Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/19 E. 2023/438 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/19 Esas
KARAR NO: 2023/438
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/01/2023
KARAR TARİHİ: 07/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının———–da bulunan davalı ——aralarında 05/01/2022 tarihinin de sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeye göre davacının ————- pazarlama, hasta yönlendirme olarak işi yapmak için anlaşmaya vardıklarını, sözleşmeye göre davalı hastane bünyesinde —— satmayacağını, davacının ———- satma işini yapacağını, sözleşmenin haksız yere fesih edilmesinden hemen önce hastane ——- fiyatlarında yükseltme kararı alındığını, davacıya da baskı yaparak davacının payını aşağı çekmesini ve daha az pay almasını istediğini, davacının bunu kabul etmemesi üzerine sözleşmeye bağlı kalınmasının gerektiğini söylediğini ve anlaşmazlıkların başladığını, tek taraflı ve usulsüzce sözleşmeyi fes ettiğini, davalının sözleşme bitmeden, davacının yetiştirdiği diğer personeller ile, davalı hastane yönetim kurulu üyesi olan sözleşme de imzası bulunan ——- Tarihinde görüştüğünü ve bu kişilere iş teklifinde bulunulduğu, davacı ait olan tüm verilerini kullanmak isteyerek çalıştırma sözünü verdiğini, bünyelerine almaya çalıştıklarının ortaya çıktığını, bu durumun iş ahlakına, adabına ve sözleşmeye aykırı olduğunu, davacı davalı hastane bünyesin de yapılan —- hizmetlerini pazarlama ve hasta bulma yönlendirme işlerine, —- tarihin de sözleşme ile birlikte başlandığını, davacı hizmete başladığı günden beri —- ciro hesaplarını matematiksel olarak gözden geçirdiği zaman ——- maddi kazanç ve prestij sağladığını, davacının hiçbir kusuru, hatası olamadan ve sözleşmeye aykırı davranmadan çalışmaya devam etmekte iken, davalının usulsüz olarak sözleşmeyi fesih ettiğini, davacının hastanede çalışan personellerine ihtarnameyi teslim ettiğini, sözleşmeye göre fesih bildirimini davacının adresine yapılmasının gerektiğini, davalının çekmiş olduğu ihtarın usulsüz olduğunu davacı ihtarla bildirmesi üzerine davalının davacının personellerini güvenlik görevlisi aracılığı ile çıkardığını, davalının hukuka ve sözleşmeye aykırı davrandığını, taraflar arasında yapılan sözleşmenin fesih edilmesinden ve davalının tutum ve davranışlarından kaynaklanan maddi-manevi zararlarının meydana geldiğini, elde edemediği karların, sözleşmeden yer alan cezai şartın tespit edilerek davacıya ödenmesini, davacının tüm olaylar karşısında 250.000,00 TL manevi zararının ve davacının yoksun kaldığı zararın, elde edemediği karın ve olaylardan dolayı diğer hastane ile sözleşme yapamadığından dolayı zararın tespiti ile şimdilik maddi olarak fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesini, sözleşme de yazılı olan cezai şartın belirlenerek haksız olrak sözleşmeyi fesih eden davalıdan alınarak davacıya verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin kaşı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili olmayan mahkemede açıldığını, davalı müvekkili şirketin — ilinde faaliyet gösterdiğini ve faaliyet yerinin —– ili olduğunu, işin görüldüğü yerin de ——- olduğunu, genel yetki kuralınca hem de özel yetki kuralınca davanın —- mahkemelerinde görülmesinin gerekmekte olduğunu, bu nedenle yetki itirazlarının bulunduğunu, müvekkili şirketin —- ilinde faaliyet gösteren özel sağlık hizmeti sunan bir hastane olduğunu, İlimizin en büyük özel sağlık işletmesi olan hastane hastalarına ve sağlık hizmeti almak isteyen vatandaşlarına birinci sınıf sağlık hizmeti sağlamakta olduğunu, davacı ile müvekkili şirket arasında —— panellerinin 3.kişilere satışını – pazarlanmasını ve diğer yükümlülükleri içeren 05.01.2022 tarihli bir sözleşme yapıldığını, sözleşme uyarınca davacı taraf bazı yükümlülüklerin yüklendiğini, davacının ——– panellerinin üçüncü kişilere satışı ve pazarlaması konusunda üstlenmiş olduğu sözleşmeden ve kanundan kaynaklanan yükümlülükleri müvekkilinin zararına olacak şekilde yerine getirmediğini, taraflar arasında akdedilen sözleşme ile davacı taraf, davalı hastanede kendi işçisi ile hizmet sunacağını, davacı tarafın çalıştırdığı işçileri kanunların emredici kurallarına aykırı bir şekilde çalıştırdığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme 1 yıl süreli olan bir sözleşme olduğunu, davalının sözleşmenin feshe ilişkin maddesi gereği sözleşmeyi devam ettirmeyeceğini 24.10.2022 tarihli ——– numaralı ihtarı ile davacıya bildirdiğini, sözleşmenin feshine ilişkin şekil usulüne uygun bir şekilde yapıldığını, taraflar arasındaki sözleşmenin feshi usulüne uygun olarak yapıldığını, sözleşmenin feshi sebebiyle davacının uğramış olduğu bir zararın söz konusu olmadığını, davacının manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığını, sözleşmeye ve emredici hukuk kurallarına uymayan tarafın davacı olduğunu, davacının üstlendiği yükümlülükleri yerine getirmediğini ve davalı hastanedeki çalışma koşullarını olumsuz etkileyerek sözleşmenin fesih edilmesine sebebiyet verdiğini, davacının davalı hastanede hastalar arasında şikayete sebebiyet verdiğini ve davalı hastaneye itibar ve kurumsallığına zarar verdiğini, davacının sorumlu davranmaması sebebiyle zarar gören ve manevi hasar alan tarafın davalı hastane olduğunu, bu nedenlerle davacının iddialarının haksız kazanç elde etme gayretinden başka bir şey olmadığını ve kabulünün de mümkün olmadığını, haksız ve yersiz olarak açılan davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :Dava, taraflar arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklı sözleşmenin haksız bir şekilde feshedilmesi nedeniyle doğan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemelerin yetkisi 6100 sayılı HMK’nın 5 ilâ 19 maddeleri (HUMK 9-22 maddeleri) arasında düzenlenmiştir. HMK’nın 6. Maddesine göre genel yetkili mahkeme, davalı gerçek ya da tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. HMK’nın 10. Maddesine göre sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.
6098 sayılı TBK’nın 89. Maddesine (818 sayılı BK 73. maddesi) göre, borcun ifa yeri konusunda aksine bir anlaşma yoksa, para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde; parça borçları sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde; bunların dışındaki bütün borçlar doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde ifa edilir.
Genel yetkili yer mahkemesi davalının yerleşim yeri olan——Asliye Ticaret mahkemesi olup, bunun dışında sözleşmeden doğan davalarda HMK 10 gereği ifa yeri de———– sözleşmeden kaynaklı iş bu davada BK 89’un uygulanma ihtimali yoktur. Dava bir miktar paranın ödenmesine ilişkin bir dava değildir. BK 89 burada uygulanamayacağından, HMK 6 ve 10. Maddeleri gereği yetkili mahkeme —-olup ve belirtilen yerde dava açılmadığından zorunlu olarak davalı vekilinin yetki itirazının HMK 6. Maddesi gereğince kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde başvuru halinde dosyanın yetkili —- Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.nun 331/2 maddesi gereği yargılama giderleri, harç vekalet ücretinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——-Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2023