Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/286 E. 2023/672 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/286
KARAR NO : 2023/672

DAVA : 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/04/2023
KARAR TARİHİ : 18/10/2023

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,

TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; vekili bulundukları—-Kooperatifine ait aidatların yatırıldığı banka hesabının, davalı …—-Şirketi nezdinde olup, kooperatif üyesi —- tarafından yönetildiğini, hesaba ilişkin şifrenin yalnızca —– bilgisi dahilinde olmakla birlikte, kooperatifteki diğer hiçbir üyenin bu hesaba erişiminin bulunmadığını, olay günü 02.01.2023 tarihinde akşam saatlerinde, cep telefonundan hesaba giren—– 173.000,00 TL ve 40,00 TL banka masrafı olmak üzere toplam 173.040,00 TL’ nin kendi hesabından tanımadığı bir başka hesaba transfer edildiğini gördüğünü, sonradan edindikleri bilgiye göre paranın transfer edildiği hesabın —– ili—–ilçesi —– şubesinde olup, —– isimli bir şahsa ait olduğunu, para transferinin hesap yöneticisinin rızası dışında gerçekleştirildiğini, eş zamanlı olarak—– Cumhuriyet Başsavcılığında —- sayılı soruşturma numarası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, karşı hesap sahipleri ile müvekkili kooperatifin üyeleri ve —– arasında hiçbir tanışıklık bulunmadığını, para transferi sırasında müvekkilinin onayını almaya muktedir hiçbir ileti/SMS/mail banka tarafından gönderilmemiş olup, işlemin rutin bir hesap kontrolü sırasında öğrenildiğini, para transferinin gece 04.35’te gerçekleştiğini, bankaların, özel yasa ile kurulan ve kendilerine alanlarında çeşitli imtiyazlar tanınan, topladıkları mevduatı ve katılım fonlarını sahteciliklere karşı özenle korumak zorunda olan ve hem mudileri hem de üçüncü kişileri koruyucu tedbirler almak ile yükümlü olduklarını, bankaların sahip oldukları bu vasıfları sebebiyle bankacılık işlemlerinin güvenilen tarafı konumunda olduklarını, bu durumun, bankaların bir güven kurumu olarak kabul edilmesini ve bankaların sorumluluğunun özel güven ilişkisi sebebiyle ağırlaştırılmasını gerektirdiğini, o hâlde; bankaların, ağırlaştırılmış sorumluluğun bir gereği olarak objektif özen yükümlülüğü altında bulunmakta olup, buna karşılık hafif kusurlarından dahi sorumlu olduklarını, bankaların B.K. 99/2 ‘ye göre tüm işlemlerinde en hafif kusurlarından dahi sorumlu bulunduklarını, mezkur olayda müvekkilinin, para transferinin yapılmasına yönelik iradesini teyit edecek hiçbir SMS ile karşılaşmadığını, dolandırıcılar tarafından kullanılan casus yazılımların varlığından haberdar olan bankanın, internet bankacılığını kullanan müşterinin gerçek müşterisi olup olmadığını anlamak için ek güvenlik önlemi olarak kullandığı akıllı SMS gönderme sisteminin eksiklerini araştırması ve buna göre uyguladığı yöntemleri tekrar tekrar gözden geçirmesi, en küçük risklerde bile daha güvenli seçenekleri uygulamaya koyması objektif yükümlülüğünün bîr gereği olduğunu, fakat davalının objektif özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, tasfiye halindeki müvekkili kooperatifin zarara uğramasına doğrudan sebep olduğunu belirterek fazlaya ilişkin tüm hakların saklı kalması kaydıyla şimdilik kısmi olarak 1.000,00 TL alacağın 02.01.2023 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faiziyle davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müşteri numarası, parola ile birlikte cep telefonuna gönderilen tek kullanımlık SMS şifrelerini girmesi neticesinde davaya konu ileri tarihli eft işlemini gerçekleştirdiğini, davacının hesabından yapılan ve dava konusu edilen işlemlerin, müşteri numarası/kart numarası/cep telefonunuza gönderilen tek kullanımlık SMS şifre bilgilerinin doğru olarak girilmesi veya kayıtlı cihazınızdan mobil onay verilmesi sonucunda İnternet Şube aracılığı ile yapıldığının tespit edildiğini, Bankacılık Hizmet Sözleşmesinin Elektronik Bankacılık Hizmetleri başlıklı maddesinde; Elektronik Bankacılık kanalları ile yapılacak işlemlerde kullanılan parola, şifre ve tek kullanımlık şifre bilgilerinin müşteri tarafından korumakla yükümlü olduğu belirtildiğini, bu kapsamda, itiraza konu işlemlerin müşteri sorumluluğunda bulunan bu bilgilerle İnternet / Mobil Şubeye giriş yapılarak gerçekleştirilmiş olması nedeniyle bankanın sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafın internet bankacılığı kullanarak —– no.lu vadesiz hesap üzerinden 173.000,00 TL —–bünyesinde bulunan—– ait—- hesaba ileri tarihli EFT edildiğini, o banka üzerinden de —–ŞİRKETİ hesabına gönderildiğini, davacının transfer işleminden haberdar olmadığı yönündeki iddiasının asılsız olduğunu, davacının cep telefonuna gerçekleşen her bir işlem için SMS gönderilerek bilgi verildiğini ve kendisinin şifrelerin girişini yapmasının ardından işlemlerin gerçekleştirildiğini, davacının transfer işlemine ilişkin herhangi bir bilgisi olmadığı yönündeki beyanlarının muğlâk ve dayanaksız olduğunu, davacının cep telefonuna gerek internet şubesine giriş yapabilmesi gerekse de 173.000,00 TL ileri tarihli EFT işleminin gerçekleşmesi için müvekkili banka tarafından SMS’ler gönderildiğini, davacı tarafından ise bu SMS’ler ile bildirilen şifrelerin girişlerinin yapılmasının ardından söz konusu EFT işleminin gerçekleştiğini, bu anlamda müvekkiline yüklenebilecek hiçbir kusur bulunmadığını, kendisine kredi kartı, banka kartı, dialog / çağrı merkezi hizmeti, internet bankacılık hizmeti tahsis edilen müşterinin yapacağı transfer işlemlerinde güvenlik duvarı birtakım özel bilgilerden oluşmakta olup, somut olayda da davacının kendisine ait özel bilgilerle para transferi işlemini gerçekleştirdiği veya bu bilgileri dava dışı şahıslarla paylaşarak kusurlu davrandığını belirterek davanın husumet yönünden reddine, hukuki temelden yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, davalı banka nezdindeki hesapta bulunan paranın üçüncü kişiler tarafından çekilmesi sonucu uğranılan zararın tazmini talebine ilişkindir.Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, tasfiye halinde —–Konut Yapı Kooperatif yetkilisi —— kooperatifin aidat kullanımında bulunan hesabında 02/01/2023 tarihinde meydana gelen haksız fiil neticesinde 173.000,00 eft ile 40,00 TL banka masrafının rızası dışında üçüncü şahıslara gönderilmesinde davalı bankanın kusur olup olmadığı, kusurlu ise miktarının ne olduğu hususunda noktasında toplandığı anlaşılmıştır.Davalı kooperatif yetkilisinin kooperatif aidat hesabından 02/01/2023 günü kendisine ait telefonu şarj takıp uyuduğunu, sabah kalkıp telefonunun çalışmadığını fark ettiğini, daha sonra —–ilçesinde bulunan —-götürerek telefonunu resetlediğini, görevlinin telefona virüs girdiğini ve telefonun çöktüğünü belirtiğini, akşam saatlerinde davalı banka nezdinde bulunan kooperatif üye aidatlarının bulunduğunu hesabından 173.040,00 TL üçüncü şahıslara para gönderildiği, davalı bankanın gönderimde kusurlu olması nedeniyle maddi zararın giderilmesini talep etmiştir. Davalı banka ile davacı arasında imzalanın sözleşmeler gereğince hesap sahibinin kart bilgileri ile şifresini muhafaza etmekle yükümlü olduğu, banka cevabi yazısında eft işleminin davacıya ait cep telefonuna gönderilen tek kullanımlık SMS şiflerini girmesi neticesinde davaya konu havale işlemlerinin gerçekleştiği, gönderilen mesajlarda bankanın şifreyi gönderdiği, ayrıca gönderilen mesajda şifrenin kimse ile paylaşılmaması uyarısında bulunduğu, işlemlerin mobil bankacılık üzerinden davalı banka tarafından gönderilen mesajın girilmek suretiyle gerçekleştiği, davacının savunmasının hayatın olağan akışına uygun düşmediği, davacının gerek mobil bankacılığının yüklü olduğu telefonu ile gerekse bankaca gönderilen şifrenin başkası ile paylaşmasında gerekli dikkat ve özeni göstermek zorunda olduğu dikkate alınarak davalı bankaya izafe edilebilecek bir kusur bulunmadığı, ancak üçüncü kişilerin tespit edilmesi halinde bunlara yönelik davacının hakları saklıdır. Bu nedenle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 269,85 TL harçtan peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılmış yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca reddedilen dava yönünden 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı.