Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/969 E. 2023/879 K. 07.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/969 Esas
KARAR NO:2023/879
DAVA: Ölümlü Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 20/03/2013
KARAR TARİHİ: 07/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Yaralamalı Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Tazminat Davası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREKÇE: Mahkememizin——–karar sayılı hükmünde:”Davacılar vekili, 06/12/2012 tarihinde meydana gelen kazada, davalılardan —- sürücüsü, —– maliki, —– olduğu —- plakalı ——— müvekkili davacılara çarptığını; kaza anında anne——– yaya olduklarını; kazada küçük çocuğun hafif yaralandığını, bu nedenle onun yönünden sadece manevi tazminat istediklerini; ancak davacı ———malul kalacak oranda ağır yaralandığını belirterek; davacı anne için geçici iş göremezlik + sürekli iş göremezlik + bakıcı gideri + sağlık ulaşım giderinden oluşan maddi tazminat istediklerini; kazadaki yaralanma şekli ve sonuçları da nazara alınarak davacı anne için 60.000,00 TL manevi tazminat talep ettiklerini; diğer davacı küçük için hem kendisinin yaralanmasından hem de gözü önünde annesinin ezilmesinden dolayı 10.000,00 TL manevi tazminat talep ettiklerini; maddi tazminatı tüm davalılardan müteselsilen talep ettiklerini; manevi tazminatı sadece sürücü ve araç malikinden müteselsilen istediklerini bildirmiş; yargılama sonunda maddi tazminat yönünden taleplerini bilirkişi raporuna göre ıslah etmek suretiyle; 8.859,33 TL geçici iş göremezlik, 466.994,14 TL sürekli iş göremezlik tazminatları ile 5.322,78 TL bakıcı gideri ve 468,72 TL ulaşım gideri olmak üzere toplam 481.643,64 TL’nin tahsilini istemiş; bu tahsilat yapılırken sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren diğer davalılar için ise, kaza tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesini talep ve dava etmiş,Davalılardan —- vekili, kaza tarihinde —- plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası olduklarını ancak sorumluluklarının sigorta poliçesindeki limitle ve davalı sürücünün kusuru ile sınırlı olduğunu belirterek; kusur ve tazminat hususlarında uzman bilirkişi ve heyetlerden rapor alınmasını talep etmiş, davanın reddine karar verilmesini savunmuş,Davalı sürücü ve malik ( işleten ) vekili; kazada davalı sürücü —– kusurlu olmadığını, davacıların kusurlu olduğunu; kaldı ki, istenen maddi ve manevi tazminat miktarlarının çok fahiş olduğunu; davacının yüksek bedelli taksi işleri vermek suretiyle tedavi gideri isteyemeyeceğini; varis çoraplarının bedellerinin istendiğini belirterek, açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuş,Mahkememizce Davanın, trafik kazası nedeniyle meydana gelen yaralanma sebebi ile maddi ve manevi tazminat davası olarak nitelendirilmesinden sonra,Kazanın 06/12/212 tarihinde meydana geldiği, kazaya karışan ——- plakalı aracın davalımız sürücü —– tarafından kaza anında kullanıldığı, aracın malikinin —- olduğu, zorunlu sigortanın davalı——- olduğu ve kazada davacıların yaralandığı ihtilafsıdır. Taraflar arasındaki ihtilaf, kazadaki kusur oranları ve davacı —- kazadan dolayı karşı tarafın kusuruna isabet edecek maddi bir tazminatın bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa miktarının ne olduğu; kusur ve olaya nazaran davacıların manevi tazminat istemekte haklı olup olmadığı hususundadır.Trafik kzalarında araç sürücüsü Borçlar Kanunu’nun hükümleri gereğince, araç işleteni ( maliki ) Karayolları Trafik Kanununun Objektif Sorumluluk Hükümleri gereğince, aracın zorunlu sigortası ise sigorta poliçesi gereğince zarardan sorumludurlar, bu sorumluluk müteselsil sorumluluktur.
