Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/407 E. 2023/85 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/407 Esas
KARAR NO : 2023/85

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/05/2022
KARAR TARİHİ : 09/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:Davacı vekili, müvekkili şirketin dava dışı —— ile 2019 yılında birleştiğini, birleşmeyle o şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğini, müvekkili şirketin birleşmeye giren—— tüm borç ve alacaklarına halef olduğunu; davalının ise, o şirketin yöneticisi olduğunu, birleşmeden evvel —— İlçesi, —– Mahallesi,——- pafta, 1240 ada, 23 parselin kat karşılığı inşaat sözleşmesi için o şirketin sözleşme imzaladığını, inşaatın müteahhitliğini üstlendiğini, inşaatı gerçekleştirdiğini, şirketlerin birleşmesiyle müvekkili şirketin söz konusu kat karşılığı inşaat sözleşmesi üzerinde de halefiyet nedeniyle hak sahibi olduklarını; birleşmeden sonra yapılan araştırmada ve alınan uzman raporunda davalı yöneticinin o şirketi açıkça zarara soktuğunun öğrenildiğini; bunun tazmini gerektiğini belirterek fazlaya dair haklarını saklı tutarak şimdilik 200.000,00 TL zararın 27/01/2022 olan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan alınıp davacı şirkete verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili, davanın her halükarda zaman aşımına uğramış bulunduğunu, zaman aşımı nedeniyle reddi gerektiğini; birleşmeden çok önce kat karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme gereğince inşaatın tamamlandığını, paylaşımın kat karşılığı inşaat sözleşmesine uygun gerçekleştirildiğini, birleşmeden önce de o şirketin genel kurulunca müvekkilinin ibra edildiğini, artık ibraya rağmen tazminat davası açılamayacağı; kaldı ki, kat karşılığı inşaat sözleşmesinde tüzel kişiliği sona eren o şirketin herhangi bir zarara da uğratılmamış bulunduğunu; piyasa şartlarına uygun olarak sözleşme yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, TTK 555. Madde gereğince şirket tarafından yönetici aleyhine açılan tazminat davasıdır.Davalının birleşmeye giren ve tüzel kişiliği sona eren şirketin yöneticisi olduğu, o şirketin kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığı hususları ihtilafsızdır. Taraflar arasındaki ihtilafın, zaman aşımı süresinin dolup dolmadığı, süre dolmamış ise, birleşmeden önce o şirketin genel kurulunda alınan ibra kararının bu davanın açılmasına engel teşkil edip etmediği, davada zaman aşımı söz konusu değil ve ibrada dava açılmasına engel teşkil etmiyorsa o taktirde de şirket yöneticisinin akçalı sorumluluğunu gerektiren kasti ya da kusurla verdiği bir zararın bulunup bulunmadığı hususlarında toplanmaktadır.Mahkememizce öncelikle zaman aşımı ve ibra üzerinde durulmuş olup; TTK 560 madde gereğince yöneticinin şirkete verdiği zararlardan dolayı açılacak davalarda zaman aşımı, fiilin öğrenildiği andan itibaren 5 yıl ve her halükarda zararı doğuran fiilin işlendiği tarihten itibaren 5 yıldır. Davacı taraf söz konusu zararı almış bulunduğu 01/07/2021 tarihli olan ve 3 kişilik heyet tarafından hazırlanan uzman raporuyla öğrendiğini, o tarihe kadar bilmediğini ileriye sürmüştür. Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin noter tasdikli olduğu, 05/11/2009 tarihli olduğu, inşaatın 14/08/2014’te bittiği; şirketler arası birleşmenin 15/01/2019 tarihinde gerçekleştiği dolayısıyla inşaatın bitmesinden itibaren şirketlerin birleşmesine kadar 5 yıllık sürenin geçmediği, öte yandan davalı her ne kadar birleşmeden önce, 07/03/2013 tarihli ibra ile o şirket tarafından ibra edildiğini ileriye sürmüş ise de, söz konusu zararın 01/07/2021 tarihli raporla öğrenildiği, ibra tarihinde bilinmediği nazara alındığında; ibranın iş bu davaya engel olmayacağı değerlendirilmiştir. Ancak, davamız 31/05/2022 tarihinde açılmış olup, inşaatın bittiği14/08/2014’te sözleşme gereğince dağılımlarında yapıldığı, doğmuş bir zarar varsa artık o tarihte mutlaka doğmuş olacağı, o tarihten itibarende dava tarihimize kadar 5 yıllık zaman aşımı süresinin ziyadesiyle dolduğu nazara alındığında dava anında zaman aşımı süresinin dolduğu mahkememizce belirlenmiş; bu nedenle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu gerekçeyle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN ZAMAN AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE,
Dava maktu harca tabi bulunduğundan maktu harçtan eksik 99,20 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,Tamamı davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,Karar tarihindeki AAÜT gereğince 31.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,1.360,00 TL ara buluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, bunun için harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,Dair karar, e-duruşmayla yargılamaya katılan davacı vekilinin, davalı asilin ve vekilinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde——Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.