Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/956 E. 2023/768 K. 22.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/956 Esas

KARAR NO:2023/768

DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)

DAVA TARİHİ: 28/11/2022

KARAR TARİHİ: 22/11/2023

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,

Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle;
Dava dışı —-, müvekkili sigorta şirketi nezdinde ——- sigortalı olduğunu, söz konusu poliçe ile sigortalı tesiste bulunan tüm makineler, tesisatlar ve ekipmanların poliçede belirilen limitler dahilinde teminat altına alındığını,—– tarihinde, site içerisinde bulunan gölet makine dairesindeki sirkülasyon pompasının içerisine davalılardan —– çalışanı diğer davalı ——-ş tarafından klor dökülmesi sonucunda, pompanın filtre bölümünde klorun oluşturduğu gaz sonucunda patlama meydana geldiğini, bu patlama ve etrafa yayılan klor gazının, site sosyal tesisinde bulunan bir çok makine ve ekipmanın hasarlanmasına neden olduğunu, meydana gelen bu olay sonucunda sitede bulunan asansör, sirkülasyon pompası,———- kondisyon bisikleti, yatay bisiklet ve elektriksel aksamı bulunmayan mekanik mekanizmadan oluşan sair ekipmanlarda hasar meydana geldiğini, söz konusu makine ve ekipmanlarda meydana gelen bu hasarlardan —–hasarın ve sirkülasyon pompasının teminat harici olduğu tespit edilerek müvekkili şirket tarafından sigortalısına oluşan zarar nedeniyle —- ödendiğini, davalı —– gerek yönetim hizmetlerini yürüten olarak gerekse patlamaya sebebiyet veren —— çalıştıran olarak, diğer davalı ——-sebebiyet veren kişi olarak meydana gelen zarardan müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarını, bu nedenle davalılar aleyhine —–tarihinde ödenen —- faizi ile birlikte tahsili için —– faizi ie birlikte tahsili için—— dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe, borca ve fer’ilerine itiraz ettiğini ayrıca davalı —– yetkisini de itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, öncelikle davalı——- İcra dairesinin yetkisine yaptığı itirazın haksız olduğunu, tazminat ödenmesini gerektiren hasarın davalı —— kusurlu davranışı sonucunda meydana geldiğinin gerek kendi beyanları gerekse olay sonrasında düzenlenen tutanak ile sabit olduğunu, davalı —— işvereni olup TBK’nın 66. Maddesindeki ” adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür.” hüküm uyarınca meydana gelen zarardan kusursuz olarak sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ve sair hususlara ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalıların——dosyalarına yapmış oldukları tüm itirazların iptali ile takiplerin takip talebindeki şartlarla devamına, davalıların her iki icra dosyası için %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı —— vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;
Davacı tarafın dava dilekçesindeki ve de tüm dosya kapsamındaki iddia ve taleplerinin haksız ve kötü niyetli olup bu iddia ve taleplerin tarafınca kabulünün mümkün olmadığını, davacı sigorta şirketinin haksız bir şekilde başlatmış olduğu ———sayılı icra takiplerine itiraz edilmiş olup tarafına haksız ve hukuka aykırı bir şekilde rücu eden sigorta şirketinin başlatmış olduğu işbu icra takiplerine itirazlarında haklı olduğunu, davacı tarafça hakkında işbu davaya konu icra takiplerinden önce——— dosyasından takip başlatıldığını, bu nedenle derdestlik itirazının bulunduğunu, dava konusu icra takipleri yönünden hiçbir şekilde sorumluluğunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla meydana gelen zarar ve hasarlar ve davacı tarafın sigortalısına yapmış olduğunu iddia ettiği ödemeler yönünden, yaşanan olayda hiçbir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, tarafına rücu edilemeyeceğini, söz konusu icra takiplerinde yer alan borcun sebebi ile tarafı arasında illiyet bağı bulunmadığını, davaya konu olayda hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, meydana gelen patlamanın hiçbir şekilde tarafının kasıtlı bir eyleminden, kötü niyetinden, herhangi bir kusurundan, eksikliğinden, yerine getirmediği bir yükümlülüğünden ya da özensizliğinden kaynaklanmadığını, bu noktada üzerine düşen tüm görev ve sorumluluklarını olması gerektiği gibi yerine getirdiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla yaşanan patlama olayı ve sonrasında meydana gelen zararlar yönünden tarafının hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, tarafına yöneltilen icra takiplerinin hukuka aykırı ve haksız olduğunu, takiplere itiraz ettiğini, işbu itirazın iptali davdsının reddi gerektiğini, davacı tarafın iddia ve taleplerini ve meydana gelen zararı kabul anlamına gelmemek kaydıyla meydana gelen hasar ve zararın davacı tarafından izah edildiği gibi yaşanan patlama nedeniyle ortaya çıktığına ilişkin somut hiç bir delil bulunmadığını, bu nedenle söz konusu hasar ve zararlar ile yaşanan patlama arasında illiyet bağının da kurulmadığını, bu nedenle neyden dolayı ortaya çıktığı şüpheye yer vermeyecek şekilde belirli olmayan hasar ve zararların hiçbir şekilde somut deliller ve uzman bilirkişiler ile tespit edilmeden yaşanan patlama nedeniyle meydana geldiğini ileri süren davacı tarafın bu iddialarını kesinlikle kabul etmediğini, yine kabul anlamına gellmemek kaydıyla davacı tarafın dava dilekçesinde söz konusu patlamanın oluş şekline ilişkin açıklama ve beyanlarınını da kabul etmediğini, söz konusu patlamanın hangi nedenlerle ve ne şekilde gerkekleştiğinin davacı tarafından somut delillerle ispat edilememiş olup yalnızca soyut ifadelerle yetinildiğini, söz konusu patlamanın sirkülasyon pompasında mevcut bir arıza ya da yıpranmadan dolayı meydana gelebilme ihtimali gibi bir çok ihtimal bulunmakta iken davacı tarafından diğer tarafın eylemlerinin doğrudan söz konusu kazaya sebebiyet verdiği yönündeki kötü niyetli ve dayanaksız iddialarının tarafınca kabul edilemeyeceğini, dava konusu olayı ve aleyhine olan hiç bir hususu kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafından meydana geldiği iddia edilen zararları bunların niteliklerini , hasarları, yapıldığı iddia edilen ödemeyi ve ödeme tutarlarını kabul etmediğini belirterek davacı tarafından açılan işbu haksız davanın reddine, tarafına haksız ve kötü niyetli takip başlatan davacı tarafın alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ——- vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;
Davacı tarafın dava dilekçesindeki ve de tüm dosya kapsamındaki iddia ve taleplerinin haksız ve kötüniyetli olup bu iddia ve taleplerinin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili tarafından, davacı sigorta şirketinin haksız bir şekilde başlatmış olduğu —— takiplerine itiraz edilmiş olup müvekkiline haksız ve hukuka aykırı bir şekilde rücu eden sigorta şirketinin başlatmış olduğu işbu icra takiplerine itirazlarında haklı olduklarını, müvekkili şirketin adresi —– olup davacının davasını yetkisiz mahkemede açtığını, bu nedenle, davanın yetkili ——– Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, davacı-alacaklı tarafça müvekkilii şirket aleyhine işbu davaya konu icra takiplerinden önce———- dosyasından da icra takibi başlatıldığını, yine borcu ve davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile derdestlik itirazlarının bulunduğunu, davacı-alacaklı tarafça müvekkili aleyhine kötü niyetli olarak 3 ayrı takip başlatılmış olup derdestlik itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini, dava konusu icra takipleri yönünden müvekkili şirketin hiçbir şekilde sorumluluğunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla meydana gelen zarar ve hasarların ve davacı tarafın sigortalısına yapmış olduğunu iddia ettiği ödemeler yönünden, yaşanan olayda hiçbir kusuru ve sorumluluğu bulunmayan müvekkili şirkete rücu edilemeyeceğini, söz konusu icra takiplerinde yer alan borcun sebebi ile müvekkile şirket arasında illiyet bağı bulunmadığını, meydana gelen patlamanın hiçbir şekilde müvekkili şirketin herhangi bir kusurundan, eksikliğinden, yerine getirmediği bir yükümlülüğünden ya da özensizliğinden kaynaklanmadığını, müvekkili şirketin hizmet verdiği diğer tüm site yönetimlerinde olduğu gibi ——- Sitesinde de profesyonel site yönetimi hizmeti verdiğini, davacı tarafın iddia ve taleplerininin ve meydana gelen zararı kabul anlamına gelmemek kaydıyla meydana gelen hasar ve zararın davacı tarafından izah edildiği gibi yaşanan patlama nedeniyle ortaya çıktığına ilişkin somut hiç bir delil bulunmadığını, müvekkili şirketin tüm çalışanlarına gerekli iş güvenliği eğitimlerini gereği gibi verdiğini, diğer davalı —— de gerekli tüm eğitimlerin verildiğini, bu nedenle de müvekkili şirketin meydana gelen patlama olayı ve zararlar yönünden sorumluluğunun bulunmadığını, dava konusu olayı ve aleyhlerine olan hiç bir hususu kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafından meydana geldiği iddia edilen zararları bunların niteliklerini, hasarlarını, yapıldığı iddia edilen ödemeyi ve ödeme tutarlarını kabul etmediklerini belirterek her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile; davacı tarafından açılan işbu haksız davanın reddine, müvekkili hakkında haksız ve kötü niyetli takip başlatan davacı tarafın, alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir
.Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen—— kayıtlarının celp olunarak yapılan incelemesinde; davacının davalılar aleyhine alacaklı tarafından sigortalısına——– kapsamında ödenen tazminat 205.580,63 TL asıl alacak, 10.069,23 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 215.649,86 TL alacağın tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, davalıların yasal süresi içerisinde borca itiraz ettiği takibin durduğu görülmüştür.Celp edilen ——- sayılı takip dosyasının —— kayıtlarının celp olunarak yapılan incelemesinde; davacının davalılar aleyhine alacaklı tarafından sigortalısına —–kapsamında ödenen ek tazminat 37.004,51 TL asıl alacak, 1.472,83 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 38.477,34 TL alacağın tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, davalıların yasal süresi içerisinde borca itiraz ettiği takibin durduğu görülmüştür.Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın Davacı ile dava dışı ——- yönetimi arasında birleşik ürün sigorta poliçesinin bulunduğu, —- dairesinde sirkülasyon pompasında meydana gelen patlamanın neyden kaynaklandığı, patlamanın pompaya klor dökülüp dökülmesinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davalıların kusurunun bulunup bulunmadığı, sorumluların sorumluluklarının bulunup bulunmadığı, bulunması halinde meydana gelen zararın kadri maruf olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosyada mübrez 07/08/2023 tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir
.Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle;
Davacı sigorta şirketinin “elektriksel aksamı bulunmayan mekanik mekanizmadan oluşan sair ekipmanlarda hasar oluştuğu” yönündeki iddiasının teknik yönden mümkün olmadığı; sirkülasyon pompasında oluşan kısa devre nedeniyle asansör, ———— hasar görmesine neden olabilecek büyüklükte gerilim dalgalanması oluşmasının mümkün olmadığı; davacı sigorta şirketinin beyan ettiği şekilde, sirkülasyon pompasında patlamadan sonra oluşan elektriksel kısa devre arızası nedeniyle —— elektrik tesisatındaki sigortaların hiç görev yapmadığının ve topraklama sisteminin de kötüden daha kötü olduğunun anlaşılması gerektiği ve bu durumda da site sahiplerinin hasardan ve zarardan sorumlu olduğu; patlayan sirkülasyon pompası sigorta teminatı altında olmadığı için davacı sigorta şirketi tarafından bedelinin ödenmediği ve talep edilmediği ve de işbu davanın konusu olmadığı dikkate alındığında, davacı —– talep edebileceği tazminat olmadığı yönündeki kanaatlerini bildirmişlerdir. Davacı ile dava dışı lavender konutları sitesi yönetimi arasında birleşik ürün sigorta poliçesinin bulunduğu, 22/06/2021 tarihinde gölet makine dairesinde sirkülasyon pompasında meydana gelen patlamanın sebebinin ne olduğu, patlamada davalıların kusurunun bulunup bulunmadığı bulunuyorsa davacının ödemiş olduğu miktarı rücu edip edemeyeceği, edecek ise miktarın kadri maruf olup olmadığı hususunda toplanmıştır. Dosya alanında uzman makine ve elektrik mühendisinden oluşan bilirkişi heyetine verilmiş, davacı sigorta şirketinin elektriksel aksamı bulunmayan mekanik mekanizmadan oluşan sair ekipmanlarda hasar oluştuğu yönündeki iddiasının teknik yönden mümkün olmadığı, sirkülasyon pompasında oluşan kısa devre nedeniyle asansör, —— kondisyon bisikleti, yatay bisikletin hasar görmesine dene olabilecek büyüklükte dalgalanma oluşmasının mümkün olmadığı, davacının iddiasını ispat edemediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 269,85 TL harcın peşin alınan 3.261,61 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.991,76 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.600,00 TL ara buluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca reddedilen dava yönünden 40.119,08 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —— verilmesine,
7- HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 22/11/2023