Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/450 E. 2023/631 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/450 Esas
KARAR NO: 2023/631
DAVA: Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ: 14/06/2022
KARAR TARİHİ: 05/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA: Davacı vekili, müvekkili banka tarafından davalı şirkete Genel Kredi Sözleşmesi ile kredi kullandırıldığını, diğer davalılarında bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladıklarını; kredinin ödenmemesi üzerine banka tarafından sözleşmeye uygun olarak hesabın kat edildiğini, kat ihtarının davalılara tebliğ edildiğini; ödemenin yine de sağlanamaması nedeni ile davalılar aleyhine——- dosyası ile icra takibi başlatıldığını; davalıların haksız itirazıyla takibin durduğunu belirterek; itirazın iptaline takibin devamına ve davalılardan %20 İcra İnkar Tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalılar vekili, borçlu şirketin ——olarak kurulduğunu, şahıs firması olduğunu, 2015 yılında bu firmanın —– dönüştüğünü; davalılardan —- kefaletinin şahıs firması zamanında gerçekleştiğini sonraki dönemi kapsamadığını, ayrıca icra takibine konu borcun 2019 yılında yenilendiğini, yenileme ile birlikte borcun yapılandırılığını; yapılandırma sözleşmesinde de kefil —- imzası bulunmadığını, bu nedenle davanın bu davalı yönünde reddi gerektiğini; kaldı ki bankanın alacağına —- sayılı dosyasından yaptığı icra takibiyle kavuştuğunu belirterek davanın bu yönden de tüm davalılar yönünden reddi gerektiğini bildirmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, İİK 67.madde gereğince açılan İtirazın İptali davasıdır. İcra takibine konu olan alacağın Kredi Sözleşmesinden kaynaklandığı, davacı tarafça davalı borçlu ve kefiller aleyhine 1.392.842,91 TL asıl alacak, 930.944,81 TL temerrüt faizi, 46.549,74 TL temerrüt faizinin %5 gider vergisi ve 1.455,73 TL ihtarname – noter masrafı olmak üzere 2.371.843,19 TL yönünden icra takibinde bulunmuş, davalılar bu takibe süresi içinde vekilleri vasıtasıyla ”takibe, borca, faize, faiz oranına itiraz ediyoruz” şeklinde itiraz ettikleri; itiraz üzerine takibin durduğu, iş bu davanın da 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı (itiraz dilekçesinin tebliğ giderleri yatırılmadığı davacı tarafa itiraz dilekçesi tebliğ edilip süre başlatılmadığından) anlaşılmıştır.Mahkememizce öncelikle davalıların savunması incelenmiş olup, davalı şirketin 2004 yılında kurulduğu belirlenmiştir. Taraflar arasındaki ilk kredi sözleşmesi 07/04/2015 tarihli olup ikinci kredi sözleşmesi 25/07/2017 tarihlidir. Her iki kredi sözleşmesinde de borçlu davalı şirket olup her iki kredide de davalı kefiller —–ilk kredi sözleşmesinde 1.000.000,00 TL, ikinci kredi sözleşmesinde 1.200.000,00 TL limitle sözleşmeleri imzalamışlardır. Bu nedenle davalı —– kefaletinin davalı—- kurulmadan önce geçerli olduğuna dair savunma yerinde görülmemiştir.Davacı banka asıl borç için ipotek aldığı ve söz konusu ipoteğin paraya çevrilmesi için ——- dosyasında da ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatmıştır. Zaten davacı banka talebini, asıl borçlu olan şirket için ipotek bedelini aşan 561.228,03 TL ile sınırlandırmış olup, bu miktar ve buna isabet eden miktarla davalı şirket aleyhine iş bu itirazın iptali davasını açtığını dava dilekçesinde bildirmiştir.
