Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/643 Esas
KARAR NO:2023/814
DAVA:Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ:29/08/2022
KARAR TARİHİ:29/11/2023
Mahkememizde görülen Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle,
müvekkili ——-davalı borçlu —- arasında —— imzalandığını, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye
istinaden borçluya ticari kredili mevduat hesabı ve ticari iskonta iştira kredisinin kullandırıldığını, davalı borçlular ————– bu sözleşmeyi kefil sıfatıyla, her sayfayı okuyarak imza bölümünde belirtilen tutar kadar
sorumluluğa girmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalı borçluların, dosyada yer alan ——numaralı ticari kredili mevduat hesabına ilişkin borcunu ödemediğini ve —- numaralı iskonto iştira kredisine karşılık verilen çeklerin karşılıksız çıktığını, bunun üzerine kendisine ve kefillerine hesabının kat edildiğine ilişkin 03.01.2022 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini, gönderilen ihtarnameye rağmen borcun yine ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine —– dosyası üzerinden, davaya konu borçların tahsili için icra takibinin başlatıldığını, davalılar tarafından borca, faize ve ferilerine süresinde itirazda bulunularak icra takibinin durdurulduğunu, borçluların itirazlarının haksız ve dayanaksız olduğunu, borçluların sadece süre kazanmaya yönelik, kötü niyetli olarak —— bu itirazlarını gerçekleştirdiklerini, zira davalıların bugüne kadar borcunu ödemeyerek aleyhine icra takibi yapılmasına sebebiyet verdiğini, icra dosyasına yapılan haksız itirazın iptali için huzurda davanın açılması zaruriyetinin doğduğunu, söz konusu mesnetsiz
itirazın ortadan kaldırılarak icrai işlemlere devam edilebilmesi adına zorunlu arabuluculuk şartının yerine getirildiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, borçluların yapmış olduğu haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalıların nakit alacakları üzerinden % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve işlemiş faizin davalılardan alınarak müvekkili bankaya ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin takip tarihi itibariyle takibe konu edilen miktarda davacıya borcunun bulunmamakta olduğunu, müvekkillerinin davacıya borçlu olduğunu kabul anlamına gelmemek kaydı ile, dava dilekçesinde ve takip
talebinde atıfta bulunulan ihtarnamenin tanzimi tarihi ile takip tarihi arasında ve takip tarihi ile dava tarihi arasında müvekkiline ait davalı nezdindeki hesaplara müvekkiline borcu olan üçüncü şahıslar tarafından ödemelerin yapıldığını ve bu ödemelerin müvekkilinin borçlarına mahsup edildiğini, buna karşın, gerek takip talebinde ve gerekse de dava dilekçesinde bahis konusu ödemeler gözetilmeksizin müvekkillerinden talepte bulunulmakta olduğunu, anılan nedenlerle, davacı bankaya müzekkere yazılarak takip tarihi itibariyle ve dava tarihi itibariyle müvekkillerinin davacı banka nezdindeki tüm hesaplarının hareketlerini gösterir ekstrelerin celbinin gerekmekte olduğunu, takip talebi ile müvekkillerinden talep edilen işlemiş faiz miktarlarının hatalı hesaplandığını, gerek takip öncesi ve gerekse de takip sonrası dönem için talep edilen faiz oranlarının fahiş olduğunu, müvekkilleri——– kefil sıfatıyla sorumlu tutulmakta iseler de, her ikisi bakımından da var oldu iddia edilen kefalet sözleşmelerinin şekli şartlarına aykırılıklar içerdiğinden geçersiz olduğunu, bu nedenle müvekkillerinin kefil sıfatıyla borçtan sorumlu tutulmalarının hukuki dayanağının bulunmamakta olduğunu, dava dilekçesine ekli olduğu bildirilen, genel kredi sözleşmesi ile banka defter, belge ve kayıtları, hesap özetlerinin dava dilekçesi ekinde müvekkillere tebliğ edilmediğinden bu aşamada bu belgelere karşı beyanda bulunma, itiraz etme haklarını saklı tuttuklarını, özellikle genel kredi sözleşmesi incelendikten itibaren müvekkillerinin kefil sıfatıyla