Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/149 E. 2023/510 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/149 Esas
KARAR NO: 2023/510
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/07/2009
KARAR TARİHİ: 05/07/2023

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalılar arasında 10/04/2006 tarihli —–imzalandığını, sözleşmeye göre—– bulunan arsa üzerinde yapılacak yapının projesine, ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılmasının müvekkili şirket tarafından denetleneceğini, davalıların da bu inşaatın malikleri olduğunu, sözleşmenin tahmini bedelinin 142.120,62 TL olacağının kararlaştırıldığını, ancak——-birim fiyatlarının değişmesi nedeni ile maliyetin 169.632,45 TL’ye yükseldiğini, işin %90’ının da tamamlanmış durumda olduğunu, müvekkilinin üzerine düşen denetim görevini ifa ettiğini, sözleşme tarihinden 3 yıl geçmesine rağmen davalının hiçbir ödemede bulunmadığını, bunun üzerine davalılar aleyhine icra takibine geçildiğini, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, davalıların itirazının haksız olduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalıların alacağın %40’ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini istemiştir.

CEVAP:Davalı ———- vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yapımcı olarak diğer davalılar arsa maliklerine bedel karşılığı iş yapan bir taahhüde girmediğini, müvekkili şirketin —— arsanın %72’sini satın aldığını, inşaat seviyesi %20 seviyesine geldiğinde kat irtifakı kurulduğunu ve sözleşme gereği 80 bağımsız bölümün 22’sinin tapularının arsa malikleri üzerine, 58’inin tapularının ise müvekkili şirket üzerine çıktığını, bu nedenle arsa maliklerinin müvekkili şirkete arsadaki hisselerinin %72’sini —– gereği sattığını, dolayısıyla ——sahibinin müvekkili olduğunu, müvekkilinin —— anahtar teslimine kadar tüm gider ve sorumlulukları üstlendiğini, bu nedenle arsa maliklerinin davacı … firmasına karşı muhataplıklarının ve sorumluluklarının olamayacağını, davanın muhatabının müvekkili şirket olduğunu, davacının ücreti yapılacak %40 indirim hariç 142.120,62 TL olarak belirlediğini, ancak icra takibini ve iptal davasını 169.632,45 TL üzerinden açtığını, müvekkili tarafından iş başlangıcında yatırılan 37.590,47 TL’nin alacaktan düşülmediğini, davacı şirket ortağı Atilla Yücelen’in kendi el yazısı ile düzenlediği … isimli 09/08/2008 tarihli hesap tablosunda müvekkili şirketin borcunun 105.907,84 TL olarak hesaplandığını ve hesap tarihi itibariyle ödenmiş olan 37.590,47 TL’nin de düşülmesiyle 67.317,37 TL borç kaldığını, ayrıca davacının —– göre ücretin m2 hesabını 381.- TL’den yapması gerekirken 455.- TL’den yaptığını, bu nedenle m2’si 455.- TL’den yapılan 105.907,84 TL’yi de kabul etmediklerini belirterek, davanın reddine ve davacının %40 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar —— cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin maliki oldukları ve murisleri —- veraseten intikal eden dava konusu arsa vasfında gayrimenkul üzerinde inşaat yapılması için diğer davalı ———– yaptıklarını, bu sözleşme ile ———- arsanın %72’sini satın aldığını ve sözleşme doğrultusunda kat irtifakı tesis edildiğinde 80 bağımsız bölümün 22’sinin müvekkilleri üzerine, 58’inin tapularının ise diğer davalı şirket üzerine çıkarıldığını, diğer davalı ——— yapılan sözleşme ile tapu harçları, imar durumlarının alınması, proje, ruhsat, harç ve masrafları, —-izninin alınması, cins tashihi, kat irtifakı ve kat mülkiyetinin kurulması için gerekli her türlü vergi, harç ve masrafları ve inşaatın başlamasından sonuçlanması ve anahtar teslimine kadar tüm gider ve sorumlulukları üstlendiğini, müvekkillerinin sadece inşaatın bitirilmesini ve dairelerine sahip olmayı ve sözleşme koşullarının ifa edilmesini beklediklerini, tüm sorumluluğun davalı —— ait olduğunu, müvekkilleri ile davacı şirket arasında akdedilen bir sözleşme olmadığını, davacının alacağının dayanak yaptığı —– altında müvekkillerinin imzaları bulunmadığı gibi böyle bir sözleşmeden de haberlerinin olmadığını, bu nedenle sözleşmenin tarafı ve muhatabı olmayan müvekkillerinin icra takibine dahil edilmelerinin ve