Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/585 E. 2023/767 K. 22.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/585 Esas

KARAR NO:2023/767

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)

DAVA TARİHİ: 03/08/2022

KARAR TARİHİ: 22/11/2023

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,

Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle
; ——- numaralı dosyasına, borçlular tarafından sunulan borca itiraz dilekçelerinin haksız olduğun ve alacaklarının tahsilini önlemeye yönelik olduğunu, müvekkili şirketin ——— ile sigortalı —–dava konusu olaya ilişkin nakliye rizikolarına karşı sigortaladığını,——- adlı firmadan satın alındığını ve emtianın davalı —– adlı nakliyeci firma sorumluluğunda —— sevk edildiğini, yapılan hava yolu sevkiyatından sonra emtianın —- geldiğini ve ——- düzenlendiğini, konu emtianın gümrük işlemleri tamamlanarak emtianın buradan sigortalı firma adresine getirildiğini, burada yapılan kontroller sonrasında hasar tutanağının düzenlendiğini, dava konusu hasarın meydana gelmesinde, taşıyıcı davalı —-şirketinin ve davalı taşıyıcı şirketin sorumluluk sigortacısı olarak ——- sorumluluğunun söz konusu olduğunu, dava konusu hasar sonrası yapılan ekspertiz çalışmalarına göre hasar miktarının sigortalı, hasarlı makinenin acil olarak üretime alınması gerektiğini, yurt dışından parça beklenemeyeceğini ifade etmiş ve hasar ile ilgili olarak ——– 60.000,00 TL tutarında teklif alındığını, emtianın onarımı bu firma tarafından yapılarak sigortalı firma adına 60.000,00 TL tutarında 06.05.2021 tarih ve —— no.lu fatura düzenlendiğini, söz konusu hasar sebebi ile; müvekkili şirket sigortalısına 60.000,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, buna istinaden anılan ödeme ile müvekkili şirketin Türk Ticaret Kanunu m. 1472 (1) uyarınca sigortalısının dava ve talep haklarının halefi olduğunu, davalılar ile dava öncesi (——- tarihinde müvekkili şirket tarafından başvuru yapılmıştır) yapılan taleplerine olumlu cevap verilmemesinin akabinde; alacağına ilişkin olarak başlattıkları———numaralı dosyasına yansıyan takibe, borçlular tarafından herhangi bir borcunun bulunmadığı belirtilerek, elle tutulur bir sebep gösterilmeksizin, borca, faizine ve tüm fer’ilerine itiraz edilmiş olmasının hukuken korunamayacağını belirterek müvekkilinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; borçluların ——– esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine karşı yaptıkları haksız itirazların iptaline, asıl alacağa faiz işletilmesine ve takibin devamına, haksız itiraz eden borçlular aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı —— vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;
Dava zamanaşımına uğradığından huzurda açılan davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davayı hiçbir şekilde kabul etmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğunun, sigortalısının kusuru oranında poliçe kapsam ve limitiyle sınırlı olarak poliçe şartlarıyla sınırlı olduğunu, müvekkili şirket sigortalısının dava konusu olayda sorumluluğu bulunmadığından ve rücu şartları gerçekleşmediğinden davanın reddi gerektiğini, kaldı ki, yalnızca sigortalı ile müvekkili şirkete davanın yöneltilmesinin de hukuka aykırı olup, husumet yönünden de davanın reddi gerektiğini, davayı kabul etmemekle birlikte, davacı tarafça talep edilen hasar miktarının da kabulünün mümkün olmadığını, davayı hiçbir şekilde kabul etmemekle birlikte, poliçede yer alan muafiyetlerin de dikkate alınması gerektiğini, davayı hiçbir şekilde kabul etmemekle birlikte, faizin ödeme tarihinden itibaren talep edilmesi ve dava konusu olay yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin hukuka aykırı olduğunu belirterek müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı —– vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkiline açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirketin —– adresinde