Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/515 E. 2023/873 K. 07.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/515 Esas
KARAR NO:2023/873
DAVA: Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ: 06/07/2022
KARAR TARİHİ: 07/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA:Davacı vekili, müvekkili bankanın ——– kullandırıldığını, davalının kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını; kredi ödenmeyince banka tarafından hesabın kat edildiğini, kat ihtarının asıl borçlu ve kefile tebliğ edildiğini, sonuç alınamayınca da ——— sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, davalının haksız bir itirazla takibi durdurduğunu belirterek; itirazın iptaline takibin devamına ve davalıdan %20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili, davalı hakkında ——— sayılı dosyasında ——– tarihinden başlayarak 3 ay geçici mühlet verildiğini; konkordato davasında verilen bu geçici mühlete rağmen takibin haksız başlatıldığını, ayrıca eş rızası alınmaksızın imzalatılan kefaletinde geçersiz olduğunu belirterek bankanın hesap katını uygun düzenlemediğini, istenen asıl alacak ve işlemiş faizin de fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini, davacıdan %20 kötü niyeti takip tazminatı tahsiline hükmedilmesini savunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava İİK 67 madde gereğince açılan İtirazın İptali davası olup, davacının kredi sözleşmesine dayalı olarak kefil davalıya karşı takibi başlattığı, bu davalının süresi içinde icra takibine itiraz ettiği; itirazla takibin durduğu ve iş bu davanında 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı mahkememizce belirlenmiştir.
Kredi sözleşmesinde taraflar arasında ihtilaf doğduğundan banka kayıtlarına göre ihtilafın çözüleceği yazılı olduğundan bu delil sözleşmesidir, tarafları bağlar. Bu nedenle mahkememizce davacının sunduğu kayıtlar ve yerinde inceleme banka kayıtları nazara alınmak suretiyle bankacı bilirkişiden rapor alınmış raporun hesaplanış şekli ve gerekçeleri uygun bulunduğundan hükme esas alınmıştır.Davalı taraf sözleşmedeki imzaya itiraz etmediğinden, kredi sözleşmesini müşterek ve müteselsil borçlu olarak imzaladığı tartışmasızdır. Bu nedenle kefalet limiti ve kendi gecikmesinden kaynaklı ferileri ile sınırlı olarak takip konusu alacağa borçludur.
Mahkememizce öncelikle konkordato davasından dolayı davalının yaptığı itiraz incelenmiş olup davalıya 10/09/2021 tarihinden başlamak üzere 3 ay geçici mühlet verilmiş olup icra takibinin 15/02/2022 tarihinde ve geçici mühlet süresi sona erdikten sonra başlatıldığı bu nedenle takipte herhangi bir sakınca bulunmadığı belirlenmiştir. Davalı tarafa ayrıca kefaletin eş imzası olmadan geçersiz olduğu ileriye sürmüş ise de, davalı şirketin ortağı olmasından dolayı eş rızasının aranmayacağı, bu nedenle kefaletin geçersizliğine ilişkin savunmaya da itibar edilmemesi gerektiği tespit olunmuştur. Davalının da konkordato davasından feragat ettiği, bu nedenle davanın feragat sebebiyle reddediliği, bilahare şirketteki hissesinin de söz konusu bu kredi borçları doğduktan sonra —–devretmiş olduğu belirlenmiştir. İcra takibinin konkordato davasında feragat edildikten sonra başlatıldığı için konkordatonun takibe etkisinin bulunmadığı belirlenmiştir.Bilirkişi raporunda taraflar arasında —–limitli —–imzalandığı —–bu sözleşmenin limitinin —— daha artırıldığı görülmüştür. Davacı banka icra takibinde —–işlemiş faizi, ———-üzerinden icra takibinde bulunmuş olup; kredi borcu ödenmeyince bankanın hesabı kat ettiği, kalan borcun tamamını muaccel hale getirdiği, kat ihtarı tarihine kadar bu tür kredilere banka tarafından ödenen akdi faizin hesaplandığı, kat tarihinde ana paraya kapitilize edilmek suretiyle asıl alacakların bulunup o tarihten takip tarihine kadar da temerrüt faizin uygulandığı; bu şekilde yapılan hesapların doğru olduğunu ve raporun yerinde olduğu nazara alınarak mahkememizce hükme esas alınan rapora göre aşağıdaki karar tesis olunmuş; davacı tarafın icra inkar tazminatı istediği, bu tazminatın şartının haksız itiraz ve likit alacak olduğu; banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacakları likit sayıldığı hüküm altına alınan kısma yapılan itirazın da haksız olduğu nazara alınarak inkar tazminatına da hükmedilmiş; bu davada da kötü niyetli takip tazminatı istemiş ise de bunun için takibin kötü niyetli yapılmış olması gerekeceği; takibin reddedilen kısmının sadece bankanın faiz hesaplamasında bir miktar hesap hatası yapması olduğu; kötü niyetli bir takibin söz konusu olmadığı sebebiyle davalının kötü niyetli takip tazminatı talebi kabul edilmemiş aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.

G.D:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalının ——— dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile;Takibin:—— nolu —– sebebi ile:
341.475,25 TL asıl alacak, 20.843,01 TL faiz, 1.042,15 TL —olmak üzere toplam 363.360,41 TL üzerinden,
——— nolu ticari kredi sebebi ile:
295.797,53 TL asıl alacak, 18.058,89 TL faiz, 902,92 TL ——olmak üzere toplam 314.758,84 TL üzerinden,
ve sadece asıl alacakları toplamı 637.272,78 TL’ye takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık 70,80 oranında temerrüt faizi ve ——uygulanarak devamına,
Fazlaya dair itirazın iptali davasının reddine,
637.272,78 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım yönünden kötü niyetli takip tazminatı şartları oluşmadığından davalının kötü niyetli takip tazminatı talebinin reddine,
Takibin devamına karar verilen toplam miktar üzerinden hesaplanan 46.322,32 TL harçtan dava açılırken peşin yatırılan 7.878,05 TL nin mahsubu ile eksik 38.444,27 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 7.958,75 TL başvuru harcı ve peşin ilam harcının tamamı ile 2.000,00 TL bilirkişi ücretinin ve 361,00 TL tebligat giderinin kabul ve ret oranı gereğince 2.359,26 TL lik kısmının toplamı 10.318,01 TL muhakeme giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Davadan açılmadan önce gidilen ara buluculuk 1.320,00 TL nin kabul ve ret oranı gereğince 1.319,00 TL sinin davalıdan, kalanının davacı bankadan alınarak hazineye irat kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
Karar tarihindeki AAÜT 100.936,66 TL nispi vekalet ücretinin (mahkememizce hüküm altına alınan toplam alacağın 678.119,24 TL olduğu göz önüne alınarak bu miktar üzerinden hesaplanan) davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, ret edilen kısım yönünden hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından ve esasen vekalet ücreti asıl alacağı da geçemeyeceğinden 5.007,30 TL vekalet ücretinin de davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair karar, Davacı veklinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———— Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 07/12/2023