sorumluluklarının bulunmadığı, kefalet sözleşmesinin şekil şartlarına uygun olmadığına yönelik itirazlarının ayrıntılı olarak açıklanacağını, alacağın varlığı ve varsa miktarının ne olduğu ancak yargılama neticesinde belirlenebilir olacağından, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin gerektiğini belirterek zamanaşımı nedeniyle davanın usulden reddine, davanın reddine, müvekkilleri aleyhine kötü niyetle takibe geçildiğinden, müvekkilleri lehine asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, lehlerine vekalet ücreti takdirine, karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :Dava, hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine itirazın İİK 67. maddesi uyarınca iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinden ibarettir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın davacı banka ile davalı borçlu ——– sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığı, diğer davalıların bu sözleşmelere kefil sıfatı ile imzaladığı ancak borcun ödenmemesinden kaynaklı davalılar aleyhine icra takibi yapıldığı, icra takibine davalılar tarafından itiraz edildiği anlaşılmakla, usulüne uygun kefalet verilip verilmediği ve davacının takip anında muaccel alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.Dava dosyasının bankacı bilirkişiye tevdi ile ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlığı çözümleyen rapor düzenlemesinin istenilmesine, karar verilmiştir.Bilirkişi Tarihli raporunda; Davacı —–arasında, davalı —- ve davalı —- müteselsil kefaleti ile akdedilen—–uyarınca, davalı —— dava konusu kredilerin kullandırıldığı, Davalı Şirket’in ortağı ve yetkilisi olan davalı – müteselsil kefillerin imzaladığı kefalet sözleşmesinin, ait olduğu Borçlar Kanunu’nun ilgili maddelerinde belirtilen hususları içerdiği, kefaletinin geçerli olduğu ve borçtan sorumlu oldukları, davacı —- davalı – asıl borçlu ——- davalı – müteselsil kefilleri; —— takip tarihi itibariyle, —— numaralı iskonto iştira kredisinden kaynaklanmış, 78.232,76 TL asıl alacak, 4.142,72 TL faiz ve 207,14 TL faizin % 5 Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi olmak üzere; toplam 82.582,62 TL alacağının bulunduğu, Davacının, “takip tarihi itibariyle” hesaplanan alacağı Toplam 29.118,67 TL olduğu, davacının, hesaplanan 4.142,72 TL faiz alacağı ile icra ödeme emrinde
yazılı 4.523,75 TL faiz talebi arasındaki 381,03 TL aleyhte farkın; raporun 4. maddesinde açıklandığı üzere, davalı – asıl borçlu şirket ve davalı – müteselsil kefillerinin 15.01.2022 tarihinde temerrüde düşmelerine rağmen, davacının temerrüt tarihinden önce % 70,80 temerrüt faiz oranından temerrüt faizi hesaplamasından ve talep etmesinden kaynaklandığı, davacı ——- numaralı iskonto iştira kredisine konu, — keşide tarihli, —- bedelli çek için, keşidecisi —— sayılı dosyası ile —-tarihinde, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinin başlatıldığı, çek aslının icra dairesinde olduğu, ancak henüz bir tahsilatın sağlanamadığı, — numaralı t. kredili mevduat hesabı kredisinden kaynaklanmış, 28.502,82 TL asıl alacak, 586,52 TL faiz ve 29,33 TL faizin % 5 Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi olmak üzere; toplam 29.118,67 TL alacağının bulunduğu, davacının hesaplanan alacağının, davacı ile davalılar arasında imzalanan ——- kapsamına uygun olduğu ve sözleşmenin 13. maddesi gereğince Banka kayıtlarının incelenmesi suretiyle tespit edildiği, Tahsilde tekerrür olmamak, TBK 100. maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemeler öncelikle faiz ve borcun ferilerine mahsup edilmek kaydıyla, takip tarihinden itibaren, asıl
