Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/417 E. 2023/427 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/417 Esas
KARAR NO:2023/427
DAVA:Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/05/2018
KARAR TARİHİ: 01/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREKÇE: Mahkememizin—– Karar sayılı dosyasında; ” Davacı vekili, davalı şirketin tasarrufunda bulunan ——- kayıtlı olan taşınmazlar için davalı şirketin onaylayacağı tüm projelerin her türlü üst ve alt yapı işleriyle çevre düzenleme işlerinin yüklenici tarafından yapılması; inşaatlardan elde edilecek bağımsız bölümlerin yüklenici tarafından pazarlanması ve satımı ve bahsedilen bu işlerle ilgili her türlü masrafın yüklenici tarafından karşılanması kaydıyla asgari arsa satış karşılığı ———- payı toplam gelirinin sağlanması, garanti edilmesi ve / veya ödenmesi iş ve işlemlerine ilişkin olarak açılan ihale kapsamında, müvekkili şirketler tarafından ayrı ayrı 4.000.000,00’er TL tutarlı geçici teminat mektuplarının ihale makamına sunulduğunu, ihalenin 15/06/2017 tarihinde yapılan ikinci oturumunda ekonomik yönden en avantajlı teklifi veren müvekkili şirketlerin oluşturduğu iş ortaklığının ihaleyi kazandığını; davalı şirketin —– sayılı yazısıyla müvekkili şirkete ihaleyi kazandıklarının bildirildiğini; yine davalı tarafından——yazı ile müvekkili şirketlerin—– arsa satışı karşılığı gelir paylaşım sözleşmesini imzalamaya davet edildiğini; müvekkili şirketlerin davaya konu ihaleye ilişkin tekliflerin sunulmasından sonraki bir tarihte —– tarafından planlı alanlar imar yönetmenliğinin yayınlandığını; yönetmenliğin —— Maddesinin incelenmesinde, ihaleye konu inşaat işleri bakımından emsale esas inşaat alanında başka bir ifadeyle pazarlanabilir inşaat alanında önemli bir miktarda azalma meydana getiren düzenlemelerin yer aldığını; yönetmenliğin yayınlanması ardından müvekkili şirket tarafından ——- günü davalı şirkete başvuru yapıldığını; ihaleye ilişkin koşul ve kriterlerde yapılan bu mevzuat değişikliği nedeniyle revizyon yapılmasının talep edildiğini ve revizyona kadar geçecek sürede de inşaat süresinin uzatılmasının talep edildiğini; ancak davalı şirketin yönetmenlik hükümlerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte —– alanında bir değişiklik olmadığı gerekçesiyle taleplerinin —– tarihinde reddedildiğini; sözleşmeyi imzalaması için müvekkili olan şirketlere —– kadar da süre verildiğini; bu aşamadan sonra davalı ile sözlü görüşmeler yapılarak uzlaşmacı bir yol izlediklerini ancak tüm taleplerinin reddedildiğini; karşı tarafın haksız ve uzlaşmaz bir tavır izlediğini; bu sebeple de sözleşmenin imzalanamadığını; akabinde davalı şirketin geçici teminat mektuplarını irat kaydederek en uygun ikinci teklifi veren dava dışı —–haleyi verdiğini; bunun tamamen haksız olduğunu; ihale dosyasında sözleşme tasarısının “inşaat alanında değişiklik olması” kenar başlıklı 10. Maddesinde, yüklenicinin kusuru ve ihmali dışında emsale esas inşaat alanında azalış olması başlıklı 2. Maddesinde yüklenicinin emsal inşaat alanında azalış olması halinde sözleşmeye devam edip etmeyeceğini bildirmesi gerektiği, böyle bir durumda oranlar aynı kalmak şartıyla şirket ve yüklenici payına düşecek gelirin azalış oranında azaltılacağı, teminat mektubu tutarınında bu azalmadan etkileneceğinin kabul edildiğini; yine aynı maddenin 2.2 bendinde emsal azalışının yüklenicinin kusuruyla meydana gelmesinin sonuçlarıyla düzenlendiğini; bu haliyle dahi teminat mektubunun irat kaydedilemeyeceğinin ve yükleniciye faizsiz iade edileceğinin düzenlendiğini; müvekkili şirketin iradesi değerlendirilmeden ve iradesi yerine geçilerek teminat mektuplarının irat kaydedilmesinin sözleşme tasarısına aykırı olduğunu belirterek ve dava dilekçesine mevzuat değişikliğiyle meydana gelen inşaat alanı azalmasını rakamlarla açıklayarak; her bir davacı şirket tarafından verilen 4.000.000,00’er TL’lik geçici teminat mektubu bedellerinin paraya çevrilme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini; davacılardan —— tarafından yapılan 14.594,99 TL tutarındaki masrafın her bir masrafın yapıldığı tarihten itibaren, kabul edilmemesi halinde ise teminat mektubunun nakde çevrilmesi tarihinden itibaren avans faiziyle davalı şirketten tahsiliyle —— ödenmesini; sözleşmenin davalı şirketin kusuru nedeniyle imzalanamamasından dolayı —— uğradığı maddi zararın şimdilik 50.000,00 TL’lik kısmı ile 20.000,00 TL’lik manevi tazminatnı —- itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsili ile müvekkili —- ödenmesine; ——–tutarındaki masrafın her bir masrafın yapıldığı tarihten itibaren, bunun kabul edilmemesi halinde ise teminat mektubunun nakde çevrilmesi tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsil edilerek —– ödenmesine; sözleşmenin davalı şirketin kusuru nedeniyle imzalanamamasından dolayı —– uğradığı maddi zararın şimdilik 50.000,00 TL’lik kısmı ile 20.000,00 TL’lik manevi tazminatnı — itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsili ile müvekkili —— ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiş,
Davalı vekili, planlı alanlar ———– yönetmenliğinde değişiklik yapılacağının inşaat sektöründe olan herkesin bilgisi dahilinde olduğunu, zaten ——- tarihinde yönetmenlik taslağını ——- koyduğunu, bu yolla ilgililere duyurduğunu; davacılarında bu taslaktan haberdar olmamalarının mümkün olmadığını; uyarlama talep edilebilmesi için uyarlamayı doğuran koşulların, sözleşmenin kurulmasından sonra ortaya çıkmasının gerektiğini; her ne kadar yeni yönetmenlik 03/07/2017 tarihli resmi gazetede yayınlanarak önceki yönetmenliğin 01/10/2017 tarihinden itibaren yürürlükten kalkmışsa da, 23/03/2017 tarihinde——– sayfasında paylaşılan taslak nedeniyle davacı şirketlerin bu değişiklikleri bilmeden sözleşme tasarısını imzaladıklarının kabul edilemeyeceğini; bunun TMK 2/1 gereğince dürüstlük kuralıyla bağdaşmadığını; kaldı ki, 03/07/2017 tarihli yeni yönetmenlikte de ——— alanında herhangi bir azalmanın söz konusu olmadığını; bu nedenle yeni mevzuat hükümleri gereğince de davacıların inşaat alanlarında değişiklik olması kenar başlıklı 10. Maddesinin “yüklenicinin kusuru ve ihmali dışında emsale esas inşaat alanında azalma olması” başlıklı 2/1. Maddesine dayanamayacağını, bu hususlar nazara alınarak davacı şirketlerin sözleşme imzalamaya çağrıldığını ancak gelmediklerini; hal böyle olunca ihale şartları gereği vermiş bulundukları teminatların irat kaydedilip, ikinci teklifi yapan şirkete ihalenin verildiğini; davacıların açtığı iş bu davanın hukuki bir dayanağı bulunmadığından bahisle davanın reddi gerektiğini savunmuş olup; Mahkememizce davanın, sözleşmeye dayalı tazminat ve istirdat (ödenen teminat mektuplarının bedeli yönünden ) davası olduğu tespit edilmiş; Davacılar, davalı şirketin açmış bulunduğu ihaleyi almış olduğu, ihaleye esas bir şartnamenin bulunduğu, davalının davacıları sözleşme imzalamaya davet ettiği ancak davacıların revizyon için başvurduğu, arada ——- sayılı resmi gazetede yayınlanan planlı alanlar imar yönetmenliği ile uygulama imar planı bulunan alanlara ilişkin önemli ve köklü değişikliklere gidildiği hususunun davacılar tarafından belirtilerek revizyon istendiği; davalı idarenin ihale şartlarında herhangi bir değişiklik olmadığı sebebiyle revizyon istemini kabul etmediği; bunun üzerine sözleşmenin imzalanamadığı; her bir davacıdan alınan 4.000.000,00’er TL’lik teminat bedellerinin 17/08/2017 tarihinde davalı tarafından nakde çevrildiği konuları ihtilafsızdır. Tarafların arasındaki ihtilaf, davacıların sözleşme imzalamamakta haklı olup olmadıkları, revizyon istemekte haklı olup olmadıkları; davalı idarenin teminat mektuplarını nakde çevirmekte haklı olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.Mahkememizce öncelikle dava konusu olan parselin tapu kayıtları getirtilmiş, ————— yayınlanan düzenlemeden önceki imar / inşaat şartları, bundan sonraki imar ve inşaat şartları getirtilmiş; taraflar arasındaki ihale ve ihalenin esas şartnamesi incelenmiş; davacıların revizyon başvurusu, davalı tarafın bunu reddetmesi ve sözleşmeye davet etmesi ile ilgili yazışmalar dosya içine alınmış; teminat mektuplarının nakde çevrilmesine ilişkin belgeler getirtilmiş; uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmış; tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
