Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/382 E. 2023/456 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/382 Esas
KARAR NO : 2023/456

DAVA : 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 18/05/2022
KARAR TARİHİ : 14/06/2023

Mahkememizde görülen 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkili Banka ile Üye İşyeri Sözleşmesi imzaladığını, Üye İşyeri Sözleşmesi’nde yer alan hükümler gereğince, firma
tarafından sözleşme hükümlerine aykırı davranıldığı ve/veya sözleşmede yer verilen
yükümlülükler layıkıyla yerine getirilmediği durumda ve/veya kredi kart sisteminde meydana
gelmiş değişiklikler nedeniyle müvekkili bankanın, bahse konu satış tutarlarının firmaya
ödememeye, ödeme yapmış olması durumunda da ödeme tarihinden itibaren —– kısa vadeli kredilere uyguladığı reeskont faiz oranının temerrüt faiz oranı olarak
uygulanarak, temerrüt faizi ve BSMV ile birlikte firmadan talep etme hakkının bulunduğunu,
davalı borçluya, bahse konu Üye İşyeri Sözleşmesi kapsamında yapılan işlemler nedeni ile
doğan müvekkili banka alacağının ödenmesi için, —-Noterliğinin 08.11.2021 tarih ve
—– yevmiye sayılı hesap kat ihtarnamesinin keşide edilerek, davalının temerrüde düşürüldüğünü, ancak davalı borçlunun ihtarnameyi tebliğ almasına rağmen borcu ödememiş
olduğu için, haklarında —– Banka Alacakları İcra Dairesi—–esas sayılı dosyasıyla icra takibinin başlatıldığını, bu arada davalı tarafından ödeme emrine, borca ve tüm ferilerine itiraz edildiğini, davalı borçlunun icra takibine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, davalı borçlunun, haksız ve dayanaksız,—– Banka Alacakları
İcra Dairesi —-esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin takip talebindeki
şartlarla aynen devamına, 31.03.2022 tarihinde yapılan 2.174,80 TL ödemenin dosyasının
infazı sırasında icra dairesi tarafından dikkate alınmasına, asıl alacaklara her bir kredi için takip
talebinde belirtilen tarihler arasında ve takip talebindeki oranlar üzerinden akdi faiz ve temerrüt faizi işletilmelerine ve asıl alacaklar ile birlikte tahsillerine, davalı borçlu aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın yalnızca sözleşme kapsamında yapılan işlemler nedeni ile davacı bankanın alacağının doğduğunu iddia ettiğini, işbu sözleşmeden veya dava dilekçesinden davacı bankanın hangi nedenden alacağının doğduğu, —-Banka Alacakları İcra Dairesi —— Numaralı icra takibine konu borcun kaynağının taraflarınca bilinmediğini, müvekkilinin böyle bir borcu olmadığı gibi davacı tarafın da dava dilekçesinde muğlak ifadelerle müvekkilinin borcu olduğunu iddia ettiğini, borcun hangi tarihte doğduğu, sözleşmenin hangi hükümlerinden kaynaklanan bir alacağa ilişkin olduğu, işbu borcun müvekkiline ait olup olmadığı hususunda hiçbir açıklama yapılmadığı gibi müvekkiline ihtar edildiği iddia edilen hesap kat ihtarnamesinde de yalnızca Üye İşyeri Sözleşmesine aykırı işlemler sonucu Banka zararı olduğu belirtildiğini, İşbu banka zararının nereden kaynaklandığı ise ne dava dilekçesinde ne de hesap kat ihtarnamesinde belirtilmediğini, HMK m. 190 uyarınca ispat yükü, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğunu, Ancak davacı taraf yalnızca borcun kaynağına işaret ettiğini ve fakat doğan zararının neden kaynaklandığı hususunda bir açıklama veyahut gerekçe sunmadığını, davacı tarafın zararının nedenini açıklamadığından taraflarınca işbu cevap dilekçesinde, davacının iddialarına karşı savunma yapılamadığını, dolayısı ile davacının zararının, müvekkilinin hangi işleminden kaynaklandığını beyan etmesi halinde her türlü savunma hakkının saklı olduğunu, icra takibine yapılan itirazın da işbu sebeple icra inkar tazminatına sebebiyet veremeyeceğini, Çünkü müvekkilinin böyle bir borcu olmadığı gibi davacı tarafından varlığı iddia olunan borcun hangi zarardan doğduğu bilinmediğini, davacı tarafın iddiasını ispatla yükümlü olduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik; davanın reddine, mevcut olmayan borç için takip yapılması sebebiyle %20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK 67 madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın davacı banka ile