Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/666 E. 2023/802 K. 29.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/666 Esas

KARAR NO: 2023/802

DAVA: Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)

DAVA TARİHİ: 07/09/2022

KARAR TARİHİ: 29/11/2023

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,

Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle;
Borçlu ——-yetkilisi ve kefili——— bedelli bir ticari kredi sözleşmesinin imzalanarak krediler tesis edildiğini ve kullandırıldığını, davalı şirket tarafından müvekkili bankanın şubesine yapılan kredi borcu geri ödemelerinde aksamaya düşüldüğünü ve gönderilen ihtarnameye rağmen ödeme yapılmadığını, müvekkili bankanın —– düzenlenerek borçlu ————– kullandırılan ticari kredi için temerrüde düşen 103.694,59 TL bakiye borcun ödenmesi gerektiği, aksi takdirde işleyecek temerrüt faizi, —— ve sair diğer faiz ve masrafları ile birlikte yasal takibe geçileceğinin bildirildiğini, her türlü ihtara rağmen ödemenin gerçekleşmediğini, — tarihinde ——- sayılı dosyasından icra takibine başlanıldığını, dosya borçluları;——– tarihinde borca, faiz ve ferilerine haksız olarak itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, bunun üzerine öncelikli olarak arabulucuya başvurulduğunu, 19.08.2022 tarihinde arabulucu eşliğinde yapılan görüşmede herhangi bir sonuca varılamadığını ve anlaşmama ile sonuçlandığını, bu sebeple huzurdaki bu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak suretiyle, davanın kabulüne, itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkillerinin ——- esas sayılı dosyasına talep edilebilir hiçbir borcunun bulunmadığını, gerek takip dosyasından gerekse dava dosyasından dayanak belgelerin hiçbirisinin müvekkillerine tebliğ edilmediğini, davacı tarafça, —— tarihinde ihtarname düzenlenerek kredi hesabının kat edildiği, borcun ödenmesi gerektiği, ödenmediği takdirde kanuni takibe başlanacağının ihbar ve ihtar edildiği iddia edilmiş ise de borca ilişkin olarak usulüne uygun hiçbir ihtarname tebligatının gerçekleştirilmediğini, temerrüt olgusundan söz etmenin hukuken mümkün olmadığını, usulüne uygun kat ihtarnamesi dahi yok iken takip öncesi faiz işletilmesinin yasa ve usule aykırı olduğunu, zira usulüne uygun çekilmeyen ihtarnamenin hüküm doğurmayacağının açık olduğunu, şu haliyle takip öncesi ve sonrasında talep edilen faiz miktarı fahiş olduğundan bu talebin de kabulünün mümkün olmadığını, ayrıca davacının icra inkar tazminatı talebinin de yasa ve usule aykırı olduğunu, muhtacı muhakemelik hususlarda likit ve bilinebilir alacağın varlığından söz edilemeyeceğinden icra inkar tazminatı talebinin yasal dayanağının bulunmadığını, yasa ve usulüne uygun kat ihtarnamesi tebliği yapılmaksızın haksız ve kötü niyetli icra takibi gerçekleştirildiğinden, davacının bu hali ile takip başlatmasının iyi niyet ve dürüstlük kuralları ile bağdaşmayacağı açık olmakla talep edilen alacak miktarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının müvekkilleri lehine hükmedilmesinin gerekmekte olduğunu belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava İİK 67 madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Takip konusu olan alacak Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan bir alacak olup davacı banka davalılar aleyhine 90.755,26 asıl alacak 164,31 TL %5 ——- 12.898,64 TL işlemiş akdi faiz, 3.118,36 TL işlemiş temerrüt faizi, 745,06 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 107.772,63 TL üzerinden icra takibinde bulunmuş, davalılar bu takibe süresi içinde itiraz etmiş; itirazları üzerine takip durmuş ve iş bu davada takip durduktan sonra 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.Celp edilen—- sayılı takip dosyasının —- kayıtlarının celp olunarak yapılan incelemesinde; davacının davalı asıl borçlu —– davalı müteselsil kefil —— numaralı ticari kredili mevduat hesabı ile —- numaralı ticari kredi kartından kaynaklanan 90.755,26 TL asıl alacak, ——- toplamı, 12.989,64 TL ilemiş %21,6 akdi faiz, 3.118,36 TL işlemiş %25,2 temerrüt faizi, 745,06 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 107.772,63 TL alacağın tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, davalıların yasal süresi içerisinde borca itiraz ettiği takibin durduğu görülmüştür.Davacı —– davalı ———–arasında, diğer davalı———müteselsil kefaleti ile —— akdedildiği, davacı —— ile davalı —— arasında, diğer davalı —– müteselsil kefaleti ile imzalanan —- uyarınca, davalı ——–numaralı ticari kredili mevduat hesabı açılıp ve kredi kullandırıldığı, ayrıca ———— numaralı ticari kredi kartı verildiği ve kullandırıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce davalının savunması öncelikle incelenmiş olup davalılar usulüne uygun kat ihtarnamesi dahi yok iken takip öncesi faiz talep edemeyeceğine