—- tarihinde mahkememize verdiği cevapta, ——- yılından bugüne kadar ——— planlı alanlar imar yönetmenliğinin çeşitli tarihlerde revize edildiği, bu revizelerin yürürlüğe girdiğini; yönetmenliklerin emsale dahil ve emsal harici tanımlarında değişiklikler söz konusu olmakla birlikte, uygulama imar planıyla belirlenen emsal değerlerinin 04/06/2004 tarihinden itibaren plan ve plan notlarıyla herhangi bir değişikliğe uğramadığını bildirmiş; ancak aynı yazıda “söz konusu değişikliğin tetkiki bir proje müellifi mimar tarafından hazırlanacak mimari projenin, bilirkişi tarafından kontrolü ile mümkün olabilecektir.” denmiştir. Bu yazı cevabı üzerine davalı vekili, ihale şartnamesinde ancak “emsal alanda” menfi bir değişiklik meydana gelmesi halinde davacıların revize isteme hakkı ve sözleşmeden cayma hakkı bulunduğunu; belediye yazısından da anlaşıldığı üzere emsal alanda herhangi bir menfi değişiklik bulunmadığından, davanın derhal reddine karar verilmesini talep etmişse de; aynı yazıda “söz konusu değişikliğin tetkiki bir proje müellifi mimar tarafından hazırlanacak mimari projenin, bilirkişi tarafından kontrolü ile mümkün olabilecektir.” denmesi nedeniyle mahkememizce bilirkişi heyetinden rapor almak uygun bulunmuş; bilirkişi heyetinde mimari değişikliği yorumlayabilecek inşaat mühendisi görevlendirilirken şayet davacıların haklı çıkması halinde onların zararının hesaplanması yönünden de mali müşavir ile borçlar hukuku konusunda uzman ve aynı zamanda hesap bilirkişisi olan bir bilirkişi görevlendirilmek suretiyle heyet oluşturulmuştur. Uzman bilirkişi heyeti vermiş oldukları raporda, ——— sayılı resmi gazetede yayınlanan düzenlemede; “planlı alanlar tip imar yönetmenliğinin değişmesi ile projenin toplam emsale esas alanının değişmediği ancak satışa esas alan brüt inşaatında %23,36 oranında——— azalma meydana geldiğini; bu azalmanın davacıların ihaleye girmeden önce yapmaları gereken kar zarar hesaplarından ciddi ölçüde negatif sapma meydana getirdiğini ve davacıların satış gelirlerinin toplamda %23,36 oranında azalacağını gösterdiği; her ne kadar ihale şartnamesinin —— numaralı maddesinde emsale esas inşaat alanında artış ve azalış durumunun göz önünde tutulduğu belirtilmişse de, davacıların satış gelirinin ciddi oranda azalacak olması sebebiyle; davacıların sözleşmeyi imzalamaktan kaçınmasının BİR KUSUR OLARAK DEĞERLENDİRİLEMEYECEĞİ” bildirilmiştir.Mahkememizce bilirkişi raporu ve bilirkişilerin bu sonuca ulaşırken yaptığı hesaplamalar denetlenmiş olup; davacıların sözleşme imzalamamaya neden olarak gösterdikleri ——– sayılı ——– yayınlanan düzenleme ile projenin toplam emsale esas alanının değiştirilmediği; inşaat hukuku yönünden emsal alanda bir değişiklik meydana gelmediği ancak satılabilir alanda azalmanın meydana geldiği; satışa esas olan——– alanının değiştiği, buna örnek olarak önceki——– toplam emsal alanına oranının ——– edip,———ihale gereği olması gereken —————-sahipken değişiklik sonrasında bu rakamların —- adet villa inşa edebilir hale geldiği ve toplam satılabilir brüt alanında ——– düştüğü; bu şekilde bir satılabilir alan eksilmesinin gerçekleştiği; hal böyle olunca davacıların bekledikleri satış bedelinden de %23,36 oranında bir düşme olacağı; bu miktarında önemli bir sapma niteliğinde olduğu mahkememizce de kabul edilmiştir.