Ancak, davalıların sorumluluğu, aynı zamanda davalı sürücünün kusuru miktarı ile sınırlıdır.Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, yaralanmadan etkilenme yönünden davacı tanıkları dinlenmiş, kusur ve yaralanmanın derecesine ilişkin raporlar alınmış, tarafların sosyo-ekonomik durumları araştırılmış, davacı —–yönünden istenen maddi tazminata ilişkin hesap bilirkişisinden rapor alınmış; tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki, trafik kazasından dolayı sürücü davalımız —— Mahkemesince yargılanmış olup, bu mahkeme —-Esas sayılı dosyası ile davalımızı dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullanmadan dolayı yaralanmaya sebebiyet verdiği için mahkum etmiş; mahkumiyet kararı kesinleşmiştir. Ancak,——dosyasında kaza tespit tutanağındaki kusur belirlemesi yetinilmiş olup, kusur yönünden savcılık ya da mahkemece yaptırılmış herhangi bir bilirkişi incelemesinin bulunmadığı ilgili mahkemece bildirilmiştir. Mahkememizce kusur oranlarının tespiti yönünden —- rapor alınmış olup; ——raporunda, davalı sürücünün kazadan dolayı %60 kusurlu olduğunu zira minibüste duraklama yapıp yolcuları indirdikten sonra tekrar aracını harekete geçirmeden önce dikkatli olması gerekirken, yol üzerinde yanında çocuğu ile yürümekte olan davacı yayanın güvenli mesafe uzağından seyrini sürdürmeye özen göstermediği; önlemsiz vaziyette davacı ve çocuğuna çarptığı nedeniyle asli kusurlu olduğunu; davacı anne —- —– ise, yanında olan ve yaşı itibariyle kendisine tabii olan çocuğu ile birlikte yaya kaldırımından yürümesi gerekirken, katlama üzerinde ve her an harekete geçebilecek şekilde durmuş olan minibüsü dikkate almadan tedbirsiz bir şekilde yürümesinden ötürü %40 kusurla kazada etkin olduğu tespit edilmiştir.Mahkememizce —– alınan kusur raporu kabule şayan bulunup; davalılar oluşan maddi zarardan %60 oranında sorumlu tutulmuş, manevi tazminat yönünden de birebir olmasa da bu kusur oranı nazara alınmak suretiyle bir miktar indirim yapılmak suretiyle hüküm oluşturulmuştur.Mahkememizce maddi tazminat talep eden davacı ——- de kazadan ötürü ne miktar yaralandığı hususunda —- rapor alınmış olup; alınan ve kabule şayan bulunan raporla davacı —- kazadan dolayı %50 oranında malul kaldığı; kalan işgücüne 9 aylık bir süre sonunda ve tedavi ile ulaşabileceği belirlenmiştir. Mahkememizce hesap bilirkişisi olarak görevlendirilip aynı zamanda ortopedi ve travmotoloji uzmanı olan bilirkişi; hem sürekli ve geçici iş göremezlik miktarlarını hesaplamış hem de yaralanma neticesinde davacımızın refakatçi ( bakıcı gideri ) talep edip edemeyeceğini incelemiş hem de tedavi için mutat ulaşım giderlerini hesaplamış olup; hesaplanan bu bedellerin davalıların %60 kusuruna isabet eden miktarlarının; 8.859,33 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 466.994,14 TL sürekli iş gücü kaybı tazminatı, 5.322,78 TL bakıcı gideri ve 468,72 TL ulaşım gideri olduğu görülmekle; bu miktarlar üzerinden hüküm oluşturulmuştur. Maddi tazminattan her üç davalıda sorumlu olup ancak davalı sigortanın sorumluluğu 225.000,00 TL olan sigorta poliçesi limiti ile sınırlı olduğu için bu nazara alınarak hüküm oluşturulmuş; maddi tazminat yönünden hüküm kurulurken, sigorta şirketi davadan evvel temerrüte düşürülmediği için sigorta şirketinden yapılacak tahsilatlarda dava tarihinden itibaren; diğer davalılardan yapılacak tahsilatlarda kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmiş; manevi tazminat yönünden sadece davalı sürücü ve davalı araç maliki sorumlu tutulmuş; trafik kazasında meydana gelen yaralanma sebebiyle davacı ——–ciddi şekilde malul