Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/522 E. 2022/699 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/522 Esas
KARAR NO:2022/699

DAVA:Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ:08/07/2022
KARAR TARİHİ:27/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:Davacı vekili, müvekkilinin—Esas sayılı dosyasında açtıkları eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında, davalılardan birinin de ihyasını talep ettiği —- olduğunu; ancak bu şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğini öğrendiklerini; davaya devam edilebilmesi için şirketin yeniden ticaret siciline tescil edilmesi gerektiğini belirterek, şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili, söz konusu şirketin adresi tespit edilemediğinden resen ticaret sicilinden terkin edildiğini; sicil tarafından davalı aleyhine açılmış ya da açılabilecek davaların bilinmesinin mümkün bulunmadığını, şirketin 6102 sayılı yasanın geçici 7. Maddesi gereğince ve 6103 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğü ve uygulama şekli hakkında kanunun 20/1 maddesi ve —- şirketlerin sermayelerinin yeni asgari tutarlara yükseltmelerine ve kuruluşu ve esas sözleşme değişikliği izne tabi — şirketlerin belirlenmesine ilişkin tebliğin 7. Maddesi kapsamında—tarihinde adresi tespit edilemediği için sicilden resen terkin edildiğini, yapılan işlemin yerinde olduğunu; bu nedenle davanın reddi gerektiğini; mahkeme aksi kanaatte ise o taktirde ticaret sicilin davaya sebep olmadığından dolayı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri verilmemesi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, ticaret sicilinden resen terkin edilen şirketin ihyasına ilişkindir.Mahkememizce —Asliye Hukuk Mahkemesinin— Esas sayılı dosyası incelenmiş olup, davanın —tarihinde açıldığı, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olduğu; yargılamanın devam ettiği, dava açılan — şirketten birinin de ihyası istenen— olduğu görülmüştür.İhyası istenen şirketin ticaret sicil kaydı istenmiş olup, gelen kaydın incelenmesinde; şirketin—adresinde ikamet ederken adresi tespit edilemediğinden dolayı—-tarihinde—- resen sicilden terkin edildiği görülmüştür.Mahkememizce resen terkinin ne şekilde gerçekleştiği —- sorulmuş, terkin işlemi yapılmadan evvel şirketin sicile kayıtlı adresi yanında yöneticilerine ayrıca tebligat yapılıp yapılmadığı sorulmuştur. Gelen yazı cevabından sicilin aynı tür şirketler yönünden davamıza konu şirkette dahil ilanen bir tebligat yaptığı, bu ilanda davamıza konu şirketin adresi tespit edilemediğinden dolayı derhal adresini bildirmesini, bu hususu ortadan kaldırmasının ihtar edildiği görülmüştür. Şirketin iki tane temsilcisi olup, bu temsilciler münferit temsilcilerdir. Ticaret sicilin bunlardan sadece— adres bildirmesi için ihtar gönderildiğine dair posta çıktısını mahkememize göndermiştir. Diğer şirket yöneticisi— çıkarılan bir tebligat mahkememize gönderilmemiştir. Mahkememizce yapılan araştırmada, şirketin temsilcisi —yapılan tebligat ” — ” adresine çıkarılmış ve ” adres yanlış – iade ” şeklinde iade olunmuştur. Tebligat tarihi —. Mahkememizce çıkartılan bu şahsın — kaydında —. Kişi de — adresini tebligattan çok önce nüfusa işletmiştir. Bu nedenle tebligat geçersiz olup, ticaret sicil tarafından ihtarın şirket yöneticisine yanlış gönderildiği, tebligatın geçersiz olduğu; hal böyle olunca, terkin işleminin esasen hatalı bulunduğu, 6102 sayılı TTK’nun geçici 7. Maddesi gereğince düzenlenen —yıllık hak düşürücü sürenin uygulanamayacağı; zira ortada geçerli bir terkin işleminin bulunmadığı belirlenmiştir.
Davacı tarafından açılan hukuk davasının devam edebilmesi için şirketin ticaret siciline yeniden ihyası gerekir. Davacının iş bu davayı açmakta hukuki menfaati vardır. — şirketi resen terkin etmesi için hukuki sebep doğmuş ise de, terkin prosedüründe eksiklik söz konusu olup, terkin sebebini ortadan kaldırması için şirkete ve yöneticilerine yapılması gereken tebligatın usulsüz olması nedeniyle resen terkinde hatalıdır. Hatalı terkine dayalı olarak — yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu söylenemez bu nedenle mahkememizce davanın kabulüne karar verilmiştir.
Her ne kadar hatalı terkinden dolayı —- yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olacak ise de, davacı vekili son celsede yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasını, vekalet ücreti de istemediğini beyan ettiğinden davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti taktir edilmemiştir.
Mahkememizce — atanmış olup, şirketin iki tane münferit temsilcisinin bulunduğu ancak bunlardan — hakkında arama kararı da bulunduğu nazara alınarak, diğer şirket temsilcisi ve kayden sağ olan— atanmıştır. Elbette mahkememizce hükmedilen ihyanın sınırlı bir ihya olduğu, sadece hukuk mahkemesinde görülecek dava ve alınacak kararın infazı aşamasıyla kalacağı ancak şirketinde eski yöneticisi tarafından temsil edilmesi gerektiği nazara alınarak aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
—sicil numarasıyla kayıtlı iken— tarihinde resen terkin edilen — Asliye Hukuk Mahkemesinin— Esas sayılı dosyasında devam eden alacak davasındaki yargılama süreci ve verilecek kararın infaz süreci ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,Bu amaçla — olarak şirketin yetkilisi ve temsilcisi —-ATANMASINA,
Bu kararın kendisine de tebliğine,
Karar kesinleştiğinde yeterli suretin—-gönderilmesine ve şirketin karardaki amaç çerçevesinde ve bu amaçla sınırlı olarak ihya yoluyla ticaret sicile tescil edilmesinin bildirilmesine,Dava maktu harca tabi olup, maktu harçta tamamen karşılanmış olduğundan yeniden harç alınmasına gerek olmadığına,Tamamı davacı tarafça karşılanan yargılama giderlerinin davacı vekilinin talebi doğrultusunda davacı üzerinde bırakılmasına, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı olursa davacıya iadesine,Davacı vekili vekalet ücreti istemediğini bildirdiğinden lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren — hafta içinde — Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.