aleyhlerinde dava açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak, davanın reddine ve davacının %40 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, ——kaynaklı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalılar arasında ——-denetimi hizmeti sözleşmesi imzalandığını, müvekkili tarafından işin %90’ının da tamamlanmış olduğunu, sözleşme tarihinden 3 yıl geçmesine rağmen davalının hiçbir ödemede bulunmadığını, davalılar aleyhine icra takibine geçildiğini, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, davalıların haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ———- davalıların ———-denetim firmasına karşı sorumluluklarının olmadığını, müvekkili şirketin davanın muhattabı olduğunu, davacı şirket ile hizmet bedelinden %40 oranında indirim yapılacağının kararlaştırıldığını, daha önceden yapılan 35.590,47 TL ödemenin mahsup edilmeden takibe başlandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar vekili; husumetin —— yöneltilmesi gerektiğini, müvekkillerine husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Eski—— dosyasının celp edilerek, yapılan incelenmesinde; davacı şirketin davalılar aleyhine——- itibariyle —- alacağın tahsili için genel haciz yoluyla İcra Takibi yapıldığı davalıların takibe süresinde yaptıkları itiraz nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
İşbu dava ilk olarak eski—-sayılı esasında görülmekte iken adliyelerin birleştirilmesi nedeniyle eski ———– bir kısım dosyaları—- devredilmiş olduğundan dosya—– Esasına kaydedilmiştir.
Dava dosyası—–görülmekte iken yapılan yargılama sonunda ——“Davanın, davalılar—– yönünden KABULÜ ile, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; Davalılardan —dışında kalan diğer davalıların, eski —–yeni —– takip dosyasına yaptıkları itirazın 169.632,45 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile, takibin 169.632,45 TL asıl alacak üzerinden işleyecek değişir oranlı avans faizi de yürütülmek suretiyle devamına, Davanın, davalı —– REDDİNE, Davacı tarafın icra inkar tazminat isteminin, alacağın yargılama sonucu belirlenmiş olması nedeniyle reddine, Davalı —- yönünden reddedilen dava yönünden kötü niyet tazminat isteminin yasal koşulları oluşmadığından reddine” karar verilmiş, işbu karara karşı temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya Yargıtay ilgili hukuku dairesine gönderilmiştir.
——- tarihli ilamı ile “Dava, ———-denetim sözleşmesi nedeniyle ödenmeyen bedele yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Her ne kadar sözleşmenin ——–denetim şirketi ile arsa sahipleri arasında yapılması kanunen şart olup muhatap arsa sahipleri ise de; diğer davalı yüklenici borcun tarafı olduğunu kabul ettiğinden mahkemece bu davalı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, sözleşmenin tarafı olmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir” gerekçesi ile mahkememiz kararının BOZULMASINA karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamına karşı karar düzeltme yoluna başvurulması üzerine yeniden yapılan temyiz incelemesi sonunda;———–uyarınca müteselsil borçluluk ya sözleşmeden ya da kanundan kaynaklanır.—- arsa sahiplerinin müteselsil borçluluğu öngörülmemiş, sözleşme ile de arsa sahipleri böyle bir yükümlülük altına girmemişlerdir. Hisseli malik olan arsa sahipleri hisseleri oranında ——–denetim ücretinden sorumlu tutulması gerekirken, müteselsilen sorumlu tutulması doğru olmamıştır. Hal böyle olunca, davalı tarafın karar düzeltme talebinin belirtilen konu ile sınırlı kabulüyle, önceki bozma ilamına ilave olarak belirtilen yönden davalılar yararına bozulması gerekmiştir. Bu nedenle, ——-denetim ücretinden arsa sahiplerinin hisseleri oranında sorumlu tutulması gerekirken, müteselsilen sorumlu tutulması doğru olmamıştır.” gerekçesi ile davalılar ———-vekilinin karar düzeltme talebinin kısmen kabulüne, şirket yönünden vaki talebin reddine, ——-sayılı ilamında adı geçen davalılarla ilgili temyiz ret kararının kaldırılarak belirtilen ilamdaki 2 nolu bozma bendinden sonra gelmek üzere yukarıda açıklanan bozma sebebi de eklenmek suretiyle adı geçen davalılar yararına kararın BOZULMASINA karar verilmiştir.
