Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/48 Esas
KARAR NO : 2023/38
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 18/01/2022
KARAR TARİHİ : 25/01/2023
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının aracının 28/01/2019 tarihinde kazaya karıştığını ve kazada aracı zarar gören karşı tarafın araçta oluşan değer kaybı için davacı aleyhine—– esas sayılı dosyası ile dava açtığını, —– Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, yargılama sırasında davacı tarafından davanın davalı —- ihbar edildiğini, yargılama sonunda mahkeme tarafından davacı tarafça lehine hükmedilen miktar için davacı aleyhine —– esas sayılı dosyasında ilamlı icra takibinin başlatıldığını, başlatılan takip sonrası davacıdan cebri icra yoluyla 6.435,59 TL tahsil edildiğini, kazanın gerçekleşmiş olduğu tarihte davacının aracının—- sigortalandığını, sigorta ettiren sigortacının ödemekle yükümlü olduğu tazminat tutarının zarar gören üçüncü kişilere ödenmişse, sigortacının, sigorta ettiren zararına zenginleştiğinin kabul edileceğini, bu sebeple bu haksız ve nedensiz zenginleşmeyi geri vermekle yükümlü olan sigortacıya karşı, sigorta ettirenin ödediği tazminat tutarını geri isteme hakkı bulunduğunu, buna istinaden davacıdan cebri icra yoluyla tahsil edilen değer kaybı bedeli, tüm yargılama ile icra harç masrafları ve vekalet ücretleri toplamı olan 6.435,59 TL’nin davalı tarafından davacıya rücuen ödenmesi gerektiğini, bu nedenle davacı tarafından davalı aleyhine —— Sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, bununla beraber davalı tarafından itirazdan hemen sonra 28.06.2021 tarihinde dosya borcunun 6.045,91-TL’sine ilişkin olarak ödeme yapıldığını geriye kalan kısım ödenmediğini, davalı tarafça önce takip konusu borca ilişkin borçlu olmadığı yönünde itirazda bulunulduğunu, 28.06.2021 tarihinde borçlu olmadığı iddia edilen tutarın bir kısmına ilişkin olarak ödeme yapıldığını, dosya içerisinde borcun tamamına ilişkin olarak itiraz dilekçesi mevcut olduğundan icra müdürlüğü tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı tarafça aleyhine başlatılan icra takibine ilişkin olarak ödeme yapılması borcu ikrar anlamına gelmekte olduğunu, davalı tarafın borçlu olduğu hususunu kabul ettiğini, yapılan itirazın kötüniyetli ve haksız olduğunu,—— dosyası ile 6.435,59 TL asıl
alacağın takip tarihi itibariyle yasal faizi ile tahsili için 27.05.2021 tarihinde
başlatılan icra takibine itirazın iptali %20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıya dava dilekçesinin 04/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ tarihi itibariyle 18/02/2022 tarihinde cevap süresinin dolduğu, cevap süresi içerisinde ek süre talebinde bulunulmadığından süresinde yapılmadığından reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili beyan dilekçesinde özetle; kazaya karışan — plakalı aracın—– teminatları altında ve teminat limitinin 36.000 TL olduğunu, karşı tarafa ait—- sahibi olduğu —- plakalı aracın değer kaybı karşılığı —- tarihinde 1.254,94 TL, değer kaybı karşılığı—– tarihinde 1.745,06 TL ,—- hasar tutarı karşılığı —- 19.02.2019 tarihinde 1.070,00 TL, yedek parça bedeli karşılığı—– tazminat ödemesinin gerçekleştiğini, delil niteliğinde olan eksper raporu kapsamında ödemelerini gerçekleştiren sigorta şirketinin tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, dava tarihi itibariyle yasal faiz talep edilebileceğini belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; ilamsız takip yapılmış olması, borçlunun bu takibe itiraz etmesi, itirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir.
Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Eğer cevap süresi içinde davalı/borçlu diğer itirazlarını ileri sürmezse mahkeme bunları kendiliğinden göz önüne alamaz, takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapmak durumunda kalır. Nitekim aynı hususlara ——– sayılı kararında da değinilmiştir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen—— sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 1.745,06 TL —- Sayılı dosyasına ödenen değer kaybı bedeli, 1.841,90 TL—– dosyasına ödenen yargılama gideri, 1.745,06 TL —— dosyasına ödenen ilam vekalet ücreti, 141,35 TL —– Sayılı dosyasına ödenen takip öncesi faiz, 615,75 TL —— Sayılı dosyasına ödenen icra vekalet ücreti, 78,80 TL —–Sayılı dosyasına ödenen icra masrafı, 18.63 TL—— Sayılı dosyasına ödenen takip sonrası işleyen faiz, 249,04 TL——–Sayılı dosyasına ödenen icra tahsil harcı olmak üzere toplam 6.435,59 TL için ilamsız takip başlatıldığı, davalı tarafından takibe itiraz edildiği, takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın davacının sigorta sözleşmesinden kaynaklı davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosyanın kusur/hasar bilirkişisi ve sigorta konusunda uzman bilirkişiye tevdi edildiği, mübrez heyet bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez heyet bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafa ait —— plakalı aracın davalı ——poliçesinin mevcut olduğu, 28/01/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasına karışan dava dışı——plakalı vasıtada oluşan bakiye değer kaybının
1.745,06 TL olduğu,——- sayılı davasının davalı —– ihbar edilip edilmediği, ihbar edildi ise ihbar tarihinin bilinmesine ihtiyaç bulunduğu, Davalı —– tarafından davaya konu ——dosyasına yapılan ödemeyi gösterir banka ödeme dekontunun ibrazının gerektiği, Belirtilen eksikliklerin tamamlanmasına müteakip—- yönünden sorumlu olacağı miktar hesaplaması yapılabileceği, hususundaki kanaatlerini bildirilmişlerdir.
Mahkememizin 28/09/2022 tarihli duruşmada verilen ara karar uyarınca; dosyanın bilirkişi heyetine verilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Dosyada mübrez heyet bilirkişi ek raporunda özetle; —– ödediği 6.435,59 TL’nin tahsili için davalı —- aleyhine ilamsız icra takibi başlatmış, davalı —- tarafından takibe itiraz edilmiş ve aynı zamanda 28.06.2021 tarihinde 6.045,91 TL icra dosyasına ödeme yapılmıştır. Ancak davalı—- icra takibine itiraz ettiğinden icra dosyasına yapılan ödemenin davacı tarafa ödenmediği tespitine varılmaktadır. Ayrıca icra takip tutarının 6.435,59 TL olduğu, sigorta şirketinin takip dosyasına eksik ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. —- sayılı davası—- ihbar edilmiş olduğundan ilam ile karar altına alınan asıl alacak ve ferilerinden davalı —– şirketinin sorumluluğunun bulunduğu,—- aleyhine başlatılan icra takip dosyasında yer alan icra vekalet ücreti – icra tahsil harcı – icra masraflarından da sorumluluğunun bulunduğu ve davacı —— tarafından icra takip dosyasına ödenen 6.435,59 TL’den 27.05.2021 ilamsız icra takip tarihinden itibaren işleyen yasal faiz ve ferileri ile birlikte poliçe teminatı kapsamında ödeme sorumluluğunun bulunduğu kanaatine varılmıştır. Davalı—– sayılı dosyası ile talep edilen 6. 435,59 TL’den takip tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte poliçe teminatı kapsamında sorumluluğunun bulunduğu kanaatini bildirmişlerdir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Davacı tarafa ait —- plakalı aracın davalı –nezdinde —-poliçesinin mevcut olduğu, —— sayılı dosyasında verilen karar uyarınca davacı tarafından yapılan ödemeden davalının sorumlu olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
İcra inkar tazminatı yönünden; İİK’nın 67 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmünce; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı öngörülmüş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlarının bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda değil ise, alacağın likit ve muayyen olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemez.
Somut olayda alacak haksız fiilden kaynakladığından ve likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığı kanaatine varılarak talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
Davanın KABULÜ ile,
1-Davalı tarafın—– Sayılı dosyasına yapmış olduğu İtirazın İPTALİ ile takibin aynen devamına,
2-Davacı tarafın İcra İnkar Tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından REDDİNE,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 439,62 TL harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 358,92 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ve 80,70 TL peşin harç toplamı 161,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan yargılama gideri olan 1.800,00TL bilirkişi ücreti ve 80,50 TL posta giderleri olmak üzere toplam 1.880,50 TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 6.435,59 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
8-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
9-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair karar, Davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olarak verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 16/02/2023