Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/939 E. 2023/670 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/939
KARAR NO : 2023/670

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2022
KARAR TARİHİ : 18/10/2023

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu aleyhine —-. İcra Müdürlüğünün ——no.lu dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, takibin borçlunun itirazı üzerine durduğunu, borçlu söz konusu
takipteki borca, asıl alacağa, faize itiraz ederek takibi durdurduğun, itiraz dilekçesi icra dosyasına ibraz
edilmiş olduğunu, itirazın iptali talebinin süresinde olduğunu, davacının alacağının 16.02.2022 tarihli 8.316,51 TL, 17.02.2022 tarihli 1.966,18 TL, 14.01.2022 tarihli 10.999,96 TL, 26.02.2022 tarihli 12.739,28 TL , 28.02.2022 tarihli 49.566,87 TL, 03.03.2022 tarihli 2.858,55 TL, 19.03.2022 tarihli 5.128,19 TL bedelli faturalardan kaynaklanan cari hesap ekstresinde de görünen bakiye alacaktan kaynaklandığını, davalının icra dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptalini fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımızı saklı tutularak; borçlunun —-icra Müdürlüğünün —— sayılı dosyasına karşı sunmuş olduğu haksız olan itirazının iptalini, takibin devamına, % 20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama
giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı şirket arasında bazı malzemelerin alım satımından kaynaklı bir görüşme olduğunu, davacı taraf malzeme ve nakliye parası diyerek davalı şirketten para göndermesini talep ettiğini, davalı şirket de görüşmeler devam ederken daha sonra anlaşılacak bedelden mahsup edilmek üzere davacı tarafa 27.12.2021 tarihinde 67.509,00 TL ve 22.02.2022 tarihinde 10.000,00 TL ödemelerin gönderildiğini, ödemelere ilişkin dekontların dilekçe ekinde sunulduğunu, davalı şirket bu ödemeleri gönderirken taraflar arasında henüz bir anlaşma yapılmadığını, davacı taraf ise bu ödemeleri kötüye kullanarak farklı tarihlerde davalı şirkete fatura kestiğini, devam eden süreçte davacı tarafından davalı şirkete herhangi bir malzeme gönderilmediğini, taraflar arasında anlaşma yapılacağına dair herhangi bir sözleşme iradesi dahi
davacı tarafından gösterilmediğini, davalı şirket tarafından davacı şirketle anlaşma yapmak için çeşitli
iletişim araçları ile iletişime geçilmeye çalışıldığına ancak davacı tarafından davalı şirkete olumlu ya da olumsuz bir dönüş yapılmadığını, davacı taraf, teslim edilmesi gereken malzemeler bir tarafa davalı şirket
ile sözleşme yapmak için bir araya dahi gelmediğini, davaya konu malzemeler ve diğer hizmetler davalı
şirket tarafından teslim alınmadığını, davacı taraf davaya konu malzemelerin ve hizmetlerin, davalı şirket
tarafından teslim alındığını iddia ettiğini, doğru olmadığını, davalı şirket davacı taraf ile sözleşme
yapmak için davacı tarafından geri dönüş beklediğini, davacı tarafından davalı şirkete farklı tarihlerde
faturalara kesilmeye başlandığını, davalı şirket de taraflar arasında herhangi bir anlaşma olmadığından davacı tarafından davalı şirkete kesilen malzemelere ilişkin 20.09.2022 tarih, ——no.lu
ve 16.847,24 TL tutarında iade faturası kesildiğini, buna ilişkin iade faturasının dilekçe ekinde sunulduğunu, davalı şirket, davacı taraftan görüşmelere dair sonuç beklerken, davacı tarafından ——İcra Müdürlüğü ——Sayılı dosya ile davalı şirket aleyhine icra takibi başlattıldığını, davacı taraf davalının kötü niyetli olduğunu ispat edemediğini, davacı taraf icra takibini başlatırken 81.575,99 TL faturalardan kaynaklanan bakiye cari hesap alacağı ve 2.212,61 TL diğer faiz olmak üzere toplamda
83.788,60 TL alacak talebi ile icra takibinin başlatıldığını, davacı tarafından dava dosyasına 4 adet fatura
ibraz edildiğini, ibraz edilen bu faturalardaki bedellerin toplamı ise 70.292,89 TL olduğunu, davalı tarafından,
davacı tarafa bir kısım ödemeler yaptığını, davacı taraf halen kendi alacağını net olarak
bilmezken, alacağının likit olduğunu iddia ederek icra inkâr tazminatı talebinde bulunması hukuka ve
kanunlara aykırı olduğunu, bu nedenle huzurdaki haksız davanın davacının faiz talebinin, faiz alacağı
talebinin, icra inkâr tazminatı talebinin ve diğer tüm taleplerinin reddine karar verilmesini, davanın usulden ve esastan reddini, davacı tarafın kendi alacağını net olarak bilmemesi ve davacının alacağının likit olmadığını, davacının icra inkar tazminat talebinin reddini ve davacı tarafından huzurdaki davanın kötü niyetli olarak ikame edildiğinden dolayı davacı aleyhine asıl alacağın %20 ‘sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını beyan ederek davanın reddini istemiştir.

