Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/85 E. 2022/302 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/85 Esas
KARAR NO : 2022/302

DAVA : Tanıma Ve Tenfiz
DAVA TARİHİ : 06/10/2020
KARAR TARİHİ : 21/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREKÇE : Mahkememizin ——– sayılı dosyasında:
” Davacı vekili, iş bu dava ile ——numaralı kararının tanınmasına ve — karar verilmesini talep etmiş olup;
Dava dilekçesinde müvekkili ile —- adi ortaklığı arasında sözleşme imzalandığını, müvekkilinin yüklenici olduğu bu sözleşmedeki tüm edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini ancak davalıların oluşturduğu adi ortaklığın kendilerine ıslak imzalı hak ediş belgeleri vermelerine rağmen ödemede bulunmadıklarını—- kaçırdıklarını belirterek; adi ortaklık aleyhine tanınmasını ve —-edilmesini talep ettikleri kararı aldıklarını; kararın kesinleştiğini belirtmek suretiyle talepte bulunduklarını açıklamışlar;
İş bu dosyanın davalıları —- vekili, davacı şirketle müvekkili şirket arasında bugüne kadar hiç bir ticari ilişkileri bulunmadığını, davacıya hiçbir iş yaptırmadıklarını, böyle bir iş yapıldığına dair kendilerinde kayıtta bulunmadığını; müvekkili şirketin —– idaresinden —–iş aldığını fakat teminat mektubu temin edemediklerinden dolayı bu teminat mektubunu alabilen—– tarihinde işi yazılı bir sözleşme ile devrettiklerini; adi ortaklığın hisselerinin yönetim sorumluluğunun tamamen— adi ortaklığın —–kayıtlı olduğunu; —- devir işleminin de —- onaylandığını, bu nedenle adi ortaklığın tek ortağı olan —– sorumluluğunun söz konusu olabileceğini savunduğu; iş bu dosyanın diğer davalısı olan—- yazılı cevap dilekçesiyle aynı hususları tekrar ettiği ve sorumluluğun kendilerinde değil adi ortaklığın hisselerini devir alan —— olabileceğini savunduğu;
Bunun üzerine davacı tarafın birleşen dosyayı—— aleyhine açtığı, aynı kararın bu davalı yönünden de tanınmasını talep ettiği; —- vekilinin vermiş bulunduğu cevap dilekçesinde, müvekkilinin adresinin —- olduğunu, MÖHUK 51. Madde gereğince müvekkilinin —- için iş bu davanın—- gerektiğini, yetki yönünden davanın reddi gerektiğini, zorunlu —-dava şartının yerine getirilmemiş olduğunu; ayrıca müvekkiline husumet düşmediğini, tanıma ve tenfizi istenen kararda müvekkilinin isminin bulunmadığını; bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, tanıma ve tenfiz talep edilen kararda davalının—- ortaklığı olduğunu; bu adi ortaklığın —-davalı gösterildiğini, bu nedenle söz konusu kararın —– uygulanması mümkün iken dava açmakta davacının hukuki yararı bulunmadığını; —–istenen kararda müvekkilinin mahkeme nezdinde temsil edilmediğini, bu nedenle kamu düzeni gereğince mahkemenizce davanın reddi gerektiğini savunduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacı tarafın talebi incelenmiş olup,
—-yönünden —- —- yazışma yapılmış, gelen yazı cevabından, —– koşulunun mevcut olduğu kanaatine varılmış;
Davacı tarafın karar ve eklerinin ——-sunduğu, ——şerhinin de sunulmuş bulunduğu görülmüştür.
—– mahkeme kararlarının tanınma —— inceleme yetkisi —– kararının kesinleşip kesinleşmediği, —— arasında —-bulunup bulunmadığı ve —- mahkeme kararında —- aykırı bir husus bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlıdır. Bunun dışında mahkemenin geniş bir yerindelik incelemesi yapması mümkün değildir.
Sunulan —– kararı incelendiğinde, davalısının —- adi ortaklığı olarak gösterildiği, bu adi ortaklığın —— tebligat çıkarıldığı, bu nedenle davalıların davayı takip etmemelerinden kaynaklanan bir sebebin kamu düzeni yapılamayacağı; söz konusu —- pay durumunun aşağıda açıklanacağı üzere her üç davalı — ortaklıkta hissedar olduğu için artık davadan —- olmadıkları, kendilerini temsil ettiremedikleri şeklindeki savunmalarının da yerinde olmadığı belirlenmiş; kamu düzeninin tebligat yönünden hukukumuza aykırı olmadığı kabul edilmiştir.
