Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/562 Esas
KARAR NO : 2023/415
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2018
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
Mahkememizde görülen Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin araç kiralama işi yaptığını,—– plaka sayılı —- model—— markalı aracın maliki olduğunu, ilgili aracın müvekkili şirketten kiralayan —– aracı kiralandıktan sonra 10.12.2016 tarihinde araçla seyrederken davalılardan —- idaresindeki —- plakalı,—–idaresindeki —– plakalı ve .—– idaresindeki—–plakalı araçların birbirlerine çarparak kaza yapmaları neticesinde—– sevk ve idaresindeki sol şeride savrulurak müvekkili şirkete ait araca çarparak müvekkili şirkete ait araçta maddi hasar meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, ilgili kaza nedeniyle aracın tamir süresi boyunca kiraya verilememesinden dolayı müvekkili şirketin kiralama bedelinden yoksun kaldığını, trafik kazası tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere kazanın meydana gelmesinde davalıların %100 oranında kusurlu olduklarını, müvekkiline karşı müştereken sorumlu bulunduklarını, —– plakalı aracın davalı —– adına, —– plakalı aracın ise davalı —– adına kayıtlı olduğunu, araçla meydana gelen hasarlı parçaların tespiti ile değer kaybı ve tamir süresinin tespiti amacıyla —–. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin —–sayılı dosyasından delil tespiti yaptırıldığını, yapılan delil tespiti sonrasında 50.000 TL değer kaybı belirlendiğini ve 10 günlük tamir süresi gerektiği yönünde rapor düzenlendiğini, aracın bir an önce tamir edilmesi gerektiğinden değer kaybı yönünden tespite itiraz edildiğini işbu davada değerlendirilmek üzere huzurdaki davanın açıldığını, anılan araç lüks sınıfı araç olduğundan günlük kiralama bedellerinin döviz üzerinden yapıldığını, davaya konu aracın günlük kiralama bedelinin ise eni az 500 Euro olduğunu, araç kaza nedeniyle 10 gün boyunca kiralanmadığından yoksun kalınan kiralama bedelinin de ödenmesi gerektiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili araçta oluşan değer kaybının şimdilik 50.000 TL’si ile 5.000 Euro (18.377.00 TL) yoksun kalınan kiralama bedeli olmak üzere toplam 68.377,00 TL’nin kazanın meydana geldiği 10.12.2016 tarihinden itibaren en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara ödettirilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı ——- vekili cevap dilekçesinde özetle; Görev, Yetki ve Zamanaşımı itirazında bulunarak davanın görevsizlik, yetkisizlik ve zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, kazada illiyet bağının bulunmadığını, davacı tarafın aracına verilen zarardan müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere davacı şirkete ait araca çarpıp zarar veren aracın davalı .—– sevk ve idaresinde bulunan, diğer davalı—— plakalı araç olduğunu, gerek müvekkilinin gerekse diğer davalı—— dava konusu zarar gören araca vermiş oldukları bir zararın bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekte birlikte müvekkili şirketin sorumlu tutulacağı bir hasar oluşması durumunda da sürücü—- çarptığı —– plakalı aracın zararından sorumlu tutulabileceğini, bu hasarın da davanın konusunu teşkil etmediğini, bu nedenle davanın muhatabının müvekkili olmadığını, müvekkili yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin işleteni olduğu ——- plaka sayılı aracın dava konusu trafik kazasına karışan araçlardan biri olduğunu, trafik kazası tespit tutanağının incelenmesi halinde de anlaşılacağı üzere müvekkili şirketin işleteni olduğu—– plaka sayılı araç sürücüsü davalı —– olayın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı —– sevk ve idaresindeki —– plakalı aracın asli kusurlu olduğunu, —— plaka sayılı aracın şerit izleme kurallarına riayet etmediğini ve diğer davalı —– kullanmış olduğu —–plakalı araca arkadan çarptığını, sürücü—–çarpmanın etkisi ile—– plakalı araca çarptığını,—-plakalı araç sürücüsü —-de çarpmanın etkisi ile önünde seyir halinde bulunan ——- plakalı araca çarptığını, böylelikle zincirleme trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde asli kusurun davalılardan—— ait olduğunu, olayın meydana geldiği tarihte olay yerinde şerit çökmesi sorunu bulunduğunu ve bu yol sorununa ait herhangi bir uyarıcı işaret de bulunmadığını savunarak, davacı tarafın konusuz kalan ve yasalara uygun olmayan davasının usul ve esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 25.02.