Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/373 E. 2023/425 K. 29.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/373 Esas
KARAR NO : 2023/425

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 23/05/2023
KARAR TARİHİ : 29/05/2023

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/10/2021 tarihinde —-sevk ve idaresindeki —-plakalı sigortalı aracın seyir halindeyken davalı şirkete ait —- plakalı aracın çarpışması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, oluşan hasar neticesinde sigortalının hasarına karşılık 39.250,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkili şirket tarafından davadışı sigortalıya yapılan ödemenin rücuen tazmini talebiyle davalı borçlu aleyhine —–. İcra Müdürlüğü’nün——Esas sayılı dosyadan icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine karşı davalı borçlunun haksız olarak itiraz etmesi sonucunda icra takibinin durduğunu beyan ederek davalının haksız olarak icra takibine yapmış olduğu itirazın iptalini, takibin devamını, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı uhtesinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : İNCELEME VE GEREKÇE :Dava, kasko sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir.Davacı sigorta şirketi, eldeki davayı sigortalısının halefi olarak açmış olmasına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyetinin nazara alınması gerekir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22/03/1944 tarihli —- Esas ve—- Karar sayılı ilamında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan, TTK’nın “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. (eski TTK 1301.) maddesinde; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.Bu durumda, davacının sigortalısının tacir olmadığı ve davanın sigorta sözleşmesinden değil, davalının kusuru ile gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia edilen haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde başvuru halinde dosyanın görevli——ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde, mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK.nun 331/2 maddesi gereği yargılama giderleri, harç vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Davacı vekilinin talep ettiği ihtiyati haciz ve tedbir talebinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —– Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.