Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/957 E. 2023/671 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/957
KARAR NO : 2023/671

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 28/11/2022
KARAR TARİHİ : 18/10/2023

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilİ Sirkete ait —– plakalı araç ile davalı—- idaresindeki —– plakalı araç arasında 19.11.2019 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza sonucu davalı araç sürücüsünün dur girilmez levhasına uymayarak sokağa girmesi ve müvekkilİ şirkete ait araca çarpması sonucunda kazada 2918 sayılı Kanunun 47.c bendine uymayarak %100 kusurlu olduğunu, müvekkilİ şirkete ait araca —— tarafından 8.943,63 TL faturanın tanzim edildiğini, hasarın tespiti için 257,18 TL ekspertiz ücreti ödediklerini, Davalı Sigorta Şirketi müvekkili şirkete 5.436,78 TL tutarında ödeme yaptığını, geri kalan 3.506,85 TL tutarın tahsili için davalılardan alınması için —–.İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı dosya ile icra takibini başlattığı, borca itiraz edildiği için takibin durmasına karar verildiğini, arabuluculuk yolu ile de anlaşmaya varılamadığı belirtilerek, davanın kabülüne, itirazların iptaline, icra dosyasındaki takibin devamına, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, kusuru belirlemede de Bilirkişi Raporunun olması gerektiğini,söz konusu araca hasara ilişkin 5.436,78 TL ödeme yapıldığını, yapılan ödeme ile poliçe hükümlerini yerine getirdiklerini, dosyaya sunulan fatura olmadığından ayrıca KDV den sorumlu olmayacaklarını, parça ve işçilik iskontosunun en az %30 olması gerektiğini, müvekkili şirketin faizden de sorumlu olmayacağını, icra takibinin haksız olduğu belirtilerek %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, davanın reddine ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalılarca cevap dilekçesi sunulmamıştır.

