Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/458 E. 2022/743 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/458 Esas
KARAR NO: 2022/743
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 16/06/2022
KARAR TARİHİ: 16/11/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketine sigortalı olan —– plaka sayılı aracın, davalıya ait —-plaka sayılı araç sürücüsünün kusurlu olarak çarpması sonucu müvekkili aracının hasarlandığını, sigortalısına ait araçta meydana gelen hasar bedelinin müvekkili tarafından ödendiğini, söz konusu hasardan davalının sorumlu olduğunu iddia ile müvekkilinin sigortalıya ödediği tazminatın rücuen tahsili için—- dosya ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu iddia ile itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karışan aracın —— Üzerine kayıtlı olup, davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, söz konusu aracı kiraladıkları dönem içinde aracın hiçbir suretle trafik kazasına karışmadığını bu nedenle müvekkili şirkete yöneltilen rücu talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı sigorta şirketinin ödediği sigorta tazminatının soyut gerekçelere dayandırılarak haklı gösterme çabasının hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddine ve %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :Dava, ——- poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı sigorta şirketi, eldeki davayı sigortalısının halefi olarak açmış olmasına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyetinin nazara alınması gerekir. ——– Karar sayılı ilamında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan, TTK’nın “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. (eski TTK 1301.) maddesinde; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda, davacının sigortalısının tacir olmadığı ve davanın sigorta sözleşmesinden değil, davalının kusuru ile gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia edilen haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde başvuru halinde dosyanın görevli ——– ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK.nun 331/2 maddesi gereği yargılama giderleri, harç vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde——-istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/11/2022