kaldığı, bu nedenle çektiği elem ve ızdırabı için manevi tazminatı hak ettiği; diğer davacının gerek yaşı gerekse hafif yaralanması nazara alınarak olaydan dolayı duyduğu korku ve üzüntüden dolayı hem kendi yaralanması için hem de gözünün önünde gerçekleşen annesinin ağır yaralanması nedeniyle duyduğu üzüntü sebebiyle manevi tazminatı hakettiği değerlendirilmiş; manevi tazminatların bedeli tespit edilirken tamamen vicdanen takdirde bulunulmuş; manevi tazminatın bir cezalandırma ve zenginleştirme aracı olamayacağı fakat duyulan elem ve üzüntüyü de bir miktar hafifletecek nispette olması nazara alınmak suretiyle, davalı sürücünün kusuru da birebir olmasa dahi nazara alınıp, %60 civarında bir indirimde yapılmak suretiyle davacı anne lehine 25.000,00 TL, davacı ——– lehine 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiş; yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri hesaplanırken sigortanın maddi zarardaki sorumlu olduğu miktar nazara alınarak hesaplama yapılmış, bunun sonunda

MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN DAVANIN KABULÜ İLE;8.859,33 TL geçici iş göremezlik, 466.994,14 TL sürekli iş göremezlik tazminatları ile 5.322,78 TL bakıcı gideri ve 468,72 TL ulaşım gideri olmak üzere toplam 481.643,64 TL maddi tazminatın; İlk 225.000,00 TL’sinin tüm davalılardan müteselsilen, kalan 256.643,64 TL’sinin ise sadece davalılar ——- müteselsilen tahsili ile davacı —– verilmesine,
Bu tahsilatlar yapılırken davalı ——-yapılacak tahsilatlara dava tarihinden, diğer davalılardan yapılacak tahsilatlar da ise kaza tarihi olan 06/12/2012’den itibaren yasal faiz uygulanmasına, ( avans faizi uygulanması talebinin reddine, )
Manevi tazminat isteminin KISMEN KABULÜNE;
Davacı——için 25.000,00 TL,
Davacı —— için 5.000,00 TL manevi tazminatın,
—— olan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —— müteselsilen tahsiline, davacıya verilmesine,
Fazlaya dair manevi tazminat taleplerinin reddine,
Dava açılırken karşılanan ve bilahare ıslahla tamamlanan 8.444,00 TL harcın alınması gereken 34.950,50 TL harçtan mahsubu ile eksik 31.506,50 TL harcın; ilk 13.872,72 TL’sinin tüm davalılardan müteselsilen, kalan 17.633,78 TL’sinin ise sadece davalılar —– müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 8.648,30 TL başvuru harcı ve peşin ilam harcının tamamı ile 42 tebligat gideri ( manevi tazminat yönünden dinlenen tanıklara çıkan 4 davetiyenin kabul ve ret oranları nazara alınmak suretiyle yapılan hesaplama ile ) 256,00 TL ile ——– alınan 3 raporun toplamı 1.482,50 TL ve bilirkişi inceleme ücreti 800,00 TL (bu masraflar maddi tazminat hesaplamak için yapıldığından manevi tazminatla alakalı olmadığından tamamı yargılama giderlerine katıldı. ) toplamı 11.186,80 TL yargılama giderinin; ilk 4.925,70 TL’sinin tüm davalılardan müteselsilen tahsiline, kalan 6.261,10 TL’sinin ise sadece davalılar ——– müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye kalan gider avansının davacılara iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince;
Maddi tazminat yönünden, 33.215,72 TL nispi vekalet ücretinin; ilk 15.540,00 TL’sinin tüm davalılardan, kalan 17.675,72 TL’sinin sadece davalılar ——alınarak davacı —— verilmesine,
Manevi tazminat yönünden, 3.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan —– müteselsilen tahsiline, davacı —– verilmesine; bu davacı yönünden reddedilen miktar sebebiyle de 3.000,00 TL nispi vekalet ücreti alınıp sadece davalılar —– verilmesine,