itiraz etmiştir. Davalı bankaca davalılara hesap kat edilerek —- numaralı ihtarnamesi gönderilmiş, davalı asıl borçluya —– tarihinde tebliğ edilmiş, davalı kefile —tarihinde ifade edilmiştir. Müteselsil kefile ihtar çekilmesinin kefilin takipten önce temerrüte düşürülmesi ile ilgili olduğu bu nedenle davalıların savunmasına itibar edilmemiştir. Kredi sözleşmesinde bu sözleşme gereğince çıkacak ihtilaflarda banka kayıtlarının geçerli olacağı düzenlenmiştir. Bu düzenleme delil sözleşmesi niteliğinde olup davalı kefili de bağlayıcıdır. Mahkememizce bu sebeple sadece banka kayıtları üzerinden inceleme ile uzman bilirkişiden rapor alınmıştır.Uzman bilirkişi raporunda, kredi sözleşmesi ve hükümlerine nazaran borcun zamanında ödenmemesi sebebi ile banka tarafından hesabın kat edilmesinin, alacağın kalan kısmının muaccel hale getirilmesinin yerinde olduğu tespit edilmiş olup asıl alacağın, işlemiş faiz ve dolayısıyla işlemiş faiz üzerinden hesaplanan——– talebe göre farklı olduğunu, bankanın borcun ödenmemesi üzerine temerrüt tarihine kadar akdi faiz hesaplaması gerektiği, temerrüt tarihinde bu bedelin asıl alacağa eklenerek asıl alacağın bulunduğu o tarihten itibaren de merkez bankasınca belirlenen azami miktarı geçmeyecek oranda ve bankanın bu tür kredilere uyguladığı faiz oranının %50 fazlasıyla temerrüt faizi uygulayabileceğini, talebin %25,20 olduğunu, bundan daha fazlası isteyemeyeceğini belirterek yaptığı hesaplamanın yerinde olduğu, davalı kefil ———yönünden hesap kat ihtarı tebliğ edilememiş ise de kefil takipten önce temerrüte düşürülmemişse hesap kat tarihinden, takip tarihine kadar işleyen akdi faizden limiti dahilinde sorumlu olacağı, temerrüt faizi için hesap kat ihtarının kefile tebliğinin şart olduğu, bu nedenle kefil yönünden takip tarihinde temerrüte düştüğü bu döneme kadar işlemiş faiz yürütüleceği, çoğun içinde az vardır ilkesi gereğince kefil yönünden 15.690,99 TL akdi faize kabul edilmiş bu çerçevede rapor hükme esas alınmak suretiyle itirazın iptaline gidilmiştir.Kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacakların likit olduğu, hükme konu miktar yönünden de davalı tarafın haksız olduğu nazara alınarak mahkememizce icra inkar tazminatına hükmedilmiş; davalılar taraf kötü niyetli takip tazminatı talep etmiş olup reddedilen kısım üzerinden buna hükmetmek mümkün ise de; kötü niyetli takip tazminatı için icra takibinin mizansen bir alacak ya da açıkça alacaklı olmadığı bir kalemden dolayı yapılan bir takibin söz konusu olması gerektiği; davamızda reddedilen kısmın sadece yanılgıyla işlemiş faizin farklı oranda bir faiz üzerinden hesaplanmasından kaynaklandığı kötü niyetli bir takip söz konusu olmadığı nazara alınarak kötü niyetli takip tazminatı talebi ret edilmiş,Bu çerçevede borçtan hem kredi kullanan hem de kefalet limiti içinde kaldığından davalıların birlikte sorumlu olacağı sebebi ile aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
2-Davalı ——–Yönünden KABULÜNE, davalının ——- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
3-Davalı ——-yönünden KISMEN KABULÜNE,
4-Davalının ——— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 90.755,26 TL asıl alacak, 15.690,99 TL akdi faiz, 164,31 ——- 745,06 masraf olmak üzere toplam 107.355,62 TL üzerinden takip başlangıcında belirtilen şartlar altında aynen devamına,
5-Fazlaya dair itirazın iptali isteminin reddine,
6-Davalılar arasında tahsilde tekerrür ettirilmemesine,
7-Asıl alacak 90.755,26 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddinde,
9-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 239,85 TL başvurma harcı ile 7.333,46 TL peşin harcın davalılardan tahsili ile (davalı ——– sorumluluğunun 7.544,01 TL ile sınırlı olmasına) hazineye gelir kaydına,
10-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.560,00 TL ara buluculuk ücretinin davalılardan tahsili (davalı ——- sorumluluğunun 1.553,96 TL ile sınırlı olmasına) ile hazineye gelir kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
11-Davacı tarafından yapılan 2.000,00 TL bilirkişi gideri ile tebligat ve müzekkere gideri 113,50 TL olmak üzere toplam 2.113,50 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak (davalı ——– sorumluluğunun 2.105,32 TL ile sınırlı olmasına) davacıya verilmesine,
12-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca kabul edilen dava yönünden 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
13-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca reddedilen dava yönünden 417,01 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ———– verilmesine,
14-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden ilgili tarafa iadesine,
Reddedilen miktar yönüyle kesin kabul edilen miktar yönüyle kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda açıkça okunup anlatıldı. 29/11/2023