Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/424 E. 2022/739 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/424 Esas
KARAR NO: 2022/739
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/01/2014
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
Dosyanın —— sayılı kararı ile Mahkememize gelmiş olup; Mahkememizde görülen Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde sevk ve idaresindeki —-plakalı araçla —– istikametine seyir halinde iken —– geldiğinde, güzergahının dışında ters yönde ve şehir içi hız limitlerine uymaksızın çok hızlı bir şekilde seyreden davalı —- sevk ve idaresindeki —— plakalı yolcu —–, hızla müvekkilinin kullandığı araca çarparak, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini,—-, kazaya sebebiyet veren — plakalı aracın sürücüsü, — aracın maliki ve —- yaptırdığını, kazadan sonra trafik tespit tutanağı tutulduğunu ve——– soruşturma dosyası açıldığını ve halen devam ettiğini, kaza tespit tutanağında müvekkilinin, aracın hızını kavşağa yaklaşırken azaltmadığı belirtilmişse de tutanaktaki bu tespit fiili duruma uygun düşmediğinden kabul etmediklerini, müvekkilinin —– kaldırıldığı o sırada uzman doktor olmadığı nedeni ile ve ileri bir tarihe ameliyat günü verileceğinden ve hemen müdahale edilmediğinden çok ağrılar çektiğini, olaydan sonra —- çalışamadığını ve maddi manevi zorluklar yaşadığını, bütün bu nedenlerden dolayı,—- sorumluluğu poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere —– çalışma gücünün azalmasından doğan kayıplar ve maluliyet tazminatı, —-temizlikçi gideri, bakıcı gideri, belgeli/belgesiz tedavi giderleri, yol giderleri olmak üzere —– maddi ve —- manevi tazminatın olay tarihi—— tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesine, Kazaya sebebiyet veren ——- plakalı aracın trafik kayıtları üzerine 3. şahıslara devir ve intikali ile ayni hak tesisinin önlenmesi için H.M.K.’nun 389 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati tedbir konulmasına ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı ——Vekili davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalılar——- vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde kusurun davacıya ait olduğunu, müvekkillerine ait aracın sigortası mevcut olup, kusur nispetinde tazminat taleplerinin poliçe kapsamında müvekillerinin sorumlu olmayacağı, manevi tazminat talebinin ise tamamen yasal şartları var olmayan kusur durumunun, olayın oluş şeklinin, uğradığı bedensel zararla —— orantısız tamamen malvarlığını artırmaya dönük zenginleşme amacı güden talepler olduğunu belirterek manevi tazminat talepli davalarının reddini, davacının kaza tarihinden itibaren faiz talebinin yasal olmadığını, kaza tespit tutanağında adı geçen ——— plakalı aracın ilgilillerinin de davacı tarafça davaya dahil edilmesini, kazanın meydana gelmesinde kusurlu olan davacı tarafın maddi ve manevi tazminat taleplerinin şartları oluşmadığından geçerli belge ve delile dayanmayan, soyut ifadelere dayanan fahiş miktardaki maddi ve manevi tazminat davasının reddini, talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle,—— tarihli trafik kazası nedeni ile davacının, davalılardan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizin ——— başlıklı 56/1.maddesine göre, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. “TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, ve yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece belirlenen manevi tazminatın bir miktar az olduğu kanaatine varılmıştır. ” denilerek mahkememize geldiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili davalarının kabulünü, dava dilekçesindeki taleplerine göre manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamında davacı trafik kazası nedeni ile yaralanması nedeni ile çalışma gücü kaybı, —— tedavi gideri, kazanç kaybı zararı ve manevi manevi tazminat talep ettiği, birleşen dosya da ise davacı —– ——– poliçesi kapsamında trafik kazasında yaralanması nedeni ile tedavisine ilişkin yapılan ödemenin tahsilinin talep edildiği, HMK 166. maddesi “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. HMK 167. maddesi “Mahkeme, yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için, birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş davaların ayrılmasına, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden karar verebilir. Bu durumda mahkeme, ayrılmasına karar verilen davalara bakmaya devam eder. ” şeklinde hüküm altına alındığı, dava ile birleşen dava konularında bağlantı olmadığı, davacılarının farklı olduğu anlaşılmakla; Mahkememiz ——– sayılı dosyanın dosyamızdan tefrik edilerek mahkememizin tefrik anındaki son esasına kaydının yapılmasına karar verilmiştir.