İhale tarihi 15/06/2017’dir. Bu tarihten sonra gerçekleşen planlı alanlar tip imar yönetmenliğinde değişiklik yapılacağın dair TASLAK ———- tarihinde yayınlanmıştır. Davalı taraf buna dayalı olarak aynı sektördeki davacı şirketlerin böyle bir değişiklik yapılacağından haberdar olduğunun bunu göz önüne alarak ihaleye girmesini savunmuş ise de; yönetmenliğin 03/07/2017 tarihinde resmi gazetede yayınlandığı, 01/10/2017 tarihinde yürürlüğe gireceğinin düzenlendiği; 15/06/2017 tarihli ihalede davacılardan söz konusu bu taslağın ne zaman kabul edileceğini, ne zaman yayınlanacağını bilmelerinin beklenemeyeceği; sözleşme imzalanıp, gerekli inşaat şartları alındıktan sonra o inşaat yönünden kazanılmış hakların başlayacağı; yönetmenliğin çıkma tarihi bilinemeyeceğinden dolayı ve taslakta da böyle bir tarihten yaklaşık olarak da söz edilmemesi nedeniyle, davacıların bu taslağı nazara alarak ihaleye girmedikleri, bunun beklenemeyeceği; ihale şartlarındaki mevzuatın geçerli olacağı, ihaleden sonra gerçekleşen mevzuat değişikliğinin her zaman taraflar arasındaki sözleşmeye etkisinin tartışılabileceği; her ne kadar ihale sözleşmesinde “emsale esas inşaat alanında artış ve azalış durumunun göz önünde tutulacağı” belirtilmiş ve bu yönden bir değişiklik oluşmamışsa da, satılabilir alanda meydana gelen ve yüksek oranda olan değişiklik nedeniyle davacıların sözleşmeyi imzalamaktan kaçınabileceği, sözleşmeden dönmekte haklı bir nedeninin gerçekleştiği, davacıların mevzuat değişikliğiyle ilgili bir katkıları bulunmadığı için davalıca teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin haklı olmadığı; bu sebeple nakde çevrilen bedellerin o tarihten itibaren işleyecek avans faizleriyle iade edilmesi gerektiği;
Ancak, mevzuat değişikliğine davalının da neden olmadığı, bu sebeple davalıdan da davacı şirketlerin ” revize taleplerinin haksız olarak reddedilmesinden dolayı ” maddi ve manevi tazminat talep edemeyeceği; zira aynı nedenlerle davalının da, elde olmayan bu mevzuat değişikliği sebebiyle söz konusu ihale şartnamesini revize ederek sözleşmeye devam etmek zorunluluğunun bulunmadığı; davacıların talep ettiği maddi tazminat kalemlerinden bir tanesinin de ihale nedeniyle yapmış bulundukları masraflara ilişkin olduğu ancak bu masrafların belgelendirilemediği nazara alınarak; sadece nakde çevrilen teminat mektuplarından dolayı alınan bedellerin avans faiziyle birlikte davacılara iadesine karar verilmiş; bunun dışındaki davacılar talepleri reddedilmek suretiyle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
—–tarihinde yayınlanan Harçlar Kanunu Genel Tebliğinde ——— açısından özel bütçeli idareler kapsamında değerlendirildiği ve bu nedenle gayrimenkul devir ve iktisatlarında harçtan muaf olduğu ancak bunun dışındaki harçlardan ( ve yargı harçlarından ) muaf olmadığı ve alınacağına dair düzenleme nedeniyle eksik harçta hesaplanmıştır.

DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davacı ——- tutarlı teminat bedelinin —- tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı ———- tahsili ile bu davacıya verilmesine,
Davacı ——– şirketi yönünden 4.000.000,00 TL tutarlı teminat bedelinin 17/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı——– tahsili ile bu davacıya verilmesine, Her iki davacınında bunun dışındaki fazlaya dair taleplerinin reddine, ” ŞEKLİNDE KARAR VERİLMİŞ; Verilen bu karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş———- sayılı dosyasında; Davacı vekili, davalı vekili ve feri müdahil vekilleri tarafından yapılan istinaf incelemesi sonunda;” Somut olayda; ihaleden sonra davalı tarafça davacı tarafın sözleşmeye davet edildiği, davacı tarafın sözleşme imzalanmaya gelmediği,bu sebeple imzalanmış bir sözleşme bulunmadığı ,Sözleşme Tasarısı başlıklı belgenin mevcut olduğu iddia ve beyan edilmiş,Taslak Sözleşme ibraz edilmiştir. Bilirkişi raporundaki hesaplamalar ,bu Taslak Sözleşme esas alınarak yapılmıştır.O halde; uyuşmazlığın çözümünde, Sözleşme Tasarısı başlıklı belgenin hukuki niteliğinin ve bağlayıcılığının irdelenmesi gereklidir.Mahkemece bu yönde gerekçede herhangi bir değerlendirme yapılmadığı gibi, bilirkişi raporunda da bu yönde inceleme bulunmamaktadır.Yargılamada bilgisine başvurulan bilirkişi kurulunca tanzim edilen raporda; ihaleye esas şartnamenin dosyada görülmediği beyan edilmiştir.Oysa ki davacı vekilince verilen ve dava dilekçesinin ekleri konulu yazı ekinde bilirkişi raporundan önce ,16/05/2018 tarihinde ihale şartnamesinin CD ortamında sunulduğu beyan edilmiştir.Sözkonusu ihale şartnamesinin de dosyada bulunduğu gözetilerek ; tarafların hak ve yükümlülükleri noktasında uyuşmazlığın çözümü yönünden değerlendirilmesi gereklidir.
Diğer yandan ; İhale tarihi ——– olup, bu tarihten sonra gerçekleşen——– değişiklik yapılacağın dair Taslak ———– yayınlanmıştır. İlk derece mahkemesince davacıların yönetmelik’in yürürlük tarihine kadar yapı ruhsatı alıp işe başlayabileceği hususunun ,sözkonusu Yönetmelik hükümleri yürürlüğe girmeden evvel Davacıların yapı ruhsatı almasının mümkün olup olmadığının aynı Yönetmelik’in “Yürürlükten kaldırılan yönetmelik” başlıklı 70.maddesi,“Yürürlük” başlıklı 71.maddesi ve Yönetmelik’in Geçici 3.maddesi hükümlerine göre ; davacı şirketlerin ihale konusu işi, ihale tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine tabi olarak yapabilme imkanının olup olmadığı bilirkişi raporunda irdelenmemiş,mahkeme kararında değerlendirilmemiştir.