Mahkememizce yapılan incelemede; ipoteğin sadece asıl borca verildiği, kefillere ilişkin olmadığı nedeniyle kefillerin bundan faydalanamayacağı kabul edilmek suretiyle değerlendirme yapılmıştır.Mahkememizce Kredi Sözleşmesi, hesap özetleri, hesap ekstreleri getirtilmiş olup, kredi sözleşmesine esasen yapılandırıldığı fakat davalı borçlular tarafından yapılandırmaya uyulmadığı için söz konusu yapılandırmanın hükümlerinin uygulanamayacağı; artık ödenmeyen kredi borçlarından ötürü kredi borcunun tamamının muaccel hale geldiği, banka tarafından kredi taksitleri ödenmediği için yapılan hesap kat işleminin hukuki olduğu, kat ihtarının davalılarımıza tebliğ edildiği, kredi sözleşmesinde de taraflar arasında bir ihtilaf çıktığında banka kayıtlarının esas alınacağı yönünde bir düzenlemenin bulunduğu, bunun bir delil sözleşmesi niteliğinde olup tarafları bağlayacağı nazara alınarak banka kayıtları üzerinde uzman bilirkişi görevlendirilerek rapor alınmıştır.Mahkememizce alınan raporun değerlendirilmesinde; banka tarafından hesap katı ile birlikte muaccel hale gelen banka alacağının talep gibi 1.392.842,91 TL olduğu; bu rakama ulaşılırken kat tarihindeki borca 21/05/2019 olan kat tarihi ile 28/05/2019 olan temerrüt tarihine kadar 7 günlük süre içinde bankanın bu tür kredilere uyguladığı %38 faiz üzerinden hesaplama yapılıp toplanarak temerrüt tarihindeki bu alacağa ulaşıldığı, temerrüt tarihi ile takip tarihi arasında da akdi faizin %50 fazlası temerrüt faizinin uygulanması sureti ile işlemiş faiz ve bu işlemiş faizin —— ulaşıldığı, bu hesaplama şeklinin sözleşmeye ve mevzuata uygun olduğu kabul edilerek mahkememizce karar oluşturulmuş; her ne kadar bilirkişi, dava tarihi ve rapor tarihine göre de bir takım hesaplar çıkarmışsa da takipten sonra herhangi bir ödeme bulunmadığından bu kalemler nazara alınmamış; davacı taraf inkar tazminatı talep etmiş, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacakların likit olması ve takibe itirazında bu miktarda haksız olması sebebi ile davacı banka lehine asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmiş, mahkememizce talebe bağlı kalınarak davalı şirket kök borçlu olarak ipotek bedelinin üstüne kalan kısımla ve buna isabet eden faizle ve inkar tazminatıyla sorumlu tutulmak suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalıların ———- dosyasına yapmış olduğu itirazların kısmen iptali ile; haklarındaki takibin:
1.392.842,91 TL asıl alacak,
920.885,13 TL işlemiş temerrüt faizi(taleple bağlı kalınarak)
45.459,71 TL ——-
1.455,73 TL masraf olmak üzere toplam 2.360.733,48 TL üzerinden (davalı ——–bedellerden asıl alacak olarak sadece 561.228,03 TL den, işlemiş temerrüt faizi kaleminden 374.283,00 TL den, —-kaleminden ise 18.317,41 TL den sorumlu olarak) ve sadece asıl alacağa takip talebinde istenen faiz cins ve oranı uygulanmak sureti ile takibin devamına,
Fazlaya dair itirazın iptali talebinin reddine,
1.392.842,91 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, (davalılardan ——- nin inkar tazminatında ilk 561.228,03 TL lik kısmında diğer davalılarla birlikte müteselsil sorumlu tutulmasına)
Davacı banka sadece başvuru harcı yatırarak ve harçtan muaf olması nedeni ile ilam harcı yatırmaksızın dava açtığından; alınması gereken 161.261,67 TL ilam harcının davalılardan müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına. (eksik harcın ilk 64.991,23 TL lik kısmından davalı —— diğer davalılarla birlikte sorumlu olmasına kalanından diğer iki davalının müteselsilen sorumlu olmasına)
Tamamı davacı tarafça karşılan 80,70 TL başvurma harcının tamamı ile, 4 normal tebligat 9 elektronik tebligat gideri 200,50 TL ile , 2.500,00 TL bilirkişi incelemesi giderinin kabul ve ret oranı gereğince 2.687.97 TL lik kısmının toplamı 2.768,67 yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine (bu miktarın ilk 1.115,55 TL lik kısmından davalı ——-diğer davalılarla birlikte sorumlu olmasına kalanından diğer iki davalının müteselsilen sorumlu olmasına)
Karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı banka lehine 256.036,67 TL nispi vekalet ücreti takdirine, (bu miktarın ilk 95.069,30 TL lik kısmından davalı —— diğer davalılarla birlikte sorumlu olmasına kalanından diğer iki davalının müteselsilen sorumlu olmasına)
Arabuluculuk gideri olan 1.600,00 TL’nin kabul ve red oranına göre 1.585,00 TL’sinin davalılardan kalanının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktarlar yönünden harç tahsil müzekkeresi hazırlanıp gönderilmesine,
Dair karar, e-duruşma yolu ile katılan taraf vekillerinin huzuru ile karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde———– Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 05/10/2023