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımı definde bulunarak davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddi gerekliğini, davaya konu kazada onarım gören/değişen parçaların daha önce aynı şekilde bir işleme uğramış olması halinde bu durumun herhangi bir değer kaybına sebep olmayacağını, aracın işbu kazadan dolayı onarılan ve değişen parçalarının daha önce değişip değişmediğinin yetkili bir servisten alınacak rapor ile belli olacağını, bu konuda alınmış bir rapor bulunmadığını, değer kaybı talep edilebilmesi için trafik sigortasının olması halinde karşı tarafın sigorta şirketinden, yoksa şahıstan talepte bulunmak gerektiğini, müvekkilinin kullandığı aracın hem trafik sigortasının hem de kasko sigortasının mevcut olduğunu, davacı tarafından sigorta şirketlerine hiçbir şekilde yazılı başvuruda bulunulmaksızın doğrudan davanın müvekkiline yöneltildiğini, Yargıtay kararları gereği sigorta şirketine başvuru yapılmadan dava açılamayacağını savunarak, davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Usulüne uygun yapıları tebliğatlara rağmen diğer davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle, 10/12/2016 tarihli trafik kazası nedeni ile davacının aracında oluşan değer kaybı bedelinin ve araç kiralama bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talebine ilişkindir.
Dosya mahkememize —-. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin—- Esas, —–Karar sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararı üzerine tevzi edilmiştir. Görevsizlik kararı taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleştirilmesi üzerine dava dosyası mahkememize tevzi edilmiş ve —–Esas sayılı dava dosya numarasını almıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, 10/12/2016 tarihinde meydana gelen zincirleme kazada davacıya ait araçtaki değer kaybı ve kazanç kaybının zamanaşımına uğramadı ise davalılardan talep edilebilecek ise miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 15/12/2021 Tarih, —– Esas ve —– sayılı kısmen kabul kısmen reddine ilişkin ilamı —-Bölge Adliye Mahkemesi —–. Hukuk Dairesi’nin 30/06/2022 tarih, —– Esas—– sayılı ilamı ile “Dava dilekçesi ile 10.12.2016 tarihinde davalılardan —- idaresindeki —- plakalı,—– idaresindeki —– plakalı ve —- idaresindeki —– plakalı araçların birbirlerine çarparak kaza yapmaları neticesinde—– sevk ve idaresindeki sol şeride savrulurak davacı şirkete ait —– plaka araca çarparak araçta maddi hasar meydana geldiği—– plakalı aracın davalı—– adına, —– plakalı aracın ise davalı — adına kayıtlı olduğu belirterek dava açılmıştır. Dosya kapsamında bulunan kaza tespit tutanağı içerisinde —- plakalı araç sahibinin—–Olarak yazıldığı görülmektedir. Mahkemece tazminat talebine konu trafik kazasına karışan araçların trafik tescil kayıtlarının celbi sağlanmadan, kaza tespit tutanağında ismi yazılı şirket ile davalı —— ticaret sicil kayıtları getirtilerek aynı şirket olup olmadığı konusunda tereddüt giderilmeden karar verilmiş olması eksik incelemeye dayalı olmuştur.” denilerek dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce —-Noterler Birliği’ne yazı yazılarak —— plaka sayılı araçların kaza tarihi olan 10/12/2016 tarihi itibari ile trafik tescil kayıtları ve —- Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazı yazılarak davalı —— ve dava dışı —- ticaret sicil kayıtlarının mahkememize gönderilmesi istenmiştir.