—– dosya bozmadan sonra mahkememizin —– esasına kaydedilerek duruşma açılmış, ilk duruşmada Usul ve yasaya uygun —- bozma ilamı ve karar düzeltme kararına UYULMASINA karar verilmiştir.
Mahkememizden verilen ——karar sayılı ilamıyla BOZULMAKLA, dava mahkememizin —– esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememiz —- esas sayılı dosyasında davanın kabulüne karar verildiği, davacı vekili tarafından kararın temyiz edildiği, ilgili —- dairesine dosyanın gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizin ——–sayılı kararı ile bozularak gelmekle, mahkememiz esas defterinin —— Esas sırasına kaydedilerek duruşma açılmıştır. İlk duruşmada ———– —— sayılı karar ilamına uyulmasına karar verilerek tahkikate son verilmiştir.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak, dosya ve dayanak kayıtları üzerinde, bilirkişi incelemesi yaptırılarak kök ve ek raporlar alınmıştır, Raporların birbiri ile uyumlu, dosyadaki delillere uygun, ——– denetimine açık bulunduğu görülmekle hükme esas alınmıştır.
Davalılardan ——– hissedarlarına vekaleten ——- tarihinde yapılan ———Sözleşmesinde; ———-sahibine ait ———- numarasında kayıtlı arsa üzerine yapılacak bodrum katları hariç 4 kat, 12.434,00 m2 inşaat alanı bulunan yapının denetim kuruluşu tarafından projelerine , ruhsat ve eklerine uygun olarak denetlenmesinin yapılması hususlarında anlaşmaya varıldığı, sözleşmenin 3 maddesinde; sözleşmenin imzalandığı 10/04/2006 tarihinden ———-kullanma izninin alındığı tarihe kadar geçen sürenin hizmet süresi olarak belirlendiği, bu yapının bitirilmesi için ön görülen sürenin 24 ay olduğu, ———-ruhsatı alındıktan sonra 2 yıl içinde inşaata başlanılmadığı veya başlanıldığı halde 5 yılda bitirilemediği durumlarda, bu sözleşmenin herhangi bir ihtara gerek kalmaksızın kendiliğinden sona ereceğinin yazıldığı, sözleşmenin 4.maddesinde; toplam yapı inşaat alanı 12434 m2 sözleşme yılı ———-birim maliyetinin 381,00 TL / m2 , sözleşme yılı yapı yaklaşık maliyeti = toplam ———inşaat alanı x ———-birim maliyeti = 12434 m2 x 381,00 TL/ m2 = 47.373,54 TL, sözleşme yılı hizmet bedeli = ———-yaklaşık maliyeti x öngörülen yapım süresine ait hizmet bedeli oranı = 142.120,62 TL dir.Belirlenen bu miktar KDV ile birlikte 5 nci .madde belirtilen taksitler veya kısmi taksitler halinde ———-sahibi tarafından, ———-denetim hesabına yatırılacağı, yapı sahibi taksidini peşin olarak yatırmadan, müteakip bölümünün devamına ilgili idarece izin verilmeyeceği, sözleşme yılı hizmet bedeline ilave olarak her yıl sonu itibariyle yapılacak tespit tutanağı esas alınarak kalan işlere ait hizmet bedeli, uygulama yılı yapı yaklaşık maliyeti ve hizmet bedeli oranına göre yeniden belirleneceği, bu durumda doğabilecek bedel farkı, ——sahibi tarafından ——–denetim hesabına yatırılacağı öngörülen yapım süresi uzadığı takdirde uzayan sürenin her altı ayı için hizmet bedeline esas oranın %10’u kadar ilave hizmet bedeli ödeneceğinin kararlaştırıldığı, ———denetim hizmet bedeline proje ve ———-denetimi ile her türlü muayene ve deney ücretinin dahil olduğu hususlarının kararlaştırıldığı, sözleşmenin 9.maddesinde sözleşme konusu yapının bitirildiiği ve ——ve kullanma iznine hazır hale geldiği ———-denetim kuruluşu tarafından ——–sahibine yazılı olarak bildirilir ve ilgili idareye rapor verilir, ilgili idareden ———-kullanma izni alınmasıyla bu sözleşmenin sona ereceği hususlarının belirlendiği görülmüştür.
