Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/385 E. 2022/573 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2022/385 Esas
KARAR NO : 2022/573

DAVA:Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Sözleşmenin Feshi)
DAVA TARİHİ: 18/05/2022
KARAR TARİHİ : 13/09/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketler —-davalı —–yaptıkları genel kredi sözleşmeleri akdettiğini, davacı gerçek kişi—–işbu genel kredi sözleşmelerine kefil olduğunu, genel kredi sözleşmelerinin (5) ve (6) sayılı olanları için davalı bankanın aynı zamanda müvekkillerinden aynı miktarlı bono aldığını, bununla birlikte Müvekkili Gerçek Kişi’ye ait—-Bölümüne davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, müvekkili şirketlerin genel kredi sözleşmelerine istinaden alınan kredilerin ödemelerini zamanında ödemeye devam ederken —-ve ekonomik daralma nedeniyle ödemelerde gecikme başladığını ve işbu nedenle davalı bankanın — tarihinde —- Esas sayılı takip başlattığını, işbu takibin —-tarihinde keşide edilen—–tutarlı bonoya istinaden açıldığını ve takip tutarının ——- miktarında olduğunu, dahası davalı bankanın —- tarihinde—– paraya çevrilmesi için —–Esas sayılı takip başlattığını, müvekkilleri ve davalı banka arasında icra takiplerinin durdurulması amacıyla —–tarihli protokol imzalandığını, Protokol’e göre müvekkillerine ait borç toplamının çok daha az olmasına rağmen borcun —– olarak revize edildiğini, dahası, Protokol gereği İpotekli Taşınmaz değerinin çok altında —– tutarında borca karşılık davalı bankaya devredildiğini, müvekkillerinin bankanın zorlaması nedeniyle Protokol’ü imzaladıklarını, müvekkillerinin ——– kazanmadıkları gibi ithalat ve ihracat yapmadıklarını, buna rağmen İpotekli Taşınmazın yok pahasına davalı banka tarafından devir alındığını ve müvekkillerinin Protokol’ü imzalamaya icra tehdidi ve ticari hayatlarının mahvı sopası ile davalı bankanın zorlama ve zorbalığı ile mecbur kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin tüm hakları mahfuz kalmak kaydıyla, davanın kısmi dava şeklinde ve terditli olarak; terditli olarak açtıkları ilk davalarının protokol’ün iptaline/feshine karar verilmesi taleplerinden ibaret olduğunu, işbu davalarının kabulüne karar verilmesini; dava kabule şayan bulunmazsa terditli olarak açtıkları ikinci davalarının (dava değeri, fazlaya ilişkin tüm haklar saklı kalmak kaydıyla, şimdilik —– protokolün uyarlanması taleplerinden ibaret olmakla birlikte işbu davalarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile müşterileri ——- arasında akdedilmiş olan Genel Kredi Sözleşmeleri kapsamında adı geçenlere nakdi ve gayri nakdi kredi/ler kullandırıldığını, diğer davacı-borçlu —— ise Müteselsil Kefalet—— Rehin Sözleşmesi kapsamında tüm borçlardan müteselsil ve müştereken sorumlu olmayı kabul ettiğini, müvekkili bankaca anılan kredilerin geri ödenmemesi nedeniyle sözleşmede yazılı şartlar kapsamında kredi hesabının kat edildiğini, davacı borçlulara kredi hesabının kat edildiği ve borcun ödenmesi gerektiğine ilişkin —– tarih ve—- yevmiye no’lu ve —- tarih —– yevmiye no’lu ihtarnameler keşide edilmiş olup, iş bu ihtar ve eklerinin kendilerine tebliğ edildiğini, gerek —- Mevzuatının ve gerekse Borçlar Kanunu’nun müvekkili bankaya yüklemiş olduğu sorumluluk içerisinde tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; —– esas sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip, —–esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine —- ile takip ve —— esas sayılı dosyası ile rehin takibi başlatıldığını, İİK’nun 167. maddesi hükmü uyarınca tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla hem kambiyo senetlerine —- takip hem de ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılmasında yasal bir engel bulunmadığını, davacı borçlunun da sözleşme kapsamında, tüm evrakların takibe konu yapılabileceğini açıkça kabul ettiğini davacı şirket yetkilisinin projelerden kaynaklanan borçlarını zamanında ödeyemediğinden bahisle müvekkili bankadan protokol yapılmasını talep ettiğini, müvekkili banka, bu teklifi iyi niyetli olarak kabul ettiğini ve davacının protokol yapılması talebi doğrultusunda borçların yapılandırılmasına ve vefa sözleşmesine konu edilen ipotekli taşınmaz ile ilgili işlemlere başlandığını, davacının talepleri doğrultusunda taraflarınca hazırlanan protokolün ——- tarihinde imzalandığını, protokol gereğince—– taşınmazın banka tarafından devralındığını, bu bedel——çevrildikten sonra taşınmaz bedeli riskten düşülerek —-ay taksitli —-ödeme planı oluşturulduğunu, protokole ilişkin bir kısım ödeme yapılmış ise de birçok taksitin vadesinin geçtiğini ve halen de ödeme yapılmadığını, aylık ödenmesi gereken —–taksitlerinin ödenmediğini belirterek esasa ilişkin tüm itirazları saklı kalmak kaydıyla davanın usulden reddine, haksız ve mesnetsiz olarak açılan terditli davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle taraflar arasında akdedilen —-tarihli protokolün iptali ve feshi talebi veya terditli olarak uyarlanması talebine ilişkindir.
Davacı vekilince sunulan —— tarihli dilekçede dava doyasından müvekkilinin kendi özgür iradesi ile gördüğü lüzum üzerine feragat edildiğini, bu nedenle davalı tarafa karşı olan taleplerinden ve davadan feragat ettiklerini, feragate ilişkin beyanlarının kabulü ile davalı tarafa tebliği ile kararın kesinleştirilmesini, kullanılmayan gider avansının iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilince sunulan —– tarihli dilekçede mahkememizin ——- esas sayılı dosyasından açılmış bulunan davadan, davacı tarafından feragat edildiğinden feragati kabul ettiklerini, masraf ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, davadan feragat nedeniyle davanın kanun yolu kapalı olmak üzere reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyada mübrez —- düzenlenen —-tarih ve —–yevmiye numaralı vekaletnamenin incelenmesinde davacı vekilinin ”davadan feragat etmeye” yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.Feragat 6100 sayılı HMK nun 307. vd maddelerinde düzenlenmiştir. Yasada feragatin dilekçe ile de yapılabileceği, feragatin hüküm ifade etmesinin karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayacağı belirtildikten başka HMK 311. maddesinde feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına yer verilmiştir.Feragatin varlığı nedeniyle, davanın feragat nedeniyle reddine dair takdiren aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça talep edilmediğinden lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına
5-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren — hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda karar verildi.