olduğunu, —— Mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Nöbetçi ———Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin ——– olarak hizmet verdiğini, tüm yazışmalarda ——— ibaresine yer verdiğini, ithalatçı olan sigortalı ile arasında Borçlar Kanunu 386 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunan bir vekalet ilişkisinin bulunmadığını, husumet itirazında bulunduklarını, müvekkilinin davacıya karşı sözleşmesel sorumluluğu olmadığı gibi hukuki sebeplere dayalı olarak da bir sorumluluğunun bulunmadığını, davanın pasif husumet itirazı ile reddine karar verilmesini talep ettiklerini, göndericisi —- alıcısı sigortalı —–olan ürünlerin —-limanından —– no’lu —- sayılı sefer ile —-şirketi tarafından taşındığını, —- tarihli — de yükleyici adına işlemleri —- yaptığını, taşıyıcı ——-şirketine davanın ihbarını talep ettiklerini, hasarın varlığına ve miktarına itiraz ettiklerini, yokluklarında yapılan tespite ve hasar miktarına itiraz ettiklerini, yer hizmetleri servisi veren —-tarafından düzenlenen —- tarihli tutanakta ——– kısmen 1 adet hasar tespit edildiğini, sunulan fotoğraflarda kargonun dışında ahşap ambalajda sürtünme olduğunun görüldüğünü, sadece dış ambalajı hasarlı olan yükün hasarlandığı iddiasını kabul etmediklerini, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin hatır ödemesi olduğunu rücu edilemeyeceğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davanın fiili taşıyıcı—— davanın ihbarını talep ettiklerini, müvekkilinin sigortalıdan gelen talepleri derhal fiili taşıyıcıya ihbar ettiğini belirterek öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın Nöbetçi —– Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, zamanaşımı ve husumet itirazları ile davanın reddine, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Dava ihbar olunan —– izafeten —— davaya cevap dilekçesinde özetle;
Davanın —–şirketine ihbarı istenmesine rağmen müvekkili ——— şirketine ihbar edildiğini; müvekkili şirketin söz konusu şirketin şubesi, acentesi veya temsilcisi olmadığını; dava konusu taşımayla ilgili verdiği bir hizmet veya yaptığı bir iş olmadığı gibi taşıyıcı sıfatının da bulunmadığını; ” Montreal Konvansiyonunun 35. Maddesine göre iki yıllık zamanaşımından sonra huzurdaki davanın açıldığını; “Hasarın süresinde ihbar edilmediğini —–bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini; hasar tutanağının —– olmasına göre hasar tarihinin de bu tarih olması gerektiğini, ihbar süresinin de bu tarihten itibaren 14 gün olduğunu; “Dosyada sunulu poliçeye göre dava konusu hasarın poliçe kapsamında olmadığını, davacının ödemesinin hatır ödemesi olduğunu, davacın şirketin internet sitesine poliçede atıf yapıldığını ve buradaki poliçe genel şartlarına göre (m.5) malların gerektiği gibi hazırlanmamış, tertiplenmemiş veya ambalaj yetersizliğinden kaynaklanan hasarların teminat dışı olduğunun belirtildiğini, somut olayda gönderen tarafından yapılan ambalajın yetersiz olduğunu, bundan doğan hasarın da teminat dışı olduğunu; dava dosyasına sunulu —-balajının hasarlı olduğu ve içerik hasar tespiti için gümrük tarafından rapor tutulması gerektiğinin belirtildiği; kargonun dış ambalajının hasarlı olmasının içeriğinin de hasarlı olduğu anlamına gelmediğini; ancak davacının sigortalısının gümrük tarafından hasar tespiti yükümlülüğünü yerinde getirmediğini; hasar tespitinin davacının sigortalısının adresinde — tarihli ekspertiz raporu ile yapıldığını, gümrükte ve havaalanında emtianın içerik hasarı tespiti yapılmadığını; bu durumda gümrük ambarında davacının sigortalısının adresine taşınması sürecinde de eşyanın hasarlanmasının mümkün olduğunu; hasar bedelinin oldukça fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE
:Dava, hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, celp edilen —– sayılı dosyasının —- kayıtlarının incelenmesinde; alacaklı —- tarafından borçlular ——-aleyhine 60.0000,00 TL asıl alacak, 6.217,40 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 66.217,40 TL alacağın tahsili için için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; ——– dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar ve kötü niyet tazminatına ilişkin olduğu takibe konu taşımada kimin ne oranda kusurlu olduğu davalının kusurlu olması halinde taşıma sırasında meydana gelen zararın ne olduğu, davalı şirkete husumet yöneltilip yöneltilmeyeceği, davacının ödediği miktarın kadri maruf olup olmadığı, kadri maruf ise miktarın ne olduğu olarak belirlenmiştir. Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle
dosyada mübrez 17.07.2023 tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre;
Uyuşmazlığın; Davacının sigortalısı tarafından ithal edilen emtianın ——– taşımasının davalı —– sorumluluğunda yapılıp yapılmadığı, emtianın havayolu taşıma sürecinde hasarlanıp hasarlanmadığı, hasarlandı ise davalıların sorumlu olup olmadığı ve sorumluluklarının miktar ve şeklinin ne olduğu, davacının işlemiş faiz alacağı olup olmadığı, faiz türü ve miktarının ne olduğu hususlarında toplanmıştır. Ddavacının geçerli ve yürürlükte olan bir poliçe kapsamında sigortalısının eksper raporu ile tespit edilen zararını ödediği için TTK m.1472 gereği sigortalısına halef olarak işbu rücu davasını açabilecektir.Davalı——- navlun faturası kapsamında, dava konusu taşımanın karşılığı olarak tek bir navlun ücretinin kendi adına ve hesabına talep ettiği, buna göre hasara konu emtianın ——- taşımasını taahhüt ettiği, taşıma işini fiili taşıyıcı —— şirketine ait uçaklarla gerçekleştirdiği, bu durumda vekil veya taşıma işleri komisyoncusu değil TTK m.921-926 gereği taşıyıcı olarak nitelendirilmesi gerektiği ve işbu rücu davasının davalı—- onun sorumluluk sigortacıs—-şirketine yöneltilebilecektir.Hen ne kadar davalılar zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de ödeme emrinin —– tarihli olmasına göre bir yıl dolmadan davacının takip bağlattığı ve zamanaşımının kesildiği, ayrıca —- göre iki yıllık zamanaşımı süresi uçağın varış tarihi —itibariyle bile — dolduğu, işbu dava — göre davalıların zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir. Taşımanın havaalanı sonrası karayolu taşımasının da davalı —– sorumluluğunda gerçekleştiğini gösterdiği, havaalanında — tarihinde tutulan tutanaktan sonra 14 gün içinde — tarihli mail ile davacının sigortalısının davalıya hasarın makinede de olduğunu bildirdiği—–, bu mailin TTK m.889/4 hükmüne göre yazılılık koşulunu da sağladığının değerlendirildiği; perte çıkarılma durumu olan bir makinenin davacının sigortalısının özel şartlarından dolayı tamiratının kabul edilmesi, poliçe gereği—– teminat altında olması nedeniyle ——–makine emtiasının davacının sigortalısına maliyetinin altında olması, tamir masraflarının —- poliçe gereği ödenmemesi sebebiyle 60.000 TL hasar miktarının kadri maruf olduğunun ve hasarın taşıyıcının sorumluluk sınırları dahilinde olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Asıl alacak taşıma işinden kaynaklanıyor olması ve bilirkişi marifetiyle bedelin tespit edildiğinden likit değildir bu nedenle şartları oluşmayan icra inkar tazminatının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-DAVANIN KABULÜNE
2-Davalıların —— dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynene devamına,
3-Şartları oluşmayan icra inkar tazminatının REDDİNE-
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 4.523,31 TL harçtan peşin alınan 799,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.723,75 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.600,00 TL ara buluculuk ücretinin davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
6-Davacı tarafından yapılan 4.000,00 TL bilirkişi gideri ile tebligat ve müzekkere gideri 169,50 TL olmak üzere toplamda 4.169,50 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılarca yapılmış yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalı ————– vekilinin yüzlerine karşı, diğer tarafların yokluğunda açıkça okunup anlatıldı. 22/11/2023