22/09/2008 tarihli itibari ile düzenlenmiş olan “Seviye Tespit Tutanağı”nda imalatın gerçekleşme oranın %90 olarak tespit edildiği ve bu tutanağın ilgili mercilerce imzalanarak onaylandığı, 21/03/2007 tarihinde düzenlenmiş olan hakedişte imalat gerçekleşme oranı %20 olarak dikkate alınmış ve ödenmesi gereken hak ediş tutarının 37.589,97 TL olduğu görülmüştür. %90 oranında gerçekleşmiş olan imalat miktarı için düzenlenmiş olan 3 nolu hakediş (% 90 – %20= ) %70 lik imalat karşılığı düzenlenmiş olan ———–denetim hizmet bedeline ilişkin olup buna ilişkin 169.632,45 TL olduğu teknik uzman bilirkişi raporu ile hesaplanmıştır. ( hesaplama şekli; 12434 m2 x 455.00 TL = 5.657.470,00 TL , 5.657.470.- TL x % 70 x 3,63/100×1 = 143.756,31 TL, 143.756,31 TL + % 18 KDV 25. 876,14 TL = 169.632,45 TL) davalılar tarafından davacı şirket ortağı ——– kendi el yazısı ile düzenlenen ——- tarihli hesap tablosunun görmezden gelindiğini belirterek teknik uzman bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya itiraz edilerek davacı şirketin %40 indirim yapma yönündeki tahhadünün uygulanması gerektiğini bildirmiş ise de; davalı tarafça dayanılan 09/08/2008 tarihli belgede davacı şirketin kaşesi ve yetkilisinin imzası bulunmamakla bu belgenin davacı şirketin bağlayıcı niteliği bulunmaması nedeniyle nazara alınmaması gerektiği ayrıca davalı şirketin yazı incelemesi yapılması yönündeki talebinin sonuca etkili olmayacağı kanaatıne varılmış, davalı yüklenici şirketin kabul beyanı da dikkate alınarak davanın kabulüne, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
Davanın tüm davalılar yönünden kabulü ile,
1-Eski —— yeni ———–dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aşağıda belirtilen sorumluluk miktarları nazara alınarak 169.632,45 TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına,
Dosya borcunun;
-Tamamından davalı ——— sorumlu olmasına,
-Diğer davalılardan ————- şarından sorumlu olmalarına,
2-İcra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminat taleplerinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Davacı tarafça yapılmış, 15,60 TL başvurma harcı, 1.442,00 TL peşin harç, 2,50 TL vekalet harcı olarak harçların toplamı 1.460,10 TL ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretleri olmak üzere toplam 3.963,60 TL masraf olmak üzere toplam 5.423,70 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 26.444,87 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Alınması gereken 11.587,59 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 1.442,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.145,59 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Dair karar, davacı vekili ve bir kısım davalılar vekilinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 17/07/2023