Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/278 E. 2023/848 K. 06.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/278 Esas
KARAR NO:2023/848
DAVA:Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/04/2023
KARAR TARİHİ:06/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketinin alanında değerli başarılar yakalamış, ticari itibarı yüksek bir şirket olduğunu, savunma sanayisinde üretim yapan firmaların askeri birlikler için ürettiği mühimmatlar ile çeşitli makinelerin yurt içinde taşıma işlemini gerçekleştirdiğini, davacı şirketin davalı şirketin ——tarihinde satın aldığı aracı —— tarihinde davacıya ekli garanti belgesi ile birlikte teslim ettiğini, teslim edilmesinin aynı günü taşınır malın arızalar göstermeye başladığını, servise verildiği ancak arızaların süreklilik gösterdiğini, davalı tarafından arızanın giderildiği vaadi üzerine aracın müvekkili tarafından teslim alındığını, arızaların yine tekrarlanması üzerine tekrar servise götürüldüğündü ve daha sonrasında gerekli yasal haklara başvurulduğunu, müvekkilinin ticari itibarının yitirildiğini, savunma sanayine iş yapan davacının ———— ilişkisinin zedelendiğini, bu süreçler sonunda bir daha davacı ile çalışmadıklarını, ayıplı bir araca 97.000 bin Euro ödediklerini ve davacının yeni bir araç satın almasının mümkün olmadığını, davalının aracın arızasının kesin ve açık olmasına rağmen zararı karşılamadığını, davacının dolaylı zarar kapsamında yer alan yoksun kaldığı karın tazmin edilmesinin hakkaniyet gereği olacağını, davacının yaşadığı aksamalar nedeni ile elde etme imkanı bulunan alacak ve menfaatlerini elde edemediğini, bu kapsamda kardan yoksun kaldığını, davalı şirketin satım sözleşmesi konusunda mal üzerinde gerekli özeni göstermediğini, ayıplı mal teslim ettiğini, davacının zararlarının oluşmasından davalının kusurunun olduğunu, davalının ayıp mal teslim ederek davacıya karşı sorumlu olduğunu, ve ——– dosyasının kesinleştiğini, davacının ayıplı mal sebebiyle uğradığı zararın kalemlerinin tazmin edilmesinin gerekeceğini, davacının zararlarının tespitinin ancak delillerin incelenmesinden ve yaklaşık maliyet hesabı yapıldıktan sonra gerçekleşeceğini, davanın HMK 107. Maddeye uygun olarak belirsiz alacak davası şeklinde açıldığını, davacının yasal haklarının tam ve kesin olarak tespit edilmesinin mümkün olduğu anda iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın kalan miktarın belirlendiğinde artırım dilekçesinin verileceğini, zararın tam tespiti halinde artırılmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 09/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faiziyle birlikte şimdilik 10.000 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava konusu uyuşmazlığa ilişkin kesin hüküm olduğunu, davacının tüm zararının karşılandığını ve bu davayı ikame etmesinde hukuki yararın bulunmadığını, davacının dayandığı hukuki sebeplerin hatalı olduğunu, uyuşmazlık konusunun olaya mülga borçlar kanunu ve mülga TTK uygulanmasının gerekeceğini, davacının TBK gereğince seçimlik haklarından olan sözleşmeden dönme ve bedel iadesine ilişkin seçimlik hakkını ve tazminat talebini kullandığını, davacının seçimlik hakkını ve tazminat talebinin öne sürdüğünü yeni bir seçim yapma imkanı da ortadan kaldığını, taleplerinin bu nedenle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, Davacının yeni bir seçim yapma hakkının bulunmadığını, davacı tarafın seçimlik hakkını kullanması nedeni ile davayı dayandırdığı aracı yaklaşık 9 yıl kullanılmasından kaynaklı zarar kalemlerinin karşılanmasını talep etmesinin mümkün dahi olmadığını, ———- sayılı dosyası ile ikame edilen davanın taraflar arasında sözleşmenin feshedildiğini, söz konusu aracın müvekkiline iade edilip davacı tarafa faizi ile birlikte bedel iadesini ve diğer maddi tazminat taleplerinin ödendiğini, davacının keyfi olarak yeniden bir tazminat adı altında seçimlik hakka giren bedelini talep etmesi mümkün dahi olmadığını, davacının —–dosyasında TBK 83 uyarınca bedel iadesinin tazminata ilişkin taleplerinin Türk parası cinsinden açtığının söz konusu tüm zararları Türk parası cinsinden karşılandığını, davacının talebi ile bağlı olduğunu, davacının dava konusu uğramış olduğu bir zararın olmadığını, bedel iadesi için davalıya teslim edilen aracın davalı tarafından değerinin altına satıldığını, bu durumda davalının zararının somut olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığından ve zararın ispatlanamadığından hukuki yarar yokluğundan ve talep hakkında kesin hüküm olmasının ve davacının haksız ve hukuka aykırı huzurdaki iddialarının kabulü anlamına gelmemek kaydı ile davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilmesinin uygun olmadığını, davacının iddialarının kabul anlamına gelmemek kaydı ile süresinde açılmadığının sabit olduğunu ve davanın zaman aşımı nedeniyle reddinin gerekeceğini bu nedenle zaman aşımı itirazlarının usulden reddine ve davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER: Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, —— sayılı dosyası.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, davacının davalının kendilerine ayıplı mal göndermesinden kaynaklanan kar kaybı ve fiili zararının tahsili istemine ilişkindir. Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenmiştir.Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın davacının davalının kendilerine ayıplı mal göndermesi sebebi ile yoksun kaldığı kar ve fiili zararın olup olmadığı, bunun davalıdan talep edilip edilemeyeceği hususunda toplandığı anlaşılmıştır.Zamanaşımı itirazının değerlendirilmesi; Zaman aşımı alacak hakkının belirli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edebilme hakkından yoksun kalınmasını ifade eder. Zamanaşımı alacak hakkını sona erdirmeyip onu ”eksik bir borç” haline dönüştürür. Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkememin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin davalı şirketin —— tarihinde satın aldığı, aracın —–tarihinde davacıya garanti belgesi ile birlikte teslim edildiği, teslim edilmesinin aynı günü taşınır malın arızalar göstermeye başladığı, davacı tarafça —– sayılı dosyası ile dava açıldığı, açılan davada davacı tarafından sözleşmesinin feshi, bedelin iadesi ve maddi tazminat istendiği, davanın davacı lehine sonuçlandığı ve kararın 01/03/2021 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Davacı taraf eldeki dava ile, ayıplı ürünler nedeni ile kar kaybını ve yoksun kalınan kazancını talep etmiştir. Davalı taraf ise açılan davaya karşı süresinde zamanaşımı definde bulunmuştur. ——— sayılı dosyasının 01/03/2021 tarihinde kesinleştiği, o davada talep edilmeyen maddi zarar kalemlerinin eldeki davada talep edildiği, ancak eldeki davanın açıldığı zaman itibari ile TTK ayıba ilişkin bildirim süreleri dikkate alındığında alacak kaleminin zamanaşımına uğradığı gerekçesi ve kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın zaman aşımı nedeniyle reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 269,85 TL karar ve ilam harcından başlangıçta alınan 179,90 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılana 3.120,00 TL ara buluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca 10.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——– Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 06/12/2023