçe ile de yapılabileceği, feragatin hüküm ifade etmesinin karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayacağı belirtildikten başka HMK 311. Maddesinde feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına yer verilmiştir.
Feragatin varlığı nedeniyle, davanın feragat nedeniyle reddine dair takdiren aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
1-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin alınan 4.696,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.426,77 TL fazla harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Taraflarca talep edilmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
4-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.600,00 TL ara buluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı varsa hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ————- Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda karar verildi. . 06/12/2023