alacağın tamamen ödendiği tarihe kadar, a)—- numaralı iskonto iştira kredisinden kaynaklanmış 78.232,76 TL asıl alacak tutarına yıllık % 78,80 oranı ve b) ——– numaralı ticari kredili mevduat hesabı kredisinden kaynaklanmış 28.502,82 TL asıl alacak tutarına % 25,20 ve kredi kartları borçlarına uygulanacak azami akdi ve gecikme faiz oranlarının belirlenmesi görevi verilen ——- üçer aylık dönemler itibariyle kamuoyuna duyurduğu azami gecikme faiz oranlarını geçmemek üzere, davacı bankanın uyguladığı, dönemler itibariyle değişen oranlardaki gecikme faiz oranları üzerinden, temerrüt faizi hesaplanmak suretiyle takibin bu rakamlar üzerinden devam edeceği rapor edilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; Davacı banka ile davalı ——- imzalandığı, ——- bu sözleşmenin limiti ——- daha arttırıldığı; davalıların ise bu sözleşmelere müteselsil kefil olarak imzaladığı, borcun ödenmediği, davacı bankanın ihtarı sonrası alacağın ödenmediği, davacı bankanın vermiş olduğu kredi alacağına istinaden kullanılan kredinin tahsili için icra takibi başlattığı, davalı yanca cevap dilekçesinde asıl alacağa, faize, faiz oranına ve ferilerine ayrı ayrı itiraz ileri sürdüğü anlaşılmıştır.Bu nedenle mahkememizce banka kayıtları üzerinden uzman bilirkişiye inceleme yaptırılmış, rapor alınmıştır. Bankacı bilirkişi hazırladığı raporunda, davalıların imzaladığı sözleşme nedeniyle kullandırılan kredinin bir süre sonra ödenmediği, bu nedenle bankaca ihtarname gönderildiği, ödenmeyen takip konusu alacağın 111.701,29 TL olduğunu rapor edilmiş ve mahkemece hükme esas alınmış olup, davalıların sözleşmenin akdedildiği tarihlerde şirket yetkilisi ve ortağı olduğu; bu nedenle kefil olması için eş rızasının aranmayacağı; şirket ortak ve yöneticilerinin şirket için çekilen krediye eş rızası olmaksızın verdikleri kefaletlerin geçerli olduğu; keza kefaletnamelerinde sözleşme tarihindeki meri yasaya uygun olarak alınmış olduğu; davalıyı bağlayıcı olduğu mahkememizce belirlenmiş ve dava konusu alacak akdi ilişkiden kaynaklı olup, zamanaşımı başlangıcı ödememenin gerçekleştiği tarihten başlayacağı ve bu tarihten icra takibine kadar zamanaşamının dolmadığı nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı taraf, inkar tazminatı da talep etmiş olup; banka kredi sözleşmelerinden kaynaklı alacakların likit olduğu, hükme esas alınan miktar yönünden de davalının itirazında haksız olduğu nazara alınarak asıl alacak üzerinden inkar tazminatına da hükmedilmek suretiyle aşağıdaki karar tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davalıların——–sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile;
Takibin —–nolu İskonto İştira Kredi yönünden,
78.232,76 TL asıl alacak, 4.142,72 TL işlemiş faiz, 207,14 TL ——- olmak üzere toplam 82.582,62 TL üzerinden ve sadece asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebindeki faiz cinsi ve oranla faiz uygulanarak aynen DEVAMINA,
Takibin ———- nolu Ticari Kredili Mevduat yönünden,
28.502,82 TL asıl alacak, 586,52 TL işlemiş faiz, 29,33 TL ——-olmak üzere toplam 29.118,67 TL üzerinden ve sadece asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebindeki faiz cinsi ve oranla faiz uygulanarak aynen DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-Davalının İİK 67/2.maddesi gereğince 106.735,58 TL asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 7.630,32 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.914,42 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.715,90 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 400,08 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılmış 1.914,42 TL peşin harcın ve 80,70 TL başvurma harcının yargılama giderine katılmaksızın davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafça yapılmış tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 2.180,75 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 2.172,97 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.560,00 TL ara buluculuk ücretinin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
10-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———– Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. . 29/11/2023