Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/354 E. 2022/640 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/354 Esas
KARAR NO:2022/640

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/05/2022
KARAR TARİHİ : 05/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı şirket tarafından müvekkili aleyhine — esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatılmış olup, müvekkilinin takip alacaklısı davalıya hiç bir borcu olmadığı gibi müvekkili ile davalı arasında alacak verecek ilişkisinin de mevcut olmadığını, müvekkilinin—karantinasında olduğu dönemde—tarafından müvekkilinin bilgi ve rızası olmaksızın davalı firmadan müvekkili adına araç kiralandığını, müvekkili ile davalı firma arasında herhangi bir araç kiralama sözleşmesi yapılmadığını—tarafından müvekkilinin bilgi ve rızası olmaksızın kiralanan aracın — çalışanı tarafından alkollü olarak kullanılması neticesinde kazaya karıştığını ve araçta hasar meydana geldiğini, kazanın gerçekleştiği tarihte müvekkilinin izolasyon sürecinde olup, evden dışarı çıkamadığını, müvekkilinin karantina süresi bitip işe tekrar başladığında, —-müvekkiline söz konusu aracı davalı firmaya teslim etmesi gerektiğini belirttiğini, müvekkilinin davalı firmaya aracı teslim ettiği esnada, davalı firma tarafından müvekkiline boş ve üstü kapalı bir kağıda isim, soy isim ve kimlik numarasını yazıp, imza atmasının istendiği ve bunun aracı teslim ettiğine dair bir prosedür olduğunun belirtildiğini, müvekkili tarafından bilgileri yazılarak imzalanan kağıdın daha sonra davalı yanca, bono haline getirildiğini, takip konusu bononun, müvekkiline hile ile imzalatıldığını, müvekkili davalı yan arasında herhangi bir alacak borç ilişkisinin mevcut olmadığını, müvekkilinin davalı firmadan araç kiralamadığını, dava konusu senedin düzenlenme sebebi olan araç kiralama işleminin yapıldığı esnada müvekkilinin — olması sebebiyle karantinada olduğunu, —günlük izolasyon süresinde evden dışarı çıkmadığını, başlatılan takipten maaşından kesinti yapıldıktan sonra haberdar olduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile, öncelikle dava sonuçlanıncaya kadar icra takip işlemlerinin tedbiren durdurulması için tedbir kararı verilmesini, davanın kabulüne, kötü niyetli davalının takip konusu alacağın—- aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; araç kiralama şirketi olan müvekkili —ile dava dışı üçüncü kişi—arasında kiralama ilişkisinin mevcut olduğunu,—tarafından, müvekkilinden — plakalı aracın kiralandığını ve kiralan aracın— tarihinde araç teslim formu imzalatılmak suretiyle teslim edildiğini, işbu aracın— tarihinde sürücüsü alkollü olduğu için kazaya karıştığını, kaza sonucunda müvekkilinin aracında—- maddi hasar oluştuğunun tespit edildiğini, bu hasarın tazmini için icra dosyasının borçlusu dava dışı —- bedelli senedin firmanın yetkilisi—-tarafından kaşe ile birlikte imzalandığını, davacı— ise davaya konu işbu senet düzenlenirken ilgili kiracı firmanın çalışanı olarak işbu senede kefil olarak imza attığını, taraflarınca borcun ödenmemesi üzerine söz konusu senetin—-Sayılı dosyasından icra takibine konulduğunu, icra takibinde davacıya ödeme emrinin senet ile birlikte tebliğ edildiğini, davacı tarafından süresinde ne imzaya ne de borca itirazda bulunulmadığını, icra takibine konu senetteki borç ve imzanın davacı tarafından kabul edildiğini, söz konusu takibin kesinleştiğini ve akabinde de alacağın tahsili amacıyla icra işlemleri yapılmış bu doğrultuda davacının maaşına haciz konulduğunu ve — tarihinden itibaren davacının maaşından kesintiler yapılmaya başlandığını, davacının bu kesintilere de itiraz etmemiş olup, maaştan kesintilerin henüz devam ettiğini, bu vakte kadar ne icra takibine ne de maaş haczine itiraz etmeyen davacının uzun zaman sonra kötü niyetli olarak işbu menfi tespit davasını açtığını belirterek öncelikle mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın hem menfi tespit hem de kötü niyet tazminatı talebi yönünden esastan reddine, davacı aleyhine asıl alacağın —az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle takibe konu senetten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkin Menfi Tespit davasıdır.Taraflar arasında— tarihli — plakalı aracın kiralanmasına ilişkin sözleşmenin ihtilafsız olduğu, iş bu sözleşmeye istinaden — senedin tanzim edildiği, iş bu dava araç kiralama sözleşmesine istinaden verilen senet nedeniyle davacının davalıya karşı borçlu olup olmadığına ilişkindir. HMK 4/1-a maddesinde Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevi “kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar” olarak tanımlanmıştır. Bu durumda davaya bakmak mahkememizin görevinde olmayıp Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevinde olduğundan mahkememizce görevsizlik kararı verilmesi gerekmiştir.
6100 sayılı HMK 4. maddesi uyarınca her türlü kira sözleşmelerinden kaynaklanan davalarda görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Dava 6100 sayılı HMK nun yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olmakla ve HMK 1. maddesi uyarınca göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir denilmekle; ve görevle ilgili olarak yargılamanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası içeriği ile dava konusu senet kira sözleşmesine ilişkin verildiğinden kira sözleşmesinden kaynaklanan bu nevi davalarda Yargıtayın yerleşmiş kararları uyarınca 6100 sayılı HMK 4/a maddesi uyarınca her türlü kira ve kiralamadan kaynaklanan alacak davalarında görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesi olmakla; dava dilekçesinin mahkememizin görevsizliği nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 2, 4, 20,114 ve 115 maddeleri gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle açılan davanın USULDEN REDDİNE
2-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden veya kanunyoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi tarihinden itibaren–hafta içerisinde mahkememize başvurulduğu takdirde dosyanın görevli — ADLİYESİ SULH HUKUK mahkemesine HMK 20 maddesi gereğince GÖNDERİLMESİNE
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,Kararın taraflara tebliğinden itibaren– hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı.