Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/629 E. 2023/710 K. 01.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/629 Esas
KARAR NO : 2023/710
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:22/08/2022
KARAR TARİHİ:01/11/2023

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı —— nezdinde —– bitiş tarihli —— bulunan ve davalı —– nezdinde —– plakalı araç ——- tarihinde saat 19:40 sıralarında,——– caddesi istikametinde seyir halinde iken kendi şeridinde seyir halinde olan dava dışı —— sevk ve idaresinde olan ——- plakalı aracın arka kısmına, asli, tam ve ağır kusuru ile çarptığını, kaza tespit tutanağının tutulduğunu, çarpma neticesinde araçta maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, —– tarihinde meydana gelen kazanın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olan —— plakalı araç —–yönetiminde iken, cadde üzerinde seyir halinde iken önüne çıkan kediye çarpmamak için fren yaptığını, arkasından seyir halinde olan —— plakalı aracın durmayarak ——- plakalı araca çarptığını ve kaza tespit tutanağını tutmaktan imtina ettiğini, olay yerini terk ettiğini, davacı şirket nezdinde sigortalı olan aracın arka kısmında hasarın oluştuğunu ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, birleşik —–gereği meydana gelen zararı —– plakalı araç sahibinin davacı sigorta şirketine başvurusu neticesinde 6.382,13 TL tutarında tazminat ödemesinin yapıldığını, meydana gelen kazada davacı tarafından sigortalanan——plakalı araca, ——— plakalı aracın sürücüsününde ikrar ettiğini, arkadan çarpmak suretiyle Karayolları Trafik Kanunun 56/1-c, 84/1-d maddeleri, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 157/a-4 maddesi ve ilgili mevzuat gereğince kural ihlali yaptığını asli, %100 kusurlu olduğunu, ———— plakalı araç sürücüsünün Karayolları Trafik Kanunu’nun 56, 84. Maddesi ve ilgili mevzuat gereği %100 ve asli kusurlu olduğunu, 6102 sayılı TTK. 1472. maddesi uyarınca halefiyet ilkesi gereği; ——- plakalı aracın —- poliçesi bulunan davalı şirkete karşı ——–dosyasında tazminat ödemesine ilişkin ilamsız icra takibine geçildiğini, davalının icra takibine itirazları neticesinde icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının takibe itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu, icra yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili şirket nezdinde——– sigorta teminatı altına alındığını, kazaya karışan araçlardan birinin anlaşmalı tutanak tutmadan kaza yerini terk ettiği durumlarda kaza ile ilgili bölgede polis tutanağı tutulması gerekeceğini, anlaşma tutanağı ve polis tutanağı tutulmadan kaza yerinden ayrılan taraflar, söz konusu —— kararlarında kusur tespiti bakımından —–rapor alınmasının gerekmekte olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğuna ilişkin bir kararın ihdas edilmesi halinde davalı şirket sigortasının kusuru oranında sorumlu olacağını, kabul manasında olmamak üzere, davacının gerçek zararının tespitinin gerekmekte olduğunu, bu nedenle bilirkişi incelemesinin yapılmasının gerektiğini, davacı tarafından sunulan fatura üzerinden karar verilmesinin mümkün olmadığını, davalı şirketin zarardan azami olarak poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, davacı yanın icra inkar tazminatına hükmedilmesi yönündeki taleplerinin reddinin gerekmekte olduğunu, davacı tarafın borca itirazın haksız ve kötüniyetli olduğuna ilişkin iddialarının kabulünün mümkün olmayacağını, takibe konu alacağın likit olmadığını kusur ve gerçek zarar miktarının belirsiz olduğunu ve yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin gerekeceğini, davacı tarafından oluştuğu belirtilen zararın gerçek zarar olup olmadığının değerlendirilmesi için bilirkişi incelemesi sonucu yapılabileceğini, değişen ya da onarılan parçaların kazadan dolayı zarar görüp görmediğinin araştırma ve yargılamaya muhtaç olduğundan alacağın likit olduğunun söz edilemeyeceğini,müvekkil hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının esastan reddini ve takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER: Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, icra dosyası, trafik tescil kayıtları, hasar dosyası, tramer kayıtları.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine itirazın İİK 67. maddesi uyarınca iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinden ibarettir.Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davacı sigorta şirketince kasko sigortası ile sigortalı—— sayılı araç ile davalı sigorta şirketince ——plaka sayılı aracın karışmış olduğu —— tarihli kazada kazaya karışan sürücülerin kusurlarının bulunup bulunmadığı, kaza nedeniyle davacı sigorta şirketinin davalı sigorta şirketinden rücu alacağı olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. 85/1. ve 85/son maddeleri ile ——– motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.———— Dolayısıyla, trafik kazası nedeniyle davacının zararından davalı sigorta şirketinin, sigortalı sürücücünün kusuru oranında sorumlu olduğunu amirdir. Zararın poliçe kapsamı dışında kaldığı hususunda ispat külfeti davalı sigorta şirketi üzerinde olup, sigorta şirketinin zararın poliçe kapsamı dışında kaldığını somut deliller ile ispat etmesi gerekir.——— Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin ——— aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir. ——– somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının ——— yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir. Dava tarihinden sonra ——– tarihinde yürürlüğe giren 7327 sayılı Kanunun 18. maddesiyle KTK’nın 90. maddesinde yapılan değişiklikle bu maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “Bu tazminatlardan; a) Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı olarak dikkate alınarak…. hesaplanır” ibareleri eklenmek suretiyle Anayasa Mahkemesinin iptal kararına uygun şekilde bir düzenleme yapılmıştır. Böylelikle poliçe tarihi itibariyle ister eski genel şartlar ister yeni genel şartlar yürürlükte olsun ——- anılan iptal kararından sonra değer kaybı tazminatının yeni genel şartlara göre hesaplanması mümkün değildir. Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınarak belirlenmelidir.—–Sigorta şirketi poliçeden kaynaklanan tazmin borcunu yerine getirirken gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğundan, aracın onarımı yapılsın ya da yapılmasın onarıma ilişkin fatura olsun ya da olmasın hasar bedeli üzerinden hesaplanan —– zarar görene ödemek zorundadır. ——- Yine, hasar bedeli, araç rayicinin %50’sini aştığı durumlarda aracın tamirinin ekonomik olmadığı açıktır. Bu durumda, araç pert total kabul edilerek aracın sovtaj bedeli de belirlenmek sureti ile hasarsız piyasa rayici ile sovtaj bedeli arasındaki farkın hasar miktarı olarak belirlenmesi gerekir———-Gerekli evraklar celp edildikten sonra, dosyanın bilirkişi heyetine verilerek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.Sigorta konusunda uzman bilirkişi ile hasar/kusur bilirkişisinin 06/03/2023 Tarihli raporunda ; Teknik Yönden; Dava dışı sürücü ——– idaresindeki ——– ile seyrederken öndeki araçlarla emniyetli takip mesafesini korumadığı ve önüne çıkan bir kediye çarpmamak için aniden duran ——- plakalı —- arkadan çarptığı için KTK 56/c – 84/d ve KTY 107 – 157/a/4 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu; Dava dışı sürücü —— idaresindeki —-ile normal seyrederken aniden önünde çıkan bir kediye çarpmamak için durduğunda—– plakalı — arkadan çarpması nedeniyle kazaya karıştığı için kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı; Tazminata konu —— tarihinde trafiğe çıkmış,—— kullanıldıktan sonra kazaya karışmış, —-adına tescilli ticari — hasar tutarının—– olduğu ve davacı——–olmak üzere toplam 6.382,13 TL ödendiği; —-numaralı dosyası ile ——– hasar tutarının işlenmiş yasal faizi ile tahsili için —–tarihinde icra takibi yapıldığı; ancak davalı———gereğince icra takibi öncesinde temerrüde düşürüldüğünü ispatlayan belge olmadığı için icra takibi öncesine ait işlenmiş faiz talep edilemeyeceği; —— 6.100 TL hasar tutarının takip tarihi — itibariyle yasal faizi ile talep edilebileceği; Sigorta Yönünden ; Davacı ——– tarafından sigortacı sıfatı ile dava dışı —– mülkiyetinde bulunan ——– plaka sayılı aracının kasko muhataraları neticesinde gerçekleşecek rizikoları temin etmek maksadıyla 09.06.2020 başlangıç 09.06.2021 bitiş tarihlerini kapsayacak şekilde ——numaralı—– düzenlediği; Dava dışı —— mülkiyetinde bulunan —- plaka sayılı aracın — tarihinde geçirdiği kaza sonucunda meydana gelen zararın, poliçe vadesi içerisinde oluştuğu; Dava dışı ——mülkiyetinde
