Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/502 E. 2022/696 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/502 Esas
KARAR NO:2022/696

DAVA:Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ:03/07/2022
KARAR TARİHİ:27/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREKÇE:Davacı vekili, davalı şirketin– ortağının bulunduğunu, davacının — hissesi bulunduğunu; müvekkilinin şirketin temsilcisi iken temsil görevinin — tarihinde sona erdiğini, şirkette çok az payı olan — tarihinde vefat etmiş olduğunu, mirasçılarına ulaşılamadığını; müvekkilinin temsilcilik süresinin sona erdiği için şirkete yönetici atanması gerektiğini, bunun bir genel kurul toplantısıyla gerçekleşebileceği belirterek; TTK 427/4 maddesinde tüzel kişilerin gerekli organlarından yoksun kalması ve yönetimin başka bir yoldan sağlanamaması halinde şirkete–gerekir hükmünden ötürü şirkete yönetici —mirasçılık belgesini çıkartmak ve mirasçılarına intikal ettirmek üzere yetki verilmesini, şirket genel kurulunu gerçekleştirmek üzere yetki verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı şirkete dava dilekçesi tebliğ olmuş, herhangi bir cevap verilmemiştir.Dava, şirkete — ilişkin olup davacı taraf kendisinin şirket yöneticisi olduğunu, ancak görev süresinin sona ermiş bulunduğunu; şirketin genel kurulunun yönetici seçimi için toplantıya çağrılması yönünden ve ölen şirket ortağının veraset ilamının çıkartılabilmesi için yönetici — talep etmektedir.
Mahkememizce şirketin sicil dosyası getirtilmiş olup iddiayı aynen doğruladığı şirketin—ortaklı olduğu, davacının da şirketin eski temsilcisi olduğu, temsil süresinin —sona erdiği görülmüştür.Bilindiği üzere —genel kurullarının toplanması için toplantıya çağırma görevi yöneticidedir. Yönetici şirketi genel kurul toplantısına çağırmazsa şirket ortaklarından herhangi bir mahkemeden genel kurulu toplantıya çağırmak için izin talep edebilir. TTK 617/3’ün atfı ile — şirketlere ait 410/2 maddesi bu durumu düzenlemiştir. Somut olayımızda davacı temsil yetkisi sona erdiği için ve ortada da şirket temsilcisi kalmadığından, ortak olarak mahkememizden TTK 410/2 maddesi gereğince yönetici seçimi için genel kurula izin talep edebilir. Zaten genel kurulu toplamak üzere dava —- atanmasını talep etmekle, bu hususu bu talebinin içinde istemiştir.Ayrıca kendisinin — olarak atandığında şirket ortağı — veraset ilamını da çıkarmak üzere yetki talep etmekte olup bu talebi de makul ve yerinde görüldüğünden veraset ilamı çıkarmak üzere yetki kabul edilmiştir. Ancak —şirketlerde ölen hissedar payının mirasçılara geçmesi yasada prosedür olarak düzenlendiğinden bu prosedür takip edileceğinden artık ayrıca bir mirasçılara intikal için yetki verilmemiştir.Talep eden davacının esasen şirketin eski temsilcisi olduğu, hatta yeni temsilci seçilene kadar yöneticilik yetkilerini kullanabileceği dahi literatürde kabul edildiği, bu sebeple atanacak —yönünden de en uygun aday olduğu kabul edilerek aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
Ancak oluşan durumda davalı şirketin sorumlu olmadığı sürenin dolumu ve şirket ortağının ölümünün etken olduğu bu nedenle davalı şirketin dava açılmasına kusurlu bir davranışla sebep olmadığı nazara alınarak yargılama giderleri davacı üzerine bırakılmış davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
— numarasıyla kayıtlı olan — olarak davacı — atanmasına,
Kendisine yöneticilik görevleri dışında şirketin ölen ortağı —veraset ilamını çıkarabilmek içinde yetkili kılınmasına,
Payın mirasçılarına geçirilmesi yasaca düzenlenen prosedüre bağlı olduğu ve yönetici olarak bu prosedürü uygulayabileceğinden ayrıca payın ölen paydaşın mirasçılarına geçirilmesi hususunda karar verilmesine yer olmadığına,Dava maktu harca tabi olduğu ve maktu harç karşılanmış bulunduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına,Davalı şirket davaya neden olmadığından davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,Karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren–hafta içinde– Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.