Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/408 E. 2022/714 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/408 Esas
KARAR NO: 2022/714
DAVA: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/06/2022
KARAR TARİHİ: 02/11/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket yetkilisi arasında uzun yıllardır güvene dayalı olarak ticari ilişki bulunduğunu, davalı şirket yetkilisi ile davacı arasında ticari ilişkinin ilk zamanlar hiçbir zaman sorun yaşanmadığını, taraflar arasında samimiyetin ilerlemesi ve davacının psikolojik bunalımlar yaşamasını fırsat bilen davalının davacının iyi niyetini kullandığını, davalının ——– tarihine kadar davacıdan ——- satın aldığını, bunların ödemesini gerçekleştirmediğini, davalının davacıyı devamlı olarak arsa alacağım,——–alacağını —- kandırıldığını, davacı tarafından davalıya satılan tüm alkollü içkilerin faturaların kesildiğini, davalı tarafından bu faturaların ticari defterlerine işlendiğini, davacının psikolojik olarak zor zamanlar geçirdiğini, şimdilik —— alacağının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça iddia edilen fatura alacaklarına ilişkin kısmi dava açılmasından herhangi bir hukuki yararın mevcut olmadığını, davacı tarafın——yılları arasında tanzim edilen faturalar için sebepsiz zenginleşme iddiasında bulunduğunu, ilgili ——- sebepsiz bulunduğunu, ilgili kanun hükmünün sebepsiz zenginleşme için— süresi öngörmüş olduğunu ilkinin sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkının öğrenildiği tarihten başlayarak iki yıl içinde istenmesi olduğunu, davacının zaman aşımı süresi içerisinde sebepsiz zenginleşme iddiasında bulunmadığını davanın öncelikle zaman aşımı yönünden ret edilebilmesi gerektiğini, davacının davalı şirketten alacağının olduğunu iddia ettiğini, davalı şirketten herhangi bir hak ve alacağının kalmadığına ilişkin ibraname imzaladığını, ibranamene de taraflar arasında herhangi bir alacak ilişkisinin kalmadığını, davacı tarafın davalı şirkete—— yılları arasında alkol sattığını ve buna ilişkin faturaları tanzim ettiğini iddia ettiğini, davalı şirketten herhangi bir alacağı olmamakla birlikte davalı şirkete teslim edilen emtiada bulunmadığını, davacı tarafın tanzim edilen faturalardaki emtialara ilişkin sevk irsaliyelerini sunmadığını, ——- kararları ile de faturanın tek başına alacağın varlığına delil teşkil etmeyeceğini, davacının emtiaları teslim edilmediği için sevk irsaliyelerini ibraz etmediğini, zayi olan faturalara ilişkin öncelikle tutanak tutulması gerektiğini, ardından yerel bir gazeteye ilan verildikten sonra gazete ve tutanak ilanıyla birlikte 15 gün içinde Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvurularak zayi belgesini talep etmesi gerektiğini, davacının zayi olduğunu iddia ettiği faturalara ilişkin gerekli işlemlerin yapıldığına dair herhangi bir delil ibraz etmediğini, davacının iddia ettiği zayi olan faturalara ilişkin iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, ikame edilen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle alacak talebine ilişkindir.
Davacı vekili mahkememize —- üzerinden vermiş olduğu —- tarihli feragat dilekçesi ile davalı ile dava dışı uzlaşma sağlandığını, davalı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını belirtilerek gereğinin yapılması talep edilmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinden vekilin feragat yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.
Feragat 6100 sayılı HMK nun 307. vd maddelerinde düzenlenmiştir. Yasada feragatin dilekçe ile de yapılabileceği, feragatin hüküm ifade etmesinin karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayacağı belirtildikten başka HMK 311. maddesinde feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına yer verilmiştir.
Feragatin varlığı nedeniyle, davanın feragat nedeniyle reddine dair takdiren aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Yargılamanın ilk oturumu geçmeden feragat edilmekle, Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 26,90 TL harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 53,80 TL fazla harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Vekille temsil edilen davalı yararına ön inceleme tutanağının imzalanmasından önce feragat edildiği de gözetilerek takdir edilen 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
6-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——-Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu.02/11/2022