Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/803 E. 2023/692 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/803 Esas
KARAR NO:2023/692
DAVA Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:12/10/2022
KARAR TARİHİ:26/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA:Davacı vekili davalı şirkete ——– kredi kullandırıldığını, davalı şahısların ise bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını; kredinin ödenmemesi nedeni ile banka tarafından hesabın kat edildiği; kat ihtarının borçlu ve kefillere tebliğ edildiğini; kredinin ödenmesi sağlanamadığı için —– dosyası ile icra takibi başlattıklarını; davalıların haksız bir itiraz ile takibi durdurduğunu belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına, davalılardan %20 inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalılar vekili, kefil olan müvekkilleri yönünden kefaletlerin geçersiz olduğu, icra takibinin zaman aşımına uğramış olduğunu, davalı şirketin kayıtlarının davacı iddiasını doğrulamadığını belirterek davanın reddi gerektiğini; kaldı ki icra takibinde faiz oranının belli olmadığını, istenen faizin sözleşmenin hangi maddesine göre istendiğinin yazılı olmadığını; her ne kadar davacı taraf icra inkar tazminatı talep etmişse de alacağın likit olmadığını, bilirkişi incelemesi ile hesaplanabilecek bir miktar söz konusu olduğu için inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini savunmuş; haksız icra takibinde bulunan davacı bankadan da %20 kötü niyetli takip tazminatı tahsiline karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava İİK 67 madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır. Takip konusu olan alacak Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan bir alacak olup davacı banka davalı aleyhine 789.968,36 TL asıl alacak, 678.680,22 TL işlemiş yıllık %28,8’den temerrüt faizi, 33.934,00 TL işlemiş faizin %5 ——–ve 899,23 TL masraf olmak üzere toplam 1.503.481,81 TL üzerinden icra takibinde bulunmuş, davalılar bu takibe süresi içinde itiraz etmişler; itirazları üzerine takip durmuş ve iş bu davada takip durduktan sonra 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.Mahkememizce davalıların savunmaları öncelikle incelenmiş olup gerek getirtilen davalı şirketin sicil kayıtlarından gerekse son celsede davalılar vekilinin bizzat beyanından davalı kefillerin kök borçlu olan şirketin ortakları bulundukları anlaşılmıştır. Şirket için kredi sözleşmesine kefil olan şirket ortağı oldukları takdirde, kefaletin geçerliliği için eşlerinin rızasına gerek yoktur. Ayrıca kefalet sözleşmesinde TBK’nın aradığı şekilde gerekli olan hususlar el yazısıyla alınmış olup kefaletler geçerlidir. Bu nedenle davalıların kefaletlerin geçersizliğine ilişkin savunmalarına itibar edilmemiştir.Davalı taraf zaman aşımı defininde bulunmuş ise de kredi sözleşmesinden kaynaklı alacakların genel zaman aşımına tabi olduğu, 10 yıllık zaman aşımının da kredinin verildiği 2014 yılına nazaran dolmadan icra takibinin başladığı sebebi ile bu yönden savunmasına da itibar edilememiştir.Kredi sözleşmesinde bu sözleşme gereğince çıkacak ihtilaflarda banka kayıtlarının geçerli olacağı düzenlenmiştir. Bu düzenleme delil sözleşmesi niteliğinde olup kefilleri de bağlayıcıdır. Mahkememizce bu sebeple sadece banka kayıtları üzerinden inceleme ile uzman bilirkişiden rapor alınmıştır.Uzman bilirkişi raporunda, kredi sözleşmesi ve hükümlerine nazaran borcun zamanında ödenmemesi sebebi ile banka tarafından hesabın kat edilmesinin, alacağın kalan kısmının muaccel hale getirilmesinin yerinde olduğu tespit edilmiş olup asıl alacağın talep edildiği gibi 789.968,36 TL olduğunu ancak işlemiş faiz ve dolayısıyla işlemiş