Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/759 E. 2023/458 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/759 Esas
KARAR NO : 2023/458

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2022
KARAR TARİHİ : 14/06/2023

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında davacının yaptığı marangozluk işlerinden kaynaklanan
ticari alacağın bulunduğunu,
davalının bu faturadan ötürü davacıya 82.080,00 TL tutarında borçlu olduğunu, bu alacak bedellerinin davalı
taraftan tahsil edilememiş olup taraflarınca icra marifetiyle tahsil edebilmek amacıyla—- İcra Müdürlüğü —–Esas Sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini ancak davalı tarafın 10.01.2022
tarihinde takibe itiraz ederek takibi haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak durdurduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kayıt ve şartıyla; davalı borçlunun —– İcra Müdürlüğü—– Esas Sayılı
icra dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile 82.080,00 TL üzerinden takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında herhangi bir hizmet bulunmadığını, davalının, davacıdan hizmet almadığını,sadece fatura kesilmesinin davalı ile davacı arasında bir ilişki olduğunu ispat edemeyeceğini, davalı ile davacı
arasında hukuki bir ilişkinin bulunmadığını, davalının tadilat işleri için, mimar … ile
05/01/2021 tarihinde sözleşme imzaladığını,
davacının husumet yöneltmesi gereken kişinin … olduğunu, davalının, davacı firmayla hiçbir
ilişkisi bulunmadığını ve hiçbir hizmet almadığını, fatura bedelinin haksız ve hukuka aykırı olarak
davalıya kesildiğini, davalının davacıya borcu bulunmadığını belirterek
davanın reddine ve davaya konu —-. İcra Müdürlüğü —–. Sayılı icra
dosyasının iptaline, dosyadaki alacak miktarının üzerinden lehlerine en az %20 kötü niyet tazminatı verilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından davalılar aleyhine icra müdürlüğünde başlatılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; ilamsız takip yapılmış olması, borçlunun bu takibe itiraz etmesi, itirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir.
Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Eğer cevap süresi içinde davalı/borçlu diğer itirazlarını ileri sürmezse mahkeme bunları kendiliğinden göz önüne alamaz, takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapmak durumunda kalır. Nitekim aynı hususlara Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17/09/2019 tarihli ve——sayılı kararında da değinilmiştir.

Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olup olmadığı, davacının ticari ilişki nedeniyle davalıdan faturaya dayalı alacaklı olup olmadığı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Celp edilen —- İcra Müdürlüğü —— Esas Sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 82.080,00 TL faturaya dayalı alacağın tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Dosyanın bilirkişiye verilerek dosyada rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi 04/03/2023 tarihli raporunda; 2021 yılına ilişkin her iki tarafın ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter
tasdiklerinin T.T.K’ nu ve V.U.K’ nu hükümlerine göre süresinde ve usulüne tutulduğu, davacının 2021 yıllarına ilişkin incelenen ticari defter ve
kayıtlarında 21.12.2021 takip tarihi itibariyle davalı açık hesabında 82.080,00 TL tutarında
alacaklı gözüktüğü, davalı şirketin incelenen ticari defterlerinde ise davacı .—– ait herhangi bir açık hesap kaydının bulunmadığı, fatura, ödeme, tahsilat kaydına rastlanmadığı, takip konusu davacı alacağına ilişkin dosya kapsamında celp edilen ve tarafların BA-BS bildirim formları karşılaştırmalı olarak incelendiğinde bildirimlerin
birbirleriyle uyumlu olduğu, davalının 2021 yılında davacıdan 1 adet fatura karşılığı toplamda
KDV HARİÇ 76.000,00 TL, (KDV DAHİL 82.080,00 TL) tutarında “alım” yaptığını bağlı
bulunduğu vergi dairesi müdürlüğüne bildirimde bulunduğu, davalının BA bildirimine konu
ettiği faturanın raporun 4.b. bölümünde davacının incelenen kendi ticari defterlerinde davalı
aleyhine borç kaydedilen toplamda 1 adet KDV dahil 82.080,00 TL tutarlı faturalardan ibaret
olduğu tespit edildiği, hiç kimsenin başkasına ait faturayı sebepsiz yere kendi defterlerine kendi borcu olarak
yazmayacağı, “alım” olarak kendi aleyhine vergi dairesine beyan etmeyeceğinden işbu fatura
içeriği malların davalı şirkete teslimine ilişkin karinelerin oluştuğu, bu kez ispat yükünün davalı tarafa geçtiği, davalının işbu hizmeti almadığını veya fatura bedelinin tamamını ödediğini ispat
etmesi gerektiği, Huzurdaki davada, “Harca Esas Değer” in 82.080,00 TL olarak belirtildiği,—- İcra Müdürlüğünün ——. sayılı dosyasındaki asıl alacak takibinin de 82.080,00 TL tutarında olduğu görüldüğü, davacının takipteki 82.080,00 TL tutarlık asıl alacak talebine ilişkin ispat karinelerinin oluştuğu, davacının icra takibinde takip öncesi için faiz talebinde bulunmadığı, bu nedenle takip
öncesi için herhangi bir ilave değerlendirme yapılmamış olup, kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında davacı alacağı için 3095 s.k 2/2 m. kapsamında avans faizi talep edebileceği rapor edilmiştir. Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalarda dikkate alınarak tüm dosya kapsamı itibarı ile; davalı taraf her ne kadar hizmet almadığını iddia etmiş ise de, tarafların BA-BS bildirim formları karşılaştırmalı olarak incelendiğinde bildirimlerin birbirleriyle uyumlu olduğu, davalının 2021 yılında davacıdan 1 adet fatura karşılığı toplamda KDV HARİÇ 76.000,00 TL, (KDV DAHİL 82.080,00 TL) tutarında “alım” yaptığını bağlı bulunduğu vergi dairesi müdürlüğüne bildirimde bulunduğu, davalının BA bildirimine konu ettiği faturanın davacının incelenen kendi ticari defterlerinde davalı aleyhine borç kaydedilen toplamda 1 adet KDV dahil 82.080,00 TL tutarlı faturalardan ibaret olduğunun tespit edilmesi karşısında, hiç kimsenin başkasına ait faturayı sebepsiz yere “alım” olarak kendi aleyhine vergi dairesine beyan etmeyeceğinden işbu fatura
içeriği malların davalı şirkete teslimine ilişkin karinelerin oluştuğu, bu kez ispat yükünün davalı tarafa geçtiği, davalının işbu hizmeti almadığını veya fatura bedelinin tamamını ödediğini ispat
etmesi gerektiği, davalının iddiasını yasal ve inandırıcı deliller ile kanıtlayamadığı kanaatine varıldığından davanın kabulü ile, Davalı tarafın —– İcra müdürlüğünün—–esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına, davalı tarafından inkar edilen alacak likit ve bilinebilir nitelikte olduğundan davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, asıl alacak olan 82.080,00 TL ‘nin %20 si üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
DAVANIN KABULÜ İLE,
1-Davalı tarafın—-İcra müdürlüğünün—– esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, asıl alacak olan 82.080,00 TL ‘nin %20 si üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 5.606,88 TL harçtan, peşin alınan 991,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.615,55 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 13.132,80 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ve 991,33 TL peşin harcın ve 2.302,00 TL bilirkişi ücreti ve posta giderleri olmak üzere toplam 3.374,03 TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.560,00 TL ara buluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
8-Kullanılmayan gider avansı varsa hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —– Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.