Manevi tazminat yönünden, davacı—— için hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin nispi vekalet ücretinin davalılardan —— müteselsilen tahsiline, davacı —–verilmesine; bu davacı yönünden reddedilen miktar sebebiyle de 2.725,00 TL maktu vekalet ücreti alınıp sadece davalılar —— verilmesine”
Karar verilmiş,
Mahkememizce verilen karara karşı davalılar—– vekilinin istinaf ettiği, ——— karar nolu hükmü ile istinaf taleplerinin ret edildiği,
Bu kez ——- tarafından temyiz edildiği,———tarafından ——–temyiz dilekçesinin süresinde verilmediğinden bahisle ret edildiği,
—- Kararına karşı yaptığı temyizin —— karar sayılı hükmünde: ——— süresinde temyiz etmediği nedeniyle onun yönünden inceleme yapılmamış; davanın —– temyiz dilekçesi incelenerek bu davanın davacılardan —- yönelik temyiz itirazlarının ——– kararının kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle reddine karar verilmiş; davacılardan —— yönelik temyiz itirazları ise hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı —— beden gücü tazminatı hesaplanırken aktif dönemin 20 yıl üzerinden hesaplanması gerekirken 30 yıl üzerinden hesaplandığı ve bu şekilde 10 yıl fazladan hesaplama yapılarak bu miktarın hüküm altına alındığı gerekçesiyle bu yönden kararın bozulmasına hükmedilmiş bunun dışındaki temyiz sebeplerinin reddine karar verilmiş olup;
Bozma ilamı mahkememize gönderilmiş, dosya mahkememizin yeni esasına alınmıştır.
Mahkememizce—— ilamı çerçevesinde inceleme yapılmış olup, sürekli iş gücü kaybı yönünden anne —-hak ettiği tazminatı 311.158,58 TL olduğu bilirkişi raporuyla belirlenmiştir. Yargılama esnasında her ne kadar davalı —- kararının müvekkili —–tebliğinin usulsüz olduğunu bu nedenle yargılamanın iadesine gidilmesini talep etmiş ise de; yargılamanın iadesi sebeplerinin tahdidi olarak sayıldığı; yapılan tebligatın geçersiz olmadığı, zaten bu konunun muhatabı olan —— sürüldüğü, süresi geçtiğinden dolayı —- tarihinde gerekçeleri de açıklanmak suretiyle temyiz talebinin reddine karar verildiği nazara alınarak mahkememizce yargılamanın bu yönden iadesi talebinin son celsede reddine karar verilmiş,Davacı vekilinin de yargılama esnasında müvekkilinin maluliyet oranının arttığından bahisle yeniden ——-rapor alınmasını talep ettiği, ancak bozma ilamının niteliği gereği bozma sebebinin sadece maluliyet süresine ilişkin olduğu,mahkememizce verilen ilk kararın davacı tarafça istinaf ve temyiz edilmediği bu nedenle onlar yönünden maluliyet oranının da artık kesinleşmiş olduğu nazara alınarak bu taleplerine itibar edilmemiş,Bunun dışında ilk kararımızdaki tüm gerekçeler aynen geçerli olarak mahkememizce hüküm oluşturulmuştur.Mahkememizce verilen ilk karar ve bu karara karşı—- ve—– istinaf başvurusunda bulunması nedeniyle mahkememiz kararı davalılardan —– yönünden zaten kesinleştiği, —– taleplerini ret etmesi ve bu kararın süresinde ——- tarafından temyiz edilmemesi ile de bu davalı yönünden de kararımızın kesinleşmiş olduğu, kararın sadece ——yönünden oda geçici iş göremezlik tazminatı yönünden kesinleşmediği diğer tazminat kalemleri yönünden herhangi bir —– söz konusu olmadığı; bu nedenle bu davalı yönünden de geçici iş göremezlik tazminatı dışında ilk kararımıza göre bir değişikliğin olmayacağı; sadece geçici iş göremezlik tazminatı olarak hükmedilen 466.994,14 TL nin 311.158,58 TL —– diğer davalılarla birlikte sorumlu olacağı bunun dışında mahkememizce verilen ilk kararın aynen geçerli olacağı nazara alınarak ve ilk kararda olduğu gibi davalı sigortanın sigorta poliçesi limitiyle sorumlu tutularak, ancak hükmün infazında da herhangi bir tereddüt yaratmamak için ilk kararda geçerli olan kısım aynen tekrarlanıp değişen duruma göre hükmün uyarlanmasıyla aşağıdaki karar tesis olunmuştur.