davalı şirket arasında üye iş yeri sözleşmesi imzalandığı sözleşme kapsamında yapılan işlemler nedeniyle davacı banka alacağının ödenmesi için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, icra takibine davalı tarafından itiraz edildiği anlaşılmakla; davacının takip anında muaccel alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.Dosyanın bilirkişiye verilerek dosyada rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi 01/03/2023 tarihli raporunda; davacı —–davalı üye işyeri —– Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı, 12.01.2021 takip tarihi itibariyle, itiraza konu ——) pos satış işleminden kaynaklandığı, Üye İşyeri Sözleşmesi’nin ilgili maddeleri uyarınca, 14.543,64 TL
asıl alacak, 321,78 TL reeskont faizi, 16,09 TL BSMV ve 292,11 TL ihtarname noter masrafı
olmak üzere toplam 15.173,62 TL alacağının olduğu, davacının, “takip tarihi itibariyle” hesaplanan alacağı toplam 15.173,62
TL olduğu, tahsilde tekerrür oluşturmamak ve Türk Borçlar Kanunu’nun 100. maddesi uyarınca;
takip tarihinden sonra yapılabilecek kısmi tahsilatların öncelikle faiz ve borcun ferilerine
mahsubu sağlanmak kaydıyla, 14.543,64 TL asıl alacak tutarına, takip tarihinden asıl alacağın
tamamen ödendiği tarihe kadar, —– ilgili dönem itibariyle kısa vadeli kredilere uyguladığı yıllık % 14,75 reeskont faiz oranı üzerinden temerrüt faizi hesaplanmak suretiyle, takibin bu rakamlar üzerinden devam edeceği; rapor edilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; Davacı banka ile davalı borçlu —–Arasında 28.02.2009 tarihinde—-Kartlı Ödemeler Üye İşyeri Sözleşmesi sözleşmesi imzalandığı ve —– üye işyeri numaralı davalı şirkete, —– terminal numaralı pos verildiği ve kullandırıldığı ancak davalı şirketin Üye İş yeri sözleşmesine aykırı işlemleri sonucunda banka zararının oluştuğu, oluşan zararın ödenmediği, davacı bankanın ihtarı sonrası alacağın ödenmediği, davacı bankanın alacağının tahsili için icra takibi başlattığı, davalı yanca itiraz dilekçesinde davacıya borcu olmadığını ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkememizce banka kayıtları üzerinden uzman bilirkişiye inceleme yaptırılmış ve rapor alınmıştır. Bankacı bilirkişi hazırladığı raporunda, davalının imzaladığı sözleşme nedeniyle, ödenmeyen takip konusu alacağın 15.173,62 TL olduğu, tahsilde tekerrür oluşturmamak ve Türk Borçlar Kanunu’nun 100. maddesi uyarınca;takip tarihinden sonra yapılabilecek kısmi tahsilatların öncelikle faiz ve borcun ferilerine mahsubu sağlanmak kaydıyla, 14.543,64 TL asıl alacak tutarına, takip tarihinden asıl alacağın tamamen ödendiği tarihe kadar, —— ilgili dönem itibariyle kısa vadeli
kredilere uyguladığı yıllık % 14,75 reeskont faiz oranı üzerinden temerrüt faizi hesaplanmak suretiyle, takibin bu rakamlar üzerinden devam edeceği tespit edildiği ve mahkemece hükme esas alınmıştır. Hal böyle olunca, davalının itirazının yerinde olmadığı belirlenmiş olup davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı taraf, inkar tazminatı da talep etmiş olup; banka sözleşmelerinden kaynaklı alacakların likit olduğu, hükme esas alınan miktar yönünden de davalının itirazında haksız olduğu nazara alınarak asıl alacak üzerinden inkar tazminatına da hükmedilmek suretiyle aşağıdaki karar tesis olunmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
Davanın KABULÜ ile,
1-Davalının —-Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün—– Esas Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin takip şartlarındaki hali ile aynen devamına,
2-Davalının İİK 67/2.maddesi gereğince 14.543,64 TL asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 887,90 TL harçtan, peşin alınan 146,12 TL harcın mahsubu ile bakiye 741,78 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ve 146,12 peşin harcın ve 2.055,00 TL bilirkişi ücreti ve posta giderleri olmak üzere toplam 2.281,82 TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.560,00 TL ara buluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
8-Kullanılmayan gider avansı varsa karar hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, miktar yönünden kesin olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.