Öte yandan baştan ——tarafından kurulmuş olan —– adi ortaklığının %95 hissesinin bilahare—– tarafından devir alındığı, söz konusu devrin—–işlendiği; davalı — dilekçelerinde de bu hususun kabul edilmekte olduğu;—-makamlarınca da bu hususun tescil edildiği; —- —halen %2,5’er hisse ile adi ortaklığa ortak oldukları; tanınması ve tenfizi talep edilen kararda davalı olarak —-yer aldığı ve böylece bu adi ortaklığın %95 hissesinin —-diğer %2,5’erden toplam %5 hissesinin de —-davalısı olan şirketlere ait olduğu bu nedenle tanıma ve —- hem birleşen dosyanın davalısı tarafından hem de kök dosyanın davalıları tarafından tanınması gerektiği zira her üçünün de bu hükümden sorumlu olacağı nazara alınarak,
Her ne kadar—-yetki itirazında bulunmuş ise de, kök dosyanın davalıları ile adi ortaklık hükümleri gereğince müteselsil sorumluluklarının bulunduğu kök dosyanın davalılarının adreslerinin de mahkememiz sahasında olması sebebiyle birden çok davalının bulunduğu taktirde davalılardan birinin ikametgahında dava açılabileceği kabul edilmek suretiyle mahkememiz yetkili bulunmuş, birleşen dosyanın davalısının yetki itirazına bu nedenle itibar edilmemiş;
Tanıma ve tenfizi istenen hükmün de MÖHUK gereği tanıma ve tenfiz şartlarını taşıdığı belirlendiğinden,
İŞ BU DAVANIN VE BİRLEŞEN ———-DAVANIN KABULÜ İLE,
——tarihli ve ——–numaralı kararının TANINMASI ve TENFİZİNE,
Tedbir talebinin dosya kapsamına nazaran REDDİNE
KARAR VERİLMİŞ;
İş bu karar taraf vekillerinin—- üzerine—– gönderilmiş,
Daire ———- Karar sayılı hükmünde:
” 492 sayılı Harçlar Kanununun “——–” başlıklı 4. Maddesinde; —- tarafından verilen ilamların tenfizi için açılacak davalardan, bu ilamlarda hükmolunmuş şeyin değeri, nevi ve mahiyetine göre (1) sayılı tarife gereğince harç alınır.” hükmü öngörülmüştür—- karar sayılı kararı). Öte yandan Harçlar Kanununun 32. Maddesi gereğince, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe —- işlemler yapılmaz. Buna göre, mahkemece dava açılırken nispi harç alınması veya maktu harcın dava değeri göz önüne alınarak Harçlar Kanununun 32. Maddesi gereğince nispi harç miktarına göre eksik kalan kısmının davacı tarafa tamamlatılması gerekmektedir.”
GEREKÇESİYLE, mahkememizce harcın nispi harç üzerinden hesaplanıp, tamamlanması için dosya iade edilmiş,
Bu nedenle taraf vekillerinin esasa ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmediği belirtilerek mahkememiz hükmü kaldırılmış;
Mahkememizce bu çerçevede eksik ————
Mahkememizce harcın nispi harç üzerinden tamamlatıldığı, bunun dışında kaldırılan hükmümüzden sonra değişen bir durumun bulunmadığı, mahkememizin ilk hükümdeki gerekçe ve düşüncesinin değişmediği, bu nedenle harç dışında mahkememizin kaldırılan kararındaki gerekçe ve düşüncelerle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
Mahkememizce davacı tarafın ihtiyati tedbir / ihtiyati haciz talebi 16/09/2021 tarihli kararımızla daha önce reddedildiğinden ve gerekçesi ayrıca dosya içinde bulunduğundan aynı gerekçelerle yeniden tekrarlanmış bulunan ihtiyati haciz ve tedbir talebi yönünden de değişen durum olmadığı için talepler kabul edilememiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
İŞ BU DAVANIN VE ———- ESAS SAYILI DOSYASINDAKİ DAVANIN KABULÜ İLE,
—— tarihli ve ——— numaralı kararının TANINMASI ve TENFİZİNE,
Tedbir talebinin dosya kapsamına nazaran REDDİNE,
Baştan alınan 59,30 maktu ilam harcından bilahare tamamlanan 49.457,81 TL’nin mahsubuyla eksik 148.551,33 TL ilam harcının iş bu dosyanın ve birleşen dosyanın davalıları ———– Şirketinden müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
İş bu dosyada ve birleşen dosya yönünden davacı tarafından karşılanan 49.517,11 TL nispi karar harcı ile başvuru harcının iş bu dosyanın ve birleşen dosyanın davalıları———alınarak davacı şirkete verilmesine,
Diğer yargılama giderleri olan —– giderinin kök dosyanın davalılar—– alınarak davacıya verilmesine; bu dosyada karar kesinleştiğinde bakiye kalacak gider avansının davacıya iadesine,
Birleşen dosyada ise, herhangi bir tebligat gideri bulunmadığından yargılama gideri yönünden hüküm kurulmasına gerek olmadığına,
İş bu dosyada ve birleşen dosyanın davalıları müteselsil sorumlu tutulduklarından, karar tarihindek—– ücretinin iş bu dosya ve birleşen dosyanın davalıları—– Şirketinden alınarak davacı şirkete verilmesine,
Dair karar, mazeretli kabul edilen birleşen dosyanın davalısı—– vekilinin yokluğunda, diğer taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.