Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/491 E. 2023/342 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/491 Esas
KARAR NO : 2023/342

DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2017
KARAR TARİHİ : 03/05/2023

Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı kooperatifin 01/10/2017 tarihli —— nolu karar iddiasıyla 8.900,00 TL üyelik alacağı, 7.636,93 TL işlemiş faiz istemiyle müvekkili aleyhine ——. İcra Müdürlüğü’nün——Sayılı dosyasıyla 17/04/2017 tarihinde icra takibi başlattığını, gönderilen ödeme emrinin 19/04/2017 tarihinde muhtara bırakıldığını, tebligat parçasında yönetici —– imzadan imtina ettiği ve haber kağıdı bırakıldığı yazılı olsa da müvekkilinin kapısına haber kağıdı bırakılmadığını, hiç bir komşusuna haber verilmediğini, müvekkilinin bu nedenle itiraz süresini geçirdiğini, müvekkiline yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığını, müvekkilinin davalı kooperatife herhangi bir borcunun bulunmadığını, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan tüm borç ve yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davalı tarafından müvekkiline verilen 25/05/2007 tarihli ekstrede borcu kalmadığının açıkça yazıldığını, davalı kooperatifin faiz talebinin de hukuki dayanağı olmadığını beyanla müvekkilinin —–. İcra Müdürlüğü’ nün —— Sayılı takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığınını tespitini, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibine konu edilen borcun 12/07/2006 tarihinde resmi gazetede yayınlanan kooperatif üyelerinin ödemekle yükümlü olduğu dönem bütçesi olduğunu, kooperatifin, Genel Kurul toplantısı için 25/06/2006 tarihinde usulüne uygun olarak toplandığını, toplantıda bir sonraki döneme ilişkin dönem bütçesinin kooperatif üyelerince ödenmek üzere yani daire başına 13.900,00 TL olarak önerildiğini, yapılan oylama neticesinde 63 kabul oyu ile daire başına 13.900,00 TL nin temmuz 2006 tarihinden başlamak üzere 14 taksitle ödenmesinin kabul edildiğini, davalı tarafın belirlenen ödemelere ilişkin 5.000,00 TL ödeme yaptığını, yapılan icra takibinin de 5.000,00 TL mahsub ile 8.900,00 TL olarak açıldığını beyanla davanın reddine, davacının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti talebinden ibarettir. Dava ilk olarak Mahkememizin —– sayılı Esasında görülmekte iken yapılan yargılama sonunda ——-. Sayılı 19/09/2018 tarihli kararı ile “Davanın Kısmen Kabulüne” karar verilmiş, verilen karara taraflarca İstinaf yoluna başvurulmuştur.Yapılan istinaf incelemesi sonunda;—— Bölge Adliye Mahkemesi ——.Hukuk Dairesi’nin ——Sayılı, 10/05/2022 tarihli ilamı ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiş olup, verilen kaldırma kararı üzerine dava dosyası tekrar mahkememize gelerek —— sayılı Esasına kaydedilmiştir.Dava dosyasına istinaf incelemesi aşamasında davacı vekili tarafından sunulan ——İcra Hukuk Mahkemesi’nin——- Sayılı dosyasına ilişkin kararda, usulsüz tebligat şikayetin kabulüne, ——. İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas sayılı dosyasında tebliğ tarihinin 16/06/2017 tarihi olduğunun tespitine karar verildiği, verilen karara davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun —–Bölge Adliye Mahkemesi’nin——-26/12/2019 tarihli kararı ile kesin olarak reddedildiği görüldü.
Davacı vekili 03/05/2023 tarihli duruşmada; “Biz yapılan icra takibine yönelik olarak icra hukuk mahkemesinde tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin karar aldık. Bu karar istinaftan geçerek kesinleşmiştir. Bu nedenle de icra takibi itirazımız üzerine durdurulmuştur. Davamız konusuz kalmıştır. Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep ederiz.” Şeklinde beyanda bulunduğu görüldü.Tüm dosya kapsamına göre; davacı kesinleşen icra takibi nedeniyle menfi tespit davası açmak zorunda olduğunu bildirmek suretiyle dava açmıştır. Mahkemece yargılama devam ederken bir yandan da icra takibinde yapılan tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde ileri sürüldüğü, Mahkeme’nin davacımızın bu talebinde haklı bularak icra takibindeki kesinleşmeyi kaldırdığı süreyi iade ettiği, davacımız takibe itiraz ederek takibi durdurduğu, icra takibi durduğu için bu takibin iptaline yönelik bu davayı gördürmekle davacımızın hukuki yararı kalmadığı zira menfi tespit davasının devam etmesi ile yargılama gideri ödemek zorunda kalacağı, oysa itirazın iptalini alacaklı talep ederse açılacak o davada masraflar alacaklı tarafça karşılanması gerekeceği bu nedenle her ne kadar borçlu olmadığı tespitinde hala yarar varsa da kendi talebi doğrultusunda davaya devam ettirmenin mümkün olmayacağı nazara alınarak karar verilmiş ve davamızda da yargılama gideri arz ettiğinden ve davacının haklı olduğu dosyamızda da tespit edilemediğinden ve menfi tespit davsında ispat külfeti alacaklı taraf üzerinde olduğu alacaklı tarafında hatalı tebligat ile icra takibini kesinleştirdiği anlaşılmakla bu nedenle davacı lehine vekalet ücreti verilmediği gibi davalı lehine de vekalet ücreti verilmeyerek yargılama giderleri taraflar üzerinde bırakılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 282,41 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 102,51 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-İş bu davada taraflarca sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Taraflara vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde—– Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.