DELİLLER: Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, trafik tescil ve tramer kayıtları, bilirkişi raporu.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından davalı aleyhine icra müdürlüğünde başlatılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.Usulünce duruşma açılarak tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davalılardan —- sürücüsü, —– maliki ve diğer davalının sigortacısı olduğu—– plakalı araç ile davacıya ait —– plakalı aracın 19/11/2019 tarihinde karıştıkları kazada tarafların kusurlarının bulunup bulunmadığı bulunuyor ise kusur oranları ile davacının aracında meydana gelen zarar miktarı ve bu zararın davalılardan tahsil edilip edilemeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmıştır. noktasında toplandığı anlaşılmıştır.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. 85/1. ve 85/son maddeleri ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.(Yargıtay HGK’nun 15.6.2011 tarih ve—-tarih ve —- tarih ve —- ve Yargıtay —– HDBnın 20/05/2013 tairh ve —–sayılı ilamları) Dolayısıyla, trafik kazası nedeniyle davacının zararından davalı sigorta şirketinin, sigortalı sürücücünün kusuru oranında sorumlu olduğunu amirdir. Zararın poliçe kapsamı dışında kaldığı hususunda ispat külfeti davalı sigorta şirketi üzerinde olup, sigorta şirketinin zararın poliçe kapsamı dışında kaldığını somut deliller ile ispat etmesi gerekir.
Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarihli ——. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir. (Yargıtay—– HD’nin 03.12.2020 tarih —–Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının —— yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir. Dava tarihinden sonra 19.06.2021 tarihinde yürürlüğe giren 7327 sayılı Kanunun 18. maddesiyle KTK’nın 90. maddesinde yapılan değişiklikle bu maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “Bu tazminatlardan; a) Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı olarak dikkate alınarak…. hesaplanır” ibareleri eklenmek suretiyle Anayasa Mahkemesinin iptal kararına uygun şekilde bir düzenleme yapılmıştır. Böylelikle poliçe tarihi itibariyle ister eski genel şartlar ister yeni genel şartlar yürürlükte olsun Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararından sonra değer kaybı tazminatının yeni genel şartlara göre hesaplanması mümkün değildir. Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınarak belirlenmelidir. (Yargıtay —-HD 07.03.2016 tarih ve —- sayılı ilamı)Sigorta şirketi poliçeden kaynaklanan tazmin borcunu yerine getirirken gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğundan, aracın onarımı yapılsın ya da yapılmasın onarıma ilişkin fatura olsun ya da olmasın hasar bedeli üzerinden hesaplanan KDV’yide zarar görene ödemek zorundadır. (Yargıtay —– HDB’nın 05.06.2014 tarih ve ——. sayılı ilamı) Yine, hasar bedeli, araç rayicinin %50’sini aştığı durumlarda aracın tamirinin ekonomik olmadığı açıktır. Bu durumda, araç pert total kabul edilerek aracın sovtaj bedeli de belirlenmek sureti ile hasarsız piyasa rayici ile sovtaj bedeli arasındaki farkın hasar miktarı olarak belirlenmesi gerekir.(Yargıtay —– HDB’nın 18.05.2016 tarih ve—–sayılı ilamı)Dosya içerisine araç tescil kayıtları alınmış, tramer kayıtları getirtilmiş, dosya kusur ve hasar hesabı yönünden bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmıştır.
Dosyada mübrez 30/06/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;—– plakalı araç sürücüsü —- %100 ( (yüzde yüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğunu, —–plakalı araç sürücüsü —- kusurunun bulunmadığını, —- plakalı hasarının 7.579,35 TL+KDV TL olduğunu, —–. tarafından aracın hasarı olan 8.943,63 TL hasar bedeli ödemesi yapıldığı dosyadaki belgelerde mevcut olduğunu, davalı sigorta şirketinin ise hasarının 5.436,78 TL’sini ödediği hususu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının işleteni olduğu —–plakalı araç ile davalılardan—– ise sürücüsü bulunduğu —–plakalı araç arasında 19/11/2019 tarihinde trafik kazası yaşandığı, davalı aracın davalılardan —– Şirketinde sigortalı olduğu görülmüştür. Tarafların kusur ve hasar durumunun tespiti için dosya bilirkişiye verilmiş, hazırlanan raporda davalı araç sürücüsünün yaşanan kazada asli ve tam kusurlu olduğu,—–plakalı aracın hasarının 7.579,35 TL+KDV TL olduğu, ——. tarafından 8.943,63 TL hasar bedeli ödemesi yapıldığı tespit edilmiştir. Davalılardan sigorta şirketi tarafından davacıya hasar bedeli olarak 5.436,78 TL ödeme yapıldığı görülmüştür. İlgili yasa hükmü uyarınca sigorta şirketinin ve kusursuz sorumluluğu bulunan araç malikinin zararı giderme hususunda sorumlu oldukları, dosya kapsamında alınanan bilirkişi raporunun hüküm ve denetime uygun olduğu, sigorta şirketi tarafından karşılanmayan bakiye hasar bedelinden davalıların sorumlu oldukları, davalılardan araç maliki ve sürücüsünün kaza tarihinden itibaren davalı sigorta şirketinin ise kısmi ödeme yaptığı tarihte temerrüde düştüğü kabulü ile bu tarihler üzerinden hesaplama yapılarak ve davacı tarafın talebi ile bağlı kalınarak işlemiş faize karar verilebileceği kanaati ile davanın kabulüne, davalının—–.İcra Dairesinin —– Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 3.506,85 TL asıl alacak ve dava dilekçesindeki talep dikkate alınarak 409,87 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9’u geçmeyecek şekilde yasal faiz işletilmesine karar verilmiş, alacak yargılamayı gerektirdiğinden ve likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ ile; davalının —–.İcra Dairesinin—– Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 3.506,85 TL asıl alacak ve dava dilekçesindeki talep dikkate alınarak 409,87 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9’u geçmeyecek şekilde yasal faiz işletilmesine,
2-Davacının şartları oluşmayan İcra İnkar Tazminatının reddine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından başlangıçta alınan 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ile 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 161,40 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.264,00 TL yargılama giderinin (2.000,00 TL bilirkişi gideri + tebligat ve müzekkere gideri 264,00 TL) ve 257,18 TL yargılama gideri mahiyetindeki ekspertiz ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.600,00 TL ara buluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
8-Karar tarihindeki AAÜT uyarınca 3.506,85 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK 333 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,Dair karar miktar yönünden kesin olmak üzere taraf vekillerinin yokluğunda karar verildi.