DELİLLER: Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, icra dosyası, taraflara ait fatura ve BA-BS formları, davacının ticari defter ve kayıtları, bilirkişi raporu.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; uyuşmazlığın, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında inşaat malzemelerinin davalı tarafa teslim edilip edilmediği, teslim edilmiş ise davalı tarafından yapılan herhangi bir ödeme bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.Celp edilen —–. İcra Müdürlüğü’nün —– esas sayılı takip dosyasının UYAP kayıtlarının incelemesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 83.788,60 TL. asıl alacağın tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, davalının yasal süresi içerisinde borca itiraz ettiği takibin durduğu görülmüştür.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanarak taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişiden inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.Dosyada alınan mübrez mali müşavir bilirkişinin raporunda özetle ; Tüm delillerin münakaşası, işlemiş faiz ile İİK md.67/2 kapsamına giren taleplerin takdiri, her
türlü hukuki tavsif ve nihai karar tamamıyla Yüce Mahkeme`ye ait olmak üzere, dava ve takip
dosyasında mevcut bilgi ve belgeler ile tarafların defter kayıtlarıyla müstenitleri üzerinde Sayın
Mahkemece tarafıma verilen görev kapsamında yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde,
ayrıntıları yukarıda açıklanan nedenlerle; Ticari Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden: Sayın Mahkemenin vermiş olduğu görev ve yetki ile tacir olan davacı —— raporun 4.a. bölümünde ticari defterleri usul yönünden incelendiğinde; davacının e-defter kullanıcısı mükellef olduğu, 2022-2023 yıllarına ilişkin Envanter defterlerinin noter onayları ile GİB onaylı Yevmiye ve Defter-i Kebir e-defter beratlarının süresinde yapıldığı, ticari defterlerin T.T.K’ nu ve V.U.K’ nu hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davacı şirketin kendi defter kayıtlarının birbirini doğruladığı görülmüştür.

Davalı—– 02.06.2023 tarihinde Sayın
Mahkeme kaleminde yapılan incelemeye katılmadığı, yerinde inceleme talebinde bulunduğu, bu
talebine ilişkin davalı şirket vekili Av. … ile iletişime geçilmiş, ticari defterlerin
incelemeye hazır edilmesi hususunda yazılı olarak talepte bulunmuş olmama rağmen olumlu geri
bildirim alınamadığından davalı şirketin defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamamıştır.
(Ek-1.Davalı vekili e-posta yazışmaları) Davacının Alacak Talebi, Teslim Tesellüm Yönünden: Davacının —- İcra Müdürlüğünün —–sayılı takip dosyasındaki talebine ilişkin, davacının raporun 4.b.1.
bölümünde incelenen kendi ticari defter kayıtlarında 19.07.2022 takip tarihi itibariyle davalı açık
hesabından 81.575,99 TL tutarında alacaklı gözüktüğü, takip tarihinden sonra 20.09.2022
tarihinde davalı şirketin davacı şirkete düzenlemiş olduğu KDV DAHİL 16.847,24 TL tutarlı
faturanın davacı şirketin kendi defterlerinde davalı lehine alacak kaydedildiği görülmüştür.