—–Adliye Mahkemesi ilamı da dikkate alınarak incelenen tüm dosya kapsamı itibarı ile;
Davacının maddi tazminat talebi yönünden;
—- tarihinde Davacının sevk ve idaresindeki —- araç ile sürücüsünün davalı —-sahibinin —– olan ve davalı —– plakalı aracın karışmış olduğu trafik kazasında keşif sonrası alınan kusur raporuna göre sürücü —– %75 oranında davacının ise %25 oranında kusurlu olduğu, kusur oranının hukuka uygun ve denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alınmıştır.
Kaza nedeniyle davacının—- alınan maluliyet raporuna göre maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren —— belirlenmiş ise de davacının —-esas sayılı dosyasında ifadesinde —- gün raporlu kaldıktan sonra işe başladığı anlaşıldığından geçici iş göremezlik süresinin —- olarak kabul edilmiştir.
Hesap bilirkişi raporuna göre davacının geçici iş göremezlik zararının oluşmadığı, —– bakıcı gideri ile faturalanmayan muhtelif tedavi giderleri talebinin —– olarak belirlenmiştir. Hesap heyet bilirkişisi hukuka uygun ve denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alınmıştır.
Davacı vekiline —- tarihli celsenin —- nolu ara kararı gereğince HMK 107/2 md. Uyarınca bedel artırım dilekçesi sunması için ihtarlı süre verilmiş verilen süreye rağmen harç tamamlanmamıştır. Taleple bağlılık kuralı gereğince davacının birleşen dava yönüyle —– bakıcı ve faturalanmamış giderler ve yol giderlerinin tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş diğer talepler yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının ——-kararın kaldırılmasına dair hükmü ile manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede Hükmedilecek manevi tazminat duyulan elem ve ızdırabın tam karşılığı olmayıp, mağdurlarda kısmen teskin duygusu yaratmaya yöneliktir. O halde taktir edilecek manevi tazminatın miktarı teskin duygusu yaratacak bir miktar olmalıdır. Manevi tazminat bir zenginleşme aracı da değildir. Acıya özendirir şekilde mağdura o tarihe kadar eline geçmemiş bir paranın manevi tazminat olarak hükmedilmesi de mümkün değildir. Manevi tazminatın miktarının taktirinde olayın ağırlığının da gözönüne alınmasının yanı sıra tarafların sosyal ekonomik durumlarının da değerlendirilmesi gerekir. Öte yandan manevi tazminat faile verilen bir ceza da değildir. Bu nedenle faili zaruret haline sokacak bir miktara da hükmedilemez. Olayda davacının, davalı sürücünün kusuru ,olayın meydana geliş şekli davacılar ile davalının sosyal ekonomik durum araştırması, mahkememizce dikkate alınmış olup, bu açıklamalar itibarı ile —- manevi tazminatın davalılar—– müteselsil alınarak kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
ASIL DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1—-bakıcı ve faturalanmamış giderler ve yol giderinin davalılardan müteselsil tahsiline, bu tahsilat yapılırken davalı —- dava tarihi olan —- tarihinden itibaren, diğer davalılardan ise kaza tarihi olan —— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, diğer hakların saklı kalmasına,
2-Kabule göre alınması gerekli 211,76 TL harçtan peşin alınan 871,00 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 659,24 TL fazla harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Maddi tazminat yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT tarifesi uyarınca davacı yararına taktir olunan 100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Maddi tazminat yönünden davalılar kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT tarifesi uyarınca davalılar yararına taktir olunan 900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının Manevi tazminat talebi yönünden;
5- —–manevi tazminatın davalılar—– müteselsil alınarak kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
6-Manevi tazminat yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT tarifesi uyarınca davacı yararına taktir olunan—– vekalet ücretinin davalılar——- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
7-Manevi tazminat yönünden davalılar kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT tarifesi uyarınca davalılar yararına taktir olunan —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar—- ödenmesine,
8-Davacının yatırdığı 25,20 TL başvurma harcının, 211,76 TL peşin harcın yargılama giderine katılmaksızın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
9-Davacının İstinaf öncesi ve sonrası yaptığı yargılama gideri olarak toplam 2.383,00 TL yargılama giderinden davanın kabulüne tekabül eden 144,85 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, redde tekabül eden bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı —– yaptığı yargılama gideri olan 337,90 TL den davanın reddine tekabül eden 317,36 TL nin davacıdan alınarak davalı —— ödenmesine, kabule tekabül bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
11-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup anlatıldı. 09/11/2022