Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/465 E. 2022/717 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/465 Esas
KARAR NO: 2022/717
DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 20/06/2022
KARAR TARİHİ: 03/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu,— tarihinde yapılan—— muhalif kaldığını, kararın oy çokluğuyla alındığını, kararda yönetim kurulu üyesine——- aylık huzur hakkı verilmesinin kararlaştırıldığını, şirketin hiç bir faaliyet ve gelirinin bulunmadığını, bu nedenle yöneticiye huzur hakkı ödenmesinin —— niteliğinde olduğunu, şirketin maddi durumu ile bağdaşmadığını belirterek, TTK 445 madde uyarınca söz konusu -nolu kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili, şirketin—- kurulduğunu, davacının —- şirkete katıldığını ve yönetim kurulu başkanı olduğnu; —- yılından itibaren davacı tarafından — sürekli engellendiğini, en nihayet mahkeme kararıyla —– kurul toplantısının gerçekleştirilebildiğini, o toplantıda davacının yeniden yönetici seçilmediğini, yeni başkanın seçildiğini; şirketi faaliyetsiz hale davacının koyduğunu, yeni yöneticiyle birlikte şirketin yeniden faaliyet çalışmalarına başladığını, iş görüşmeleri ve hazırlıkların yapıldığını, bu nedenle yöneticinin belirli bir emek ve süre harcadığını, tayin edilen huzur hakkının bu sebeple kararlaştırıldığını; kaldı ki, davacının karara muhalif olmakla birlikte muhalefet şerhi de yazdırmadığını, bu haliyle de davanın reddi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, TTK 445 ve devamı maddeler gereğince genel kurul kararının iptaline ilişkindir.
Davacı —— tarihli genel kurulda alınan ve yöneticiye huzur hakkı ödenmesine ilişkin kararın iptalini talep etmektedir. Dava —-tarihinde açılmış bulunduğundan süresindedir, 3 aylık süre geçmemiştir.
Mahkememizce genel kurul tutanağı incelenmiştir. İncelenen genel kurul tutanağında, iptale konu edilen kararın oy çokluğuyla alındığı belli olup, ret oyu kullananın her ne kadar ismi yazılmıyor ise de, pay ve paydaş durumundan bunun davacımız olduğu anlaşılmaktadır.
Davacımız toplantıya katılmış olup, hazurun cetvelinde yer almaktadır. Kendisinin de iddiası zaten toplantıya katıldığı şeklindedir. Davacımızın şirket ortağı olduğu ve bu toplantıya katıldığı ihtilafsız olup, taraflar arasındaki ihtilaflardan birisi, toplantıya katılan üyenin açacağı iptal davasında muhalefet şerhinin ne şekilde yer alacağıdır. Bilindiği üzere, toplantıya katılan şirket ortağının o toplantıda alınan kararlardan bir ya da bir kaçının iptalini istemesi halinde, muhalif olması dava şartıdır. Muhalif olmak sadece ret oyu kullanmakla gerçekleşmemekle ” geçerli bir muhalefet şerhinin mevcudiyeti ” gerekmektedir. Muhalefet şerhinin nasıl yazılacağı ticaret kanununda düzenlenmemekle birlikte —— hükümlerinde düzenlenmiştir. Bu yönetmenliğin 26/4 maddesinde şekil gösterilmekte olup; gerek buradaki düzenleme gerekse uygulamada yüksek mahkeme kararlarıyla belirlenen şekle nazaran muhalefet şerhinin —– başlamadan yani bir yerde —— yapılması geçersiz olduğu gibi, arada alınan kalemlerden sonra tutanağın son kararı alındıktan sonra yazdırılan muhalefet şerhi dahi geçersizdir. Muhalefet şerhinin geçerli olabilmesi için mutlaka ret oyu kullanılan kararın sonunda, diğer gündem maddesinin tartışması başlamadan evvel muhalefet şerhinin genel kurul tutanağına yazdırılması zorunludur. Davacımızın bu tür geçerli bir muhalefeti olmadığı gibi geçersizliği tartışma konusu olabilecek bir muhalefet şerhi dahi yoktur. Zaten duruşmada da bu durum kendisinden sorulmuş, davacı vekili ” mutlaka karşı oyun gerekçesinin muhalefet şerhi olarak yazılmasına gerek yoktur. İptali istenen kararda zaten bunu gerektirmez, bu nedenle müvekkilim muhalefet şerhi yazdırmamıştır ” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davacı tarafın muhalefet şerhi yazdırmak istediği, buna engel olunduğuna dair bir iddiası da yoktur.
Hal böyle olunca, davacı her ne kadar iptalini istediği —— ret oyu kullanmışsa da, muhalefet şerhi yazdırmadığı, ortada geçerli bir muhalefet şerhinin mevcudiyetinin söz konusu olmadığı sebebiyle bir yerde dava ön koşulu niteliğindeki muhalefet şerhi bulunmadığından davanın reddine karar verilmek zorunda kalınmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN REDDİNE,
Dava peşin harca tabi bulunduğundan ve dava açılırken de peşin karar harcı alınmış bulunduğundan yeniden harç alınmasına mahal bulunmadığına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince, 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———- Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.03/11/2022