Ayrıca Mahkemece “davacıların talep ettiği maddi tazminat kalemlerinden bir tanesinin de ihale nedeniyle yapmış bulundukları masraflara ilişkin olduğu ancak bu masrafların belgelendirilemediği ” şeklinde gerekçe ile bu yöndeki davacılar talebi reddedilmiştir. Oysa ki ; davacı taraf bu yöne ilişkin delillerini davanın başında ibraz ettiğini istinafında ileri sürmüştür.Dava dilekçesinin deliller listesi bölümünde 3. sırada bu husustaki masraf belgelerine delil olarak dayanılmıştır. Dosya kapsamı itibarıyla,—- ait dekontların —– tarihinde (mavi şeffaf dosya içinde ) ibraz edilmiş olduğu tesbit edilmiştir.Buna rağmen bu delillerin dosyada bulunmadığı gerekçesiyle değerlendirilmediği anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan ve esaslı deliller olduğu anlaşılan delillerin mahkemece ve bilirkişi kurulunca incelenmesi ,mahkemece karar gerekçesinde değerlendirilmesi ve yine açıklanan eksik hususlar yönünden uzman bilirkişi kurulundan rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmakla ,tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.” ŞEKLİNDE mahkememiz kararı kaldırılmış; Mahkememizin yeni esasına kaydedilen davada, bölge adliye mahkemesinin hükmü gereğince —- şartname inceletilmek suretiyle ve ———- tarihinde yayınlanan taslağına nazaran davacıların yönetmenliğin yürürlük tarihine kadar——- başlayabileceği hususunun ve söz konusu yönetmelik hükümlerinin yürürlüğe girmeden davacıların yapı ruhsatı almasının mümkün olup olmadığının yönetmenlik hükümlerine göre incelenmesini içerir bilirkişi raporu alınmış, değerlendirmeler yapılmış, toplanan yeni delillerde nazara alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.Mahkememizce bölge adliye mahkemesinin ilk hükmün kaldırılmasına ilişkin kararından sonra yapılan inceleme ve alınan rapor birlikte değerlendirildiğinde;
Planlı alanlar —— taslağının ınternet sitesinde ilanının —— tarihinde yapıldığı ve bu şekilde duyurulduğu, İhalenin davacılarca alınmasının ( kazanılmasının ) ——- tarihinde gerçekleştiği, —– ihaleyi kazandıklarının davacılara bildirildiği, —tarihinde davacılara ihaleyi imzalamak üzere davet gönderildiği ve —- kadar imzalamak üzere başvurmaları içinde davacılara süre verildiği; öte yandan imar değişikliğinin —- tarihinde ilan olduğu, Davacılarında —— tarihinde yani yeni imar planının yürürlüğe girdiği tarihten 37 gün sonra ve kazandıklarının davacılara bildirilip imza için çağrıldıkları tarih aralığında başvurdukları;
Söz konusu bu süreçte çok kısa bir zaman süresi içinde bu işlemlerin gerçekleştiği, imar değişikliğinin ihaleden 18 gün sonra yürürlüğe girdiği, ihale anında henüz imar değişikliğinin gerçekleşmediği, hatta ihalenin davacılar tarafından kazanıldığının imar değişikliğinden sonra 01/08/2017 tarihinde davacılara bildirildiği, dolayısıyla davacıların henüz ihaleyi kazandıklarını bilmeden evvel imar değişikliğinden önceki imara göre inşaat izni almalarının mümkün olmadığı, böylece önceden izin alsalardı, kazanılmış hak olarak evvelki imara göre inşaat yapabilirdi denilmesinin mümkün olmadığı; Davacıların idare tarafından kendilerin ihaleyi kazandıkları ve imza için beklendiklerini bildirmeleri üzerine ihaleden sonra gerçekleşen imar durumundan bahisle ihale şartnamesinde revize istedikleri, Davalı idare her ne kadar ınternet sitesinde ve ihaleden yaklaşık 3 ay kadar önce imar değişikliği taslağının duyurulduğunu, bunun sektördeki herkes tarafından bilindiğini, davacılarında buna göre pozisyon alıp ihaleye bunu gözeterek girmeleri gerektiğini ve bu nedenle ihalenin idarece haklı nedenle fes edilip, davacıların ne teminat mektupların iadesini talep edebilecekleri, ne de herhangi bir masraf talep edebileceklerini savunmuş ise de; ınternet sitesinde değişiklik taslağının yayınlanmasının hukuki bir sonucunun bulunmadığı, yayınlananın bir taslak olduğu, bu değişikliğin ne kadar süre sonra yapılacağı, aynı taslağın aynen kabul edilip edilmeyeceği, yapılan değişikliğin ne zaman yürürlüğe gireceği önceden bilinemeyeceğinden ve gerçekten de söz konusu olan taslağın yasalaşması bir müddet sonra gerçekleşse, davacıların eski ve yürürlükte olan imar planına göre inşaat ruhsatını almaları halinde o tarihten sonra yapılacak değişikliklerden etkilenmeyip ihaleye