faiz üzerinden hesaplanan——- talebe göre farklı olduğunu, bankanın borcun ödenmemesi üzerine temerrüt tarihine kadar akdi faiz hesaplaması gerektiği, temerrüt tarihinde bu bedelin asıl alacağa eklenerek asıl alacağın bulunduğu o tarihten itibaren de merkez bankasınca belirlenen azami miktarı geçmeyecek oranda ve bankanın bu tür kredilere uyguladığı faiz oranının %50 fazlasıyla temerrüt faizi uygulayabileceğini, bundan daha fazlası isteyemeyeceğini belirterek yaptığı hesaplamanın yerinde olduğu, gerekçelerinin de sözleşmeye uygun olduğu mahkememizce kabul edilmiş bu çerçevede rapor hükme esas alınmak suretiyle itirazın iptaline gidilmiştir.Davalı tarafın bu çerçevede faiz yönünden yaptığı itirazların, bilirkişi raporuyla tespit edilen bu husus dışında yerinde olmadığı; öte yandan davacı tarafın icra inkar tazminatı talep ettiği, her ne kadar davalılar alacağın likit olmadığını ileri sürmüş iseler de, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacakların likit olduğu, hükme konu miktar yönünden de davalı tarafın haksız olduğu nazara alınarak mahkememizce icra inkar tazminatına hükmedilmiş; davalı taraf kötü niyetli takip tazminatı talep etmiş olup reddedilen kısım üzerinden buna hükmetmek mümkün ise de; kötü niyetli takip tazminatı için icra takibinin mizansen bir alacak ya da açıkça alacaklı olmadığı bir kalemden dolayı yapılan bir takibin söz konusu olması gerektiği; davamızda reddedilen kısmın sadece yanılgıyla işlemiş faizin farklı oranda bir faiz üzerinden hesaplanmasından kaynaklandığı kötü niyetli bir takip söz konusu olmadığı nazara alınarak kötü niyetli takip tazminatı talebi ret edilmiş,
Bu çerçevede borçtan hem kredi kullanan hem de kefalet limiti içinde kaldığından davalı kefiller sorumlu olacağı sebebi ile aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davalıların——- sayılı dosyasına yaptıkları itirazın kısmen iptali ile;
Takibin: 789.968,36 TL asıl alacak, 599.585,98 TL işlemiş faiz, 29.979,29 TL —-, 899,23 TL masraf olmak üzere toplam 1.420.432,86 TL üzerinden ve sadece asıl alacağa yıllık %27 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi——- ile birlikte tahsili şeklinde devamına,
789.968,36 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya dair davanın reddine,
Davalı tarafın reddedilen kısım yönünden talep ettiği kötü niyetli tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine,
Davacı banka harçtan muaf olduğu için peşin ilam harcı alınmaksızın açılan davada 97.029,70 TL karar harcına davalılardan müteselsilen tahsili hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 173,00 TL (3 normal tebligat + 5 e-tebligat gideri) ile 2.000,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 2.173,00 TL nin kabul ve ret oranı gereğince 2.053,00 TL sinin davalılardan müteselsilen alınarak davacı bankaya verilmesine; kalan miktarın davacı banka üzerinde bırakılmasına,i karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacı bankaya iadesine,
Karar tarihinde ki AAÜT gereğince 185.634,56 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacı bankaya verilmesine, reddedilen kısım üzerinden ise hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı bankadan alınarak davalılara paylaştırılmasına,
Ara buluculuk 3.200,00 TL nin davalılar toplantıya katıldığından kabul ve ret oranın gereğince 3.023,30 TL lik kısmının davalılardan müteselsilen alınarak davacı bankaya verilmesine, kalan 176,70 TL sinin ise davacı bankadan alınarak hazineye irat kaydına, bu amaçla mahkememiz Yazı İşleri Müdürü tarafından harç tahsil müzekkereleri hazırlanmasına,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——— Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 26/10/2023