bulunan —- plaka sayılı araçta — tarihinde meydana gelen hasarın, ——-fıkralarında açıklanan şartlar kapsamında aracın hareketli bir cisme çarpması (Çarpışma) sonucu gerçekleştiği ve teminat kapsamında olduğu; Gerçekleşen zararın, davacı —— sigortacı sıfatı ile dava dışı ——-mülkiyetinde bulunan — plaka sayılı aracı için ——- başlangıç — bitiş tarihlerini kapsayacak şekilde—— kapsamında düzenlediği —- gereğince, poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla teminat kapsamında olduğu; Dava konusu —– plaka sayılı araçta gerçekleşen —-
tutarındaki maddi zararı, davacı —-dosyada
mübrez ödeme dekontları ile ödemek suretiyle tazminat yükümlülüğünü yerine getirdiği; —– plaka sayılı aracın sürücüsü dava dışı —– kazanın oluşumunda %100 oranında ASLİ ve TAM KUSURLU olması sebebiyle, araç maliki dava dışı —— 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve bağlı yönetmelikler gereği dava dışı —— mülkiyetinde bulunan —- araçta kaza sonucunda meydana gelen maddi zarardan sürücünün kusuru nispetinde %100 oranındaki kısmından araç işleticisi olarak müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu;
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu kapsamındaki —– plaka sayılı araç maliki dava dışı—- yüklenen hukuki sorumlulukların teminat altına alınması maksadıyla davalı —– numaralı —– tanzim edildiği;
Davacı —— halefiyet hakkına dayanarak,
—-plaka sayılı araç maliki dava dışı—– yüklenen hukuki sorumluluklarını teminat altına alan davalı —-
rücuen tazminat isteme hakkına sahip olduğu sonuç ve kanaatlerine ulaşılmıştır. Davacının masraf, vekâlet ücreti ve benzeri diğer istemleri ile ilgili taleplerinin değerlendirilmesine ilişkin takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu; Yukarıda yapmış bulunduğumuz açıklamalar sonucunda, hukuki takdir ve değerlendirme mahkemeye ait olmak üzere, görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir. Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 03/07/2020 tarihinde davacı sigorta şirketinin kasko teminatı altındaki sürücü —–sevk ve idaresindeki—— davalı şirket —— altındaki sürücü —– sevk ve idaresindeki ——– plakalı araç arasındaki trafik kazası yaşandığı, davacı şirketin kendi sigortalısına ödediği bedelin davalıdan tazmini için eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. Belirtmek gerekir ki, davacı sigorta şirketi ——–nedeni ile kendi sigortalısına ödediği bedeli halefiyet ilkesi gereğince karşı taraftan isteyebilecektir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davalı sigorta şirketi sigortalısının yaşanan kazada tam kusurlu olduğu, aracın hasar bedelinin 6.100,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Alınan bilirkişi raporunun hüküm ve denetime elverişli olduğu gerekçesi ile bu bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı tarafça davalı sigorta şirketine başvurulduğuna ilişkin belgeler dosyaya sunulmadığından asıl alacağa takip tarihinden itibaren başlamak üzere faiz işletilmiştir.Davacı taraf, inkar tazminatı da talep etmiş olup; alacağın likit olmayıp yargılamayı gerektirmesi gerekçesi ile davacının icra inkar tazminatının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalının ——— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 6.100,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Şartları oluşmayan icra inkar tazminatının reddine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 416,69 TL karar ve ilam harcından, dava açılırken yatırılan 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 335,99 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ile 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 161,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.560,00 TL ara buluculuk ücretinin kabul ve red oranı dikkate alınarak 1.451,31 TL’sinin davalıdan kalan tutarın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
6-Davacı tarafından yapılan 4.000,00 TL bilirkişi gideri ile tebligat ve müzekkere gideri 147,50 TL olmak üzere toplamda 4.147,50 TL yargılama giderinden red/kabul oranına göre 3.858,55 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 6.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 456,81 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzene karşı, miktar nedeniyle kesin olarak karar verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 01/11/2023