Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/860 E. 2023/520 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/778 Esas
KARAR NO:2023/488
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/10/2022
KARAR TARİHİ:21/06/2023

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının, davalı şirkete faturaya dayalı satışlar gerçekleştirdiğini, fakat davalının ——- tarihi faturadan doğan —–tarihli faturadan doğan —–olmak üzere toplam —–tutarındaki borcunu ödemediğini, —-tarihli faturada onuncu sırada yer alan —– teslim edilmediğinden, —— tutarındaki bedelin, bu faturanın toplam tutarından mahsup edildiğini, davacı şirketin bahsi geçen faturada yer alan ürünleri, —– ürünü hariç davalı şirkete eksiksiz bir şekilde teslim edildiğini, irsaliye yerine geçen faturaları ve ek olarak ürünlerin teslim alındığına dair ——-tarafından imzalanan satış sözleşmesinin de ekte sunulduğunu, faturaların tahsili için takip başlattıklarını, davalının haksız olarak itiraz ettiğini, davalı şirketin—— sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, dava konusu alacağın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı, likit bir alacak olması sebebiyle yabancı
paranın takip tarihindeki TL karşılığı olan 209.290,52 TL esas alınmak suretiyle bu tutar üzerinden %20’ den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket tarafındanalacaklı olduğu iddiasıyla davalı aleyhine——- sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalının icra takibi konusu yapılmış olan alacak ile ilgili bir borcunun bulunmadığını, davacı alacaklı olduğunu iddia etmişse de dava dilekçesinde iddiasını ispatlayacak hiçbir delil sunamadığını, davacının davalı uhdesinde herhangi hak ve alacağı bulunmaması sebebiyle mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olan iddiaları uyarınca davalı aleyhine açtığı huzurdaki davanın tümden reddi gerektiğini, davacının ileri sürdüğü iddiaların somut delillerle ispat etmekle yükümlü olmakla beraber davacı şirket ile davalı şirket arasında faturaya dayalı satışlar gerçekleşmesi sonucunda malların devredildiğine dair bir somut delil ibraz edemediğini, davalı tarafından malların alındığı iddiası ispat edilmemesine rağmen davalı şirketten talep edilen alacak nedeniyle icra takibine başlandığını ve haklı olarak itiraz edildiğini, davacının davalı taraftan herhangi bir alacağı bulunmamasına ve iddiasını somut delillerle ispat edememesine rağmen işbu davayı ikame etmesinin hukuka aykırı olduğunu, diğer taraftan dava dilekçesi incelendiğinde davacı tarafın dilekçe ekinde iki adet e-fatura sunduğunu, her ne kadar davacı taraf iddialarını kanıtlayabilmek amacıyla e-faturaları, —— bilgisine sunmuş olsa da sunulan e-faturaların herhangi bir ispat kabiliyetine haiz olmadığını, yukarıda açıklanan ve resen mahkemenizce tespit edilecek tüm nedenler çerçevesinde, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, her durumda davacı tarafından talep edilen haksız ve hukuka aykırı kötü niyet tazminatının reddi ile; yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar
verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir. İtirazın iptali davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; ilamsız takip yapılmış olması, borçlunun bu takibe itiraz etmesi, itirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir.Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Eğer cevap süresi içinde davalı/borçlu diğer itirazlarını ileri sürmezse mahkeme bunları kendiliğinden göz önüne alamaz, takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapmak durumunda kalır. Nitekim aynı hususlara ——– sayılı kararında da değinilmiştir.Celp edilen ——sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 29.06.2022 tarihinde, fatura alacağından kaynaklı toplam — tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 05.07.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 08.07.2022 tarihinde yapılan ilamsız icra takibine ilişkin esas olmak üzere; borcun tamamına, ferilerine ve faize itiraz ettiği ve icra takibin durduğu, davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır. Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, Davacı ile Davalı arasında gerçekleşen ticari ilişki nedeniyle davacı tarafın faturadan kaynaklı davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişiden inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; Tarafların e-defter kullanıcı mükellef oldukları, ————- yılına ilişkin Envanter defterlerinin noter tasdikleri ile, GİB onaylı Yevmiye ve Defter-i Kebir e-defter beratlarının süresinde alındığı, T.T.K’ nu ve V.U.K’ nu hükümlerine göre usulüne uygun Tutulduğu, davacının incelenen ticari defter kayıtlarında, davalı taraftan 29.06.2022 takip 12.803,00 USD karşılığı 176.740,93 TL tutarında alacaklı gözüktüğü, 31.12.2022 tarihli ——— açıklamalı 12.803,00 USD 176.740,93 TL tutarında alacak kaydetmek suretiyle “Şüpheli Ticari Alacak” için karşılık ayırdığının görüldüğü, davalı şirketin ise kendi defter kayıtlarında herhangi bir borç/alacak bakiyesinin bulunmadığı, ihtilaf konusu faturalardan 2.920,70 USD karşılığı 52.354,67 TL tutarlı faturanın davacı açık hesabına kaydedildiği, akabinde 01.10.2022 tarihinde iade faturası açıklaması ile davacı aleyhine borç kaydı yapılmak suretiyle kapatıldığının görüldüğü, takip konusu davacı alacağına ilişkin dosya kapsamında celp edilen tarafların —- bildirim formları karşılaştırmalı olarak incelendiğinde bildirimlerin birbirleriyle uyumlu olduğu, davalının 2022 yılında davacıdan 1 adet fatura karşılığı toplamda KDV HARİÇ 150.164,00 TL, (KDV DAHİL 177.194,00 TL) tutarında “alım” yaptığını bağlı bulunduğu vergi dairesi müdürlüğüne bildirimde bulunduğu, davalının—— bildirimine konu
ettiği faturanın raporun 4.b. bölümünde davacının incelenen kendi ticari defterlerinde davalı aleyhine borç kaydedilen toplamda 2 adet KDV DAHİL 12.803,00 USD karşılığı 176.740,93 TL tutarlı faturalardan ibaret olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; Davalının davacının ticari defterlerinde kayıtlı olana takibe konu 2 faturayı da kendi—– kayıtlarında kullandığı, devletten vergi iadesi aldığı, vergi kayıtlarında düzeltim yapıp devlete vergi iadesini de geri vermediği sabit olup artık faturaların bağlandığı hizmeti veya emtiayı ihtirazsız kabul etmiş sayılacağı kanaatine varılarak davalının kendi kaydına göre kestiği ve davacının kendi kayıtlarında yer almayan iade faturasının anlamı kalmamış olup davanın kabulüne karar verilmiştir.——–İcra inkar tazminatı yönünden; İİK’nın 67 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmünce; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı öngörülmüş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlarının bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda değil ise, alacağın likit ve muayyen olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemez.Eldeki davada alacak likit olduğundan icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
DAVANIN KABULÜ ile;
1-Davalı tarafın —– Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin takip tarihinde takip talebinde belirtilen şartlar ile aynen devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacak olan 209.290,25 TL’nin %20’si üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 14.296,62 TL harçtan peşin olarak alınan 2.935,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.361,22 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.560,00 TL ara buluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
5-Davacı tarafça yapılan 80,70 TL başvurma harcı ile 2.935,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 3.016,1‬0 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.000,00 TL bilirkişi gideri ile tebligat ve müzekkere gideri 194,00 TL olmak üzere toplamda 2.194,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 32.300,64 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —— Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere huzurda bulunan davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2023