devam edebilecekleri; dolayısıyla davacıların ihaleye girerken yasalaşıp yasalaşmayacağı belli olmayan, yasalaşsa dahi ne zaman yasalaşacağı ve yürürlüğe gireceği belirsiz olan bir taslağa göre pozisyon almalarının beklenemeyeceği, zaten ihale şartlarında yer alan imar değişikliği haliyle ilgili düzenlemelerinde böyle durumlarda uygulanacağı nazara alınarak mahkememizce davalının savunmasına itibar edilememiş, davalı idarenin teminat mektuplarının paraya çevrilmesi ve davacının masraflarıyla ilgili talepler ihale şartnamesinin hükümlerine göre değerlendirilmiştir. Hal böyle olunca, davacının ihalenin feshine haksız olarak sebep olmadığı, sonradan gerçekleşen bir imar değişikliği nedeniyle revize talep ettiği, öte yandan idarenin de sonradan gerçekleşen bir imar değişikliği sebebiyle artık ihaleyi revize etme gibi bir zorunluluğunun bulunmadığı, bu yüzden her iki tarafında feshe haksız olarak sebep olduklarının söylenemeyeceği; bu durumda ihale sözleşmesinin buna ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekeceği;
Sözleşmenin 10.2 maddesinde ” emsale esas inşaat alanında değişiklik olması ” halinde yüklenici 20 gün içinde işe devam edip etmeyeceğini bildirmesi zorunlu olup, Sözleşmenin 10.2-b maddesinde ” yüklenicinin işe devam etmemesi veya devam etmeyeceğini belirtilen süre içinde bildirmesi ” halinde kesin teminatlar iade olur, varsa ödediği ——- ( arsa satışı karşılığı şirket pay toplam geliri ) 30 gün içinde yükleniciye iade olur. Şeklinde düzenlemelerin mevcut olduğu, davacılarımızın revize talep ettikleri, revize gerçekleşmez ise, yeni inşaat alanı değişikliği sebebiyle devam etmeme iradelerinin bu talepte belli olduğu; ama idarenin de kendine göre sözleşmeyi revize zorunluluğunun bulunmadığı, bu nedenle her iki maddenin birlikte değerlendirilmesine artık idarenin teminat mektuplarını paraya çevirmemesi, çevirmişse çevirdiği tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davacılara geri vermesi; davacıların ödediği ———günlük faizsiz ödeme süresi sonunda faiz işletilmeye başlayarak davacılara geri ödemesi gerekmekte olduğu belirlenmiş; Hazırlanan bilirkişi raporunda tespit edilen doneler çerçevesinde hukuki bu değerlendirme mahkememizce yapılmak suretiyle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davacı——– yönünden;
4.000.000,00 TL tutarlı teminat bedelinin 17/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, bu davacıya verilmesine; bu davacı için ayrıca ——– komisyonlar gereği bedelin 15/09/2017’den itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine,
Davacı ——- yönünden;
4.000.000,00 TL tutarlı teminat bedelinin 17/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, bu davacıya verilmesine; bu davacı için ayrıca ———- itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine,
Her iki davacının bunun dışında kalan maddi ve manevi zararlarına yönelik taleplerinin reddine,
Alınması gereken 547.868,00 TL ilam harcından peşin olarak alınan 139.358,03 TL harcın mahsubu ile eksik 408.509,97 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacılar tarafından karşılanan yargılama giderlerinden 139.393,93 TL harcın tamamı ile 18 davetiye gideri 198,00 TL’nin ve 3.500,00 TL bilirkişi ücretinin bozmadan önce buna ilaveten 3 normal 5 elektronik tebligat 152,50 TL tebligat gideri ile alınan bilirkişi raporu gideri 4.500,00 TL’nin kabul ve ret oranları nazara alınarak, 8.150,20 TL’lik kısmının toplamı 147.543,93 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacılara iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince,
Davacı ——–: 268.291,90 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
Davacı —–: 268.114,70 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
Reddedilen miktarlar nazara alınarak, Maddi tazminat yönünden hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından ve manevi tazminat yönünden de maktu vekalet ücreti tayini gerektiğinden her bir davacı için reddedilen maddi tazminat için 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin her bir davacı içinde reddedilen manevi tazminat için 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin ayrı ayrı bu davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde———– Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.