Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/523 E. 2022/700 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/523 Esas
KARAR NO : 2022/700

DAVA : Teminat Mektubunun Haksız Bozulmasından Kaynaklanan Alacak
DAVA TARİHİ : 08/07/2022
KARAR TARİHİ : 27/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Teminat Mektubunun Haksız Bozulmasından Kaynaklanan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, taraflar arasında —–bir eser sözleşmesi bulunduğunu, davalının dava dışı —– yüklenicisi olarak ——kayıtlı —- üzerinde inşa edilen binayla ilgili inşaat sözleşmesi olduğunu, davalı yükleniciyle müvekkili arasında ise, imzalanan sözleşmenin—–niteliğinde bulunduğunu, müvekkilinin bu sözleşmeyle———– aldığını; müvekkiline yapılacak avans niteliğindeki ödemelerin teminatı olmak üzere de sözleşmenin —-davalıya verdiklerini; müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğini ancak davalının haksız olarak 25/12/2018 tarihinde ve teminat mektubunun süresi sonuna bir gün kala teminat mektubunun bozdurulduğunu; müvekkili tarafından tahsil edilen teminat parasının davalıdan noter ihtarıyla geri istendiğini ancak davalının cevap ihtarı vererek müvekkilince yapılan işte sorun çıktığını, bu sorunlar tespit edilince dava dışı işveren——– mutabakatlar sonunda mektubun bozdurulduğunu paranın———–ödendiğini belirterek teminat miktarını iade etmediğini; müvekkili tarafından elektrik tesisatı işlerinin tam olarak yapıldığını, kullanılan malzemenin de asıl iş veren ———- mutabakata uygun malzemelerin kullanıldığını; ——- arızaların—— yapıdan ——–kaynaklandığını, müvekkilinin bundan dolayı suçlanamayacağını belirterek; kabul etmemekle birlikte malzemede bir kısım ayıp varsa dahi bunun bedelinin —– tutmayacağını beyan etmiş, haksız bozdurulan teminat mektubundan dolayı — kısmi alacaklarının davalıdan avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin 44. Maddesinde yetkili mahkemenin kararlaştırıldığını, bunun—— mahkememizce yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini; kaldı ki, davacının——- ilişkin beyanlarının asılsız olduğunu, —————— iddiasının ispata muhtaç olduğunu, bu hususu kabul etmediklerini; bizzat davacının eksik ve ayıp ifada bulunduğunu, teminat mektubunun da bu sebeple haklı olarak bozdurulduğunu belirterek davanın esastan da reddi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, akdi ilişkiye dayalı olarak açılan bir alacak davası olup, davacı taraf edimlerini yerine getirmesine rağmen davalıya verdiği teminat mektuplarının haksız yere nakde çevrildiğini belirterek teminat mektuplarının bir kısım karşılığını TL olarak istemektedir.
Mahkememizce öncelikle yetki itirazı ele alınmış olup, taraflar arasındaki sözleşme —- yürürlüğe giren HMK’da tacirler arasında yapılan yetki sözleşmesinin tarafları bağlayacağı, bir başka yerde dava açılamayacağı açıkça düzenlenmiştir. — önce yürürlükte bulunan HMUK’de ise yetki sözleşmesinin alternatif bir yetki getireceği, diğer yetkili mahkemelerin yetkisini ortadan kaldırmayacağı düzenlenmiştir. Bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin HMUK zamanında yapıldığı sabittir. Ancak, davalı vekilince de sunulan—– verilen kararda da vurgulandığı üzere ” HMK’dan önce imzalanan sözleşmelerde usul hukukuna dair değişikliklerin derhal uygulanma ” kuralına tabi olduğu, bu ilkenin benimsenmesinin nedeni bu kanun hükümlerinin kamu düzeni ile yakından ilgisi olduğu; daima eskisinden daha iyi ve amaca uygun olduğu fikri ile kanun koyucunun, fertlere ait olan hakların yeni usul hükümleriyle daha önce yürürlükte olan kısmından daha iyi ve daha adil korunacağına dair inancından kaynaklandığı; Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun ” zaman bakımından uygulanma ” başlıklı 448. Maddesinde bu kanun hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır hükmünü ön gördüğü; görüldüğü gibi derhal uygulama ilkesinin Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nda benimsenmiş olduğu burada esas olan sözleşmenin yapıldığı tarih değil, dava tarihi olduğu; bu konuda getirdiği ölçüt ise tamamlanmış işlemlerin yeni kanundan etkilenmemesi olduğunu, nitekim aynı ilkeler içtihadı birleştirme—– belirterek direnme yoluyla ——– gelen uyuşmazlığın HMK’nun yürürlüğe girdiği —- tarihinden önce yanlar arasında düzenlenen sözleşmenin 37. Maddesindeki yetkili mahkemeyi düzenleyen ” bu sözleşme ve eklerinin uygulanmasından doğabilecek her türlü uyuşmazlıkların çözümlerinde—-mahkemeleri ve icra daireleri yetkilidir ” hükmünün HMK’nun yürürlük tarihi olan —– tarihinden sonra açılan davalarda HMK’nun 17. Maddesi hükmü karşısında uygulanıp uygulanmayacağı noktasında toplanmaktadır şeklindeki——– sonra —– yetkili olduğu belirtilmek suretiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Mahkememizce, bu karar ve gerekçesi nazara alınmak suretiyle dosyamızda da ———- konu olan olayla birebir örtüşen davamızda yetki sözleşmesinin geçerli olduğu, bu nedenle yetkili mahkemenin —- Ticaret Mahkemesi olduğu kanaatine varılmış, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVA DİLEKÇESİNİN YETKİ YÖNÜNDEN REDDİNE,
Yetkili mahkemenin ———— Ticaret Mahkemesi olduğuna,
Harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin yetkili mahkemece nazara alınmasına, ancak yetkisizlik kararı kesinleştikten sonra süresi içinde başvurulmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verilip, o taktirde yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılıp, davalı lehine vekalet ücreti taktirine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.