Takip konusu davacı alacağına ilişkin dosya kapsamında celp edilen ve raporun 4.c. bölümünde
tarafların BA-BS bildirim formları karşılaştırmalı olarak incelendiğinde; davalı şirketin 2022
yılında BA formu ile 7 adet fatura karşılığı KDV HARİÇ 77.606,38 TL tutarında davacıdan
“alım” yaptığını, davacı şirketin de BS formu ile davalı tarafa 2022 yılında 7 adet fatura karşılığı
KDV HARİÇ 77.606,38 TL tutarında davalıya “satış” yaptığını bildirdiği, tarafların BA/BS
bildirimlerinin birbirleriyle uyumlu olduğu, BA/BS bildirimine konu edilen faturaların raporun
4.b.bölümünde incelenen davacı şirketin kendi defterlerimde davalı aleyhine borç kaydedilen 7
adet KDV dahil 91.575,54 TL tutarlı faturalardan ibaret olduğu, davalının davacı şirkete
düzenlemiş olduğu 1 adet KDV HARİÇ 14.277,32 TL tutarlı iade faturasının ise davacının BA,
davalının ise BS bildirim formuna konu ettiği, iade faturasının davacının kendi defterlerinden
davalı lehine KDV DAHİL 16.847,24 TL tutarında alacak kaydetmiş olduğu tespit edilmiştir.
Hiç kimsenin başkasına ait faturayı sebepsiz yere kendi defterlerine kendi borcu olarak
yazmayacağı, ayrıca “alım” olarak kendi aleyhine vergi dairesine beyan etmeyeceğinden işbu
fatura içeriği mal/hizmetin davalı şirkete teslimine ilişkin karinelerin oluştuğu, bu kez ispat
yükünün davalı tarafa geçtiği, davalının işbu mal/hizmeti almadığını veya fatura bedelinin
tamamını ödediğini ispat etmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Tüm bu tespit ve incelemeler çerçevesinde; davacının—– İcra
Müdürlüğünün—— sayılı dosyada takipteki 81.575,99 TL tutarlık asıl alacak
talebine karşılık (81.575,99 TL-16.847,24 TL) 64.728,75 TL tutarlık kısmına ilişkin ispat
karinelerinin oluştuğu, hiç şüphesiz nihai değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde
olduğu kanaatine varılmıştır. FAİZ: Raporun 5. bölümünde detaylı olarak irdelendiği üzere; tacir olan taraflar arasında düzenlenmiş sözleşme ya da haricen başkaca somut belgede ödeme vadesi bulunmadığı ve
davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin tebliğ şerhine havi ihtarname ya da eş değer
belge bulunmasa da takip öncesinde faiz talep etmiştir. Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak
üzere, davacı şirketin icra takibinde talep etmiş olduğu açık hesap fatura bakiye alacağı
yönünde hüküm kurulması halinde, faturaların tarihleri dikkate alınarak, davacının TTK 1530
kapsamında ayrıca ihtarata gerek kalmadan 30 günlük sürenin tamamlandığı tarihlerden itibaren
alacağın muaccel olduğundan az yukarıda hesaplandığı şekilde 1.773,31 TL tutarında takip
öncesi faiz hesaplanmıştır. Sayın Mahkemenin gerek savunmalarının tümü ve gerekse faize hasren tamamen davalı şirketin müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, İCRA
İNKÂR TAZMİNATI ve sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı,
kanaatlerini bildirmiştir.Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının icra takip dosyasına dayanak yaptığı fatura bedellerinin tahsil edilmediği iddiası ile icra takibi başlattığı, davalı tarafça takibe itiraz edilmesi nedeni ile davalının itirazının iptali ile duran takibin devamı için eldeki davanın açıldığı, davalı tarafın ise takibe konu faturadan kaynaklı borçlarının bulunmadığı, davacı tarafça kendilerine herhangi bir mal ve hizmet teslimi yapılmadığı iddiası ile savunma yapıldığı görülmüştür. Mahkememizce, tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi marifeti ile inceleme yapılmasına karar verildiği, davalı tarafın defterlerini ibraz etmemesi nedeni ile incelemediği anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda; takip konusu davacı alacağına ilişkin dosya kapsamında celp edilen ve raporun 4.c. bölümünde tarafların BA-BS bildirim formları karşılaştırmalı olarak incelendiğinde; davalı şirketin 2022 yılında BA formu ile 7 adet fatura karşılığı KDV HARİÇ 77.606,38 TL tutarında davacıdan “alım” yaptığını, davacı şirketin de BS formu ile davalı tarafa 2022 yılında 7 adet fatura karşılığı
KDV HARİÇ 77.606,38 TL tutarında davalıya “satış” yaptığını bildirdiği, tarafların BA/BS
