Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/903 E. 2023/272 K. 31.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/903 Esas
KARAR NO: 2023/272
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/11/2022
KARAR TARİHİ: 31/03/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle,davalı tarafından müvekkilinin zor durumundan faydalanmak suretiyle sahte imza ile düzenlenen 01/08/2021 düzenleme tarihli, 01/11/2021 tediye tarihli 60.000,00 TL bedelli senetten borçlu olmadığının tespitini,öncelikle davaya konu alacağın kambiyo senedine dayanmak olduğundan TTK’nın mutlak ticari dava hükümlerinde yer alan kambiyo senetleri hükmü gereğince Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek haklı davalarının kabulü ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, Akabinde sahte imza ile düzenlenen senedin taraflarına iadesine, davalı taraf aleyhine senet bedelinin %20 sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ( borçlu ) ——– dosyasında davalı müvekkiline borçlu olmadığının tespitini talep etmiş ancak davayı kısmi dava olarak açtığını ve 10.000- TL üzerinden harçlandırdığını, menfi tespit davasının kısmi dava olarak açılmasının mümkün olmadığını, davaya konu takip dosyasında senet bedeli olarak 60.000- TL asıl alacak ve 4.290- TL takip öncesi faiz olmak üzere toplam 64.290- TL üzerinden takip başlatıldığından davacı borçlunun da bu bedel üzerinden dava harçlarını ödemesi gerektiğini, davanın kambiyo senedinden kaynaklandığını, müvekkilince davacıya verilmiş bulunan ———-borcun bononun verildiği———-yaklaşık karşılığı olan 60.000- TL üzerinden davacı ( borçlu ) tarafından düzenlendiğini ve müvekkiline verildiğini, müvekkilinin bu borcu davacıya 35 yıllık arkadaş olmalarından kaynaklı olarak, davacının o dönem işletmekte olduğu——– ilgili sıkışıklık yaşamasından dolayı verdiğini, ispat yükünün davacıda olduğunu, davacının dayandığı tek vakıa olan ” imza taklidi ” iddiası bizzat savcılık dosyasından alınan bilirkişi raporu ve takipsizlik kararı ile çökmüş bulunduğunu, bu temelsiz, iftiralarla dolu davanın reddi gerektiğini, Ayrıca İcra İflas Kanunu’nun 72/4 maddesi gereğince lehlerine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

KARŞI DAVA : Karşı davacı vekili dava dilekçesinde (cevap ve karşı dava dilekçesi) özetle; davacı tarafından ———-dosyası üzerinden dava konusu takip ve bonoya ilişkin olarak imzaya itiraz davası açıldığını, mahkemece 27.10.2022 tarihli karar ile taraflarına verilen kesin sürede bilirkişi ücreti yatırılmadığından bahisle davanın kabulüne, takibin durdurulmasına karar verildiğini, kararın İstinaf edildiğini ve dosyanın——— numarasına kaydedildiğini ve yargılamanın halen derdest olduğunu, takibin durduğunu, haciz işlemlerine devam edilemediğini, bu sebeple de müvekkili alacağına kavuşamadığını, İstinaf başvurusunun reddine dair olası bir karar da halihazırda durmuş olan takibin tamamen iptaline yol açabilecek nitelikte olduğunu, müvekkilinin dava konusu edilen davacının imzasını haiz 01/11/2021 vade tarihli 60.000- TL bedelli bono yönünden alacaklı olduğuna dair tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile bir eda hükmü kurulmasında hukuki yararı olduğunu, bu sebeple davacı … tarafından imzalanan ve asıl davaya da konu edilen kambiyo senedine dayalı olarak tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 60.000- TL’nin vade tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davacı – karşı davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.

KARŞI DAVAYA CEVAP : Karşı davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle söz konusu davaya ilişkin derdestlik itirazlarının mevcut olduğunu, davacı-karşı davalının söz konusu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, hukuki yararın bir dava şartı olmakla; yargılamanın her aşamasında resen görülmesi gereken bir husus olduğunu, alacaklı sıfatı ile hukuki yararı gerektirecek tehlike altına bulunan bir hak mevcut olmadığını, hukuki durumu tehlikede olan borçlu taraf sıfatındaki müvekkili olduğunu, müvekkilinin dava konusu kambiyo senedinden kaynaklı borcu bulunmadığını belirterek karşı davanın reddini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:Dava hukuki niteliği itibariyle ——– tazminat talebine ilişkindir.
Davacı-karşı davalı vekili —– gönderdiği —— tarihli dilekçe ile menfi tespit davasından taraflar arasında yapılan —–tarihli protokol gereği kesin olarak feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili de ——— tarihli dilekçe ile asıl dava ve karşı davadan herhangi bir yargılama giderleri ve vekalet ücreti talepleri olmaksızın feragat ettiklerini, bu kapsamda karşı davalarından feragat ettiklerini, protokol kapsamında yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına, vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini, karşı tarafın feragatinden dolayı da herhangi bir yargılama gideri veya vekalet ücreti talepleri olmadığını da beyan etmiştir.
Her ne kadar mahkememizin 10/11/2022 tarihli tensip tutanağı ile duruşma 10/05/2023 tarihine bırakılmış ise de; taraf vekillerinin beyan dilekçeleri itibarı ile duruşma günü ara kararından dönülmesine karar verilmesi gerekmiş, taraf vekillerinin vekaletnamelerinin incelenmesinden vekillerin feragat yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.
Feragat 6100 sayılı HMK nun 307. Vd maddelerinde düzenlenmiştir. Yasada feragatin dilekçe ile de yapılabileceği, feragatin hüküm ifade etmesinin karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayacağı belirtildikten başka HMK 311. Maddesinde feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına yer verilmiştir.
Feragatin varlığı nedeniyle, davanın feragat nedeniyle reddine dair takdiren aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
Asıl davanın ve Karşı davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
1-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 170,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 9,12 TL harcın davacı———- alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Davacı giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafça talep edilmediğinden lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
4-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 3.120,00 TL ara buluculuk ücretinin davacı ——— tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
KARŞI DAVA
5-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 1.024,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 844,75 TL harcın davacı ——– alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça talep edilmediğinden lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
8-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 3.120,00 TL ara buluculuk ücretinin davacı ———– tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
9-Kullanılmayan gider avansı varsa hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dosyanın incelenmesinden taraf vekillerinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———- Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi . 31/03/2023