G.D:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememizin —- Karar nolu olup, —- tarihli hükmünün davalılar ——yönünden kesinleşmiş bulunduğu da nazara alınarak:
8.859,33 TL geçici iş göremezlik tazminatının, 466.994,14 TL (bunun sadece 311.158,58 TL’sinden —— diğer davalılar ile birlikte sorumlu tutularak) sürekli iş göremezlik tazminatı ile, 5.322,78 TL bakıcı gideri ve 468,72 TL ulaşım gideri olmak üzere toplam 481.643,64 TL maddi tazminatın davacı lehine taktirine,
Bunun ilk 225.000,00 TL’sinden tüm davalıların müteselsilen, sonra gelen 100.809,41 TL’sinden davalılar —- müteselsilen, kalan 155.834,23 TL’sinin ise sadece davalı —— sorumlu tutulmasına,
Bu tahsilatlar yapılırken davalı ——– yapılacak tahsilatlara dava tarihinden, diğer davalılardan yapılacak tahsilatlar da ise kaza tarihi olan 06/12/2012’den itibaren yasal faiz uygulanmasına, ( avans faizi uygulanması talebinin reddine, )
Manevi tazminat isteminin KISMEN KABULÜNE;
Davacı ——- 25.000,00 TL,
Davacı —– 5.000,00 TL manevi tazminatın,
06/12/2012 olan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ——–müteselsilen tahsiline, davacıya verilmesine,
Fazlaya dair manevi tazminat taleplerinin reddine,
Dava açılırken karşılanan ve bilahare ıslahla tamamlanan 8.444,00 TL harcın alınması gereken 34.950,50 TL harçtan mahsubu ile eksik 31.506,50 TL harcın; ilk 13.872,72 TL’sinin tüm davalılardan müteselsilen, sonra gelen 11.311,70 TL sinin davalılar —- müteselsilen tahsiline kalanın ise sadece —— alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 8.648,30 TL başvuru harcı ve peşin ilam harcının tamamı ile bozmadan önce 42 tebligat gideri ( manevi tazminat yönünden dinlenen tanıklara çıkan 4 davetiyenin kabul ve ret oranları nazara alınmak suretiyle yapılan hesaplama ile ) 256,00 TL ile —— raporun toplamı 1.482,50 TL ve bilirkişi inceleme ücreti 800,00 TL (bu masraflar maddi tazminat hesaplamak için yapıldığından manevi tazminatla alakalı olmadığından tamamı yargılama giderlerine katıldı. ) toplamı 11.186,80 TL yargılama giderinin; bozmadan sonra yapılan 320,00 TL tebligat giderinin eklenmesiyle 11.506,00 TL yargılama giderinin ilk 4.925,70 TL’sinin tüm davalılardan müteselsilen tahsiline, sonra gelen 2.580,82 TL’sinin davalılar—–müteselsilen tahsiline, kalanın sadece—— alınarak davacılara verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye kalan gider avansının davacılara iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince; (zorunlu olarak kararımızı istinaf etmeyen Sigorta Şirketinin ilk karardaki miktarı kazanılmış hak niteliğinde olduğu da gözetilerek)
Maddi tazminat yönünden, 73.404,91 TL nispi vekalet ücretinin; ilk 15.540,00 TL’sinin tüm davalılardan, sonra gelen 22.692,12 TL’sinin davalılar —– müteselsilen, kalan kısmının sadece —- alınarak davacı —– verilmesine,
Manevi tazminat yönünden, 3.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan —— müteselsilen tahsiline, davacı —– verilmesine; bu davacı yönünden reddedilen miktar sebebiyle de 3.000,00 TL nispi vekalet ücreti alınıp sadece davalılar —– verilmesine,
Manevi tazminat yönünden, davacı —– için hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin nispi vekalet ücretinin davalılardan—— müteselsilen tahsiline, davacı —-verilmesine; bu davacı yönünden reddedilen miktar sebebiyle de 2.725,00 TL maktu vekalet ücreti alınıp sadece davalılar —– verilmesine,
Dair karar, Davacı vekilinin ve davalılardan —– vekilinin yüzene karşı, davalı ———- yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay yolu açık olarak oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 07/12/2023