bildirimlerinin birbirleriyle uyumlu olduğu, BA/BS bildirimine konu edilen faturaların raporun
4.b bölümünde incelenen davacı şirketin kendi defterlerimde davalı aleyhine borç kaydedilen 7 adet KDV dahil 91.575,54 TL tutarlı faturalardan ibaret olduğu, davalının davacı şirkete düzenlemiş olduğu 1 adet KDV HARİÇ 14.277,32 TL tutarlı iade faturasının ise davacının BA,davalının ise BS bildirim formuna konu ettiği, iade faturasının davacının kendi defterlerinden davalı lehine KDV DAHİL 16.847,24 TL tutarında alacak kaydetmiş olduğu tespit edilmiştir. Hiç kimsenin başkasına ait faturayı sebepsiz yere kendi defterlerine kendi borcu olarak yazmayacağı, ayrıca “alım” olarak kendi aleyhine vergi dairesine beyan etmeyeceğinden işbu fatura içeriği mal/hizmetin davalı şirkete teslimine ilişkin karinelerin oluştuğu, bu kez ispat yükünün davalı tarafa geçtiği, davalının işbu mal/hizmeti almadığını veya fatura bedelinin tamamını ödediğini ispat etmesi gerektiği değerlendirilmiştir.Tüm bu tespit ve incelemeler çerçevesinde; davacının—–. İcra
Müdürlüğünün —— sayılı dosyada takipteki 81.575,99 TL tutarlık asıl alacak
talebine karşılık (81.575,99 TL-16.847,24 TL) 64.728,75 TL tutarlık kısmına ilişkin ispat
karinelerinin oluştuğu tespiti yapılmıştır. Davalının defterlerini süresinde ibraz etmemesi nedeni ile davacının ticari defter ve kayıtlarının hükme esas alınacağı, tarafların BA/BS formlarında davacı şirketin kendi defterlerinde davalı aleyhine borç kaydedilen 7 adet KDV dahil 91.575,54 TL tutarlı faturalardan ibaret olduğu, davalının davacı şirkete düzenlemiş olduğu 1 adet KDV HARİÇ 14.277,32 TL tutarlı iade faturasının ise davacının BA,
davalının ise BS bildirim formuna işlendiği, iade faturasının davacının kendi defterlerinden
davalı lehine KDV DAHİL 16.847,24 TL tutarında alacak kaydetmiş olduğu, davalının BA formuna malı teslim almadan bildirim yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, malı teslim almadığını davalı tarafın ispat etmesi gerektiği, dosya kapsamında davalının bu iddiasını ispat edemediği, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun hüküm ve denetime elverişli olduğu anlaşılmış olup, davacının 64.728,75 TL asıl alacak yönünden davasında haklı olduğu kanaati ile davanın kısmen kabulüne verilmiş, icra takibinden önce davalıya herhangi bir ihtarname gönderilmediği, takibin belli faturalara özgülendiği görüldüğünden TTK 1530 maddesinin somut uyulmazlıkta uygulanamayacağı, davacının takip tarihinden sonra faiz talep edebileceği kanaati ve kabulü ile hüküm kurulmuştur.Alacağın kaynağı dikkate alındığında alacak likit ve davalı tarafça bilinebilir olduğundan asıl alacak olan 64.728,75 TL’nin yüzde yirmisi oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının—–.İcra Dairesinin —–Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 64.728,75 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren taleple bağlı kalınarak alacağın yıllık %9 faiz oranını geçmemek kaydıyla yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacak olan 64.728,75 TL nin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 4.421,62 TL karar ve ilam harcından başlangıçta alınan 1.011,96 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.409,66 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ile 1.011,96 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.092,66‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 3.120,00 TL ara buluculuk ücretinin kabul/red oranı dikkate alınarak 2.410,28 TL’sinin davalıdan, 709,72 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
7-Davacı tarafından yapılan 2.000,00 TL, bilirkişi gideri ile tebligat ve müzekkere gideri 75,00 TL olmak üzere toplam 2.075‬,00 TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre 1.602,99 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Karar tarihindeki AAÜT uyarınca kabul edilen miktar yönünden 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca reddedilen dava yönünden 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK 333 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde—– Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.