Yapılan yargılama, tarafların sunmuş bulunduğu delil ve belgeler, hasar dosyası, Bölge Adliye Mahkemesi kararı uyarınca — Noterler Birliği’ne —– plaka sayılı araçların kaza tarihi olan 10/12/2016 tarihi itibari ile trafik tescil kayıtları ve —–Ticaret Sicil Müdürlüğü davalı—- ve dava dışı —–ticaret sicil kayıtları ve alınan bilirkişi raporu incelenmek sureti ile dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde taraflara ait kusur durumları ayrı ayrı tespit edilmiş, buna göre dava dışı —-12/11/2022 tescil tarihi ile maliki olduğu —– plakalı araç sürücüsü davalı … KTK 52/b/c — 56/1-a —84/d maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; trafik kazasının meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu;—– plakalı araç maliki ve sürücüsü davalı … ile davalı —-maliki olduğu —- plakalı araç sürücüsü davalı .—–ve davacının maliki olduğu —-plakalı araç sürücüsü—— trafik kazasının meydana gelmesinde kusurunun olmadığı; bu kusur durumu mahkememizce dava konusu olaya ve bilimsel verilere uygun bulunarak kabul ve takdir edilmiştir. Davacı aracında meydana gelen kazaya istinaden oluşan değer kaybı ve araçtan mahrum kalma bedeli de yine ayrı ayrı bilirkişi raporunda tespit edilmiştir. Bu tespitlerde mahkememizce dava konusu olaya uygun bulunarak kabul ve takdir edilmiştir. Tazminata konu aracın,—– plakalı, —- marka tipi, —– model,—yaşında ve 25.000 km kullanıldıktan sonra kazaya karışmış, davacı adına tescilli aracın değer kaybı tutarının 109.440,00 TL ve araçtan mahrum kalma bedelinin 7.000,00 TL olduğu belirtilmiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 109/1 maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zaman aşımına uğrar” hükmüne yine aynı kanunun 109/2 maddesinde ise ” Dava cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi ön görmüş ise; bu süre maddi tazminat talepleri içinde geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda cezayı gerektiren zaman aşımı olmadığı ayrıca davalılar—– Ve … ile davalı —–kusurlarının da bulunmadığı ve haklarında bir ceza yargılaması da mümkün olmayıp ceza zaman aşımına da tabi zaman aşımı defi bulunmadığından faydalandırılmaz kaldı ki kusurları da olmadığından tazminata hükmedilmemiş olup; diğer davalı —– Yönünden ise dava konusu kazaya neden olan——plakalı aracın maliki olmadığı anlaşılmakla onun yönünden de davanın husumetten reddine karar verilmiş; diğer davalı sürücü … yönünden ise 109.440,00 TL değer kaybı ile 7.000,00 TL araçtan mahrum kalma bedeli olmak üzere toplam 116.440,00 TL tazminat bedelinin olay tarihi olan 10/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABUL- KISMEN REDDİ İLE;
1-109.440,00 TL değer kaybı ile 7.000,00 TL araçtan mahrum kalma bedeli olmak üzere toplam 116.440,00 TL tazminat bedelinin davalı —- olay tarihi olan 10/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davalı —– yönünden davanın husumetten reddine,
3-Davalılar ——yönünden davanın zaman aşımı nedeniyle REDDİNE,
4-Davalı … yönünden davanın reddine,
5-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 7.954,02 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.167,71 TL harcın ve 1.015,10 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 5.771,21 TL harcın davalı—– alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 18.466,00 TL vekalet ücretinin davalı ..—-alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı —— kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —— verilmesine,
8-Davalılar ——kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 20.172,55 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar —– verilmesine,
9-Davalılar … kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 20.172,55 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —-verilmesine,
10-Davacı tarafça yapılmış 1.167,71 TL peşin harcın, 35,90 TL başvurma harcının ve 1.015,10 TL nin yargılama giderine katılmaksızın davalı —– alınarak davacıya ödenmesine,
11-Davacı tarafça bozmadan önce ve bozmadan sonra yapılmış tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 1.724,00 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 1.570,55 TL’nin davalı …– alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
12-Davalı—– yaptığı yargılama gideri olan 50,00 TL nin davacıdan alınarak —— ödenmesine,
13-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin, davalı … vekilinin ve—— vekilinin yüzüne karşı diğerlerinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.